Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə794/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   790   791   792   793   794   795   796   797   ...   899
ÇIRPICI ÇAYIRI

Eski İstanbul'un ünlü mesire yerlerinden birisi.

Surların dışında, bugünkü Veliefendi Hipodromu'nun kuzeyinde, Mevlanakapı ile Silivrikapı arasında yer almaktaydı. Eski adıyla E-5, yeni adıyla D-100 Kara-yolu'nun Topkapı-Küçükçekmece arasın-

daki kesimi, 1934 Şehir Rehberi'nde Çırpıcı Caddesi diye gösterilen, halk dilinde Londra Asfaltı denilen yolun düzeltilmiş ve genişletilmiş halidir. 1954'te toprak tesviyesine başlanan bu yoldan sonra, Çırpıcı Caddesi tamamen ortadan kalkmıştır. Topkapı'dan Çırpıcı'ya eski yoldan yaya olarak yarım saatte gidilirdi.

Çayırın yakınlarındaki bir su kaynağı, Bizans İmparatoru I. Leon döneminde (457-474) Meryem Ana'ya adanan bir ayazma durumuna getirilmiş, özellikle bahar mevsimlerinde kutsal bir ziyaret ve eğlence yeri olarak büyük rağbet görmüştür. Osmanlı döneminde bu gelenek hem Hıristiyan, hem de Müslüman halklar arasında sürüp gitmiştir. Önceleri "Ayazma" denilen mesire yerinde üstün nitelikli içme suyu kaynakları, çeşmeler ve köprüler vardı.

Çevresine varlıklı kişilerin köşk ve evler yaptırmış olduğu bu çayırı, İstanbullular ağaçların hemen yapraklandığı ve çevrenin yeşillendiği Hıdrellez'den (Yeşillik Günü) başlayarak akın akın ziyaret ederlerdi. Daha sonra, yazma, tülbent, çuha, keçe, halı, kilim gibi pamuklu ve yünlü kumaş vb dokuma materyalini boyama işlerinde çalışan zanaatçıların bu mesire yerinin yakınına yoğun olarak yerleşmeleri üzerine, çayıra "Çırpıcı" adı verildi. Çırpıcı sözcüğü "çırpmak" kökünden türetilmiştir; boyanmış halı, kilim, bez malzeme özel olarak inşa edilmiş taş veya beton su havuzlarında çırpılmak suretiyle temizlenirdi.

Çırpıcı Çayırı'mn ortasından akan derenin üzerinde birkaç tarihi köprü mevcuttu. Dere kenarında I. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından açılan artezyen kuyularına daha sonra çevredeki sanayi tesisleri yenilerini eklemişlerdir.

Çırpıcı Çayırı'mn bir de geleneği vardı; her sene mayıs ve haziran aylarında İstanbul'un zencileri (Habeşîler) burada oyun gösterilerinde bulunurlardı. Önceleri Çamlıca'da senede bir gün kutlanan bu Afrikalılar bayramında haremağaları, bacılar, susamcı kadınlar Çileharie'de toplanırlar, gruplar halinde tepeye tırmanırlar, yabani çiçeklerden başlarına taçlar, çelenkler, bellerine kemerler, bileklerine bilezikler ya da kulaklarına küpeler örerler, halkalar oluşturup Habeş türküleri söylerlerdi. Daha sonra bu bayramlar Çırpıcı Çayırinda da düzenlendi, zamanla bahar aylarında her hafta yapılan bir profesyonel gösteriye dönüştü. Halk, "Arapların Düğünü" adını verdiği bu gösterileri izlemek için cumaları Çırpıcı Çayırı'm doldururdu. Örneğin, 15 Haziran 1927 tarihli Mittiyet'teki bir ilanda, "Çırpıcı mesire mahallinde bu ayın 18' inci cuma günü kadim olan araplar kabak vesaire çalgıları ile icray-ı ahenk edeceklerinden ahal-i muhteremeye ilân olunur, Araplar Kolbaşısı Said Ağa" der nilmektedir.

Bu çayırlık alan ayrıca, Rumeli seferlerine çıkan ordular için bir konak yeri olarak da kullanılmıştır. IV. Mehmed'i (hd 1648-1687) tahttan indirmeden önce


Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   790   791   792   793   794   795   796   797   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin