Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)



Yüklə 3,46 Mb.
səhifə43/47
tarix26.07.2018
ölçüsü3,46 Mb.
#58412
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   47

Paylaşmaz,üleşmezken-buna hiç yanaşmazken-

Melik’in mutlak olan otoritesini sen

Nasıl başkalarıyla-ilah sanılanlarla- (…sayılanlarla/

Paylaşmasını O’ndan beklersin utanmadan? olmayanlarla!)

O’na ortak koşmanın/şirkin de bu demeye

Geldiğini nasıl da bilmezsin,anlamazsın?) (..görmezlikten gelirsin?)

Ne var ki,zulme sapan-dosdoğru yoldan çıkan- (Gel gör ki…)

Haksızlık edenlerse sapkın benliklerine,

-Azgın nefislerine-uydular bilgisizce,

Bilinçsiz bir şekilde.Allah’ın bu şekilde (…hal üzre)

Bulduğu,saptırdığı kimseyi doğru yola

Kim eriştirebilir,rehberlik edebilir? (…yer…)

Bu durumda onlara-taşkın tutkularına-(…nın)

Kul/köle olanlara bulunmaz yardımcı da! (Kuyruğu/gölgesi…)

(Yoktur yardımcıları onların bu durumda.

Kim Şeytan’a uyarsa odur yardımcısı da!

Şeytan hangi işlerde destek olur insana?

Nereye çıkar yolu onu dost tutanların?)
RUM(30/12-29)

***


671

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HABİR Adıyla

Ey insanlar/ey kullar!Görmez misiniz Allah,

-Gücü/bilgisi/aşkı/affı sınırsız İlah.-

Göklerdeki/yerdeki-arasındakileri-

Şeyleri/varlıkları-nice olanakları-

Baş eğdirip de size-emrinize amade-

Kılmıştır cömertlikle,sınırsız keremiyle (…izniyle…)

Bilinen/bilinmeyen/görünen/görünmeyen

-Sayılması imkansız-sonsuz nimetlerini

Sizin buyruğunuza vermiştir ikramıyla,

Saçmıştır üstünüze tamamlamıştır işte! (size!)

İnsanlar-yığınlaşmış kitleler-arasında (…sürüleşmiş…)

Öyleleri vardır ki,bir rehberi/bilgisi,

İlimsiz,doğru yolu gösteren kılavuzu,

Aydınlık bir kitabı,-hayat veren ışığı-

Yokken Allah hakkında tartışır,dururlar da,

Bir sonuç alamazlar,boşuna çabalarlar,

Doğruyu yanlış diye inatla savunurlar! (Yanlışı doğru…)

(Ya akıntıya kürek çekerler,ya havanda

Su döverler,ne yazık-hayatları boyunca!)

Hem akıl/düşünce,hem ruh potansiyelleri,

Hem de tartışmak için seçtikleri dev konu

Onları kat,kat aşar,ah bir akletseler ya! (…anlasalar…)

Artık böylelerine;”Allah’ın indirdiği

Ölümsüz buyruklara uyun!”denildiğinde,

Şöyle cevap verirler;”Hayır!Ne üzerinde

Biz atalarımızı bulduysak aynen ona

Uyarız hiç kuşkusuz,onların hayat tarzı

İlgilendirir bizi,asla değil sizinki!”

Peki Şeytan onları çağırmış olsa da mı

Çılgın/sönmez alevli Ateş’in azabına?

Ama kim iyi/güzel/onurlu/bereketli

Hayırlı ve yararlı-ufukları açıcı- (..ufuklar aşırıcı/gönül aydınlatıcı/

Davranışlar içinde kendini bütünüyle yatıştırıcı)

672
Olanca varlığıyla,soylu davranışlarla,

Güzel düşüncelerle,O’nu görürcesine (…görüyrmuşçasına)

Allah’a teslim eder,bunu bir huy halinde,

Bir yaşama şekline dönüştürürse,işte (…muhsin…)

En güvenli/en sağlam-aşınmayan/kopmayan-

Bir kulpa-bir halkaya-yapışmıştır sıkıca. (sımsıkı.)

Zaten bütün işlerin-oluş ve eylemlerin-

Sonu döner,dolaşır,takdir etmesi için (…karar vermesi…)

Ulu Allah’a varır yolunu şaşırmadan.

Yapa geldikleriniz-En Yüce Mahkeme’de-

Bir Gün tek,tek srguya çekildiğiniz zaman,

Tanık olsunlar diye yazılmaktadır her an.

Ey Rasul!Küfredenin küfrü seni üzmesin,

Acı/eza vermesin,hiç tasalandırmasın (…hüzünlendirmesin,)

Gönlünü karartmasın,kırmasın,kanatmasın! (…incitmesin!)

(Dünya/ukba kardeşler bu hitap(lar) biz(ler)e de!)

Onların dönüşleri ancak Biz’edir,Biz’e.

Kıyamet kopuş “an”ı,O Gün yaptıklarını,

-Yapıp ettiklerini-işleye geldikleri- (- yapa geldiklerini-)

Gizli/açık her şeyi-geçmişi/geleceği-

Haber veririz bir,bir artık kendilerine.

Kuşkunuz olmasın ki,Allah sinelerdeki

Herşeyi bilmektedir,değerlendirmektedir

Sınırsız bilgisiyle,şaşmaz bilgeliğiyle.

(Her işinde/hükmünde tam isabet edendir.) (…kaydedendir.)

(…doğru karar verendir.)
LOKMAN(31/20-23)

***

673
Acyan,Bağışlayan Rabbin AHİR Adıyla

Yeryüzünde/evrende bulunan yaratılan

Yok olacak,toprağa karışacak her canlı.

Her ne varsa fanidir,ölümlü,geçicidir

Halık’ın yarattığı,ancak gerçek ihtişam,

Azamet,rahmet,erdem,adalet,ihsan,ikram

Sahibi Rabb’in Zatı,aşkın yüce Varlığı,

Ölümsüz güzelliği,hoşnutluğu,cemali,

Saltanatı,kudreti,şefkati,meveddeti

Bakidir,ebedidir,eksilmez,tükenmezdir.

(Bunu unutmamalı,yolunu/rotasını

Doğru belirlemeli,ona göre çizmeli

Ömrünün her deminde düşünen/duyan insan.)

O halde Rabbinizin/Yüceler Yücesi’nin

Sonsuz nimetlerinden hangilerini neden

Yalan sayarsınız ki,sayabilirsiniz ki?


RAHMAN(55/26-27)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin HASİB Adıyla

İşte böyle,Biz senden önce de hangi yere

-Beldeye/memlekete/kasabaya/ülkeye-

Peygamber gönderdiysek apaçık delillerle,(..gönderdikse/belgelerle)

-Müjdeci/uyarıcı bir elçi kimliğiyle-

Oraların-kuşkusuz-sözde ileri gelen,

Refah içinde yüzen,bencilce kibirlenen

Azgın varlıklıları/mağrur kodamanları,

Şımarık varsılları-beyinsiz elitleri- ;(seçkinleri/kof mütekebbirleri)
674
“Biz babalarımızı-can atalarımızı-

Doğrusu bir din/sistem,geleneksel bir düzen

Bir inanç üzerinde bulduk,o halde bize

Düşen onların yolu/izleri üzerinde

Yürümektir,onlara uyuyoruz!”dediler.

(Farkındaydılar onlar aslında doğru yolda

Olmadıklarını ya,kendi kafalarına

Göre takıldıkları için yaşadıkları

Hayatı yeğliyorlar,onu yaşıyorlardı.

Hiç kuşkusuz ki buydu işlerine geleni! (gelen de!)

Böyle bir hayat onlar için daha iyiydi!

Bundan vaz geçmeleri işlerine gelmezdi

Dünyalık çıkarları açısndan elbette

Böyle bir şey/değişim söz konusu değildi.) (..olmazdı/edilmezdi.)

Müjdeci/uyarıcı elçiler de derler ki;

“Ben babalarınızı-can atalarınızı-

Sizlerin üzerinde bulduğunuz dinden de

Daha yararlısını,daha hayırlısını,

En doğru olanını getirmiş olsam da mı?”

(Uymaz mısınız bana getirmişsem yine de?)

Deyince dediler ki,düşünmeden derler ki;

“Siz sizinle/seninle gönderildiklerini

İddia ettiğiniz (o) şeyleri doğrusu ya,

Kabul etmiyoruz biz,kabul etmeyiz asla!

Gerçek olduklarına inanmıyoruz işte! (…olduklarını yalanlıyoruz..)

(Bizim atalarımız doğru yol üzerinde

İdiler,bundan kuku duymuyoruz elbette!)

-Müşrik akıl:”Hakikat sabık olanındır!”der,

Kur’an;”Hayır!Hakikat sadık olanındır!”der.-

Doğrusu Kur’zan sana ve kavmine mutlaka

Hem hikmetli bir öğüt,hem hatırlatma,hem de

Anılmaya değer bir büyük şandır,şereftir. (..zikirdir.)

(Benzersiz bir hitaptır,hikmetler kaynağıdır.)(…menbaıdır.)

İleride ondan da-Yüce Yargılama’da-

Sorumlu tutulacak,tek,tek sorgulanacak (Sorumluluğunuzdan…)

(Vahye karşı tavrınız/davranışınız neyse!)(…tutumunuz…)

675
Hesap vereceksiniz,sevk edileceksiniz

Kiminiz Cehennem’e,kiminiz de Cennet’e.

(Hangisine gitmeyi tercih edeceksiniz?

Bunu belirleyecek sizin tercihinizdir. )

-Her yiğidin bir yoğurt/ekmek yiyişi vardır!-

Canlar,o kadar zor mu adam gibi yaşamak?

ZUHRUF(43/23-24,44)

***


Acıyan,Bağışlayan Rabbin ALLAH Adıyla

Allah’tan başka dostlar-yardımcılar/yaranlar-

-Veliler,gavslar,şeyhler,efendiler,kutuplar…-

Edinenleri Allah-herşeyi gören Basir-

Tapılacak Tek İlah-Musavvir,mütekebbir.-

Her an izlemektedir-ve gözetlemektedir. –(…bilmekte,görmektedir.)

Onların üerinde-dünya ömürlerinde- (…hayatlarında)

Sen bir gözetleyici,koruyucu bir bekçi,

Savuncu değilsin sevgili Peygamber’im!

O iş-ki gücüm buna yeter-Benim işimdir.

(Tasarladığım şeyler/proğramlar içindedir.)

Onların tercihinden-küfrü seçmelerinden-

Sen sorumlu değilsin-asla mes’ul değilsin!-

(Senin görevin vahyi inanlara tebliğdir.)

Allah’ın Çağrısı’nı-Evrensel Mesajı’nı-

Kabul ettikten sonra-onayladıktan sonra-

Artık Allah Katında-hala O’nun hakkında-

Yoğun tartışmalara,anlamsız çabalara (…karanlık/sonuçsuz…)

Giren beyinsizlerin-o art niyetlilerin- (…binbir yüzlülerin)

Tartışıp durdukları/ortaya koydukları

Çürük,cılız,mantıksız kanıtları Rableri

Katında anlamsızdır,değersiz,geçersizdir.


676
Gazap onlar içindir,onlar üzerinedir,

Allah’ın rahmetinden mahrum edilmişlerdir. (…edilenlerdir.)

Onları şiddetli bir azap beklemektedir.

Hem de ayetlerimiz-ölümsüz sözlerimiz-

Üzerinde böylece-hasta beyinleriyle-

Tartışan,zıtlaşanlar,polemiğe girenler

Kendilerine asla kaçacak,gizlenecek

-Rabbin adaletinden/Yüce Mahkemesi’nden-

Bir yer olmadığını-bulunmayacağını-

Allah’ı aldatmanın mümkün olmadığını

Bilsinler,anlasınlar,inattan vaz geçsinler! (…inadı braksınlar!)

(Onlar inanmasa da O Gün er/geç gelecek,

Herkes Yüce Huzur’a çıkacaktır şüphesiz

Hesap vermek üzere yapıp ettiklerinden.)


ŞURA(42/6,16,35)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin MUKTEDİR Adıyla

Onları-münkirleri-görmelisin,bir görsen (…görmeliydin..:)

(Ey Rasul’üm!)Mahşer’de-Yüce Yargılama’da-

Tam şah damarlarından yakalandıklarında,

Kaçaçak bir delik de bulamadıklarından, (…bulamamış bir halde)

Panikleyişlerini,düştükleri dehşetten!

(Yoğun korkularından kapıldıkları zaman

Paniğe ve telaşa,artık kaçma,kurtulma

Şansları,umutları-ne yazık-kalmamıştır.)

Ve yakalanmışlardır-kurtulamamışlardır.-

-Rabbin gücü her şeye yetebileceğinden-

Onlar yakın bir yerden,belki perçemlerinden-(-günahkar

Artık onlar o aman-kurulduğunda Divan- ellerinden-)

(Allah’ın verdiği söz gerçekleştiği zaman.)


677
“Bizler inandık O’na!” diye haykırırlar ya,

Ne yazık ki geçmiştir artık iş işten çoktan!

Bunca uzak bir yerden-fanilik ikliminden-

(Küfür kanyonlarından/bağnazlık kuyusundan…)

-Basit dünya hayatı gelip geçtikten sonra.-

Ahiretten,dünyaya-inkardan,inanmaya-

Kurtuluşa-sonsuz bir mutluluğa-kolayca

Döndürülmek yenide,onlar için nereden,

Nasıl mümkün llacak,bunu kim başaracak?

Yazıktır,hem çok yazık dünya hayatlarında

Verilen bu fırsatı-bu büyük avantajı-

Kullanamayanlara,göç eden bahtsızlara

Sorumsuz /idealsiz bir hayat yaşayarak,

Değerlendiremeden,yerine getirmeden

Rabbin buyruklarını,yüce yasalarını…

SEBE(34/51-52)


***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜHEYMİN Adıyla


Nedir,nedir karia?Ah,o korkunç patlama!

Şiddetli sesle çarpan nedir zaman burcun(d)a?(…yankılanan…)

Kimdir o kapı çalan,nedir o kapı çalan?

Geldi çarpacak olan,alt/üst edecek olan

Dehşetengiz felaket,şiddetler üstü şiddet

İçeren müthiş sayha ölçülmez frekansıyla! (…çığlık sonsuz

Ey muhatap!Bir bilsen nedir çarpacak olan desibeliyle!)

O önlenmez felaket,afetler üstü afet!

Kalplere korku salan,bilinci alt/üst eden

O müthiş an-Kıyamet-dehşetler üstü dehşet!

Onun ne olduğunu nerden bileceksin sen! (Nasıl…)

678
Yaradan tarafından verlen bir söz olan

Ne bildirdi Rasul’üm o karianın sana? (..ey insan…)

O Gün öyle bir Gün ki,ateş(in) çevresinde

Pervaneler-pervane sinekleri-misali

Çırpınıp dağılacak,saçılıp,savrulacak

Sergen gibi her yana insanlar,sığınacak

Bir yer arayacaklar,şaşkın koşuşacaklar…

En heybetli dağlar da müthiş arsıntılarla

Atılmış yünler gibi-hallaç pamuğu gibi-

Saçılıverecekler,çözülüverecekler,

Un-ufak olacaklar,tuz-buz dağılacaklar…

Kimin artısı ağır-sevabı/iyiliği-

Gelirse ona vardır tarifsiz güzellikte

Pek hoşnut olacağı temiz bir hayat tarzı. (…şekli.)

O Gün tartıldığında her iş bir,bir Mizan’da

(Hakimler Hakimi’nin şaşmaz terazisinde.) (…kefelerinde.)

Tartısı yeğni gelen-ameli hafif çeken-

Yer beğensin yerlerden-alev bahçelerinden!-

Artık onun anası-sığınacak kucağı- (…atılacak/barınağı…)

Yderi/yurdu/yuvası-konukluğu/safası-

Haviyedir haviye.Bilir misin haviye

Nedir,nasıl bir şeydir,onun bildiren nedir

Ne olduğunu sana ey Muhammed Mustafa?

(Bu vahyin ulaştığı muhatabı her kimse!)

O tarifi imkansız dehşetli bir ateştir.

(Dipsiz bir uçurumdur,mutsuzluktur,zillettir,

Yankısız bir kanyondur,meyvesiz bir bahçedir!)

Dünya hayatlarında sınırı aşanlara (…yaşayışında…)

Ders verilecek yerdir,ilahi hastanedir,

Kutsal şifahanedir,büyük ıslah evidir. (…gerçek…)

Oraya konuk olmak ne bulunmaz nimettir!)
KARİA(101/1-11)
***

679
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜTE’AL Adıyla

Her şeyi alt/üst eden-yüreklere indiren- (…ters/yüz…)

O büyük olay/haber-Kıyamet-çember,çember (…dalga,dalga…)

Gelip çattığı zaman-gökten indiği zaman-

Müthiş uğultularla,yalazlar,dumanlarla,

İnsan’ın işte O Gün yapıp ettiklerini,

Neye çalıştığını,neyin,kimin peşinden

Koşturup durduğunu,elde ettiklerini,

-Artı/eksilerini/çıkış/inişlerini-

Hayatını kimlerle,nerelerde,nelerle

Nasıl geçirdiğini hatırlayacağı an,(Geçirmiş olduğunu…dem/gün)

Hiç kuşkusuz gözlerin gömgök faltaşı gibi (…nasıl…)

Açıldığı demlerde Cehennem de ortaya

Apaçık bir şekilde çıkıp görebilene

Gösterildiği zaman-ortaya çıktığı an-

Müthiş boyutlarıyla-olanca gazabıyla!- (…öfkesiyle!)

Artık kimler azıp da,sınırları aşmışsa,

Haddini bilmemişse,hakkı görememişse, (…gözetmemişse,)

Boş dünya hayatının sanal albenisiyle

Kendini kaybetmişse,tuzağına düşmüşse, (…oyununa gelmişse,)

Ahiret hayatına yedğ tutmuşsa ahmakça,

Şüphesiz ki Cehennem,-hasta ruh(lu)lara em.-

Ona tek barınaktır,varacağı duraktır.

Aziz Rabbinin yüce makamından korkup da, (Kim de…korkar da)

Kötü arzularından-taşkın tutkularından-

Nefsini uzak tutan-hevadan alıkoyan- (…tutar…alıkorsa,)

İçin ise kuşkusuz Cennetler ki,mevsimsiz (Onun…)

Sonsuzluk bahçeleriözgürlük nimdetleri (…iklimleri)

Varacağı tek yerdir,döşektir,barınaktır…(…korunaktır…)


NAZİAT(79/34-41)


***

680
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MURSİL Adıyla

Ey Rasul’üm!Bir bak da beyinsiz sapkınlara,

Nasıl senin hakkında-çarpık akıllarıyla-

Örnekler veriyorlar-temsil getiriyorlar.-

Bu yüzden aptılar da,bir daha doğru yola

(Bu yolda muhakeme etmekten yoksundular.)

Geçit bulamadılar,uzak/mahrum kaldılar

Allah’ın kereminden,ecrinden,rahmetinden,

Mutluluk ikliminden,ölümsüz sevgisinden .(…esriten…)

Seni gördüklerinde;”Yoksa Allah’ın bize

Bu mu peygamber/elçi olarak gönderdiği?”

(Allah elçi olarak bula,bula bunu mu

Bulmuş göndermek için yani,hayret doğrusu!)

Diyerek onlar seni-ne de uzun dilleri!-

Alaya alıyorlar,ciddiye almıyorlar!

(Aynı kafa yapısı/karakter bugün de var,

Hiç kuşkusuz olacak gelecek günlerde de.

Müslümanlar olarak bunu kabullenmeli,

Ona göre bir tavır koymalıyız ortaya!) (…duruş sergilemeliyiz…)

“Rahman’a secde edin!” denilince onlara;

“Bu rahman da neymiş ki,kim,kimin nesiymş ki?

Bize emrettiğine-o çağırdığın şeye(!)-

Secde mi edeceğiz,hiç secde eder miyiz?”

Derken bu söz onların nefretini daha da, (Derler,…)

(Nefretleri yanında yalnızlıklarını da!) ( …karanlıklarını da!)

Arttırır,zıvanadan çıkarır hiç şüphesiz.

(Nefretleri/kinleri/gururları arttıkça, ( …da)

Azalır artıları,yükselir eksileri (…alçalır değerleri)

Ömür grafiklerinde,ruh envanterlerinde.

Kararır yürekleri,perdelenir gözleri…)

Buna koşut olarak artar cezaları da! (…ecirleri de/ödülleri de!)


FURKAN(25/9,41,60)

BAKARA(2/146)


***

681
Acıyan,Bağışlayan Rabbin KERİM Adıyla

Hayır,hayır,bırakın,artık yeter inanın,

Şu ciddiyetsizliği,kendini bilmezliği!

Doğrusu suçluların-hakszılık yapanların-

Sorumsuz olanların,hayattan kaçanların,

Her türlü rezilliğe,pisliğe,densizliğe

Bulaşmış,batmış olan sapkın günahkarların

Yazıları kuşkusuz Sicciyn’dedir defteri. (Yazısı…)

(Silinmesi imkansız ilahi CD’lerde)(…arşivlerde.)

Sicciyn’de bulunmaktır,oraya yazılmaktır,

Kayda geçirilmektir,kodlanmak,işlenmektir.

Sicciyn ne bilir misin ey Rasul,söyler misin? (…muhatap…)

O öyle bir kitaptır,öyle bir kayıttır ki,(…envanterdir ki,)

Suçluların yaptığı işlerin yazıldığı (…fişlendiği)

Eksik brakılmadığı ve bir,bir sayıldığı

Öyle bir kitaptır ki,ayısal değerlerle

Korunmuş arşivlerle belgelenmiştir hem de. (…arşivlerde…)

O Gün yalancıların vay haline-onların-

Vay hallerine hakkı-doğru/iyi olanı-

O yalanlayanların,onaylamayanların!

Ki onlar Din Günü’nü;”Yalan Kıyamet Günü!”

Diyerek yalanlar,-yazık ki aldanırlar!-

Oya onu-O Gün’ü-ceza/ödül gününü- (…ecir…)

Kimse yalanlayamaz,buna hakkı olamaz!

-O kadar ayan/beyan o kadar gerçektir ki!-

Ancak şımarıp,azan,günaha batmış olan

Hükümleri çiğneyen-kulluk nedir bilmeyen-

Haddi/sınırı aşan-bunu “özgürlük” sanan!-

Kimseler,yalancılar,o talihsizler,onlar! (…nasipsizler…)

Onların yüzlerine ne zaman okunsalar (…karşısında…)

Kutsal ayetlerimiz/ölümsüz sözlerimiz;

“Bunlar masallarıdır eskilerin!”derler de, (…geçmişlerin…)

Hadlerini aşarlar,sözlerini bozarlar. (…sözlerinden dönerler.)

Hayır,hayır,aksine,onların işlemekte (…tersine…)

682


Oldukları günahlar-haklara saldırılar-

Zararlı kazanımlar,karanlık tasavvurlar

Kalpleri üzerinde kat,kat istiflenip de,

Pas tutmuş,bağlamıştır,kirletmiş,karartmıştır.

-Temiz fıtratlarını bozmuz,yaralamıştır.-

İş bu kadar da değil!Hayır,onlar zelildir! (…alçaktır/rezildir!)

O çetin Gün –ne yazık-yanlış seçimlerinden(…kuşkusuz…tercihleri

Uzaktır Rablerinden-velinimetlerinden- yüzünden,)

Sonsuz nimetlerine,eşsiz güzelliğine (O’nu görebilmekten…)

Ermekten/erişmekten-vuslatına ermekten-

Perdeler arkasında-nefsin karanlığında- (…tutsaklığında)

Mahrum kalacaklardır,mahzun olacaklardır.

İnançsızlıktan doğan pişmanlık utancıyla,

Bencillik ateşiyle yanıp duracaklardır.

Sonra onlar mutlaka gözleri fal taşına

Çeviren Cehennem’e itilirler/girerler.

Ebedi bir azapla,onursuz bir hayatla

Müjdeleniverirler,karşılanıverirler,

Ağırlanıverirler,ödüllendirilirler!

Orda doğrultulurlar-belki ıslah olurlar!-

Sonra O Gün onlara;”İşte yalanlamakta

Olduğunuz Cehennem!günahkar ruhlara em!-

Sizin yalanlamayı adet edindiğiniz

Hakikat budur!”denir,apaçık gösterilir.

Hayır,hayır!And olsun!-Ve kesinlikle evet!-

-Yalan saymak ne demek,pırıl,pırılken gerçek!-

İş sandıkları gibi değil(dir) hiç kuşkusuz ki!

İyilerin kitabı-ışıltılı yaz(g)ısı-

İlliyun’dadır elbet,orda arşivlenecek. (…rek)

-Orda sabitlenecek,kayda geçirilecek.-

En yüce burçlardadır,en yüksek katlardadır.

Müjde,müjdeler olsun-ruhları erinç bulsun!-

O talihli kullara,halis Müslümanlara.

-Allah’ın inayeti üzerlerine olsun!-

Bilir misin İlliyun nedir kutlu Rasul’üm?

(Bu vahyin ulaştığı/muhatabı her kimse!)

İlliyun’daki kitap yazılı bir kitaptır.

683
İçinde amellerin/evrensel hükümlerin,

Bilinen/bilinmeyen/gizli/açık her şeyin

Yazıldığı bir kitap-ki Levh-i Mahfuz’dadır.-

(Aslı Rab Katındadır-kesin koru(n)ma(k)tadır.

Sayısal değerlerle korunmuş arşivlerle

Belirlenmiş her hayat,en kusursuz biçimde.) (…ömür hiç

Görür/izlerler onu Rabb’e yakın olanlar. noksansız.)

Melekler tanıktırlar-yaklaştırılmış ruhlar.- (mukarrebunlar…)

Onun varlığına da-dokunulmazlığına-

Kuşku yok ki iyiler-aşk/barış üretenler-

Kesin Cennettedirler,,nimet içindedirler.

İşte onlar orada-Ölümsüzlük Yurdu’nda.- (Özgürlük beldesinde.)

Koltuklar üzerinde,mutluluk içersinde

(Saadet makamında/huzur mekanlarında…)(…ummanlarında/

Erinç bulacaklardır,mutlu yüzeceklerdir. tahtlarında…)

Olağanüstü güzel çevreyi güzel,güzel

Hep seyredeceklerdir,görebileceklerdir

Her göz atışlarında başka bir panorama (Ki,her bakışlarında…)

Büyük bir hayranlıkla ufuksuz boyutlarda…(…boyutsız ufuklarda.) (Hepsinin üzerinde Ölümsüz Sevgili’ye (Herşeyin ötesinde…)

Bakacaklardır öyle sermest can gözleriyle.

Tatmış olacaklardır mutluluğu hakkıyla!) (…Varmış…mutluluğa..) Onların yüzlerinde(n),açılan gözlerinde(n)

Sınırsız nimetlerin/özgürlüğün/sevginin

İçinde bulumanın ışığından bilirsin.(…tanırsın.)

Görürsün gözlerinden,ta göz bebeklerinden

Mutluluk şavklarının gümrah ışıltısının

Nasıl saçıldığını,nasıl çağladığını…

Onlara ağızları-platinden kapakları- (…sevgiden…)

Mühürlü saf şaraptan,kişiye özel olan

Halis aşk şarabından sakiler tarafından

-Ki onlar hep genç/taze ölümsüz hizmetliler,

Herbir yana saçılmış inciler gibidirler…-

İkram edilir altın/gümüş/tunç sağraklarda.

İçiminin sonunda o içenin ağzında

Misk kokusu bırakır,hissedilir,duyulur.

684
(Böyle şey asla yoktur-dünya hayatı boştur.- (…oyundur)

Bulunmaz bu dünyada-dünya hayatımızda-)

İşte o yarışanlar,koşuşturup duranlar,

Üç kuruşluk,dünyalık çıkarlar,boş emeller

Peşinde tutkuları,olanca güçleriyle,

Sırf böyle bir şey için yarışmaya kalksınlar,

Artık bun imrensin imrenecek olanlar,

İmrenilecek bir şey arayan doyumsuzlar!)(…tatminsizler/aç

Eğer istiyorlarsa,eğer arıyorlarsa, gözlüler!)

(Zaferin onurunu tatmak istiyorlarsa (…lezzetini…)

Başarının tadına varmaksa hedefleri…) (…özlemleri…)

Onun katkı maddesi tarifsiz tesnimdir ki,

-Tükenmesi imkansız debisiz pınardır ki,-

Cennetin zirvesinden-belki Canan elinden-

Doldurulacaktır ki-ve sunulacaktır ki-

Ondan ancak Allah’a yakon olma bahtına

Onurunua/hazzına-ve ayrıcalığınıa-

Erişenler içerler,kanarlar,gönenirler…

(Rabbim!Bu mutlulu bahşeyle bizlere de,

Merhametlilerin en merhametlisi Sensin!)

MUTAFFİFİN(83/7-28)


***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin KAYYUM Adıyla

O Gün hakikat(ler)i-Kitab’ı,Peygamber’i-

Yalanlayanlar var ya,-çarpık akıllarıyla-

Vay onların haline!Günahkar münkirlere,

Putperest bahtsızlara,bencil inatçılara!-

Bu yalanlayanların-inançsız sapkınların-

Nutkunun tutulduğu-kalbinin burkulduğu- (…dilinin…)

685
Konuşamayacağı,açılamayacağı,

Çarpık ağızlarının,yamuk bakışlarının

Kurtulamayacağı,dost bulamayacağı

Bir Gündür gerçeklerin belli olduğu,zorlu.

Şunu iyi bilin ki-şuna emin olun ki-

Özür bildirmek için,O Gün onlara izin

Verilmez kuşkusuz ki,geçmiştir özür vakti!

(Onlar özürlerini beyan etsinler diye,

O Gün kendilerine izin de verilmez ki!

Bu fırsat verilmişti dünya ömürlerinde.)

Dünya hayatlarını değerlendirselerdi,

Düşmezlerdi bu hale Bu Gün hiç kuşkusuz ki!)

O Gün hakikat(ler)i-Allah’ı,Peygamber’i-

Mahşer’i,Ahiret’i,Mizan’ı,Mahkeme’yi-

Yalan sayanlar var ya,vay onların haline!

(Beyinsiz sapkınlara/münkir talihsizlere!) (rın/rin!)

O zaman denilir ki:”Ey insanlar!Görün ki, (…bilin ki,)


Yüklə 3,46 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin