Asyol İnşaat firmasının yukarıda sözü edilen 34/16-202, 57/329-283 sayılı yazısında; “Firmamız tarafından bahse konu ihaleye katılımda bulunmasına rağmen teminat mektubu temin edilememiştir.” denilmektedir. Bu nedenle de anılan Firma ihale dışı bırakılmıştır. İhaleye katılan bir firmanın geçici teminatını yatıramamış olması, yalnızca ihaleye üç isteklinin davet edilme koşulunun yerine getirildiği algısı uyandırmayı amaçlayan bir davranış olarak değerlendirilmektedir.
Pazarlık Usulü İle İhale Edilen Yapım İşlerinde Uygulanacak Tip İdari Şartname’nin 37.maddesinde, tekliflerin ihale komisyonunca değerlendirilmesinden sonra, verilen son teklifler üzerinde isteklilerle fiyat görüşmesi yapılması öngörülmektedir. Delsan firmasının 1.12.2008 günlü sayı verilmemiş yazısında; ihaleye katıldıkları ama şirket adına kimin katıldığını tespit edemedikleri için fiyat görüşmesi sırasında ikinci teklif verilip verilmediğinin açıklığa kavuşturulamadığı, ancak ihale dosyasından fotokopisi çekilerek kendilerine gönderilmiş olan ikinci teklif mektubundaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı belirtilmektedir. Bu durumda, Delsan Firma yetkilisinin ihalenin fiyat görüşmesi aşamasına katılmadığı, katılarak Vesem Firmasından daha yüksek bedel önermiş gibi gerçeği yansıtmayan bir belge düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 48.maddesinin, 22.6.2005 günlü 25853 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik ile değişik ikinci fıkrasına göre; ihaleyi kazanan istekliler, ihale tarihi itibariyle vergi ve Sosyal güvenlik prim borçlarının olmadığını, mesleki faaliyetlerinden hüküm giymediklerini belgelendirmek zorundadırlar. Oysa Vesem firmasının Adli Sicil belgesi 10.8.2006; Vergi borcu olmadığına ilişkin belgesi 10.7.2006; Sosyal Güvenlik Primi Belgesi ise 18.8.2006 tarihi itibariyle düzenlenmiştir. SGK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Pendik Sigorta Müdürlüğü’nün Akfırat Belediye Başkanlığına yazdığı 5.9.2006 günlü yazısında Vesem Firmasının Sosyal Güvenlik kapsamına 16.8.2006 tarihinde alındığı yazılıdır. Bu durumda Firmanın ihalenin yapıldığı 14.8.2006 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı bile olmadığı, sözleşmenin yapılmasından bir gün sonra kayıt yaptırdığı anlaşılmaktadır.
Anahtar Teslimi Götürü Bedel İşler İçin Yapım İşlerine Ait Tip Sözleşmenin 24. maddesine göre yüklenici, işyerinde teknik personel bulundurmak zorundadır. Pazarlık yöntemiyle yapılan Otopark düzenlemesi ihalesinde bu maddeye yer verilmemiş, böylelikle yapılan faaliyetin denetim dışı kalması sağlanmıştır. Oysa teknik personel çalıştırma zorunluluğundan vazgeçilmesi, idarenin yetkisine bırakılmamıştır.
Vesem Firmasının geçerli bir iş bitirme belgesine sahip olmadığı görülmektedir:
İhale dosyasına Vesem Gıda İnş. Pet. Nak. Taah. Oto. Tarım Hayv. San. Tic.Ltd. Şti ortaklarından Süleyman Arı adına düzenlenmiş 9 adet iş bitirme belgesi ile Ayhanlar Asfalt Tic.Şti.’nce düzenlenmiş iş bitirme belgesi eklenmiştir.
Süleyman Arı’nın, Vesem Şirketinin %40 ortağı olduğu belirtilmektedir. Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 55/d maddesinde; “ Bu belge sahiplerinin ortağı bulunduğu tüzel kişilerin ihaleye girebilmesinde, tüzel kişinin yarısından fazla hissesine sahip olması, her ihalede bu oranın aranması ve teminat süresince (kesin kabule kadar) bu oranın muhafaza edilmesi zorunludur.” denilmektedir. Oysa yukarıda belirtildiği üzere Süleyman Arı Şirketin yarısından fazla hissesine sahip değildir. Ayrıca 9 adet iş bitirme belgesinin 7 tanesi benzer iş tanımına da girmemektedir. İhaleye katılabilmek için gerekli olan iş bitirme belgesi tutarına ise ancak bütün faturaların toplanmasıyla ulaşılabilmektedir. Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 55/a maddesinde tek sözleşmeye dayalı olarak alınmış iş deneyim belgelerinin kabul edilmesi öngörülmüş, birden fazla iş deneyiminin, benzer işlere ait olsa dahi toplanması yasaklanmıştır. Bu nedenle de Süleyman Arı adına düzenlenmiş iş bitirme belgelerinin asfaltlama ihalesinde kabul edilmesi yasal değildir.
Basında Akfırat Belediyesindeki yolsuzluk iddialarının ortaya atılması ve İçişleri Bakanlığı kontrolörlerinin inceleme başlatması üzerine, İş deneyim belgesi olmayan bir firmanın ihale dışı bırakılmadığının ortaya çıkmasını önlemek amacıyla dosyaya sonradan alt taşeronu olarak çalıştığı Ayhanlar Yol Asfaltlama San. ve Tic. A. Ş.’nden alınmış “iş deneyim belgesi” adını taşıyan bir belge eklendiği anlaşılmaktadır. Ancak Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 50.maddesine göre Ayhanlar Asfaltlama Tic. Şirketinin iş bitirme belgesi verme yetkisi olmadığı için kabul edilmemesi gerekmektedir.
Bunun yanısıra Ayhanlar Asfaltlama Şirketinin 1.12.2008 günlü sayı verilmemiş yazısında, belgenin üzerindeki imzanın, ihale bölümünde çalışan Serkan Avcı’ya ait olduğu belirtilmektedir. Serkan Avcı da bu belgeyi kendisinin verdiğini kabul etmiştir. Ancak Serkan Avcı’nın imza sirkülerinde adı olmadığı için firma adına tasarruf edebilme yetkisi yoktur. Belge bu nedenle de geçerli değildir.
Ayrıca, belgenin verildiği 5.8.2006 tarihinde Vesem firmasının, Ayhanlar Firmasına belirtilen tarihte yalnızca 190.250.55 TL tutarında iş yaptığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yetkisi olsa bile en çok 190.250,55 TL tutarında iş bitirme belgesi verilmesi gerekmektedir.
Bütün bunların yanı sıra; Ayhanlar Firmasınca “İş Deneyim Belgesi” olarak düzenlenen 5.8.2008 tarihli belgenin sorunlu olduğu ilk bakışta görülebilmektedir: Belgenin 11. sırasında; “Alt yüklenicinin yüklenici ile yaptığı sözleşmenin tarihi” sorulmaktadır. Bunun karşısına “6.10.2006” tarihi yazılıdır. 12. Sırasında; “Alt yüklenicinin yüklenici ile yaptığı sözleşmenin bedeli” sorulmaktadır. Bunun karşısına tutar değil “7.4.2006” tarihi yazılmıştır. 13.sırasında ise; “Alt yüklenici tarafından yapılan işin bitiş tarihi” sorulmaktadır. Karşısına; “31.7.2006” tarihi yazılmıştır. 14.sırasında ise; “ Esas işin geçici kabul tarihi” sorulmaktadır. Karşısına da; “28.7.2006” yazılmıştır. Belgedeki sorulara ilgisiz yanıtlar verilmiş olması bir yana, tarihlerin sıralanmasıyla şöyle bir durumla karşılaşılmaktadır: Sözleşme 10 Ekim/2006 tarihinde yapılmış, alt yüklenici işini 31 Temmuz/2006 tarihinde bitirmiş, işin bitmesinden üç gün önce kesin kabulü yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, iş bitirme belgesinin içerik olarak sahte olduğu, bu belge ile ihaleye katılma yeterliği olmayan Vesem Firmasının katılmasının sağlandığı sonucuna varılmaktadır.
Sahte imzalarla gerçeği yansıtmayan belgeler üretildiği anlaşılmaktadır:
Delsan Firması, ihale dosyasında ikinci fiyat verdiklerini gösteren belgenin üzerindeki imzanın şirket yetkililerinden birine ait olmadığını bildirmiştir. Belediye Başkan Yardımcısı Deniz Kansu, (1) Numaralı hakedişteki imzasının; Şahin Yıldırım ise bütün hakedişlerdeki imzasının taklit edildiğini söylemişlerdir. Bu sözlerin doğru olup olmadığı kriminolojik inceleme sonucunda ortaya çıkabilecektir.
Sanıkların Savunmaları:
Sanık Vesem Firmasının Sahibi Veysi Arı, İhalenin düzmece belgelerle yapılarak işin kendisinde bırakıldığını 30.7.2009 duruşma tutanağında yer alan şu sözleriyle kabul etmektedir: “2006 yılında babamla ortak şirket kurdum, yapım işlerine girmek istiyordum. İlk işim olarak İstanbul’da Ayhanlar firmasına Şile yolunda çalışmaya başladım. Bu çalışma sırasında bir muhabbet esnasında ihalelere girebilmem için iş deneyimi olmam gerektiği söylendi. Bunu nasıl temin edebilirim diye sohbet esnasında biri bana Akfırat belediyesinde Şahin Yiğit sana temin edebilir dedi. Şahin Yiğit’e gittim. Kendisi benden şirketimle ilgili birkaç evrak istedi. Kendisine ilgili belgeleri verdim. Faturalar, sirküler, faaliyet belgesi verdim. Daha sonra yakalandığım sırada benim ve şirketim kullanılarak belediyenin zarara uğratıldığını anladım. İhale açılmış benim bu ihaleden bilgim yoktur. Ben sadece iş deneyim belgesi için belediyeye başvurmuştum. … Ben evrakları verdiğim sırada birkaç evrak imzaladım. Aynı şekilde boş çek ciro ettim. Bunları bana Şahin Yiğit yaptırdı. Senin aldığın iş deneyim belgesi resmiyete girmesi için bunu kullanabilmen için bu evrakları imzalamam gerekir dedi. Tecrübesizliğimden ve bilgisizliğimden yararlanıp beni mağdur etmişlerdir.”
Hilmi Yıldız, 30.7.2009 duruşma tutanağına geçen savunmasında; yeterli teknik bilgiye sahip elemanları olmadığı için, Ayhanlar Asfaltlama San. Ticaret Şirketi yetkililerinin yardımına başvurduklarını, ihale sürecinde hiçbir firmanın gözetilmediğini, bölgelerinde iş yapan firmalara davet gönderildiğini, bilgisizlik nedeniyle usule ilişkin yanlışların yapılmış olabileceğini söylemiştir. Hilmi Yıldız’ın bu savunmasındaki şu sözler ayrıca dikkat çekmektedir. “Belli bir süre çalıştıktan sonra büyükşehir belediyesi bize üç yüz kamyon asfalt kırığı malzemesi bölgeye sevk ederek daha önce yapmayacağını söylemesine rağmen yardımda bulunmuştur. Yaptığımız ihaleden de anlaşılacağı gibi ilk etapta on bin araçlık otopark düşünülürken büyükşehrin dahlinin olması ile bu alan 25 bin araca çıkarılmıştır. Yapılan alan ikiyüzotuzdörtbin metre karedir. Bazı arkadaşların iddia ettiği gibi büyükşehrin yardım etmesi ile artan paralar tarafıma değil odamda değil, belediyenin müteahhidine teslim edilmiştir.” Sanık Hilmi Yıldız bu sözleriyle; İstanbul Büyükşehir Belediyesince gönderildiği için yüklenicinin yapmadığı imalat tutarının hakedişlerden kesilmediğini, hakediş karşılığında Firmaya ödenmiş gibi gösterilerek, kayıt dışına çıkarıldığını kabul etmektedir.
Yavuz Tuncer Yenigün; gerçekte ihale yapılmadığını, belgeleri Belediye Başkanının isteği doğrultusunda imzaladığını, ancak ihaleden sonra değiştirildiği söylenen belgeler üzerinde imzasının olmadığını söylemiştir.
Belediye Başkan Yardımcısı Deniz Kansu ise; İhaleye girecek üç kişiye yapılan davet yazısında bir parafı ve iki ara hakediş dışındaki belgelerde imzasının olmadığını belirterek, vekil olduğu dönemde Belediyenin üst yöneticilerince düzenlenip imzalanan belgeleri, bu kişilere güvenip imzaladığını, bu davranışından ötürü sorumlu tutulmaması gerektiğini öne sürmüştür.
Şahin Yiğit’in 30.7.2009 duruşma tutanağındaki savunmasındaki dikkatimizi çeken sözler aşağıda özetlenmiştir: “Belediye Başkanı Hilmi Yıldız ihale konusunda yardım almamız için Ayhanlar Asfaltlama Şirketi ile görüşmemizi istedi. İhale konusu iş Ayhanlar Firmasının alt yüklenicisi olan Vesem Firmasına verilmiştir. İhale belgelerini Fen İşleri Müdürü Şahin Yıldırım hazırladı. Şahin Yıldırım’ın deneyimli olduğunu düşündüğüm için belgeleri imzalamakta bir sakınca görmedim. Hakedişler karşılığında düzenlenen 1.600.000 TL tutarındaki çekleri Veysel Erdoğan ile birlikte Bankadan tahsil edip KDV dışında kalan 1.200.000 TL’yi Hilmi Yıldız’a verdik. Belediye Başkanı bu parayı yeni hizmet binasının yüklenicisine vereceğini söyledi.”
Sanıklar Zabıta Amiri Mesut Aydemir ile Veteriner Hekim Mehmet Demirci ihale mevzuatını bilmediklerini, belgeleri hazırlayanlara güven duyarak imzaladıklarını belirtmişlerdir.
Sanık Sabahattin Birol Kışlaoğlu ise ihale ve hakedişler aşamasında görevde olmadığını, ısrar üzerine kesin hakedişi imzalamak zorunda bırakıldığını söylemiştir.
Yukarıda sözü edilen belgelerdeki düzensizliklerin hepsi, ortalama bir kamu görevlisinin görebileceği açıklıktadır. İhalenin bütün süreçlerinin bir güne sığdırılamayacağının ve “ iş bitirme” belgesinde yazılanların doğru bilgiler içermediğinin, anlaşılabilmesi için ihale konusunda uzman olmak gerekmemektedir.
Ödeme Belgeleri karşılığında düzenlenen çekleri Veysel Erdoğan tahsil Etmiştir:
Aşağıdaki çizelgede Vesem Firmasına üç ödeme yapıldığı görülecektir. Bu çeklerin hepsini Veysel Erdoğan tahsil etmiş, 3.448,50 YTL tutarındaki çeki belediyenin veznelerinde tahsil edilen para olarak Belediye hesabına yatırmıştır. 130.000 YTL sını da Veysel Arı’ya havale etmiştir. Böyle bir uygulamanın ticari yaşamın gerçekleriyle bağdaşmadığı düşünülmektedir.
Ödeme Emrinin günü/sayısı
Tahakkuk
Ödeme
(Çek tutarı)
Belediye vezne tahsilatı olarak
Vesem Firmasına havale
(Veysel Arı)
18.8.2006/745
482.931,00
474.742,17
3.448,50
23.8.2006/774
602.628,86
592.410,36
70.000,00
29.8.2006/789
646.637,80
635.496,12
60.000,00
1.732.197,66
1.702.648,65
İşin gerçekte yapılıp yapılmadığı:
28.8.2008 günü kontrolörlerce görevlendirilen İnşaat Mühendisi Ekrem Yıldırım, Mertkan Çiftçi ile Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Erdoğan Şimşek’ten oluşan Bilirkişi kurulu’nun 5.9.2008 tarihinde düzenlediği rapordan anlaşıldığına göre yaklaşık bedeli 1.700.000 TL olan ihale konusu işin 654.383 YTL tutarındaki kısmı gerçekte yapılmamıştır.
Bilirkişi raporunun sonuç bölümü aşağıya aynen alınmıştır:
“Yerinde yapılan sondaj ve hakedişlerin incelenmesi neticesinde yerinde olmayan ancak yüklenici tarafından yapılmış gibi gösterilen 6550- Özel QPoz No.lu 70,00 DA miktarındaki satkhi kaplama ile tarafımıza ibraz edilen EK 3 yazıda belirtildiği üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesince 15.574,40 M3 alt temel çalışması yapılmasına rağmen yüklenici tarafından yapılmış gibi österilen 6100/3, 7.006/K poz nolu imalatlar karşılığı toplam 371.000 + 241.679,35 + 41.703,74 = 654.383,74 YTL tutarında yersiz, gerçeği yansıtmayan ödemede bulunulduğu, hakedişlerde yer alan 128.701 m3 lük dolgu için ise fazla ödemede bulunulmadığı kanaatine varılmıştır.”
Teknik Bilirkişi Kurulu’nun raporunda, görüldüğü üzere, ihale bedelinin yaklaşık 2/3’si oluşturan bölümünün imalatına rastlanıldığı belirtilmektedir. Bu durumda işin hiç yapılmadığı değil; bir bölümünün yapılmadığı sonucu çıkmaktadır. Ancak yapılan imalatın Vesem Firmasınca değil, büyük bir bölümünün İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kalan bölümünün de Akfırat Belediye Başkanlığının yapmış olması ihtimal dışı değildir.
Vesem firmasının sahibi Veysi Arı, ifadesinde, yapılanlara iş bitirme belgesi alabilmek için göz yumduğu anlaşılmaktadır. Olayların gelişimi de bu görüşümüzü doğrulamaktadır. Nitekim üç hakediş karşılığında toplam 1.702.648,65 YTL tutarında üç adet çek kesilmiştir. Banka kayıtlarına göre bu çeklerin hepsini Veysel Erdoğan tahsil etmiştir. Yine Banka kayıtlarına göre 130.000.00 YTL si Vesem Firmasının hesabına; 3.448,50 YTL’si vezne geliri olarak Belediyenin Hesabına yatırılmış; 7.000 YTL’sı Cemeks adlı bir firmaya havale edilmiştir. Veysel Erdoğan havalelerden sonra kalan 1.562.120,15 YTL’yı Şahin Yiğit’e verdiğini söylemiştir. Belediye Başkanı Hilmi Yıldız, tutar belirtmemekle birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılmış olan işlerin hakedişlerden kesilmediğini ve parasının kendisine verildiğini kabul etmiş, aldığı parayı Belediyenin yeni hizmet binasını yapan yükleniciye verdiğini söylemiştir. Toplam 1.702.648,65 YTL tutarındaki hakediş bedelinin yalnızca 130.000 YTL’sının işin sahibi olan yükleniciye verilmiş olması, işin gerçekte yapılmamış olduğunu göstermektedir.
SORUMLULAR / KAMU ZARARI
Akfırat Belediye Başkanlığı, Formula 1 Otopark alanı “kazı, dolgu ve asfalt dökümü” için 14.8.2006 tarihinde 4734 sayılı Yasanın 21/b maddesine göre (acil işlerde kullanılan yöntem) ihale yapmış ihaleyi Vesem Firması kazanmıştır. Oysa Vesem Firmasının ihaleye katılma yeterliğinin olmadığı görülmektedir. Vesem firması yetkilisi iş bitirme belgesi alabilmek için böyle bir yolsuz işlemi kabul ettiğini söylemiştir.
Hakedişler karşılığında düzenlenen 1.702.648,65 YTL’nin 130.000 YTL sı, Vesem firmasının yetkilisine verilmiş, kalanını Belediye mutemedi Veysel Erdoğan tahsil etmiştir.
İçişleri Bakanlığı Kontrolörlerince görevlendirilen teknik bilirkişiler yerinde inceleme sonunda 654.383 TL fazla ödeme tespit etmişlerdir. Yapılmayan iş, ihale bedelinin %40’ına ulaşmaktadır.
İhaleye katılma yeterliği olmayan Vesem Firmasının ihaleye katılmasının sağlandığı anlaşılmaktadır. İhale komisyonu başkanı Belediye Başkanı Hilmi YILDIZ, İhale Komisyonu Üyeleri Şahin YİĞİT, Şahin YILDIRIM, Mesut AYDEMİR, Yavuz Tuncer YENİGÜN, Mehmet DEMİRCİ,
İş bitirme belgesi alabilmek amacıyla belediye yetkilileri ile birlikte hareket eden Vesem Firması yetkilisi Veysel ARI,
Bedeli ödenen işin %40’ının yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Hakedişlerde imzası olan Hilmi YILDIZ, Deniz KANSU, Şahin YİĞİT, Şahin YILDIRIM, Mesut AYDEMİR, Yavuz Tuncer YENİGÜN ve firma yetkilisi Veysi ARI,
Düzenlenen çeklerin Veysel Erdoğan tarafından tahsil edildiği ve 3.448,50 YTL sının veznelerde tahsil edilen gelir karşılığı Belediye hesabına yatırdığı, 130.000 YTL sını ise Veysi Arı’nın Hesabına gönderdiği görülmektedir. Fazla ödeme tutarı olarak bilirkişi raporunda belirlenen 654.383,00 YTL Tahsil ettiği 170.648,65 YTL çek bedellerinden 3.448,00 YTL sını Belediye hesabına yatıran; 130.000 YTL sını ise Veysi Arı’nın hesabına havale eden Belediye Mutemedi Veysel ERDOĞAN,
Hesap İşleri Müdürü Şahin YİĞİT ile her ne kadar İddianame kapsamında sözü edilmese de, sahte faturalarla kayıt dışı fon oluşturma olayının odağında yer alan Belediye Başkanı Hilmi YILDIZ,
Sanıkların yukarıda sıralanan eylemlerinden ötürü sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.
Teknik Bilirkişi raporunda 654.383,00 YTL tutarında fazla ödeme yapıldığı belirtilmektedir. Sanıkların eylemlerinin 654.383,00 YTL kamu zararına yol açtığı düşünülmektedir.
5- YARDIM SANDIĞINDA YAPILAN USULSÜZLÜKLER
(2009/145 sayılı İddianamenin Altıncı Maddesidir)
İddianamede aşağıdaki suçlamalar yer almaktadır:
Muhtaç Kimselere Yardım Sandığı” (MKY) adı altında yasal olmayan bir fon oluşturulmuştur. Sandığın muhasebe ve karar defterleri üzerindeki noter onayları sahtedir. Gelirleri Belediyeye işi düşen kişilerden bağış adı altında zorla alınan paralardan oluşmaktadır. Banka hesabı açılmadığı için toplanan paralar kişilerin üzerinde kalmıştır. Fonda 1. 936.758 TL toplanmıştır. Toplanan para, muhtaç kimselere yardım olarak harcanmamış, yardım malzemesi alındığı izlenimi uyandırmak için toplam 1.938,781.30 YTL tutarında 19 adet sahte fatura temin edilerek işletme defterine gider kaydedilmiştir.
Yakarıdak eylemlerinden ötürü Mali Hizmetler Müdür V. Şahin YİĞİT, Sandık Kurulu üyesi ve akfırat Belediyesi Genel Koordinatörü İbrahim Halil GÖZGÜ, çek arkalarındaki cirolarıyla eylemlere katılan Mehmet Akif YILDIZ, Azamet YILDIR ve Enes YILDIZ irtikap ile suçlanmaktadır.
İddianamenin bu maddesiyle sanıklar; irtikap, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi bozmak, mühürde sahtecilik ve vergi kaçakçılığı ile suçlanmaktadır. Bilirkişi kurulumuzdan bu maddede sayılanlardan yalnızca irtikâp suçunun incelenmesi istenilmiştir. Ancak konunun bütünlüğünün bozulmaması için atılı suç ayrımı yapılmaksızın incelenmiş, sorumlulukların dağıtılmasında ise irtikâp suçu ile sınırlı bir değerlendirme yapılmıştır.
İNCELEME:
Akfırat Belediye Başkanlığı, 1580 sayılı Belediye Kanununun 15.maddesinin 71.bendine dayanarak 14.10.2004 tarihinde Muhtaç kimselere Yardım Sandığı (MKY) adlı bir sandık kurmuştur. Bu sandık, 1580 Sayılı Yasanın yürürlükten kaldırılmasından sonra 31.12.2005 tarihinde kapatılmıştır.
MKY, faaliyette bulunduğu 14 ay süresince üçüncü kişilerin ciro ettikleri 1.515.888 YTL tutarında çek; 420.870 YTL tutarında nakit olmak üzere toplam 1.936.758 YTL yardım ve bağış toplanmıştır. Muhasebe defterlerinin incelenmesiyle, toplanan paralarla yiyecek, kömür vb. yardım malzemesi satın alınarak muhtaç kimselere dağıtıldığı görülmektedir. Satın alınan malzeme bedellerinin neredeyse hepsinin bağış olarak verilen çekler ile ödendiği anlaşılmaktadır.
Ancak, İçişleri Bakanlığı Kontrolörlerinin yaptığı inceleme sonucunda, MKY Sandığının yasal olarak kurulmadığı; banka hesabı olmadığı için toplanan paraların kişilerin üzerlerinde kaldığı; alımların kuşkulu faturalarla yapıldığı; malzeme bedellerinin satın alınan firmalara değil, çoğu kez ilgisiz kişilere ödendiği; İstanbul Büyükşehir Belediyesince gönderilen bağış malzemelerinin ise gelirlere işlenmediği ortaya çıkmıştır.
Raporumuzda bu iddialar iki alt başlıkta incelenecektir. Bunlardan birincisinde MKY’nin yasal bir sandık olup olmadığı tartışılacak; ikincisinde faturaların sahte olduğu iddiasının kanıtları değerlendirilecektir.
Yardım Sandığının Yasalara Uygun Kurulmadığı, Etkinliklerini Yasalara Aykırı Yürüttüğü Konusu:
Sanık Akfırat eski Belediye Başkanı Hilmi Yıldız’ın 30.2.2009 tarihinde avukatı aracılığıyla yaptığı savunmasında, sandığın 1580 sayılı Belediyeler Yasasının 15.maddesi 71. Bendine uygun olarak ve İçişleri Bakanlığınca yayımlanmış olan “Muhtaç Ailelere Yardım Sandığı Yönetmeliği” çerçevesinde kurulduğu yazılıdır.
Oysa İçişleri Bakanlığı’nca bu konuda yayımlanmış bir yönetmelik olmadığı gibi, hazırlanan yönetmelik, Belediye Meclisi’nin onayından geçirilmeksizin ve 832 sayılı Sayıştay Yasasının 105.maddesiyle öngörülen Sayıştay Görüşü alınması zorunluluğuna uyulmaksızın yürürlüğe konulmuştur.
Sandığın kurulduğu 2004 yılında geçerli olan Sayıştay Genel Kurulu’nun 30.12.1999 günlü 4945/1 sayılı kararına göre yardım sandıklarının, belediyelerin idare hesapları içinde yönetilmesi, belediye saymanlarınca hesabının Sayıştay’a verilmesi gerekmektedir. Ayrı bir tüzel kişiliği ve yönetim Kurulu olmayan bu sandıkların gelir ve giderleri Belediye Hesaplarının bir parçasıdır. Bunların ayrı bir saymanlık olarak yapılandırılması, işlemlerinin Sayıştay Denetiminden kaçırılması anlamına gelmektedir.
1.1.2005 tarihinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası yürürlüğe girmiştir. Anılan Yasa’nın 12.maddesinde; “Genel yönetim kapsamındaki idarelerin bütçeleri; merkezî yönetim bütçesi, sosyal güvenlik kurumları bütçeleri ve mahallî idareler bütçeleri olarak hazırlanır ve uygulanır. Kamu idarelerince bunlar dışında herhangi bir ad altında bütçe oluşturulamaz.” kuralına yer verilmiştir. Ayrıca sözü edilen Yasanın 13. , 38. ve 40. Maddelerinde, kamu idarelerinin bütün gelir ve giderlerinin, bütçelerinde gösterilmesi ve her türlü bağışların gelir kaydedilmesi öngörülmektedir. Görüleceği üzere 1.1.2005 tarihinde Sandığın hukuki varlığının sona erdirilerek bütçe kapsamına alınması ve bütün gelir ve giderlerinin bütçede izlenmesi gerekmekte iken, Yasa ile öngörülen bu zorunluluğa uyulmadığı anlaşılmaktadır.
Aşağıda Sandığın yönetilmesine ilişkin kuralsızlıklar değerlendirilmektedir.
Sandık defterlerinin noterce onaylanması gerekmemektedir. Bununla birlikte resmi bir belge olduğu algısı oluşturabilmek amacıyla noterce onaylanmış görüntüsü verilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. “Karar Defteri” üzerindeki Kartal 9. Noterliği’nin 18.10.2004 günlü 35143 sayılı onayı ile 3.1.2005 günlü 47452 sayılı resmi mühür ve onaylarının sahte olduğu ilk bakışta görülebilmektedir. Nitekim onayın sahte olduğu Şahin Yiğit’in savunmasında da kabul edilmekte, Belediye başkanının adını hatırlamadığı birine yaptırdığı belirtilmektedir.
Bütün bunların dışında Belediye Başkanlığının İçişleri Bakanlığı Kontrolörlerine verdiği Sandığın kurulmasına ilişkin “olur” yazısına göre Sandık Yönetim Kurulu, Veysel Erdoğan, İ.Halil Gözlü, Yüksel Aslandağ ve Zülküf Akman’dan oluşmaktadır. Oysa Hüseyin Çelik tarafından İçişleri Bakanlığı Kontrolörlerine verilen aynı tarih ve sayılı bir başka “olur” yazısında Veysel Erdoğan ile Deniz Aslandağ adlarının çıkarıldığı, bu kişilerin yerlerine Deniz Kansu ile Hüseyin Çelik’in adlarının yazıldığı görülmektedir. Kurucu üyelerin değiştirilmesinin şöyle bir anlamı olduğu düşünülmektedir: Belediyede inceleme başlatıldığında, suç unsuru taşıyan eylemlerin ortaya çıkmasını önlemek için eskiye dönük olarak yeni belgeler (kararlar ve yardım dağıtım listeleri vb. belgeler) düzenlenmesine gerek duyulmuştur. Eskiye dönük olarak düzenlenecek olan yeni belgeleri Belediyenin yolsuz eylemlerini Hüseyin Çelik ihbar ettiği; Deniz Kansu’nun ise imzalamayı kabul etmeyeceği düşünüldüğü için bu iki isim yerine ikisi de işçi statüsünde olan Veysel Erdoğan ve Deniz Aslandağ Kurucu üye olarak gösterilmiş olmalıdır.
Yukarıda sıralanan gerekçelerle, MKY sandığında sahte noter belgesiyle, noter onaylı görüntüsü verilen Karar, Ambar ve İşletme Defterleri kullanıldığı; 1580 Sayılı Belediyeler Yasası ile 832 sayılı Sayıştay Yasasında öngörülen kurallara uyulmaksızın kurulduğu; etkinliklerini ise 5018 sayılı Yasada öngörülen düzenlemelere aykırı yürüttüğü sonucuna varılmıştır.
Belediyeye işi düşenlerden zorla bağış alınması ve toplanan paraların Bankaya yatırılmaması:
İddianamede, bağış yapanların genellikle belediyeye işi düşenler olduğuna dikkat çekilerek, zoraki bağış alındığı belirtilmektedir. Ancak, İstanbul Denizcilik Ltd.Şti. ortaklarından Recep Duranoğlu’nun ifadesi dışında bu savı doğrulayacak başkaca bir kanıt olmadığı görülmektedir. Adı geçen kişi, ifadesinde, imar planının değiştirileceği söylenerek para istendiğini, harç için istendiğini düşünerek 67.000 Avro tutarında bir çek verdiklerini, planın değiştirilmeyeceğini anladıklarında ise çeki geri aldıklarını söylemiştir. Yalnızca bu ifadenin suçlama için yeterli kanıt oluşturmayacağı düşünülmektedir.
MKY Sandığının Banka hesabının ise olmadığı anlaşılmaktadır. Banka hesabının olmadığı Akfırat Belediye Başkanlığı’nın Belediye Başkan V. Sakıp Kurt imzalı 15.10.2008 tarihli yazısında da belirtilmektedir. Bu durumda toplanan bağış ve yardımlar sandık yöneticilerinin üzerinde kalmıştır.
Sahte Faturalar Karşılığında Ödeme Yapılması:
İddianameye göre, yardım ve bağış adı altında toplanan paralar, sahte faturalar ve sahte tahsilât fişleri ile firmalara ödenmiş gibi gösterilmiştir. Bu fişlerin hiçbirinde firmanın kaşesi ve yetkililerinin imzası bulunmamaktadır. Zaten ödemeler alım yapıldığı belirtilen firmalara yapılmamıştır.
Ayrıca, her ne kadar Akfırat Belediyesi sınırları içinde yaşayan vatandaşlara yardım yapıldığını gösteren Yüksel Aslandağ ve Zabıta Memuru Mehmet Ambarcının imzasını taşıyan bir tutanak tutulduğu görülmekte ise de yardımdan yararlandırıldığı belirtilen kişilerin imzası olmadığı için geçerli bir belge olarak kabul edilemeyeceği düşünülmektedir.
Sahte faturalar karşılığında MKY Sandığından para çekildiği yargısına iki nedenle varılmaktadır. Bunlardan birincisi fatura kesen firmaların güvenilirliğinin belirlenebilmesi için yapılan araştırma ve değerlendirmelerdir. Bu firmaların hemen hepsi vergi daireleri ile sorun yaşamakta, sahte fatura ticareti yaptığı konusunda güçlü belirtiler vardır. İkincisi ise ödemelerin mal alındığı belirtilen firmalara değil ilgisiz kişilere yapıldığını gösteren bulgulardır.
Bu değerlendirme ve bulgular aşağıda dayanakları ile birlikte incelenmektedir.
Dostları ilə paylaş: |