Ayrımcılık Yasağı: Kavram, Hukuk, İzleme ve Belgeleme



Yüklə 1,6 Mb.
səhifə65/198
tarix05.01.2022
ölçüsü1,6 Mb.
#73918
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   198
Irk Eşitliği Direktifi

Avrupa’da aşırı sağ eylemlerin ve ırkçı saldırıların yeniden gündeme gelmesi sonucunda 1997 yılında AB bünyesinde Avrupa Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığını İzleme Merkezi oluşturulmuştur.98 2000 yılında Avusturya’da ırkçı bir partinin iktidara gelme olasılığının ortaya çıkmasıyla, resmi adı “Irk veya Etnik Kökenine Bakılmaksızın Kişilere Eşit Muamele Edilmesi İlkesinin Uygulanmasına Dair 2000/43/EC sayılı Avrupa Birliği Konseyi Direktifi”99 olan hukuki belge ortaya çıkmıştır. Bu belge artık “Irk Eşitliği Direktifi” olarak bilinmektedir. Direktif, AB’nin ırkçılıkla mücadele alanında en güçlü aracı olma özelliğini taşımaktadır. Direktif’in 1. maddesinde amacı, “...ırk veya etnik kökene dayalı ayrımcılıkla mücadele etmek için Üye Devletlerde eşit muamele ilkesini yürürlüğe koymak maksadıyla bir çerçeve oluşturmak...” şeklinde ifade edilmektedir. Irk Eşitliği Direktifi, üye devletlere 19 Temmuz 2003 tarihine kadar Direktif’te yer alan hükümleri uygulamaya geçirme yükümlülüğü getirmiştir. Bu tarihten sonra üye devletler Direktif’i kısmen ya da tamamen uygulamadığı takdirde, Direktif, üye devletlerin iç hukuklarında doğrudan etki doğurabilecektir. Bu durumda bireyler, iç hukuktaki yargı organları önünde Direktif hükümlerini doğrudan ileri sürebilecektir.

Üye devletlerin Direktif’i hem kamusal hem de özel alanda ayrımcılığı yasaklayacak biçimde uygulaması gerekmektedir. Irk Eşitliği Direktifi ile AB üyesi ülkelere istihdam, eğitim, sağlık, barınma, sosyal koruma, sosyal yardım ile mallara ve hizmetlere erişimi de kapsayan bir dizi alanda ırk ayrımcılığını hukuken yasaklama yükümlülüğü getirilmiştir.

Irk Eşitliği Direktifi kapsamında yer alan maddeler, üye ülkelerin Direktif ile uyum sağlamak için gerekli hukuki düzenlemeleri yapmalarını gerektirmektedir. Ayrıca üye ülkeler iç hukuklarında, ayrımcılık oluşturan farklı muameleyi gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişilere yönelik yaptırımlar ve mağdurların zararının tazminini öngören hukuki düzenlemeler de yapmalıdır. Direktif’te herkesin ırk veya etnik kökenine bakılmaksızın eşit muamele görmesi için asgari gereklilikler öngörülmekle birlikte, üye ülkeler için öngörülmüş bir maksimum standart yoktur. Yani üye ülkeler, daha yüksek standartları belirlemekte takdir yetkisine sahiptir. Ayrıca, eşit muamele ilkesini ihlal eden iç hukuk normlarının yürürlükten kaldırılması gerekmektedir. Önemli bir diğer nokta ise, üye ülkelerin, ayrımcılıkla mücadele kapsamında kurum veya kurumlar oluşturması gerekliliğidir.

Direktif’in 2. maddesinde eşit muamele ilkesi, ırk veya etnik kökene dayalı doğrudan ya da dolaylı ayrımcılık olmaması olarak tanımlanmıştır. Doğrudan ve dolaylı ayrımcılık kavramları ayrı ayrı tanımlanmıştır. Doğrudan ayrımcılık, “... bir kişiye, ırk veya etnik kökene dayalı olarak, karşılaştırılabilir bir durumda, diğer bir kişiye göre daha az tercih edilir şekilde muamele edilmesi, edilmiş olması veya edilebilir olması halinde...” gerçekleşir. Dolaylı ayrımcılık ise, görünüşte tarafsız bir düzenleme, ölçüt veya uygulamanın bir ırk ya da etnik kökene mensup kişileri, başka kişilerle karşılaştırıldığında dezavantajlı bir konuma getirdiği durumlarda ortaya çıkar. Aynı zamanda bu tarafsız düzenleme, ölçüt veya uygulamanın, meşru bir amaç ile haklı kılınmadığının ve söz konusu amaca ulaşmak için kullanılan araçların uygun ve gerekli olmadığının tespit edilmesi gereklidir. 2. maddede taciz kavramı ile ayrımcılık talimatı kavramı da tanımlanmıştır.

Direktif, İstihdamda Eşitlik Direktifi’nden çok daha geniş bir alanda koruma sağlamaktadır ve aşağıdaki alanları içermektedir:


– İstihdama, serbest mesleğe ve mesleğe erişim,

– Mesleki rehberlik, mesleki eğitim ve meslek içi eğitime erişim,

– İşten çıkarma ve ücret de dâhil istihdam ve çalışma koşulları,

– İşçi veya işveren örgütlerine ya da profesyonel örgütlere üyelik,

– Eğitim,

– Sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri de dâhil sosyal koruma,

– Sosyal avantajlar,

– Barınma da dâhil halka sunulan mal ve hizmetlere erişim.

Irk Eşitliği Direktifi özetle aşağıdaki konulara yer vermektedir:
– Irk veya etnik kökenlerine bakılmaksızın insanlar arasında eşit muamele ilkesinin uygulanması,

– İstihdam, eğitim, sosyal koruma, sosyal yardımlar, işçi ve işveren örgütlerine üyelik, mallara ve hizmetlere erişimde ayrımcılığa karşı koruma,

– Doğrudan ve dolaylı ayrımcılığı, tacizi, mağdurlaştırmayı ve ayrımcılık talimatını yasaklama,

– Uygulamada eşitliği gerçekleştirmek üzere geçici özel önlem alınmasına izin verme,

– Ayrımcılık mağdurlarına ayrımcılığa karşı uygun yaptırımları içeren yargısal veya idari usuller kapsamında başvuru hakkı tanınması,

– Eşit muamele ilkesine, ırk veya etnik kökenin gerçek ve belirleyici bir mesleki gereklilik kapsamında farklı muameleye tabi tutulabilmesi gibi, sınırlı olarak istisna getirilmesi,

– Ayrımcılığa uğradığını iddia eden kişiyle fiilden sorumlu olduğu iddia edilen kişi arasında ispat yükünün paylaştırılması (ayrımcılığın gerçekleştiğini görünüşte ortaya koyan olguların mağdur tarafından sunulmasının ardından, ispat yükünün farklı muameleden sorumlu kişiye geçmesi ve bu kişiye ayrımcılık yapmadığını kanıtlama yükümlülüğü getirilmesi),

– Her üye ülkede eşit muamele ilkesinin gerçekleştirilmesi ve ırk ayrımcılığı mağdurlarına bağımsız destek sunma amaçlı kurumların oluşturulması.



Yüklə 1,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   198




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin