Birinci Bölüm / allah'i tanimak



Yüklə 1,3 Mb.
səhifə58/80
tarix21.08.2018
ölçüsü1,3 Mb.
#73543
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   ...   80

Sorular:


1- Hz. Peygamber'in (s.a.a) gönderilişindeki nihâî gaye nedir?

2- Bu gaye nasıl gerçekleşebilir?

3- Cihanşümul bir ilâhî devletin kurulacağı müjdesini veren ayetleri belirtiniz.

4- Hz. Mehdi (a.s) hakkındaki Ehlisünnet rivayetlerinden birkaç örnek verin.

5- Hz. Mehdi'nin (a.s) gaybeti konusunda Ehlibeyt rivayetlerinden birkaç örnek verin.

6- Gaybet-i sugra ve gaybet-i kübrayı (küçük ve büyük gaybeti) açıklayıp aralarındaki farkı belirtiniz.

7- Çağların İmamının (İmam-ı Zaman)) gaybetinin sırrını açıklayınız.

8- Gaybet döneminde insanlar Hz. Mehdi'den (a.f) nasıl yardım alabilir, bu nâdide mübarek zattan nasıl faydalanabilirler?

 

[1]- Muntehabu'l-Eser, s.255.



[2]- age. s.251.

[3]- Osman b. Said, Muhammed b. Osman b. Said, Hüseyin b. Ruh ve Ali b. Muhammed Semuri.

[4]- Bihar, 52/92.

Üçüncü Bölüm / MEAD VE AHİRET


– Sonun Bilinmesinin Önemi

– Ahiret Konusu Ruh Meselesine Bağlıdır

– Ruhun Soyutluğu

– Ahiretin İspatı

– Kur'ân'da Ahiret

– Meadı İnkâr Edenlere Kur'ân'ın Cevabı

– Kıyametle İlgili İlâhî Vaat

– Ahiret Dünyasının Özellikleri

– Ölümden Kıyamete

– Kur'ân'da Kıyametin Tasviri

– Dünyayla Ahiretin Kıyası

– Dünyayla Ahiret Arasındaki İlişki

– Dünya-Ahiret İlişkisinin Türü

– Ebedî Saadet ve Azapta İman ve Küfrün Rolü

– İmanla Amel Arasındaki Karşılıklı İlişki

– Birkaç Önemli Nokta

Habt ve Tekfir

– Müminlerin Ayrıcalıkları

– Şefaat

– Şefaatle İlgili Şüphelerin Cevabı


41- SONUN BİLİNMESİNİN ÖNEMİ

Giriş


Elinizdeki kitabın ilk bölümlerinde din ve dinin akidevî temelleri olan tevhid, nübüvvet ve mead konularında araştırmada bulunmanın önemine değinip, yaşamın "insanca" olmasının ancak bu konuların doğru şekilde algılanabilmesiyle mümkün olabildiğini açıklamaya çalıştık. Birinci bölümde Allah'ı tanıma, ikinci bölümde de yolu ve yolgösterici olan kılavuzu tanımayı (nübüvvet ve imamet bilimlerini) ele almıştık. Şimdi, mead ve ahiret konusunun en önemli bölümlerini "sonun bilinmesi" veya "ahiretbilim" adı altında açıklamak istiyoruz.

Önce bu itikadî aslın özelliğine ve bunun, insanoğlunun bireysel ve sosyal davranışları üzerindeki özel etkilerine değinecek, sonra da mead ve ahireti doğru algılayabilmenin ancak duyumlanamayan ölümsüz ruhu kabul etmekle mümkün olduğunu açıklayacağız. Zira varlığı tanıma [varlıkbilim=ontoloji] tek ve eşsiz Allah'a inanılmaması hâlinde eksik bir bilgi olduğu gibi, "insanbilim"de ölümsüz ruha inanılmaması hâlinde eksik ve noksandır. Binaenaleyh bu açıklamalardan sonra, ahiret konusuyla ilgili önemli meseleleri elinizdeki kitabın üslubu çerçevesinde inceleyeceğiz.


Meada İnanmanın Önemi


Yaşam boyunca yapılan işler ve gösterilen faaliyetlerin asıl gayesi ihtiyaçların giderilmesi, arzu ve isteklerin gerçekleştirilmesi, inanılan ülkü ve değerlere ulaşılması ve nihayet mükemmel anlamda saadet ve kemale erişilmesidir. Bu faaliyetlerin nasıllık ve niceliği ve yönlendiriliş biçimleri ise, bireyin uğruna çaba gösterdiği gayelerin teşhisine bağlıdır. Binaenaleyh ulaşılmak istenen nihaî hedefin belirlenip bilinmesi; bireyin faaliyetlerine yön vermesinde ve tercihlerde bulunmasında en önemli rolü oynayan faktör durumundadır. Yani gerçekte insanın yaşam çizgisi ve yaşama biçimini belirleyen ana etken, onun kendi hakikatine, kendi kemal ve saadetine bakış açısı ve bunu değerlendiriş tarzıdır. Kendi hakikatini birtakım maddî unsurların toplamıyla bunların etrafında şekillenen bir dizi çetrefilli aksiyon ve reaksiyonlardan ibaret sanan ve bütün yaşamının birkaç günlük dünya hayatından ibaret olduğunu zannedip bu hayattan aldığı tadların ötesinde bir zevk, kemal ve mutluluğu tanımayan biri elbette ki bütün çaba ve davranışlarını sadece bu dünyadaki arzularını gerçekleştirecek ve dünyevî ihtiyaçlarını giderebilecek şekilde düzenleyecektir.

Kendi hakikatini maddî gerçeklerin çok daha ötesinde gören ve ölümü, hayatın sonu değil, geçici bir dünyadan kalıcı ve ebedî bir dünyaya geçiş noktası olarak değerlendirip doğru davranış ve fiillerini ebedî saadet ve kemale erişebilme vasıtası olarak tanımlayan biri ise buradaki günlük yaşamını, o ebedî yaşamında kendisine en azami faydayı sağlayabilecek şekilde düzenleyip programlayacaktır. Diğer taraftan dünya hayatının tatsızlık ve zorlukları böyle birini yıldırıp ümitsizliğe düşüremeyecek; görev ve sorumluluklarını yerine getirip ebedî kemal ve saadete ulaşma yolunda çalışmasını engelleyemeyecektir.

İnsana bu açıdan bakmak sadece bireyin değil, toplumun hayatında da önemli etkiler yaratacak ve bireylerin yekdiğerine karşı davranışlarını önemli ölçüde etkileyecektir. Aynı şekilde; ahiret hayatına inanıp ebedî bir ceza ve ödülün bilincine varmanın; başkalarının haklarına saygı gösterme ve muhtaçlara yardımcı olup feragat ve fedakârlıkta bulunma konusunda da çok etkili bir rol oynayacağı kesindir. Böyle bir inancın yaşayıp hüküm sürdüğü bir toplumda adilâne kanun ve kuralların uygulanması ve zulmün önlenip hakların çiğnenmesinin engellenmesi yolunda baskı ve kuvvete başvurma ihtiyacı önemli oranda azalacak ve bu inancın bütün dünyaya egemen olması hâlinde ise doğal olarak uluslararası sorunlarda da çok büyük bir azalma olacaktır.

Meseleye bu gerçekler ışığında bakıldığında ahiret konusunun ve bu konuda inceleme ve araştırmada bulunmanın ne kadar önemli olduğu kolayca anlaşılmaktadır. Hatta ahiret ve mead inancı olmaksızın tek başına tevhid inancı da yaşama, gereğince yön verme konusunda kapsamlı ve mükemmel bir etkide bulunamaz. Başta din-i mübin-i İslâm olmak üzere bütün semavî dinlerin bu itikadî esasa bunca özen göstermesi ve peygamberlerin insanlarda bu inancı güçlendirmek için yoğun çaba harcamış olmasının nedeni budur işte.

Ahiret inancının bireysel ve sosyal davranışlara yön verme rolünü ifa edebilmesi için bu dünyadaki amellerle o dünyadaki saadet ve bedbahtlık arasında bir nevi nedensellik ilişkisinin kabul edilmesi gerekir; en azından ahiret azabı veya ahiret nimetlerinin, bu dünyadaki kötü veya iyi amellerin cezası ve ödülü olduğu bilinmelidir. Aksi takdirde, bu dünyanın nimetleri burada elde edildiği gibi, ahiret saadetinin de ahirette elde edilebileceği zannedilecek olursa, ahiret inancı bu dünyadaki davranışlara yön verme rolünü ifa edemeyecektir artık. Zira bu zanna göre şöyle denilmektedir aslında: Bu dünyada dünyevî saadet için çalışılır, uhrevî saadet içinse ahirette çalışıp çaba gösterilecektir!

Binaenaleyh mead ve ahiret hayatının yanı sıra; dünya ve ahiret yaşamı arasındaki ilişkiyle, insanın kendi iradesiyle işlediği amellerin onun ebedî mutluluk veya ebedî bedbahtlığı üzerindeki etkilerinin ispatlanması zarurî olmaktadır.



Yüklə 1,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   54   55   56   57   58   59   60   61   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin