BOMBA OIAYI
294
295
BOMONTİ
WOODS PAŞA'NIN ANILARINDA BOMBA OLAYI
Abdülhamid, bir iki dakika yanında bulunan yüksek rütbeli subaylara talimat verdikten sonra her zamanki gibi faytonuna binerek ve faytonu kendisi kullanarak sakin bir yüz ifadesi içinde camiden saraya hareket etti. Özel bölmelerde bulunan bir bayan izleyici de yaralanmıştı. Diğer birçok seyirci ise patlamanın en şiddetli yerinde bulunan atların kemiklerinin sağa sola fırlamasıyla yaralanmış, zavallı hayvanlardan birinin bacağı koparak yabancı misyon şeflerine ayrılan bölmenin yakınlarına kadar fırlamıştı. Saat kulesinin yanındaki camlar kırılmıştı. Caminin üst taraflarında büyük büyük delikler açılmış, pencerelerin camları kırılarak yerlere düşmüştü. Cami içinde bulunanların çoğu yaralanmıştı.
Hasar gören caminin diğer ucunda padişahın özel odasına açılan bir giriş yeri daha vardı. Padişah ailesine mensup şehzadeler bu bölmedeydiler. Bomba patladığı zaman bu şehzadelerin kâhyası olan zat tam bu özel bölmenin giriş yerindeydi. Kâhya, havada uçuşan şarapnellerden birinin kafasına isabet etmesiyle derhal can vermiş, yakınında bulunan bir saray hademesi de aynı akibete uğramıştı...
Benim ve benim gibi yabancı yaverlerin kurtulması da tamamiyle bir şans idi. Biz biraz uzakta olduğumuz için şarapneller bir metre kadar üzerimizden geçerek cami duvarına saplanmıştı. Aslında çok daha fazla insan kaybı olabilirdi. Padişah, camiden resmi merasimle ayrılmayacağını bildirdiği için, camideki ibadete katılan askerî ve sivil erkân camiyi terketmiş bulunuyorlardı. Padişahın yanında birkaç özel yaveri ile birkaç yabancı alay emini bulunuyordu.
Sir Hemy F. Woods, Türkiye Anılan, (çev. F. Çöker), îst, 1976, s. 102-164
1923'te Türkiye İdman Cemiyetleri İt-tifakı'nın kurulmasıyla Türkiye'de boks sporu ilk kez teşkilatlanmış ve kurulan Türkiye Boks Federasyonu'nun ilk başkanlığına da Fransa'da bulunduğu öğrencilik yıllarında boks sporu üzerinde geniş çalışmalar yapmış Eşref Şefik (Atabey) seçilmişti. Ancak daha sonra Türkiye'de boks sporunun pek az bir faaliyete dayandığı gerekçesiyle Türk boksu, Güreş Federasyonu çatısı altına verilmişti.
Boksta ilk milli karşılaşma Kasım 1928'de yapıldı. Sovyetler Birliği'ne giden milli boks takımımızın tamamı İstanbullu boksörlerden oluştu. Moskova' da Sovyetler Birliği, Bakû'de de Azerbaycan takımlarıyla karşılaşan Türk milli takımında şu boksörler bulunuyordu: Necmi Bey (Alakan) (tüysıklet; Galatasaray), Rauf Bey (hafifsıklet; Beşiktaş), Rıza Bey (Nemli) (yarı-ortasıklet; Fenerbahçe), Sıtkı Bey (Piran) (ortasıklet; Fenerbahçe), Selami Bey (yan-ağırsıklet; ferdi). Moskova'daki milli maçı 4-0 kaybeden takımımız Bakû'deki maçı 5-0 kazanmıştı.
1930'larda İstanbul'da boks tekrar bir canlanma gösterdi. Bu dönemde Galatasaraylı Küçük Kemal, Tarık Akçırpan, Küçük Selami, Yorgo Tagar, Pakrat gibi isimler kendilerini gösterdiler. Küçük Kemal, yabancı boksörlerle yaptığı maçlarda büyük başarılar elde ederken, Yorgo Tagar da Türk bayrağı ile çıktığı Yunan ringlerinde büyük üstünlük sağladı. Bu yılların en önemli olayı ise 1938'de Melih Açba'nın dünyanın en büyük a-matör boks organizasyonu olan Ameri-ka'daki Altın Eldiven müsabakalarında, 80'den fazla boksörün katıldığı 66 kiloda şampiyonluğu kazanması oldu. Bu dönemin Türk boksunda bir başka ilginç ismi de Alemdar Gençlik Kulübü'n-den(->) yetişen Cihat Vurucu oldu. Trafik kazası sonucu bir kolunu kaybeden genç boksör daha sonra tek koluyla tekrar ringlere döndü. Tek koluyla hem savunma, hem de hücum yapmak gibi pek zor bir işi başararak birçok galibiyet elde etti. Vural înan'ın 1947'de Dublin' de yapılan Avrupa Boks Şampiyonası'nda en teknik boksör seçilmesi, yine aynı şampiyonada Halit Ergönül'ün de Avrupa karmasına seçilerek Amerika karması ile yapılacak maçlar için New York'a götürülmesi, İstanbul boksunun önemli başarılarındandır.
1950'lerde Garbis Zaharyan profesyonel boks ringlerinde Türk boksuna ilk başarıları getirirken İstanbullu boks meraklılarına da çok güzel maçlar seyrettirdi. İstanbul boksunun daha sonraki dönemdeki en büyük isimlerinden biri Cemal Kamacı oldu. Aslen Trabzonlu olmasına rağmen boksa İstanbul'da başlayan ve Fenerbahçe kulübünde parlayan Kamacı, amatör ringlerde kazandığı başarılar ve Balkan ikinciliklerinden sonra geçtiği profesyonel boks ringlerinde de büyük başarılar elde etti ve sıkletinde iki kez Avrupa şampiyonluğunu kazandı.
CEM ATABEYOĞLU
Dostları ilə paylaş: |