Yönetici yaparız,buna rağmen orada
Onlar kötülük işler,itaatsizlik eder,
Yanlış yolda yürürler,bozuk iş sergilerler,
-Kötü gidişlerini değiştirmezler ise-
Bunu sürdürürlerse,böylece o ülkede
Onlar aleyhindeki-azap ile ilgili- (Onların haklarında..zulümlerle..)
Hüküm artık hak olur,haksızlıklar son bulur.
Helake layık olan orayı elbet Biz de
Dağıtırız,altını üstüne getiririz…(Darmadağın/allak-bullak ederiz..)
Zulmün,tuğyanın,kibrin sonu başka ne olur?
İSRA(17/16)
***
554
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜHEYMİN Adıyla
(Ey insanlar!Kullarım!Dinleyin sözlerimi!)
“Size verilen her şey sırf bu geçici dünya
Hayatının-ahiret-sonsuzluğu yanında (…yurdunun karşısında)
Söz edilmeye değmez hoş bir geçimliğidir.(…boş…)
-Kısa süreli hazlar,emeller geçicidir, (…önemsizdir,)
Hazlar da,acılar da,gurublar,şafaklar da…
Bir Allah’ın Nezdinde bulunanlarsa daha
İyidir,süreklidir,hayırlıdır,bengidir. (…temizdir.)
-Tükenmeyen nimetler,çok değerli ödüller…-
Ki bunlar,iman eden,Rablerine güvenen
Has mü’minler içindir-bu ne kadar güzeldir!-
Hem büyük günahlardan,her tür hayasızlıktan
Kaçınanlardır onlar ömürleri boyunca.
(Kötülüğün verdiği zararları ortadan
Kaldırmak iyilikten öncedir,önemlidir.) (…gereklidir.)
Hayatta başlarına gelecek olan/gelen
Olumsuz hadiseler,haksızlıklar yüzünden
Sabreden,kusurları olgunca karşılayan,
Kızdıkları zamanda öfkelerini yutan, (…tutan,)
Bağışlayan,affeden kimselerdir gerçekten
-Böylece nefretleri sevgiye dönüştüren-
Ve onlar Rablerinin-gerçek sahiplerinin-
Evrensel Çağrı’sına-yüce buyruklarına-
Koşa,koşa gelirler-olumlu yaklaşırlar- (Koşarak yönelirler,)
Seve,seve uyarlar ve namazı kılarlar
Tam hakkını vererek,anlamına ererek. (...nı bilerek.)
Yalnız bedenleriyle değil,yürekleriyle,
Selim akıllarıyla,güçlü omuzlarıyla
Saf,saf kenetlenerek,şefkati yüklenerek…(…barışı/adaleti…)
Onlar ki,işlerini,sosyal problemlerini
Kendi aralarında-ortak akıllarıyla-
Hem maddi,hem manevi-bireysel ve toplumsal-
Danışmayla çözerler,sağlam dayanışmayla…
(En güzel örnektirler karıncalar,arılar
Onlara bu konuda-uygulamalarında.-)
555
Akıl bahçelerinden,duygu çiçeklerinden (…fikir…)
Topladıkları özü,sağduyu peteğinde
Bala dönüştürürler,güçlenirler yiyenler. (…şifa bulur…)
(Katılımcı bir yapı,bir nevi demokrasi.)
Herkes biribirinin görüşünü/fikrini
Saygı ile karşılar,değer verir,önemser, (…saygıyla,anlayışla,olgunlukla…)
Yine kendilerine verdiğimiz şeylerden
(Rızklardan/nimetlerden/güzel emanetlerden…)
Allah için harcarlar cömertçe seve,seve.
(Böyle bir toplum işte her tavrı,her haliyle
Allah’ın beğendiği,sevdiği toplumdur ki,
Yönetim şeklidir ki,ondan bereketini,
Hayrını,yardımını,misilsiz rahmetini
Esirgemez gerçekten dünyada/ahirette.)
Bir haksızlığa/zulme uğradıkları zaman,
Biribirleri ile yardımlaştıklarından,
Savunma,yengin çıkma yolunda başarıya
Ulaşırlar mutlaka Allah’ın yardımıyla.
(Bu iş kolay değildir,özveri gerektirir,
Güven,azim,doğruluk,çok çaba,sağlam iman…) (…sabır…)
Size yönelmiş olan,zarar veren,acıtan (…yaralayan)
Kemliğin karşılığı ona denktir cezası,
Adalete uygundur,kötülüktür misliyle…
Ancak,kim bağışlarsa ve barışı sağlarsa,
Onun mükafatı da hiç kuşkusuz Allah’a
Aittir,ahirette,doğrusu O,elbette
(…hem dünyada,hem ahiret yurdunda…)
Zulmedenleri sevmez,kurtuluşa erdirmez,
Onlara kılavuzluk etmez,hidayet vermez…
-Bundan büyük bir kayıp var mıdır insan için?-
(Adaletten,barıştan yanadır O her zaman.)
Kim zulme uğradıktan-haksızlık yapıldıktan-
Sonra hakkını yine geri alabilmişse,
(Haksız bir saldırıya karşı dayanışmayla,
Meşru müdafaayla,işte artık onlara) (Geçerli savunmayla…)
-Kendi aleyhlerine-bir sorumluluk yoktur.
556
Bir geçiş,bir yol yoktur,yapacak bir şey yoktur.
(Mazlumların yanında yer almak adalettir.)
Ne var ki,insanlara-hele ki zayıflara- (…bahusus müztaz’aflara…)
Zulmedip,yeryüzünde bilerek,haksız yere
Güç gösterileriyle,taşkınlık edenlere,
(Yolsuzluk yapanlara/sorumsuzluklarına)
Bir yükümlülük vardır,kuşkusuz ceza vardır. (…hak ettikleri…)
İşte,yine onların-günahkar münkirlerin-
Aleyhine yol vardır,acıklı azap vardır.
Saldırgan,sapkınlara-bencil,münafıklara- (…mağrur/nankör…)
Ateş dokunacaktır,hesap sorulacaktır.
Onlar ancak böylece olgunlaşacaklardır! (…belki…)
-Kendilerine gelip”adam”olacaklardır.
Yine de kim sabreder,bağışlar,affederse, (…hoş görürse,)
Onun bu hareketi/davranışı,gerçekten (…elbette)
Azmedilmeye değer,kararlılık/güç/sabır
İsteyen büyük,güzel,soylu,üstün,erdemli
İşlerin-and olsun ki-en zorlularındandır. (…başta gelenidir.)
(Budur hiç kuşkusuz ki,dinin istediği de
Müslümandan/insandan-Allah’ın kullarından…)
Allah,yolundan kimi çıkarır,saptırırsa,
Buna izin verirse,sapıklıkta brakırsa,
-Onların seçimleri/tercihleri de buysa- (…bu yoldaysa,)
Yoktur,bulunmaz onun Ulu Allah’tan başka
Bundan sonra-ne yazık-candan dostu,sahibi.
Azabı gördükleri,yüz yüze geldikleri
Zaman yolun sonunda-karşılaştıklarında-
Artık o zalimleri;”Bir yol yok mudur geri
Dönmemiz için?”derken,ey Rasul’üm,bir görsen!
(Ey müminler,insanlar!Kulak verin sizler de
Sözlerin en doğrusu,en güzel olanına,
Koşun çağları aşan Kurtuluş Mesaj’ına…)
ŞURA(42/36-44)
***
557
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUCİB Adıyla
Rabbimiz buyurdu ki;”Bana dua edin ki,
Ben de kabul edeyim,size cevap vereyim,
Bir isteğiniz varsa yerine getireyim…” (…dileğiniz…)
(Allah’ın bir kuluna cevap vermesi demek,
Bir düşünün bakalım ne demektir,ne demek?
Bundan büyük bir onur var mıdır insan için?) (…bir kul…)
“Ben’den Ben’i isteyin-En Büyük Nimet Benim.-
Beni bulduğunuzda-candan andığınızda- (-unutmadığınızda-)
Anlamıyor musunuz,her şey sizin demektir.
Çünkü yerde/göklerde-geçmişte/gelecekte,
İkisi arasında-neler var,neler yoksa,
Hepsinin Malik’iyim,hem Varis,hem Muris’im. (…Her şeyin…)
Kibre saparak Bana duadan kaçınanlar,
Bunu gururlarına yediremeyen koflar,
-Kulluktan çekinenler/tenezzül etmeyenler!-
Aşağılanmış halde Cehennem ateşine (Rezil rüsva olarak…)
Sevk edileceklerdir,sürükleneceklerdir.
(Ki tutuşturulmuştur kibir alevleriyle.
Orası ne berbat bir varış/kalış yeridir!) (…kötü…konaklama…ağırlanma…)
MÜ’MİN(40/60)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin HALİM Adıyla
Sizlerin içinizden sözünü gizleyen de, (..saklayan da,)
Tüm düşüncelerini açığa vuran(lar) da,
Geceye sığınıp da,gizlenen,saklanan da
Gündüzleyin yol alan/yürüyen kimseler de,
558
Herşey O’nun yanında,sonsuz ilminde birdir,
Hiç fark etmez eşittir,gizli/açık bellidir.
O’nda zaman ve mekan “bir an”ın içindedir.
O’nun için “bilmemek” söz konusu değildir…
(Ey insanlar/kullarım dinleyin,kulak verin!
İnanmayanlar kırsın önyargı kalemini!)
Onun her biri için-her insan/her kul için-
Önünden/arkasından-sağından ve solundan-
Allah’ın buyruğuyla-koyduğu yasalarla-
Kendisini izleyen/koruyan/denetleyen,
-Yaptığı fiilleriaksetmeden kaydeden- (…unutmadan/atlamadan/hiç
Görevliler/gözcüler vardır,kutlu melekler… eksiksiz…)
-Görevlerinin ehli koruma kortejleri-
(Allah’ın gazabından korur diye kendini
Eğer düşünüyorsa,Allah bilir onu da.)
Bir toplum kendindeki-iç/dış dünyasındaki-
Temel nitelikleri-ahlak ve düzenini,
Değer yargılarını,doğal yaşantısını…-
Değiştirinceye dek Allah onda bulunan
Değerlerle ilgili hükmünü değiştirmez.
-Sünnetullah gereği ona bir ceza kesmez.-
(Verdiği söz değişmez,gidişatını silmez.)
Allah bir topluluğa-bunu hak ediyorsa-
(O toplum tercihini o yolda yapıyorsa,
Tuğyanı/sapkınlığı ahlaka yeğliyorsa…)
Perişanlık,düşkünlük,yok oluş diledi mi,
Artık geri çevirme,durdurma,engelleme
Diye bir şey söylenmez,bundan söz edilemez,
Söz konusu olamaz,kimsenin gücü yetmez
Bunu değiştirmeye,ya da geciktirmeye.
Onlar için Allah’tan başka yardımcılar da,
Sığınacak bir melce yoktur gerçek dostlar da!
RAD(13/10-11)
***
559
Acıyan,Bağışlayan Rabbin BARİ’ Adıyla
Allah,yalnız olarak anıldığı zamanda, (…anlarda/zamanlar,)
Ahiret inançları olmayan bahtsızların (Öte dünya…)
-Yarasa ruhluların/timsah akıllıların- (…beyinlilerin-)
Karanlığın tutsağı yürekleri nefretle
Ürperir,tiksinirler-tırnaklarını yerler!-
Hafakan basar ancak ışıksız kalplerini. (…moraran yüzlerini!)
Ama Allah’tan başka-O’nun dışındakiler-
Hayranlık duydukları-belki de taptıkları,
İlahlaştırdıkları tanrıları/putları…- (…idolleri…)
Birisi anılınca,hemen yüzleri güler, (…parlar…kalpleri çarpar,)
İçin,için sevinir,bunu belli ederler
Beklenmedik bir şeyle müjdelenmişçesine!
Bu kez aynı kimseler,biçareler/sefihler (…nasipsizler,)
Mutlu olur,gönenir,aydınlanıverirler
Karanlıklar içinde çırpınırlarken bile…! (…bataklıklar/anaforlar..)
Ey Rasulallah!De ki:”Ey gökleri ve yeri (…leri)
Örneksiz/yardımcısız/ham maddesiz/modelsiz
Yaratan,idrakleri,idrak edilenleri
Aşan hakikatlerle,yerlerde ve göklerde (…yeryüzünde…)
Bilinen/bilinmeyen/görünen/görünmeyen
Olan biten her şeyi/gizlinin gizlisini
Hakkıyla bilen/gören/gözeten/denetleyen (…yöneten)
Allah’ım,hiç şüphesiz,asla yok bir şüphemiz-
Her an denetlediğin-her halini bildiğin-
Kulların arasında hakkında ayrılığa
Düştükleri çözümsüz kalan sorunlarında (…konularda/problemlerinde/şeylerde...)
Değiştirilemeyen,evrenlere yön veren
Sağlam/kesin yasanı-ilahi kararını- (…kozmik…)
Ortaya koyacaksın,uygulayacaksın da,
Hükmünü adaletle kusursuz bir biçimde.
En doğru,en yararlı,en güzel kararını
560
O Gün Sen vereceksin,Sen,Sen söyleyeceksin
Son sözü kuşkusuz ki!-Kim söyleyebilir ki?-
Her şeyin ilki Sen’de başlar,son bulur Sen’de.
Doğrudan başka bir söz söylenmez Huzurunda,
Başlar eğilir,sesler kısılır Duruşma’da.”
Ve onlar;”Keşke toprak olsaydık bu gün!”derler. (N’olaydı…)
-Yazık ki,hiçbir yarar sağlamaz nedametler!-
ZÜMER(39/45-46)
NEBE(78/38-40)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MALİK Adıyla
Ey Rasulallah!Deki:”Mülkün gerçek sahibi
Olan Yüce Allah’ım!”-inandığım/taptığım-
“Rabbim!Dilediğine verirsin Sen mülkü de,
-Kitab’ı/risaleti/üstünlüğü/hikmeti, (…doğruluğu…)
İktidarı/hayırı/malı-mülkü/serveti,
Geçmişte/gelecekte-dünyada/ahirette-
Mutluluğu/erinci/inancın lezzetini,
Makamı/saltanatı-dilediğini ise
Hor/hakir alçaltırsın,aziz/zelil kılarsın!
Her türlü iyilikler-sınırsız güzellikler-
Senin ellerindedir,sonsuz kudretindedir.
-Erişilmez gücünle-Sen gerçekten her şeye
Kadirsin/muktedirsin,Yücelerden Yüce’sin.
Geceleri gündüze,gündüzleri geceye
Katarsın/sarmalarsın-iklimler yaratırsın.-
(Geceyi uzatırsın,gündüzü kısaltırsın,
Gündüzü uzatırsın,geceyi kısaltırsın,
Karanlıklar içinde ışıklar yaratırsın…)
Ölülerden diriler-kafirden müslümanlar-
561
Dirilerden ölüler-müslümandan münkirler-
Çıkarırsın kolayca-yanlış bir iş yapmazsın.-
Dilediğine sonsuz/sayısız nimetleri (…sayılması imkansız)
Verirsin,tek zenginsin/cömertler cömerdisin!”
Mü’minler mü’minleri-iman kardeşlerini-
Bırakıp kafirleri-gece yüreklileri-
Dost/yoldaş edinmesin-onlara güvenmesin!- (…özenmesin!)
(Onlarla ortaklıklar-askeri ittifaklar-
Kurmaya yeltenmesin-bunu tercih etmesin!-)
Kimler bunu yaparsa-doğru yoldan saparsa-
Onun Allah Nezdinde-artık yerde/göklerde-
Yoktur hiçbir değeri,koparmıştır yazık ki
Allah’la bağlarını yaptığından dolayı.
Eğri/büğrü işleri meslek edinenleri
Allah sevmez,sever mi?Nasıl sevebilir ki?
Allah örtücülerden-sinsi niyetlilerden-
Gelebilecek olan tuzaklardan/oyundan,
Her türlü tehlikeden-kıskançlıktan/hasetten-
Sakınmanız başkadır.Önlem alınmalıdır. (…almak lazımdır.)
(Bilinçli bir tercihse kendinizi onlara
Karşı korumak için tutumunuz,o başka!)
Yaradan Kendisine-kesin emirlerine- (…buyruklarına-)
Karşı gelmekten sizi-her dem olduğu gibi-
-İyiliğiniz için-sakındırıyor yine. (…işte.)
Dönüş yalnız O’nadır-Ölümsüz Allah’adır.-
(Bütün yollar Rahman’a çıkar hiç kuşkusuz ki!)
Ey Rasulallah!Deki:”İçinizdekileri
Sizler gizleseniz de-göğüs kafesinizde-
Açığa vursanız da korkusuzca/küstahça,
Allah onları-bütün boyutlarıyla-bilir,
Yerde olanları da,gökte olanları da…
(Eğer kalplerinizde inançsız benliklere
Karşı bir dostluk/sevgi meyli/tutkusu varsa…)
Allah her şeye kadir olan-gücü yetendir.-
Herkesin,her faninin-yaratılan her nefsin-
562
Hem iyilik olarak/hem kötülük olarak (…da…da)
Yaptıkları şeyleri-işleri/eylemleri- (…fiilleri/yapıp ettiklerini-)
Karşısında apaçık,hazır bulduğu Gün’de
İnsan isteyecek ki,kötülükleri ile,
Kendisi arasında çok uzun bir mesafe
Bulunsun,kuşku yok ki-kesin bir gerçektir ki-
Yarın Rab Huzurunda-Mahkeme-i Kübra’da- (Yüce Yargılama’da)
Mahcup olmamak için-pak yüzleçıkmak için- (…alnı ak…)
Şahitlerin önünde Tek Allah Kendisine,
Ulu,eşsiz Zatı’na-yüce buyruklarına-
Karşı gelmekten,sizi daha titiz,dikkatli
Olmaya,sakınmaya çağırıyor açıkça.
Allah ki,kullarına,-O’na bağlananlara-
Karşı çok şefkatlidir,adil/merhametlidir.
(Tariflere sığar mı,kelimeler yeter mi
Şefkati/merhameti/muhabbeti/keremi…) (…adaleti/rahmeti…)
AL-İ İMRAN(3/26-30)
***
İyiliğin,sevginin-Rabbe kulluk etmenin.-
(O’na boyun eğmenin,O’nu sayıp,sevmenin,
O’na güven duymanın,hep O’nu düşünmenin…)
Karşılığı ihsandan,iyilikten,ikramdan
Başka ne olabilir sınırsız rızıklardan?(…nimetlerden?)
(Buna layık olmanın onuru,mutluluğu
Ne büyüktür,anlayan ne talihlidir bunu.) (…en akıllıdır…)
RAHMAN(55/60)
***
563
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MURSİL Adıyla
(Hayır,hayır,ey insan!Sana Benim Katımdan
İndirilmiş Olan’a-Son Mesaj’ım Kur’an’a-
Yan çizersin küstahça,nankörce,akılsızca.
Yok,hayır,öyle değil,gidişin gidiş değil!) (…tuttuğun yol,yol değil!)
Doğrusu siz yetime,ihtiyaç sahibine
İkramda bulunmuyor,yardım etmiyorsunuz, (…bundan
El uzatmıyorsunuz,sahip çıkmıyorsunuz! kaçı(nı)yorsunuz!)
Çıplağı,miskinleri,yoksulu doyurmakta (…maya)
Her türlü ikramlarda,insanca yardımlarda
Bulunmayı,cömertçe paylaşmayı kardeşçe,
Sizler birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.
İyiliğe,hayıra yönlendirmiyorsunuz.((…yarış etmiyorunuz?)
-İyilikte/hayırda birlik olmuyorsunuz.-
Miras kalan malları-emeksiz kazançları-
Haram/helal/hak-hukuk/adalet gözetmeden
Pay ediverirsiniz-hırsın esiriniz.-
Toplum için yararlı,hayırlı,güzel olan
Bir şey yapmıyorsunuz,yedikçe yiyorsunuz (Ne yapıyorsunuz ki…)
Açgözlülüğünüzden,doyumsuzluğunuzdan
Hiç vaz geçmiyorsunuz,ne olacak sonunuz?
Malı,mal toplamayı,doymak bilmez,aşırı (…yığmayı…)
Bir aşkla,bir tutkuyla-ölçüsüz bir sevgiyle (-frenlenmez bir kaprisle-
Pek çok seviyorsunuz,biriktiriyorsunuz…
Yağma edercesine,arsızca,ölçüsüzce
Boyuna yiyorsunuz,paylaşamıyorsunuz!
Hayır,hayır,insanlar,böyle yapmayın asla! (…bunu…sakın!)
Bu dünyaya tapanlar,bakın,gitmeyecektir
Sizin istediğiniz,projelendirdiğiniz(…düşlemiş olduğunuz)
Gibi işler yolunda,her zaman tıkırında.
O çok güvendiğiniz,pek böbürlendiğiniz
Büyük projeleriniz,uzun emelleriniz (…yüksek hedefleriniz)
Gerçekleşmeyebilir/gerçekleşmeyecektir!
564
Büyük bir aldanışla aldanmaktasınız da
Fark edemiyorsunuz,her şey fani biliniz! (…çok kısadır yolunuz!)
Yer parçalandığında Mahşer sarsıntısıyla,
(Dünya ardı ardına korkunç sarsıntılarla
Sarsılıp,yer yerinden oynadığı zamanda.)
Çarpılıp birbirine dağlar uğultularla
Dağılıp parça,parça olduğu,ardından da
Dümdüz edildiğinde,Rabbin emri gelip de,
Göklerden melekler de inerek,dizilince
Saf,saf Mahşer yerinde-Arasat Meydanı’nda-
Ve O Gün Cehennem de-O Gün,o müthiş Gün’de- Getirilmiş olunca-Allah’ın muradınca-
İnsan yaptıklarını-doğru ve yanlışını- (…eksi/artılarını-)
Bir,bir hatırlayacak,her şeyi anlayacak
Gözleri açılınca,gerçekleri görünce,
Düşünüp anlamaya,bilmeye çalışacak
Yeryüzü sınavında(n)aldığı puanları! (…sınavının gerçek
-Acaba kazandı mı,yoksa kazanmadı mı?- souçlarını!)
Kendi kendine şahit olacak olmasına,
Fakat artık ne fayda o anlayıştan ona! (…bu…)
O zaman diyecek ki:”Ah,keşke dünyadaki
Hayatım çılgın,bozuk olmasaydı,ne yaptım,
Verilen bu fırsatı/emaneti harcadım,
Rabbe güzel ameller takdim etseydim keşke!” (…edebilseydim!)
(Sonsuz bir hayat için O’na takdim ettiğim
Yok güzel bir amelim,ahret hayatım için
Ne güzel olacaktı bir şey yapabilseydim,
Bir azığım olsaydı,güzel bir hazırlığım!)
Artık O Gün Mahşer’de-O Yücelerden Yüce-
Rabbin inkarcılara-fitne çıkaranlara-
Yapacağı azabı-vereceği cezayı-
Tattırmış olacağı gerçekten can yakıcı
Mahrumiyeti,asla hiç kimse tattıramaz,
-Eğer hak etmişlerse-veremez hiçbir kimse-
Ve O’nun vuracağı zinciri/bukağıyı
Başka kimse vuramaz,buna takat bulamaz, (…buna güç yetiremez,)
565
O’nun yakalayışı gibi yakalayamaz!
(Bütün)Bu olanlara karşın(şu da)bir gerçektir ki.)
Rabbini ana,ana O’na yakın olmakla;
“Ey huzura eren can-temizlenen müslüman-
Dön Rabbine sevinçle razı olduğun halde
O’ndan,O senden hoşnut,tat o bahtiyarlığı,
O sonsuz mutluluğu-erişilmez onuru- (…şerefi…)
-İşte en büyük zafer,en büyük başarı da-
(Başarman durumunda ,bu ikramımdır sana.)
En seçkin kullarımın-en sadık olanların-
Arasına gir artık-bu senin bugün hakkın.-
Ve onlarla birlikte giriver Cennetime…”
(Allah’ım!Arasına kat onların bizi de…)
FECR(89/17-30)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ALİM Adıyla
“Ey Rasulallah!Sana gönderilen Kitab’ı
O’ndan vahyedileni-Son Evrensel Mesaj’ı-
İzle,başkalarına ilet tamı tamına
-Emrolunduğun gibi,ne bir eksik,ne fazla.-“
(Ey kardeşler(im)bu görev bize düşüyor şimdi(lerde),
Ve Kıyamet’e kadar sürecek kuşkusuz ki!-
Onu var gücümüzle yerine getirmeye
Çalıştığımız zaman üstün gelebiliriz,
Yüzyıl’a,Yüzyıllar’a model olabiliriz…(…örnek/önder…)
Tağut tuzaklarını alt/üst edebiliriz,
İnsan’ın onuruna onur katabiliriz…(…çok şey…)
Bize yaraşan budur,budur bizden istenen.)
Ve kıl namazını da tadil-i erkanına
Uyarak ikame et vererek tam hakkını.
566
Hiç kuşkusuz ki namaz-iyi bellenmeli ki-
Her tür hayasızlıktan,çürüten kötülükten, (…günahlardan)
Dine,akla,bilime,doğru örfe ters düşen
Uygunsuz tutumlardan alıkoyar insanı.
Hele O’nu-Allah’ı-anmak,candan yönelmek,
Her an,her an O’nunla birlikte olabilmek…
Allah’ın zikri ise-Allah’ı anmak ise.-
-Ki namaz budur işte,ibadetler içinde
En büyük,en etkili olanıdır elbette. (…belki de.)
İç/dış dinamikleri-enfüsü/afakıyla-
Rab yaptıklarınızı-ilk/son adımınızı-
Bilir sonsuz ilmiyle/sınırsız bilgisiyle.
Eşsiz bilgeliğiyle,şaşmaz gözlemleriyle.
(Onu gündemimizden çıkarmadan yiğitçe
Dünyada/ahirette/geçmişte/gelecekte,
O’nun onayladığı bir ömür sürebilmek
En büyük hedefimiz olmalı değil midir?
Bu en büyük mutluluk,özgürlük değil midir?) (…son hedef…)
ANKEBUT(29/45)
***
Acıyan,Bağışlayan Rabbin ĞANİ Adıyla
Cömert Allah yolunda yine O’nun verdiği
Mallarını cömertçe-seve,seve yiğitçe-
Harcayanların hali-cömertlerin örneği-
Yedi başak bitiren,gümrah filizler süren,
Sağlam,canlılık yüklü bir tohum gibidir ki,
Her başakta yüz dane vardır dopdolu hem de.
Allah dilediğine-bu başaktaki gibi-
Kat,kat fazlasını da-yeryüzü hayatında-
Verir nimetlerinden-fazlından/kereminden-
567
O’nun lütfu geniştir,sonsuzdur,limitsizdir,
O her şeyi Bilen’dir,bilgisi eksiksizdir.
Mallarını Allah’ın-Yüce Yaratıcı’nın-
-Sayılması imkansız nimet veren Rezzak’ın-
Yolunda harcayıp da,başa kakmayanlarla,
Yoksulların gönlünü kırmayanlar vardır ya,
İncitmeyen,ezadan uzak duran,kollayan,
Onların Rab Katında-alın yazılarında- (-kader sayfalarında-)
Halis mükafatları-benzersiz andaçları-
Vardır,Barış,Özgürlük,Ölümsüzlük Yurdu’nda.
Onlar için ne korku,ne bir üzüntü vardır,
Çekmeyecektir asla bir rahmet yokluğu da. (…yoksunluğu da.)
(Onlar ne gelecekten,ne de geçmişlerinden
Dolayı bir endişe,hüzün duyacaklardır.)
Güzel söz,bağışlama,hoş bakış,gönül alma,
(Hoş bir söz,gönül yapan rahmet,bağış dileme)
Arkasından incitme,başa kakma,hor görme
Gelen bir sadakadan-zoraki bir yardımdan-
Elbet daha iyidir,daha soylu bir iştir,
Bir davranış şeklidir-O zengindir,cömerttir.-
Acelesi de yoktur,O’nun sabrı sonsuzdur.
(Allah,Kendi kendine yeten aşkın Varlıktır.)
Kulların suçlarına ceza vermeden önce,
Bekler affetmek için tövbe etsinler diye.
Onlara zaman tanır,her zaman açık brakır
Tövbe kapılarını,tövbe edeni sever. (…tövbeleri affeder.)
Ey imanlı yürekler-ey ışıklı benlikler- (-hidayete erenler-)
Allah’a,ahirete-yargılanma gününe-
İnanmadığı halde,hayırsever desinler
Gösteriş olun için mallarını çevreye
Saçanlar,savuranlar gibi olmayın sizler.
Başa kakmak,incitmek-küçümsemek,hor görmek-
Övülmeyi beklemek,kibirlenmek,yüksünmek
Şeklinde yaptığınız-yapıyor sandığınız-
İyiliklerinizi-tüm hayırlarınızı-
Boşa çıkarmayınız,geçersiz kılmayınız,
Dareyn hayatınızı karatmış olmayınız.
568
Böylesinin durumu-toplumdaki konumu-
Üzerinde birazcık toprak bulunan,kırık
Düz bir kayaya benzer ki,sağanak bir yağmur
Üstüne düşmüştür de rahmet yüklü göklerden,
Onu çıplak,pürüzsüz,dümdüz,yalın,örtüsüz
Bir hale getirmiştir,cascavlak bırakmıştır.
-Silmiş,temizlemiştir,yıkamıştır,yuymuştur…-
Bunlar kazandıkları-kazandım sandıkları-
Şeylerden hiçbirine-takdir edilenlere-
Sahip olamazlar ki,bunu hak etmezler ki!-
(Bunların yaptıkları hayırlardan(!) dolayı
Dünyada/ahirette yoktur bir kazançları.)
Allah inkarcıları,-sapkın yalancıları-
Doğru yola iletmez,hidayete erdirmez,
Kılavuzluk bahşetmez,onlara geçit vermez.
Allah’ın rızasını-affını/andacını-
Kazanmak,ruhlarında-Allah’ın otağında,
O’nun nazargahında-gönül aynalarında-
Cömertliği/sevgiyi/barışı/iyiliği
Dostları ilə paylaş: |