Çit Kasrı
Ali Hikmet Varlık, 1994
lir. Ancak yemeden önce sirke veya limon suyu konur. Evvelce yağı içmiş balıklar sirkeyi kabul etmezler. Böylece yumuşak ve zevkle bir çiroz salatası yemek mümkün olur.
1965'e kadar Marmara Denizi'nde güçlü lambalarla yapılan aşırı uskumru avcılığı ve daha sonraki yıllarda meydana gelen deniz kirliliği balığın Marmara'ya girmemesine neden olmuştur. Bu yüzden uskumru çirozu yerini istavrit çirozuna bırakmış, ancak lezzet itibariyle istavrit, hiçbir zaman uskumrunun yerini alamamıştır.
ALİ PASİNER
ÇİT KASRI
Yıldız Sarayı(->) birinci avlusu içinde, harem duvarına bitişik bir yapıdır. Günümüzde Yıldız Sarayı'nın (müze), Büyük Mabeyn, Yaveran ve Bendegân Dairesi, Harem Kapısı ve duvarı ve Çit Kasrı ile oluşmuş birinci avlusunun kuzey sınırını meydana getirmektedir.
Çit Kasrı, Yıldız Sarayı'nın ilk yapılarından biri olup, Abdülaziz (hd 1861-1876) tarafından yaptırılmıştır. Mimarı bilinmemektedir. Yapının özgün işlevi padişahı ziyarete gelen yabancı elçilerin bekleme yeri ve zaman zaman askeri ve mülki devlet erkânının toplantı yeri olmasıydı.
Çit Kasrı, doğu-batı doğrultusunda arka arkaya sıralanmış ve birbirine geçen odalardan oluşan bir plan şemasına sahiptir. Bu şemanın doğu ucunda büyük toplantı salonu yer almaktadır. Batı ucuna ise bir kat alttan girilmekte, buradan yukarı çıkılarak ilk bekleme odasına u-laşılmaktadır. Ayrıca yapının tam ortasında birinci avludan girilen bir kapı ve camekân da (rüzgârlık) bulunmaktadır. Doğu tarafında bulunan büyük toplantı salonu, harem ile bağlantılı olup, padişahın toplantı salonuna doğrudan ulaşımını sağlamaktadır. Yıldız Sarayı, hilafetin kaldırılması ve Cumhuriyet'in ilanından sonra bir süre boş kalmış, daha sonra Silahlı Kuvvetler'in çeşitli kademeleri ve özellikle de Harp Akademileri tarafından 1978'e kadar kullanılmıştır. Bu dönemde Çit Kasrı kütüphane binası olarak işlev görmüştür. 1978'de Kültür Ba-
kanlığı'na devredilmesinden sonra Çit Kasrı, İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nin kullanımına verilmiş ve 1983'te biten bir restorasyon ile bu merkezin, kütüphane ve dokümantasyon binası olarak kullanıma açılmıştır. Yapının, özellikle 1920-1978 arasında, gerek boş olduğu yıllarda, gerekse Harp Akademileri'nin kullanımında olduğu yıllarda bakımsızlık ve bilinçsiz müdahaleler sonucunda, iç mimarisinde ve özellikle dekorasyonunda bozulmalar olmuştur. Restorasyonda, özgün malzeme ve belgesel izler korunmuş, yok olmuş bölümlerde yenilemeler yapılmıştır. Çit Kasrı, aynı dönemde yapılmış Büyük Ma-beyn'in mimari özelliklerim andıran bir dış mimariye sahiptir. Adını iç dekorasyonda duvarların kaplamasında kullanılan "çit" kumaşından almıştır.
Bibi. F. Ezgü, Yıldız Sarayı, îst., 1962; C. Binan, "Yıldız Sarayı, Yanmış Hususi Daire Kuzey Avlusu Mekânsal Oluşumu, Sorunları ve Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma", (ÎDMMA basılmamış yüksek lisans tezi), 1984.
CAN BİNAN
ÇİTURİHANI
Hanın mülkiyetim uzun süreler ellerinde tutmuş olan Çiturislerin adıyla "Çituris Hanı" olarak da bilinir. Voyvoda Caddesi (Bankalar Caddesi) ile Tersane Caddesi arasındaki Mertebanî Sokağı'mn (bugün Teğmen Hüseyin Sofu Sokağı) Söğüt Sokağı ile kesiştiği köşededir.
Hem Mertebanî hem de Söğüt Sokağı' na cephesi olan hanın giriş kapısı Mertebanî Sokağı'na açılır. Çevrede benzerleri de görülen 19. yy'm ikinci yarısının, klasik süslemelerine sahiptir. Kapısının üstünde yarım daire ve yarı sütun başlıkları gibi görünen çıkıntılar vardır. Mertebanî Sokağı'na bakan cephesinde dörder, Söğüt Sokağı cephesinde ikişer penceresi bulunmaktadır.
1861'de yapılmış olan hanın ilk sahibi deri işi yapan Vasil Hacıyanopulos'tur, Han o zamanlar iki katlı iken Çituri Biraderler 1918'de binayı satın aldıktan sonra üstüne iki kat daha çıkılmış ve han bugünkü görünümünü almıştır.
Hanın bulunduğu Bankalar Caddesi'
Dostları ilə paylaş: |