Türkiye’de sürekli olarak altı aydan fazla oturanlar
İkametgah esasını tamamlamakla birlikte ondan bağımsız bir ilkedir.
Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini bozmaz.
Bir takvim yılında altı aydan fazla Türkiye’de oturan bir kimsenin tam yükümlülüğü, o takvim yılında fakat Türkiye’de oturmadığı ayları kapsar mı? Olumsuz yanıtlanmalıdır.
İstisnaları; belli görev ve iş, tahsil ve tedavi, dinlenmek ve seyahat etmek, tutukluluk, hükümlülük ve hastalık gibi nedenlerle alıkonulma… Yabancı öğretim üyesi tam yükümlü kabul edilmiş, öğrencilerse kabul edilmemiş. Türk uyruklu uzman???
Türk vatandaşı
Türk vatandaşı
Yabancı ülkelerdeki şubelerde çalışmalı
Türkiye’den ödenen üçereler üzerinden vergi kesintisi yapılmamalı
Sorunlar çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmaları ile çözümlenmeli
GVK tam yükümlülükte kişisellik (ikametgah, uyrukluk) ilkelerini kabul etmiş olmasına rağmen dar yükümlülükte mülkilik ilkesini kabul etmiştir.
GVK tam yükümlülükte kişisellik (ikametgah, uyrukluk) ilkelerini kabul etmiş olmasına rağmen dar yükümlülükte mülkilik ilkesini kabul etmiştir.
Kaynağı Türkiye olan gelir vergilendirilmeye çalışılmaktadır.
Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları dar yükümlü olarak vergşilendirilmektedir.
Ticari kazançlarda; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması
Ticari kazançlarda; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması
Zirai kazançlarda: Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi
Ücretlerde:
a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;
b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi;
Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi
Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulun Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi
Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulun Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi
Menkul sermaye iratlarında: Sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması
Diğer kazanç ve iratlarda: Bu kazanç veya iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye'de ifa edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi
Değerlendirmeden maksat,
ödemenin Türkiye'de yapılması veya
ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.
Tam yükümlüler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden GV tabi olurlarken dar yükümlüler yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlardan dolayı GV tabidirler.
Tam yükümlüler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden GV tabi olurlarken dar yükümlüler yalnızca Türkiye’de elde ettikleri kazançlardan dolayı GV tabidirler.
Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden elde edilen kazançlardır.
Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden elde edilen kazançlardır.
GVK da bazı faaliyetlerden elde edilen kazançlarında ticari kazanç sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bunlar;
1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;
2. Coberlik işlerinden;
3. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;
4. Gayrimenkulların alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;
5. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden;
6. Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından; elde edilen kazançlar.
7.Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar.
Faaliyetin ticari yada sınai bir örgütlenme içerisinde risk üstlenen bir kimse tarafından bağımsız olarak yürütülmesi gerekir.
Faaliyetin ticari yada sınai bir örgütlenme içerisinde risk üstlenen bir kimse tarafından bağımsız olarak yürütülmesi gerekir.
Faaliyet sürekli olmalıdır.Bir faaliyetin sürekli olup olmadığı konusunda kuşku varsa bazı belirtilerden yaralanılabilir.
İşyeri açılmışsa, meslek odasına kayıt yapılmışsa, işe sermaye ayrılmışsa, personel çalıştırılmaya başlanmışsa faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir.
Ticari kazancın özelliklerini taşıyan bir gelir aynı zamanda başka kazanç ve iratların yasa ile belirlenen özelliklerine sahipse ilke olarak ticari kazancın önceliğinin olduğu söylenebilir.