“Münafıkların, kitap ehlinden inkâr eden dostlarına: Eğer siz yurdunuzdan çıkarılırsanız, mutlaka biz de sizinle beraber çıkarız; sizin aleyhinizde kimseye asla uymayız. Eğer savaşa tutuşursanız, mutlaka yardım ederiz, dediklerini görmedin mi? Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.Andolsun, eğer onlar çıkarılsalar, onlarla beraber çıkmazlar; savaşa tutuşmuş olsalar, onlara yardım etmezler; yardım etseler bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez. Onların içlerinde size karşı duydukları korku, Allah'a olan korkularından daha şiddetlidir. Böyledir, çünkü onlar anlamayan bir topluluktur. Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.(Onların durumu) kendilerinden az önce geçmiş ve yaptıklarının cezasını tatmış olanların durumu gibidir. Onlara acıklı bir azap vardır. Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana "İnkâr et" der. İnsan inkâr edince de: Ben senden uzağım, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım, der” (Haşr:59/11-16)
Ayet-i Kerimelerde Münafıkların Yahudilere karşı işledikleri hileli ve kandırmaya dayalı oyunlarıyla, insanları kandırmadaki hileleri ve tuzakları nedeniyle şeytana benzetilmiştir.Yahut ta şeytanın rolünü üstlenmeleri nedeniyle şeytana benzetilmişlerdir.Burada benzetme yönü ise şeytanın bu iki yüzlülüğüdür.Çünkü şeytan insanları inkara varıncaya kadar tahrik ederek kışkırtır ve aldatır. Tam inkar edince de “Ben senden beriyim...”der
Konuyla ilgili Elmalılı şöyle der: Şeytanın meseli gibi darb-ı mesel olmuş, hayret verici hali gibi hani bir vakit insana küfret demişti. Bir âmir durumunda onu küfre teşvik etmişti o insan küfredince de, şeytan çekilivermiş haberin olsun, "Ben senden beriyim." demişti. Yani senin bulaştığına bulaşmam, sorumluluğuna iştirak etmem çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım. Küfür et diye emir verirken korkmamıştı da, aldatıp belâya soktuktan sonra azabı hatırlayarak korkacağı tutmuş, "Ben karışmam ne halt edersen et" diyerek savuşuvermişti ki bu da bir şeytanlıktı. Münafıklar da böyle yapmışlardı ve böyle yapmaktadırlar. Ebu Hayyân der ki: "Şeytanın ben Allah'tan korkarım demesi, bir riyâ idi ki, bu korku, onu insanları fenalığa sevk etmekten alıkoymuyordu." Müfessirlerin çoğu, buradaki şeytan ve insandan maksadın şeytan ve insan cinsi olduğu görüşündedirler.”389
Şeytanın buradaki karakteri ve üstlendiği görev insanoğullarından sözüne kulak verenlere karşı tutumu onun yapısına ve asıl görevine tamamen uygun düşmektedir. Asıl akıl almayan ve izahı mümkün olmayan şey durumu ve konumu böyle bir yaratığa, insanın kulak verip onu dinlemesidir.390
“Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün.Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.” (Haşr:59/21)
Bu ayette anlatılmak istenen, emanet ayetinde olduğu gibi, Kur’an okunurken onun başlara vurucu îkaz ve manalarını düşünürken, insanın kalbinin katılığına ve saygısının az oluşuna tevbih içi bir temsil ve tahyildir. İşte Kur’an’ı şanı, azameti, kadri ve rütbesi böyle yüce bir kitaptır.391 İbz bu Kur’an-ı, onca büyüklüğüne ve katılığına rağmen dağlara indirseydik, ve o da manasına vakıf olup içindekileri anlasaydı, saygıyla boyun eğer,Allah korkusundan parça parça olurdu. Ey İnsanlar! Bu Kur’an karşısında sizin kalbiniz neden yumuşamaz, nasıl saygı duymaz ve Allah’ın emrini anlamazsınız.392
132-Birbirine Kenetlenmiş Bir Bina Gibi Olanlar
“Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever.” (Saf:61/4)
Bu ayeti kerimede Yüce Allah müminlerin savaş zamanındaki hallerini edebi bir üslupla tasvir ve temsil ederek, bu esnadaki hallerini, birbirlerine olan bağlılıklarını, birlikteliklerini ve yardımlaşmalarını; tek başına bir anlam ifade etmeyen fakat bir araya geldiklerinde kendileriyle yapılan sağlam binalara benzetmiştir. Öyle bir bina ki bütü tuğlaları bir birine sarılmış, kenetlenmiş ve birbirine yardımcıdır. Ve her biri ayrı bir deliği kapatır. Ne bir fazla var nede bir eksik.393
133-Ağızlarıyla Allah’ın Nurunu Söndürmek İsteyenler
“Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nûrunu tamamlayacaktır” (Saf:61/8)
Ayette geçen Allah’ın nuru ifadesi, Allah’ın dini, Kitabı ve delili olarak yorumlanmıştır.Üfleyerek Güneşi söndürmeye çalışanlar, nasıl hedefine varamaz ise, Allah’ın dinini ve kitabını yok etmeye çalışanlarda bunların neticesiz kaldığı gibi neticesiz kalacaklardır.394
134-Kitap Yüklü Merkepler
“Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.”(Cuma:62/5)
Bu ayette de İlahi Kitaplar’ın hükümlerini uygulamayan, Yahudi din adamları, sırtında Kitap taşıyan fakat içlerindeki bilgilerin değerini anlama kapasitesinden uzak olan eşeklere benzetilmekte ve Allah’ın ayetlerini yalanlayanlarının benzerlerinin durumunun ne kötü olduğu vurgulanmakta ve Allah’ın zalimleri doğru yola iletmeyeceği temsili bir anlatımla vurgulanmaktadır.395
135-Duvara Dayalı Keresteler
“Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış keresteler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?(Munafikun:63/3,4)
Ayette iki yüzlü münafıkların, gösterişli, sözlerinin yaldızlı olmasına rağmen, duvara dayatılmış keresteler gibi güzel görünümlü fakat anlatışsız, yararsız, korkak ve kof insanlar oldukları; her bağırtıyı kendilerine hücum sandıkları, anlatılmakta ve düşman olan o kimselerden sakınılması, Hz. Muhammed’e emredilmekte ve apaçık gerçeklerden sapan o insanların halleri ve davranışları kınanarak bir temsil yapılmaktadır.396
Dostları ilə paylaş: |