Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)


Çünkü O,kullarını her hallerini bilir



Yüklə 0,78 Mb.
səhifə3/13
tarix25.07.2018
ölçüsü0,78 Mb.
#57975
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13
Çünkü O,kullarını her hallerini bilir.

Ve onları-elbette-çok iyi görmektedir.
Geçim endişesiyle,yoksulluk korkusuyla(…kaygısıyla)

Evlatlarınızın da kıymayın canlarına.

(Ortaktırlar onlar da kuşkusuz rızkınıza.)

Onların da,sizin de rızıklarınızı Biz

Veririz hiç şüphesiz,onları öldürmeniz

Çok ağır bir hatadır,suçtur,büyük günahtır.
Zinaya yaklaşmayın,harama bulaşmayın,(…pisliğe…)

Soyunuzu boş yere kirletmeyin,bozmayın!

O bir hayasızlıktır,pisliktir,karanlıktır.

Ve çok kötü bir yoldur,çok yanlış bir tutumdur.

Bunu yapanlar ancak arsızdır,onursuzdur,



Gösterilecek haklı bir sebep olmadıkça

Yüce Allah’ın size haram kıldığı cana (…dokunulmaz…)

-Her can hiç kuşkusuz ki layıktır sayılmaya.-(…değerli,onurludur.)

Kıymayın sakın ola kanarak nefsinize!

Eğer öldürülürse haksız yere bir kimse,

Ya da zulüm görürse,haksızlığa uğrarsa,

(O kim olursa olsun,ister yoksul,isterse

Varsıl/kuvvetli olsun,eşdeğer bir cezada)(…hatırlı…)

Hakkını alabilmek için temsilcisine

Yetki tanımışızdır,söz hakkı vermişizdir.


26

Ancak bu temsilci de-ceza uygulamada-

İşlenen suça karşı sınır tanımazlığa

Asla yönelmemeli,ileri gitmemeli(…aşırı…)

Haddi aşmamalıdır,hakkı gözetmelidir,

Adaleti ayakta tutmayı bilmelidir.

Zaten Biz kendisine bu yetkiyi vermekle

-Çözüme ulaşmada-gerekli yardımda da

Bulunmuş olmaktayız,adil davranmaktayız.

-Ondan da adaleti beklemektir hakkımız.-
Yetimlerin malına-hakkına hukukuna-

Rüştüne erinceye kadar ancak en iyi,

En güzel bir niyetin,uygun yararlı şeklin

Dışında kurnazlıkla,art niyetle,arsızca

Yaklaşayım demeyin,aç gözlülük etmeyin.

Verdiğiniz söz ile yapılan sözleşmeyi (…andlaşmayı…)

Tam yerine getirin,adaleti gözetin.(…ahde vefa gösterin.)

Çünkü verilen söz de,yapılan sözleşme de

Sorumluluk getirir,ciddiyet gerektirir.

Şüphesiz ki,söz veren herkes bundan dolayı

En Yüce Duruşma’da ifade verecektir.

-İyi değerlendirin ahireti,dünyayı.- (…verilen fırsatları.)
Ölçtüğünüz zaman da-uzunlukta gramajda-

Ölçeği tam olarak-eksiksiz,çalmayarak-

-Kendiniz müşteri konumuna koyarak-

Tamam tutun,tastamam,çalmadan aldatmadan,

Başkasının hakkına el uzatmayın asla! (...aman!)

Ve doğru teraziyle,hilesiz kefelerle

-Damgalanmış gramlarla,doğru ağırlıklarla-

Tartın mallarınızı,şaşmayın doğruluktan!

(Dosdoğru kıstas ile ölçün/biçin her şeyi,

Hem maddi,hem manevi-dünyevi ve uhrevi

Değerlendirmelerde,karşılaştırmalar da.)

Bu,sonuç bakımından hem daha isabetli,

Hayırlıdır,güzeldir,karlı alış-veriştir,

Hem her iki dünyada kazanç,huzur getirir.
Hakkında hiçbir bilgin bulunmayan bir şeyin

Sakın ardına düşme,tökezlenebilirsin,

Yolda kalabilirsin,zarar görebilirsin.

Çünkü gönül,göz,kulak-bunların her birisi-

Sorumludur unutma bilgisizce ardına (Mesuldür ayrı,ayrı…)

Düştüğün-yabancısı olduğun-şeyden senin.(…her bir şeyin…


27

Arzda böbürlenerek,şişinip kasılarak

-Başkalarına karşı üstünlük taslayarak-

Dolaşma,caka satma,çalım atmaya kalkma!

Çünkü sen azametin,ağırlığın,kibrinle

Ne yeri delebilir,ne de boyca dağlarla

Boy ölçüşebilirsin ey Ademoğlu asla!

(Kendine gel bakalım,ne oluyor ki sana,(Haddini bil…)

Çizmeden yukarıya çıkmaya çabalama!)



Tüm bu sayılanların,ortaya konanların

-Açıklanmış olan bu evrensel kuralların-

Kötü olanları da Rabbiniz’in Katı’nda

-Daha doğrusu bunlar,bütün bu sayılanlar,

Hiç hoş karşılanmayan tutumlar,davranışlar-(…düşünceler,eylemler…)

Sevimsizdir,çirkindir,hoş olmayan şeylerdir.

(Asıl kötülükleri,beğenilmeyişleri

Kınanmış,yasaklanmış olmalarıdır yani.)

İşte bunlar Rabbinin,Yüceler Yücesi’nin

Ey Resul-Nebi sana Bilgeler Bilgesi’nin

Vahyettiği şeylerdir,hikmetler,bilgilerdir.

(Uyulması gereken ilahi öğütlerdir.)

-Vahyedilen,amacı gerçekleştirmen için

Hikmet dolu sözlerden bir bölümdür sadece.-(…ölümsüz hükümlerden…)
(İnsanların bilmesi,uyması,yaşaması,

Dünyada,ahirette mutluluğu tatması

Bireyin,toplumların yeni baştan inşası

İçin konulmuş olan evrensel prensiplerdir,

İlahi ilkelerdir,hikmetler,öğütlerdir.)
Allah ile birlikte başka ilah edinme!

Allah’ın rahmetinden,lutfundan,kereminden,

Sonsuz merhametinden,sözünden,nusretinden

Uzaklaştırılmış,terk edilmiş bahtsız biri

Olarak Cehennem’e-kozmik ıslah evine-

Sürüklenirsin sonra -kul-insan-and olsun ki!
İSRA(17/22-39)

***

28
Acıyan,Bağışlayan Rabb’in Bari adıyla
Kısa/uzun vadede,insanlara/kullara

Hem bütün ufuklarda-evrensel boyutlarda-

Ruh ürpertici,derin,boyutsuz evrenlerin

Sonsuz yüzeylerinde,hem öz benliklerinde

Kendi nefislerinde,benlikleri içinde

-Enfüste ve afakta-büyük/küçük alemde-

(Hem makrokozmoslarda,hem mikrokozmoslarda)

Biz ayetlerimiz hep göstereceğiz ki,

Ta ki,vahyin-Kur’an’ın,Yüce Kutsal Zikir’in-

Tartışmasız,apaçık,mutlak gerçek olduğu

-Hiçbir söze benzemez-Allah sözü olduğu.-

Belli olsun,iyice açıklansın onlara.(…bahtsız inançsızlara.)

(Herkes için ortaya konsun,çıksın açığa.)

-Ayetleri okuyun göklerde,içinizde,

Varlığın aydınlığı parlasın yüzünüzde.(….ihtişamı görülsün alnınızda.)

Ve Rabbinin her şeye-her şeyin üzerinde-

Tanık olması sana ey Resul’üm yetmez mi?

-Ey insanlar size de,artık düşünseniz e!-

(Her şeye şahit olan senin Rabbin insana

Ey Nebi,yetmedi mi limitsiz bilgisiyle?)

-Ey Resul!Kendisinin her şeyin üzerinde

Bir tanık oluşu da senin Yüce Rabbin’e

Yetmez mi beğendiğim,seçtiğim Peygamber’im?)(…kutlu Elçi’m!?)

(Ne zaman öğrenecek bakmayı gözlerimiz,(Ağlamayı…)

Düşünmeyi beynimiz,çarpmayı kalplerimiz?

Sevmeyi,paylaşmayı ne gün başaracağız,

Kendimizle ne zaman,nasıl barışacağız?(Kendimizin…farkına varacağız?)
FUSSİLET(41/53)
***
And olsun ki,insanı Biz en güzel biçimde

Yarattık her şeyiyle-nicelik/nitelikte-

Nefsinin,iç beninin sinsice kendisine

Fısıldadıklarını,ne gibi vesveseler

Verdiğini biliriz limitsiz bilgimizle.(…ilmimizle.)

Kasem olsun,Biz ona,şah damarından bile

Yakınızdır-elbette-yani ta yüreğinde.-

(Allah bize bu kadar yakınken can kardeşler

O’nunla aramıza başkası nasıl girer?)
KAF(50/16)

***
29


Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hakim adıyla
İnkar eden,inkarda ısrar eden,direnen

Nankörler,beyinsizler,bahtsızlar,müstekbirler,

(Sınırsız gücümüzle,bir”Ol!”buyruğumuzla

Sonsuz bir enerjinin ortaya çıkmasıyla

Bir”ak nokta”dan,yani yokluktan yaratılan)

Göklerin yeryüzüyle “yaratılış anı”nda

Bitişik bir haldeyken,onları birbirinden

Ayırdığımızı ve duran,hareket eden

Her canlı şeyi sudan-hayat veren sıvıdan-

Sonsuz kudretimizle yarattığımızı da

-Yaratışımızdaki hikmeti,yüceliği-

Hiç anlamazlar mı ki,görüp düşünmezler mi?

İnanmayacaklar mı,inanmazlar mı hala?

(Bu nasıl bir kibirdir,nankörlüktür ya Rabbi!)

ENBİYA(21/30)

***
Allah’ın,Elçisi’nin huzurunda kimseyi

-Her an huzurlarında olmalı değil miyiz?-

Öne geçirmeyiniz ey can kardeşlerimiz,

Ne başkalarını,ne bir şey,kendinizi…

-Bir idolü,bir fikri,beşeri bir sistemi.-

Onlar her şeyimiz borçlu olduklarımız,

Dünyada,ahirette mutluluk kaynağımız,

Biricik güvencemiz,velinimetlerimiz…

Herkesten,her şeyden çok onları sevmeliyiz.

Nankörlük etmemeli,haddimiz bilmeli,

Saygıda,teşekkürde kusur etmemeliyiz!

(Edepten,güvenmekten uzak kalmamalıyız!)

Ulu Allah’a karşı sorumluluk bilinci

İçinde olmalıyız,kayıtsız uymalıyız

Yüce buyruklarına,ancak böyle ortaya

Çıkar içten,samimi,katıksız imanımız.

Allah’ın,Elçisi’nin bizlere öğrettiği

Değerleri ömrümüz boyu korumalıyız.(Öğütleri…yaşamalıyız.)

Hiç kuşkusuz ki Allah bütün frekanslarıyla

Her şeyi işitendir,gözetleyen,Bilen’dir

Bütün boyutlarıyla,bütün detaylarıyla.

Hakimler Hakimi’dir,Bilgeler Bilgesi’dir.
HUCURAT(49/1)

***

30

Acıyan,Bağışlayan Rabbin Hadi adıyla
Ey Muhammed Mustafa!Şu bir gerçektir ki sen,

Sevdiğin,beğendiğin,hısım,eş,dost,akraba

Saydığın,önem,değer verdiğin bir kimseyi(…kimseleri)

Hidayete/rahmete,doğru yola kolayca

İletemezsin,ancak Allah dilediğini

Hidayete erdirir,doğruya eriştirir.(…doğru yolu gösterir.)

O,kimin doğru yola girmek istediğini,

Bu yolu seçtiğini,özgür iradesini

Bu yolda kullanarak aydınlık ufuklara

Yürüyecek,koşacak olanları herkesten

Çok daha iyi bilir,görür,değerlendirir.

(İnananlara güzel,büyük ödüller vardır,

İnanmayanlar için gelecek karanlıktır.

Bekleyenlere O Gün uzak değil,yakındır.)
KASAS(28/56)

***
Şüphesiz dinlerini,kutsal değerlerini

-Ölümsüz hakikati-paramparça edip de,

Özümseyemeyenler,benimseyemeyenler,

Yanlış yorumlayarak içselleştiremeyenler,(…değerlendirmeyenler,)

Gruplar oluşturarak parçalayanlar var ya,

(Gruplara ayrılarak taraf olanlar var ya,)

Ey Nebi!Senin hiçbir şekilde yakınlığın,

Yoktur,olmamalıdır bir ilişkin,bir bağın

Yapacağın hiçbir şey o ayırımcılarla.

Benim farzlarım,senin güzelim sünnetinin

Dışında başka bir şey,bir yol arayanların

Sonu ancak hüsrandır dünyada/ahirette.

Onlardan daha iyi,güzel,daha güvenli

Daha sağlam dayanak yoktur Müslüman için.

(Kulağı çınlayanlar bizden mi,değil midir?)

(Yalnız mü’minler için değil,her insan için.)

Onların işi ancak Bir Allah’a kalmıştır.

Sonra Allah onlara-sınırı aşanlara-

Yaptıklarını bir,bir elbet bildirecektir.

Birliği bozanların yanlış eylemlerinin(…fillerinin)

Hesabını Divan’da mutlaka soracaktır.



EN’AM(6/159)
***



31
Acıyan,Bağışlayan Rabb’in Alim adıyla
Ey Rasulallah!Sana Kıyamet’in ne zaman (Son Saat’in…)

Gelip çatacağını,demir atacağını

Soruyorlar sapkınlar-inançsızlar,bahtsızlar!-(…nasipsiz inançsızlar!)

De ki;Onun bilgisi ancak Ulu Rabb’imin,

Yüceler Yücesi’nin,Bilgeler Bilgesi’nin

Katındadır,limitsiz bilgi envanterinde.(…hazinesinde/dağarcığında.)

Onun vaktini O’ndan başkası söylenmeye,

Açıklama yapmaya,ortaya çıkarmaya

Asla mezun,yetkili,vazifeli değildir.

Bu konuda kimseye ne bir bilgi,ne izin

Zinhar verilmemiştir ve verilmeyecektir.

Bütün ağırlığını o saat hissettirir,

Göklere de,yere de o çok ağır gelmiştir.(..gelecektir.)

(Bütün ağırlığıyla kopacaktır “bir an”da

Göz açıp kapamadan o göklerde ve yerde.)

O size birdenbire-ansızın-gelecektir,

O sizi birdenbire,aniden-bulacaktır.

Ey Nebi!Onu sanki biliyormuşsun gibi

Sen,sana soruyorlar.De ki;”Onun bilgisi

Ancak Yüce Allah’ın yanında,Katındadır.

-Kutlu Levh-i Mahfuz’un kayıtlıdır,saklıdır.-

(Sanki senin ısrarla o bilginin peşine

Düşerek elde etmen mümkünmüş gibi sana

Neyi soruyorlar ki,niçin soruyorlar ki?)

Ne var ki insanların çoğu bunu bilmezler,

Bu gerçeği görmezler,-görmezlikten gelirler.-(…bilmezden geliyorlar.)

Gerçekler karşısında nedense hep insanlar

Dilsiz,kör,sağırdırlar,-kör,sağır kesilirler!-
A’RAF(7/187)

HAC(22/7)

AHZAB(33/63)                                                          FUSSİLET(41/47)


***
Gümüşü ve altını yığıp,yığıp onları

Herkesten gizleyip de-Allah’tan gizlenir mi?-

Yüce Allah Yolunda,her türlü hayırlarda

Harcamayanlar yok mu,işte onlara acı (…var ya,…)

Bir azabı müjdele,utanç,elem verici!

(Her şey açığa çıkar Büyük Yargılama’da,

Ömürler her yönüyle kayıtlıdır sicilde.)(…Sicciynde.)
TEVBE(9/34)
32

Acıyan,Bağışlayan Rabb’in Vali adıyla

İçinde yörüngeler,sonsuz koordinatlar,

Baş döndüren,çıldırtan ölçüler,uzaklıklar,

Nereden geldikleri,nereye gittikleri

Belli olmayan yollar,kabuk,kabuk katmanlar,

Beyaz,kara delikler,uydular,meteorlar,

Akıl almaz sistemler,akıl üstü dengeler,

Duygular,düşünceler,ışıklar,karanlıklar,

Evren içre evrenler,-paraleller,antiler…-

Renkler,sesler,kuşaklar,kısa,uzun dalgalar

Olan derin,gizemli göğe and olsun ki,siz

-Ey inkarcı sapkınlar,nankörler,kaltabanlar…- (…müstekbirler…-)

Elbette çelişkili sözler içindesiniz.

Birbirini tutmuyor bir şey söylediğiniz.(…sözünüz,eyleminiz.)

Yalan,yanlış,tutarsız,amaçsız,idealsiz

Ömrünüze yön veren doyumsuz benliğiniz!

Önlerinde saygıyla durup eğildiğiniz

Putlar mı kurtaracak sizi Yargılama’da?

(Yalnız onlar mı,hayır bizim (de) aramızda da

Böyle tipler az değil,hele son zamanlarda!)

Siz cidden sözünüzde asla durmuyorsunuz,

Çelişkiler içinde dönüp duruyorsunuz….

Hevasına uyup da çevrilebilen kimse, (…biri,)

-Kur’an ya da imandan-çevrilir kuşkusuz ki!

Bu yolda(n) savrulanlar şüphesiz savrulurlar

Kendi aleyhlerine-dünyada,Ahirette-

Kendi yörüngesini doğru çizemeyenler

Ulaşamazlar asla gerçek hedeflerine.

-Özgürlük iklimime,ölmezlik ülkesine…_

Kimse bunun önüne geçemez ne yapsa da!

O’nun izni olmadan oynamaz yaprak bile…(…düşmez bir…)

(Kahrolsun karanlıklar içindeki aydınlar!

O koyu yalancılar,zırcahiller,küstahlar,

Mantıksızlar,akıllı geçinen avanaklar!

Fikir adına kendi değer yargılarını,

Timsahları çatlatan bilge herzelerini,

Keyfi tahminlerini,kesin gerçekmiş gibi,(…gerçekler…)

Pazarlamaya kalkan-çoğunluğa yutturan-,
33
(Aldatılandan daha çok aldanır aldatan,

İnsanlar hoşlansa da horlanmaktan,yalandan!)(Onursuzlar...)

Yanlışı doğru diye dayatan doğrucular(!)

Korkuluktan korkmayan kahraman bostancılar!

Yalancıların mumu yatsıdan önce söner.)

Yalanı,entrikayı vahyin yerine koyan,

Kof spekülasyoncular,üst düzey tutucular,(…elit statükocular…)

Aydınlık düşmanları bağnazlar,şarlatanlar…



Onlar bilgisizliğin,gururun,bencilliğin,

Dengesizliğin,kibrin,kendini bilmezliğin

Zifir karanlıkları-aşılmaz hisarları- ,(…alevden…)

Mahmurluğu içinde gömülmüş oldukları

Küfür bataklığında-benlik burgaçlarında-

Debelenip duranlar,kendini kaybedenler,

Kendini unutanlar onlardır,o gafiller…

Beyinsiz nasipsizler,megaloman cüceler,(…Sefihler…)

Cüce megalomanlar,dünya/ukba bahtsızlar!


ZARİYAT(51/7-11)
***

Yalanlayanlar var ya bengi sözlerimizi, (…beyyinelerimizi,)

Onları,beklenmeyen bir yerde,bir zamanda,

Bilemeyecekleri,göremeyecekleri.(…hiç beklemedikleri…)

Bir yerde(n)-bir yerlerde(n)-,refah,bolluk verdikten

Sonra şımarırlarsa,daha da azarlarsa,

Bir süreç içersinde yavaş,yavaş helake,

İnişe,eriyişe,çöküşe,çürüyüşe

Bir sona,yok oluşa götüreceğiz Biz de.

(Aldanmayın tez gelen nimetler(l)e,refah(l)a,

Allah’ın sınaması çetindir istidraçla.)

-Onlar dengelerini kuramadıklarından,

Kendi kendilerinin sonun hazırlayan

Bir toplum olmuşlardır aslına bakılırsa!-


A’RAF(7/182)
***


34


Acıyan,Bağışlayan Rabb’in Birr adıyla




İyilik kötülükle,kötülük iyilikle

-Güzellik çirkinlikle,çirkinlik güzellikle-

Bir olmaz kuşkusuz ki,nasıl olabilir ki!

Sen kötülüğü artık en güzel bir şekilde

Sav,önle,uzaklaştır sevgiyle,iyilikle.

O zaman bir bakarsın seninle arasında

Düşmanlık,kin bulunan önyargılı bir kimse(…küskün kimse(ler)bile)

Dönüvermiş(tir) candan,içten,sıcak bir dosta.

(Kötülüğü en güzel davranışla savarsak,

Affedersek,dahası bir iyilik yaparsak

-Olanca inancımız,iyi niyetimizle-

Düşmanlar gelebilir içten bir dost haline.)
(O halde sen tezini,fikrini,düşünceni

En güzel bir biçimde savun,bak gör o zaman

Seninle arasında bir düşmanlık bulunan

Biri nasıl sımsıcak bir dost kesiliverir.(…kesilivermiş.)

Aranızdaki buzlar dost ateşiyle erir.(…çözülüvermiş…)

Hoşgörüdür,barıştır,kardeşliktir,sevgidir

Birey ve toplumları birbirine bağlayan,

Güçlendiren bağları,sütunları,çatıyı

Tutabilen ayakta demir payandalarla(…kararlı kirişlerle)


Yüklə 0,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin