BiRİNCİ BÖLÜM 2008 yili programinin makroekonomik amaç ve poliTİkalari


İKİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİK GELİŞMELER VE HEDEFLER



Yüklə 5,27 Mb.
səhifə2/43
tarix18.12.2017
ölçüsü5,27 Mb.
#35261
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   43

İKİNCİ BÖLÜM

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER VE HEDEFLER

I. DÜNYA EKONOMİSİNDE GELİŞMELER


Dünya ekonomisi son yıllardaki canlılığını 2006 yılında da koruyarak yüzde 5,4 oranında büyümüştür. Bu canlılığın, mali piyasalardaki oynaklığa rağmen, 2007 yılının ilk yarısında da devam ettiği görülmektedir.

2006 yılında, ABD ekonomisinde özellikle ipotekli konut finansmanı sisteminde ortaya çıkan kriz nedeniyle görülen yavaşlamanın küresel büyüme üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kaldığı, Euro bölgesindeki büyümenin iç talepteki artış nedeniyle son altı yılın en yüksek hızına ulaştığı, Japonya’da ise ekonominin yıl ortasında kısa süreli bir duraklamadan sonra yeniden toparlandığı görülmektedir.

2007 yılında ise gelişmiş ülkeler yönünden Euro bölgesi ve Japonya’da yılın ikinci çeyreğinde büyümenin yavaşladığı, ABD’de de konut sektöründeki daralmanın ekonomiyi olumsuz etkilemeye devam ettiği görülmektedir. Yükselen piyasa ekonomilerine bakıldığında, büyümede Çin ve Hindistan’ın yine ilk sıralarda yer aldığı, Rusya’da da büyüme hızının 2007 yılının ilk yarısında yüksek bir ivme yakaladığı gözlenmektedir. Diğer taraftan, Afrika’da gelir düzeyi düşük ülkeler de uzun yıllardan sonra etkileyici bir büyüme performansı sergilemektedirler.

2006 yılında petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak dünya genelinde azalan enflasyonist baskıların 2007’de gelişmiş ülkelerde denetim altında tutulduğu, ancak gelişmekte olan ülkelerin çoğunda, artan enerji ve gıda fiyatları nedeniyle, yükseldiği gözlenmektedir. Japonya’da 2007 yılı içinde fiyatlar artmamış, ABD’de çekirdek enflasyon, Euro bölgesinde ise tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 2’nin altında kalmıştır. Bazı gelişmekte olan ülkelerde ise hızlı büyüme ve gıda fiyatlarındaki yükselmeler nedeniyle enflasyonist baskılar artış eğilimine girmiştir. Gıda fiyatlarındaki artışın hızlanmasının başta gelen nedenleri mısır, soya ve diğer gıda ürünlerinin biyoyakıt üretiminde kullanılması ve elverişsiz iklim koşulları olmuştur.

Küresel büyümede gözlenen olumlu gelişmelere karşılık, 2007 yılında mali piyasalarda oynaklık artmıştır. Özellikle ABD’de konut piyasasındaki olumsuz gelişme ve belirsizliklerin diğer piyasalar üzerindeki etkisi kredi olanaklarını daraltmış, bu da mali piyasalarda likidite sıkışıklığına yol açmıştır. Dolayısıyla, daha önce, enflasyonist baskıların ortaya çıkabileceği endişesiyle sıkı para politikasına yönelen belli başlı merkez bankaları, kısa vadeli faiz oranlarını düşürme eğilimine girmiş, yıl ortasında para piyasalarına likidite enjekte etmeye başlamıştır. ABD Merkez Bankası gösterge faiz oranını Ağustos ayında 0,25 puan, Eylül ayında ise yarım puan düşürmüştür. Piyasalarda ABD Merkez Bankasının önümüzdeki dönemde kısa vadeli faiz oranında yeni indirimlere gideceği beklentisi vardır.

Mali piyasalarda yaşanan bu dalgalanmanın etkisiyle 2008 yılında dünya ekonomisinde büyüme hızının önceki yıla göre azalarak yüzde 4,8 olacağı tahmin edilmektedir. IMF’nin öngörülerine göre, dünya genelinde 2008 yılı büyümesine ilişkin riskler artmıştır. Önümüzdeki döneme ilişkin büyüme tahminleri temelde, uluslararası finans piyasalarında kredi darlığı sorununun gelecek aylarda aşılacağı ve piyasaların normal koşullara döneceği varsayımına dayanmaktadır. Ancak, mali piyasalardaki dalgalanma ve belirsizliklerin bir süre daha devam etmesi muhtemeldir. Bu durumda, söz konusu belirsizlikler, bir taraftan ABD ve bazı Avrupa ülkelerinde konut piyasalarına yapacakları daraltıcı etkiler nedeniyle büyüme üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracak; diğer taraftan büyümelerini önemli ölçüde dış kaynak girişi ile finanse eden ülke ekonomilerine yönelen sermaye girişlerini zayıflatacaktır. Dolayısıyla, politika belirleyicilerin öncelikli ve yakın hedeflerinin mali piyasalardaki sıkışıklığın giderilerek küresel genişlemenin devam etmesinin sağlanması yönünde olması beklenmektedir.

Dünya ekonomisindeki büyümeyi kısa vadede tehdit edebilecek diğer riskler ise potansiyel enflasyonist baskılar, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar ve sermaye hareketlerinin yükselen piyasalar üzerindeki etkisidir. Öte yandan, nüfusun yaşlanması, küreselleşme sürecine gösterilen direnç ve küresel ısınma da dünya ekonomisinin gelişmesini uzun dönemde olumsuz etkileyebilecek başlıca konulardır.

TABLO: II. - Dünya Ekonomisinde Temel Göstergeler

(Yüzde Değişme)






2005

2006

2007 (1)

2008 (1)

DÜNYA HASILASI

4,8

5,4

5,2

4,8

Gelişmiş Ülkeler

2,5

2,9

2,5

2,2

ABD

3,1

2,9

1,9

1,9

Japonya

1,9

2,2

2,0

1,7

Euro Bölgesi

1,5

2,8

2,5

2,1

Almanya

0,8

2,9

2,4

2,0

Gelişmekte Olan Ülkeler

7,5

8,1

8,1

7,4

Afrika

5,6

5,6

5,7

6,5

Orta ve Doğu Avrupa

5,6

6,3

5,8

5,2

Bağımsız Devletler Topluluğu

6,6

7,7

7,8

7,0

Asya

9,2

9,8

9,8

8,8

Latin Amerika

4,6

5,5

5,0

4,3

Orta Doğu

5,4

5,6

5,9

5,9

DÜNYA TİCARET HACMİ













MAL VE HİZMET İTHALATI













Gelişmiş Ülkeler

6,1

7,4

4,3

5,0

Gelişmekte Olan Ülkeler

12,1

14,9

12,5

11,3

TÜKETİCİ FİYATLARI













Gelişmiş Ülkeler

2,3

2,3

2,1

2,0

Euro Alanı

2,2

2,2

2,0

2,0

Gelişmekte Olan Ülkeler

5,2

5,1

5,9

5,3

İŞSİZLİK ORANI (Yüzde)













Gelişmiş Ülkeler

6,0

5,6

5,3

5,5

Euro Alanı

8,6

7,8

6,9

6,8

LİBOR (Altı Aylık, Yüzde, ABD Doları Cinsinden)

3,8

5,3

5,2

4,4

Kaynak: IMF, World Economic Outlook, Ekim 2007

(1) Tahmin



Yüklə 5,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin