Cumhuriyet'in İlk Yıllarında l Mayıslar
Cumhuriyet'in ilk yıllarında l Mayıs Amele Bayramı 1924, 1925 ve 1927'de olmak üzere üç kez kutlandı, l Mayıs 1923'te yediği darbeden sonra Aydınlık grubu ertesi yılki Amele Bayramı'nda öne çıkmadı, l Mayıs 1924'ü Umum Amele Birliği düzenledi.
Birliğin hazırladığı l Mayıs "resm-i kabul programı"na göre işçi dernekleri temsilcileri genel merkezde düzenlenen törene katılacaklardı. İşçiler kırmızı rozet takacaklardı. Genel merkez önünde bir bando işçi marşları çalacaktı. Daha sonra Umum Amele Birliği yöneticileri işçi derneklerine giderek iade-i ziyarette bulunacaklardı.
O sıralarda Meclis'in gündeminde iş mevzuatını düzenleyecek olan "Mesai Kanunu" vardı. Nitekim bir yıl önce A-mele Bayramı'nda, işçi temsilcileri mevzuatın bir an önce çıkarılması için TBMM' ye başvurmuşlardı. Ancak ilk toplantı yılında tasan kanunlaşamamıştı. Umum Amele Birliği yönetimi bu gecikmeden duydukları üzütünün bir ifadesi olarak 1924 Amele Bayramı'nda sokaklarda gösteri yürüyüşü yapmamaya karar verdiler.
Amele Birliği bu kararı almamış olsa ve gösteri girişiminde bulunsa bile karşısında Cumhuriyet hükümetinin kolluk kuvvetlerini bulacaktı. 30 Nisan gecesi İstanbul'daki tüm karakollara "Polis Müdür Vekili Kâmil Bey" imzalı bir tamim geldi. Her türlü "nümayiş ve hareket-i merasimiye"nin engellenmesi bildiriliyordu. Umum Amele Birliği "milli" güçlere yakın olmasına karşın Ankara'ca resmen kabul görmemişti.
l Mayıs sabahı Amele Birliği'nin Ye-rebatan'daki genel merkezi kırmızı renklerle donatıldı. "Türkiye Amelesi Sendi-
kalar Kanunu İster" yazılı bir pankart asıldı. Dernek temsilcileri genel merkezde toplandılar. Bando Enternasyonal'! çaldı. Bayrama katılanlar arasında Zonguldak Mebusu Tunalı Hilmi de vardı.
Amele Birliği'nde tören yapılırken aynı saatlerde l Mayıs nedeniyle çıkarılan Çelik Kol gazetesi toplattırıldı. Aydınlık dergisi idarehanesi kolluk kuvvetlerince arandı.
1925'in Amele Bayramı Amele Teali Cemiyeti'nce örgüdendi. Cemiyet 21 Nisan günü vilayete başvurdu. Bayram cuma gününe rastlamıştı. Cumanın tatil oluşu nedeniyle işçilerin işi bırakmaları söz konusu değildi. Bu husus vilayete verilen program önerisinde ayrıca vurgulanmıştı: "Menafi-i umumiye haleldar olmayacak"tı.
Vilayet, Amele Teali Cemiyeti'nin l Mayıs başvurusunu Polis Müdüriyeti'ne havale etti. Müdüriyet durumu değerlendirdi ve cemiyet temsilcilerini polis müdüriyetine çağırarak kendilerine açık mahalde miting ve gösteri yürüyüşü yapamayacaklarını bildirdi. Ancak, müdüriyetin bayram nedeniyle cemiyette "resm-i kabul" yapılmasına ve temsilci bir heyetin valiyi ziyaret ederek "amelenin hissiyat ve temenniyatını" bildirmesine bir itirazı yoktu.
l Mayıs sabahı saat 10.00'dan itibaren cemiyetin değişik şubelerine mensup işçiler genel merkeze gelmeye başladılar. Toplantı odası kırmızı renkte donatılmıştı. Kırmızı renkli perde ve bayraklarda beyaz zemin üzerine siyah bir örs ve iki çekiç resmi yer almıştı. Kırmızı pankartlar üzerinde siyah harflerle "Türk Amelesi İlticaya Karşı Amansız Bir Mücadele Açmalıdır", "Burjuvazinin Zulmünü Protesto Ediyoruz", "Mürteciler, Muhtekirler, Kapitalistler, Emperyalistler Kahrolsun", "8 Saat İş, 8 Saat İstirahat, 8 Saat Uyku" ve "Bütün Dünya İşçileri Birlesiniz" yazılıydı. Bu son pankartın altında Kari Manc'ın bir resmi asılmıştı. Törene katılan işçiler göğüslerine kırmızı kurdeleler takmışlardı.
Aynı gün Amele Teali Cemiyeti işçileri Mayıs l Nedir? başlıklı kitapçığı dağıttı.
1926'da l Mayıs kutlanmadı. Şeyh Sait Ayaklanması ve Takrir-i Sükûn Kanunu, bu arada İzmir suikastı girişimi gergin bir siyasal ortam yaratmıştı. Gazeteler l Mayıs'ın "dünya amelesince bir yevm-i mahsus" olduğunu kaydetmekle yetindiler.
1920'li yılların son l Mayıs'ı 1927'de kutlandı. 25 Nisan günü Amele Teali Cemiyeti tramvay işçileri vilayete başvurdular. "Umumi vesait-i nakliyenin tatilini mucib olmamak" şartıyla amele bayramına izin verildi.
l Mayıs sabahı saat 10.00'dan itibaren amele temsilcileri Amele Teali Cemiyeti'nin Babıâli'deki merkezine gelerek bayramlaştılar.
Cemiyet merkezi pankartlarla donatılmıştı. "Amele Cumhuriyet'in Hadimidir" ve "8 Saat İş, 8 Saat İstirahat, 8 Saat
Uyku" bunlar arasındaydı. Bayramlaşma sırasında işçiler ceketlerine kırmızı kurdele iliştirdiler. Bayramlaşma ertesi temsilcilerden biri l Mayıs Marşı'nı okudu. Odada bulunanlar da ona katıldılar.
Marş söylendikten sonra işçi temsilcileri bir süre işçi sorunlarını görüştüler. Öğleyin vapurlara binilerek Kâğıthane' ye gidildi. Sofralar kuruldu, eğlenildi. Amele Teali Cemiyeti'nin İşçi Sportmen Kulübü'yle, Bağdat Demiryolları Amelesi Sportmenleri Kâğıthane Çayırı'nda bir futbol müsabakası yaptılar.
Daha sonraki dönemlerde, 1930'lu, 1940'lı yıllarda, l Mayısların değişmez ö-zelliği, yasaklanmış Türkiye Komünist Partisi İstanbul örgütünün her l Mayıs' ta gizli bildiri çıkarması, müseccel (kimlikleri ve adresleri polisçe bilinen) komünistlerin ise, l Mayıs öncesinde gözaltına alınıp l Mayıs'tan sonra serbest bırakılmalarıydı. Öte yandan küçük işçi ve sosyalist grupları İstanbul'un çeşitli mesirelerde l Mayıs'ta ailecek piknik yaparlardı. 1950'li yıllarda da süren "tedbi-ren gözaltına alma" uygulaması 1960' lardan sonra sona erdi. Ama l Mayıs kutlamaları ancak 1970'lerde yemden gündeme geldi.
ZAFER TOPRAK
Dostları ilə paylaş: |