Davranış kuralları; bir veya daha fazla sayıda kuruluşun izlemekte aynı düşüncede olduğu yasalaşmamış esaslardır. Ayrıca "gönüllü kurallar" veya "uygulama kuralları" olarak ifade edilir.
Bu kurallar tip olarak, belirtilen kuralları uygulayan bir şirketle anlaşma yaptığınız zaman, beklentisinde olduğunuz hizmet standartlarının ana hatlarını göstermektedir. (İnternet adresi olarak kaynak bilgi: Kanada Finansal Tüketici Ajansı ).
Dünya Doğa Yaban Hayatı Fonu (WWF)’nun Davranış Kuralları Dosya, Akdeniz Turizmi için 10 temel ilkeyi kapsamaktadır.
- Akdeniz Turistleri için WWF’nun Davranış Kuralları (turistler için önlemler)
- WWF’nun sanayi için davranış kuralları (tur operatörleri, oteller ve havayolları için önlemler)
- WWF’nun yerel yetkililer için tavsiyeleri ve önerileri.
Benzer kurallar için WWF tarafından basımı yapılan kaynağa bakınız:
Arktik Bölgesi Turistlerinin Davranış Kuralları
(Codes of Conduct for Arctic tourists)
Etik Turizm için Evrensel Kurallar
("The Global Code of Ethics for Tourism" - GCET)
"GCET"; WTO’ya ait olup, turizm üzerine son bir Avrupa Birliği iletişimi (com(2003)716) olarak daha kapsamlı bir yayınla İlkeler verilmekte, turizmin gelişmesinde paydaşlara rehberlik etmek amacını taşımaktadır. Paydaşlar (katılımcı gruplar) ise;
merkezi ve yerel devlet birimleri,
yerel topluluklar,
turizm sanayi ve profesyonelleri,
yabancı ve yerli ziyaretçiler
ÇEVRE YÖNETİMİ
(ENVIRONMENTAL MANAGEMENT CHARTER) Karavan, Kamping ve Tatil Parkları için 1996 yılında EFCO ("The European Federation of Camping Site Organisations") tarafından basılmıştır.
GİRİŞİM (ENTERPRISE):
Dünyadaki Ekoturizm Tedarikçileri için Davranış Kurallarının Seçimi
(Selection of Codes of Conduct for Ecotourism Providers from Around the World, META. 2001)
Ekoturizmin Esasları ("Ecotourism Guidelines")
(Yabancı dilde PDF uzantılı bir dosyadır)
(Yabancı dildeki yayınlara kolay erişim açısından, yayının basıldığı dildeki adı ayrıca verilmektedir)
Basım:
The Ecotourism Society, North Bennington, Vermont, USA. Copyright 1993
Eko-turistler için Davranış Kuralları
(Codes of Conduct for Ecotourists, META. 2001)
Sürdürülebilir turizmde iyi uygulamalar gerçekleştiren tur operatörlerine ait birçok örnek çalışma ;
Sürdürülebilir Turizm için Tur Operatörleri Girişimi
("Tour Operators Initiative for Sustainable Tourism")
tarafından yayımlanmıştır.
Seyahat ve Turizm Sanayi için Çevresel Sürdürülebilir Turizme Doğru GÜNDEM 21
("AGENDA 21 for the Travel & Tourism Industry Towards Environmentally Sustainable Development")
Kültürel Turizmin Dengeli Gelişimi için İlkeler Beyanı
("Statement of Principles for the Balanced Development of Cultural Tourism"); Anıtlar ve Beldeler Uluslararası Konseyi (The International Council on Monuments and Sites - ICOMOS, UK); herkes için turizmin dengeli gelişimine yönelik 7 tane ilke önermektedir.
Sürdürülebilir Turizmin Uygulanması Hakkında UNEP İlkeleri
("UNEP Principles on the Implementation of Sustainable Tourism")
Çevresel Olarak Sorumlu Turizm için Kurallar
("Code for Environmentally Responsible Tourism") - PATA
Çevresel Esaslar
("Environmental Guidelines") - WTTC
Ekoturizm Kalkınma Tabanlı Toplum için Esaslar
("Guidelines for community based ecotourism development") – Uluslararası WWF
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama / Araçlar / Sivil Toplum Kuruluşlarının Katılımı
|
|
Sivil Toplum Kuruluşlarının Katılımı; kıyı alanlarındaki karar sürecine katılımın canlandırılmasında oldukça etkin bir yöntem olarak dikkate alınmaktadır.
|
Sivil toplum, tüm katılımcıları ve kıyı sektöründeki ilgili grupları kapsamaktadır:
- Tüketiciler
- Sivil toplum örgütleri (STÖ)
- Akademisyenler
- Medya
|
BOXES :
file:///D:/CL-TR-2005/tourism/tools-ics-consumers.htm
Tüketiciler
Tüketici toplumlar, kıyı turizminin yönetimine konu olduğunda:
a) Doğal kaynaklar daha etkin kullanılır.
b) Bilgiler daha şeffaf olur.
c) Personel daha sorumlu olur.
d) Hizmetler daha eşit dağıtılır.
e) Hizmetlerin geliştirilmesi için yeterli baskı yapılır, vs.
file:///D:/CL-TR-2005/tourism/tools-ics-ngos.htm
Sivil toplum örgütleri (STÖ)
STÖ; kıyı turizminin yönetiminde hayati derecede önemli bir rol oynamaktadır.
STÖ’lerin üstlendiği görevler
Tüm paydaşların taleplerinin dikkate alındığının garanti eder.
Tüketici toplumun işe katılması, girişimci olmasını sağlar.
Akademisyenlerle, gazetecilerle ve yasa koyucularla işbirliği yapılarak, kıyı turizm endüstrisi için ortaya konulan planlar ve politikaların geliştirilmesine katkıda bulunabilir.
Sorumlu turizm için standartların geliştirilmesinde devlete yardımcı olabilir.
Sorumlu turizmin uygulamaya konulmasında, izlenmesinde ve değerlendirilmesinde devlete, özel sektöre ve topluma yardımcı olabilir.
Bağış yapan acentalardan özel toplum-tabanlı projelerin geliştirilmesi için gelen fonları çekebilir.
Kendilerini turizme ve projelere hazırlar, toplumu ve toplumdaki grupları örgütler, yardımcı olur.
Toplum ile turizm sanayi arasında uygulamaya konulan turizm ve çevresel bilgilendirme proğramlarının yürütülmesinde devlete yardımcı olur.
Turizm sektöründeki yabancı sermayenin yerel halka eğitim ve uyum kursları vermesinde, daha katılımcı bir toplum üretmek için özel sektör ile toplum arasında bir bağlantı olur.
file:///D:/CL-TR-2005/tourism/tools-ics-academics.htm
Akademisyenler
- Akademisyenlerin oynadığı rol; genel durum üzerinde dikkatle durulmasını sağlar.
- Akademisyenler, turistik faaliyetlerin olası etkilerini değerlendirirler.
- Akademisyenler ayrıca, hangi kaynakların kullanıldığı veya kaybedildiğini görmek için, kıyı alanındaki doğal kaynakları analiz ederler.
- Akademisyenler, turizm sanayiindeki politika ve planların geliştirilmesine katkıda bulunurlar, vs.
file:///D:/CL-TR-2005/tourism/tools-ics-media.htm
Medya
Kıyı turizminin yönetiminde yerel medya tarafından katılım sağlanan alanlar, aşağıda belirtilen konuları kapsamaktadır:
Büyük ölçekte nüfusun turizm bilinçlendirme proğramlarına alınması
Sorumlu turizm girişimlerini güçlendirmek için özel ve kapsamlı kampanyalar için basın-yayın organlarının kullanılması
Farklı tatil yerlerinde basın raporları yoluyla yerli turizmin güçlendirilmesi
Deniz aşırı pazarlarda ulusal halkla ilişkilerle önemli bağlantılar sağlanması
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama / Araçlar / Sürdürülebilir İletişim
|
|
Çevresel kalitenin, kaliteli bir turizmin hayata geçirilmesi anlamına geldiği ve bu bağlamda halkın bilinçlenmesini sağlayacak sürdürülebilirlik çabaları hakkında insanları bilgilendirmek gerekmektedir.
Çevresel kalite; küçük ölçekte bir kaliteli hizmet, kişisel ilişkiler, geleneklere saygı, bozulmamış ve korunan bir doğa, dinlenme ve huzur ortamı, çağdaş hayat biçimi, sağlık ve yerel besinler gibi olumlu duyguların ve deneyimlerin ortaya çıkardığı bir ölçüttür.
Kalite ve çevre; bir madalyonun iki yüzü gibidir:
- eko-etiketli ürünler, iyi kalitede hizmet sağlamalıdır
- kaliteli ürünler de çevre dostu olmalıdır.
Eko-etiketli ürünler, “Kalite +” olan ürünlerdir.
Örnek
“VISIT”in İletişim Çabaları
Avrupalı “VISIT” girişimcileri, turizm alanında kendi özel iletişim stratejilerini geliştirmiş bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Eko-turizm yılı ilan ettiği 2002 yılında, “Çevreyi gözetmek … turisti gözetmektir” parolası altında bir “VISIT” tanıtım (imaj) kampanyası başlatılmıştır.
Bu slogan, çevre kalitesi ile ürünlerin ve deneyimlerin kalitesi arasında doğrudan bir bağlantı kurmaktadır. Sunulan resimlerde, “ziyaretçi” ile “çevre kalitesi” bütünleştirilmektedir. Bu kısa metinlerle, bilinçlenme artırılmakta, kolayca anlaşılır ve kabul edilebilir bir bilgi sunulmaktadır. Değişik dillerde yayımlanan bu slogan, çevresel konular ve “VISIT” ölçütlerine uyumlu eko-etiketlerin imajı hakkında genel bir bilinçlenme sağlamaya katkıda bulunmaktadır. Özel hedef gruplarına odaklanan faaliyetlerde veya ulusal düzeydeki bireysel geliştirici faaliyetler için tamamlayıcı bir girişimdir. Bu mesajın yayılması; uluslararası seyahatler, fuarlar ve konferanslarda, tur operatörlerinin katalog veya broşürlerinde basılı veya sözlü medya ile yapılan sağlam bir işbirliği yoluyla gerçekleştirilen ve halen devam eden bir süreçtir (“VISIT”in broşürlerine ve İnternet sayfasına, eko-etiketler ve “VISIT” yayınlarına, ayrıca bu yayının arkasına bakınız).
“VISIT” Tatil Rehberi, 2003 yılında “Seyahatiniz değişimi yaratacaktır" parolası altında uygulamaya konulmuştur. Rehber, İngilizce, Almanca ve Hollandaca dillerinde yayımlanmıştır. Rehberde; detaylı ve kapsamlı bir şekilde 1000’den fazla otel, yatak&kahvaltı, tatil evleri, öğrenci yurtları, kamp alanları ve lokantalar yer almaktadır. Sözkonusu hizmetlerin değerleri, çevre sertifikasına ek (plus) kalite olarak konulan çekici resimlerle birlikte sunulmaktadır. Avrupa haritası üzerindeki tatil yerlerine tıklandığında, tüketiciler bir defada, bir sonraki tatilleri için çevre dostu olan uygun bir konaklama seçeneğine ulaşmaktadırlar.
Uluslararası Doğa Dostları Sivil Toplum Örgütü (The NGO Friends of Nature International), “VISIT” Tatil Rehberi’ni kendi çevre-dostu turizm hakkındaki bilgilendirme sayfalarında vurgulamaktadır:
www.eco-tour.org
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama / Araçlar / Sürdürülebilir Turizm Ürünlerinin Pazarlanması
|
|
Turistler ile turistik hizmet sağlayanlar arasında bir orta nokta olan tur operatörleri, müşterilerine seyahat acentaları yoluyla veya doğrudan doğruya kendilerinin pazarladığı komple tatil paketlerini oluşturmak için, turizmle ilgili birçok hizmetleri de yapmaktadırlar. Her bir paket genel olarak, (çoğu kez yemek dahil) konaklama, tatil yerine gidiş-geliş, sosyal faaliyetler veya planlı geziler için karayolu ulaşımından oluşmaktadır. Tur operatörleri, paket içinde sunulan ürünlerin çevresel ve sosyal olarak doğrudan denetimini her zaman yapmamaktadır. Ancak tüketiciler, sadece iyi kalitede ve ekonomik olan ürünlerin değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilirliği olan ürünlerin, tur operatörlerince satın alınması konusunda giderek artan bir beklentiye sahip olmaktadırlar.
Örnek
Yeşil Tur Seyahat Acentası
(The Green Travel Market)
Yeşil Tur Seyahat Acentası; Avrupalı ve Kuzey Amerikalı tur operatörlerinin, gezi paketlerini sürdürülebilir ürünlerle bütünleştirmiş olduğu dünya çapında yaygın olan bir hizmet sistemidir.
- Sürdürülebilir nitelikteki ürünlerin yüzlercesini içeren Yeşil Tur Seyahat Acentası tur paketi, İnternet üzerinden iş bağlantılarıyla hizmete girmiştir ("business to business").
Yeşil Tur Seyahat Acentası; mevcut sürdürülebilir turistik ürünler üzerine güncel ve güvenilir bilgiler sunmaktadır.
Çok değişik ve iyi kalitedeki ürünler, (tatil yerleri, koruma altındaki alanlar, konaklama ağları, bireysel konaklama, halk ile bağlantılı turistik bağlantılar, ziyaretçiler için çekici yerler ve eğlence faaliyetleri, küçük planlı geziler, diğer tur operatörleri ve ulaşım hizmetleri gibi) “turistik hizmet döngüsü” ile birlikte Yeşil Tur Seyahat Acentası paketinde yer almaktadır.
Yeşil Tur Seyahat Acentası, Avrupalı ve Amerikalı tur operatörleri ve medya ile bağlantı kurarak, çok çeşitli yerel ürünleri ve hizmetleri sunmakta ve yardımcı olmaktadır. Bu sistem, yaklaşık 1500 adet tur operatörü ile bağlantı halindedir. Aşağıda Acentanın arması ve İnternet adresi yer almaktadır:
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama Örnekleri / The Väinameri Projesi - Estonya
|
|
Konum
Väinameri sahası; Estonya’da büyük adaların ve anakaranın arasındaki Baltık Denizi’nin doğu parçasında yer almaktadır. Saha, yüksek doğa değerlerinin bulunduğu kırsal bir kıyı bölgesini temsil etmektedir.
Sahanın Tanımlanması
Yaygın sazlık (kamış) alanlarını da kapsayan geniş kumsallar, kıyı yeşil alanları ve kireç taşı düzlükleri; binlerce kuş, memeli hayvan türleri ve ender bitkiler için habitatları (yaşam ortamları) temsil etmektedir. Binlerce kilometre-kare boyunca ışığın dibe ulaştığı ve aynı zamanda zengin organik dünyayı kapsayan sığ ve temiz bir deniz bulunmaktadır. Ancak Estonya’nın kıyı peyzajı, hiçbir zaman tümüyle doğal olmamıştır. İnsanoğlu, son iki yüzyıl boyunca bu alana yerleşmiş ve tarımsal faaliyetlerini geliştirmiştir. Otlatma ve otların biçilmesi, her zaman kıyı çizgisi boyunca yer almıştır.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısı boyunca kıyıdaki yerel ekonomilerin bozulması olayı, çok kıymetli habitatların bozulmasına da yol açmıştır. Ağaçlandırılmış meralar, kireç taşı meraları ve geniş kıyı yeşil alanları gibi türler ile dolu olan açılmış kıyı alanları, aşırı büyümüş çalılarla dolmuştur. Bu tip ekosistemleri tekrar canlandırmak için, ilk aşamada bilinçli bir ekosistem yönetimine gerek duyulmaktadır. Çeşitli Estonya sivil toplum örgütleri ile WWF-İsveç, Küçük ölçekli ekonomilerin geliştirilmesi açısından yerel halka yardım ederek, yarı-doğal kıyı ekosistemleri restore etmek ve korumak amacıyla Väinameri projesini başlatmıştır. Proje uygulamalarının esas alanları, çiftçilik, el sanatları ve eko-turizm olmaktadır. Bilinçlenmenin oluşturulması ve ekolojik eğitimin aynı zamanda, bu projede öncelikli olarak dikkate alınmaktadır.
Proje Tanımı
Eko-turizm bileşeni, alanda sürdürülebilir nitelikte bir doğa kullanımına uygulanacak kutsal bir yaklaşımın parçası olmaktadır. Projedeki fikir; bir dereceye kadar ekolojide kullanılan besin zinciri kavramına benzer bir düşüncedir. Ekonomik faaliyetleri yoluyla yöre insanları, daha çok çeşitlilik içeren biçime doğru peyzajı değiştirerek kıyı alanına ait çeşitli kaynakları kullanmaktadır. İnsani faaliyetlerin sürdürülebilir niteliği, agro-çevresel sistemi dengede tutmaktadır. Kıyı alanındaki yeni uygulamalara yardım ederek Väinameri projesi, değerli alanların onarılmasını (restorasyonunu) destekleyecek, ayrıca sosyal bakış açılarının düzelmesine de neden olacaktır.
Çiftçilik ve el sanatları ile birlikte eko-turizm; fazladan gelir ve faaliyetlerde çeşitlilik yaratarak, yaşayabilecek durumda olan kıyıdaki çiftçi toplumunun tekrar ortaya çıkarılmasını sağlamaktadır
Projenin Sonuçları
Proje, kıyı peyzaj yönetimi ve doğal değerlerin korumasında anlamlı bir gelişme ile sonuçlanmıştır. Kıyı boyunca yer alan binlerce hektar değerli yeşil (kırsal) alan, restore edilmiş olup, şu anda 300’den fazla sayıda yüksek kalitedeki sığır ve koyunla idare edilmektedir. Yerel topluluklar içinde, geleneksel el sanatları ve turizm endüstrilerinde yeni iş kolları ortaya çıkarılmıştır. Üç küçük işkolu ve çeşitli toplumlar, projenin bir sonucu olarak görülmektedir.
Projenin esas sonucu, yaklaşık 100 kişiyi kapsayan gayri resmi bir katılımcı ağı işbirliğinin kurulmasıdır.
Proje, aşağıda belirtilenleri yerine getirmiştir:
Proje ile birlikte, kıyıdaki 2900 hektar yeşil alanda otlatma yapılmış, 2800 hektar alandaki otlar biçilmiş ve 110 hektar çalı temizlenmiştir. Proje , 7 doğa çalışma yolu ve 4 gösteri yeri ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Aynı zamanda kuş gözlemciliğini, botaniği, yerel gelenekleri (el sanatları, yerel mutfağı ve konaklamayı) içeren üç farklı eko-turizm paketi uygulamaya konulmuştur. (www.arhipelaag.ee/vainameri/).
|
Bulunduğunuz bölüm: / Uygulama Örnekleri / Slovenya Kıyıları
|
|
Bulunduğu Konum
Slovenya kıyıları; Adriyatik Denizi’nin en kuzeydeki parçası olan Trieste Körfezi boyunca, Akdeniz’in kuzey ucunda konumludur. Slovenya kıyıları; sadece 46 kilometre uzunluğunda olup, oldukça aşırı bir kentleşme görülmektedir. Trieste’nin ve Kuzey İtalya’nın diğer büyük şehirlerinin yakınlığı, turistler için Avusturya’yı ve Slovenya anakarasını oldukça ilginç bir alana dönüştürmektedir. Turistler, çeşitliliği olan doğal güzellikler (falezler, bataklıklar, mağaralar, plajlar, vs.) ve zengin kültürel miras (tarihi yerleşimler, tuz havuzları, geleneksel yemekler, vs.) özelliklerini çekici bulmaktadırlar.
Sorunlar / Çatışmalar / Fırsatlar
Turizm ve rekreasyon
Alan, düzinelerce otelleri, spor imkanlarını ve halk kumsallarını içeren iyi geliştirilmiş bir turizm altyapısına sahip bulunmaktadır. Bu altyapıların çoğu mükemmel durumdadır. Alan, 21000 turistik yatak sahip olup, bunların çoğunluğu Piran belediyesi dahilindedir. Yılda yaklaşık 400000 turist kabul etmektedir. Plaj turizminin yanısıra Slovenya kıyı turizminin odağında, bütün bir yılın başından sonuna kadar konferanslar, sağlık ve kumarhane turizmi de bulunmaktadır. Son birkaç yılda, eko-turizm ve kültürel turizm giderek daha çok önemli olmuştur. Bundan dolayı kıyının turizm gelişmesi şehir dışında bulunan, kolayca çevrenin taşıma kapasitesini aşabilen ve yeni turist-çekici özellikleri gelişen kıyı ardındaki iç bölgeye, kıyıdaki doğal parçalar içine doğru yayılır.
Kentleşme
Kıyı, çok yoğun olarak yerleşime açılmıştır. Bölge, 80000 kişiye yakın bir nüfusla 344 Km²’yi kaplamıştır (nüfus yoğunluğu; 232 kişi/Km²). Nüfusun çoğu (%80’in üzerinde), kıyı boyunca 1,5 kilometrelik geniş bir şerit içinde yaşamaktadır. Artan istihdam fırsatlarıyla birlikte kıyı şeridindeki kentleşme; yöre insanlarının iç bölgelerden kıyılara doğru yoğun bir göçe yol açmıştır. Göçmenler yoluyla oluşan bu çıkışın doğrudan yansıyan sonuçları arasında; çölleşmiş köyler, şehirsel binalarda çürümesi, altyapıda kalitenin düşmesi, çiftçiliğin terk edilmesi ve tipik kültürel peyzajın azalması olmuştur.
Seksenli yıllardaki göç süreci, esas olarak daha büyük sayıda ortaya çıkan özel konaklama fırsatlarından dolayı tersine dönmüştür. Bu değişiklik ise, iç bölgenin tekrar canlandırılmasında olumlu etkilere sahip olmuştur. Aynı zamanda, zayıf bir planlama ve inşaat faaliyetleri üzerindeki yetersiz kontrolden dolayı bu süreç; kültürel peyzajda ciddi bir bozulmaya yol açmıştır. Bugün ise, kıyı kentlerindeki ve yerleşimlerdeki en büyük sorun; son on yıl boyunca bunların civarındaki boş alanlara doğru kapsamlı ve dağınık biçimde genişlemesidir. Bu yıllar boyunca dar sahile ait şerit üzerindeki (tuz üretiminin terk edilmesi, yat limanını da içeren turistik tesislerin inşaatı, Koper limanı ve altyapısının geliştirilmesi gibi) büyük değişimler; doğal kıyı şeridinde ciddi kayıplara ve kıyı ekosisteminde bozulmalarla sonuçlanmıştır.
Proje Tanımı
Geçmiş on yılda eko-turizm ve kültürel turizmin gelişiminden kaynaklanan bozulmalar nedeniyle, doğal ve kültürel çevrenin korunmasına odaklanan çeşitli projeler üretilmişti. Aynı zamanda bölgesel gelişmenin çeşitli yönleriyle ilgili olan ve daha bütünleşik ve sürdürülebilir nitelikte çözümler için çaba gösteren çok sayıda projeler bulunmaktaydı. Kıyı Alanı Yönetim Proğramı (Coastal Area Management Programme - CAMP) ile birlikte bu alan; iç kısımdaki bölge dahil kıyı alanındaki sürdürülebilir nitelikte geliştirilmesi için önemli belge (kanıt) olacaktır. CAMP’ın bir parçası aynı zamanda, Slovenya kıyıları boyunca uygulanan bir "Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi Strateji"si olacaktır. Bu özel projenin diğer benzer projelerden farkı ise, sözkonusu alanın iç bölgenin de geniş parçasını kapsaması ve dokümanları hazırlamanın sürecinde halktan büyük bir katılım geleceğinin önceden tahmin edilmiş (beklenmiş) olmasıdır.
YORUMLAR ve KURAM
Sürdürülebilir Turizmdeki önemli bir strateji; sadece kıyı şeridi ile değil, iç bölgelerle de bağlantılı olan ve plaj turizminden turizmin diğer türlerine kadar bir çeşitliliğinin öngörülmüş olmasıdır.
Kim, Nerede, ve Ne Zaman
Henüz sürdürülebilir bir turizm sürecini yönlendirecek veya uygulayacak bir koordinasyon kurulu bulunmamaktadır. Sürdürülebilir turizme doğru ilerleyen sürecin tümü, 1990’lı yılların başlarında kıyı boyunca doğal mirasları kapsayan beldeleri korumak ihtiyacından dolayı başlatılmıştır. O sıralarda sürdürülebilir turizm kavramı, yüksek ekolojik veya kültürel değerleri olan hassas alanların korunması ve geliştirilmesi için doğru yönergelerin sunulması olarak anlaşılmaktaydı. "Slovenya Kıyı Alanı Bütünleşik Bölgesel Kalkınma Planı"nı geliştirmek yolunda atılan ilk adımlar, Mart 2002’de bir sonuçlandırılmıştır. Eylül 2003’te ise bu sürecin bir safhası daha, 2005 yılının bitimine dek bir sonuca ulaşılacak olan CAMP’ın hazırlanması işlemi ile birlikte başlatılmış bulunmaktadır. Proje, Barselona Sözleşmesi ve Akdeniz Eylem Planı (UNEP/MAP) çatısı altında hazırlanmış olup, "Slovenya Çevre, Fiziksel Planlama ve Enerji Bakanlığı" tarafından koordine edilmektedir. Mali kaynaklarda aynı zamanda, kıyı belediyelerinin katkıları da bulunmaktadır.
Daha fazla bilgi
http://dragonja.nib.si
Sonuçlar
Kıyı alanındaki bölgesel gelişmenin ve mirasların korunması faaliyetlerinin en önemli bir sonucu; büyümekte olan çevresel sorunları çözebilmek için, bütün katılımcılar arasında işbirliğinin gerekli olduğunun anlaşılması olmuştur. Üstelik, sürdürülebilir turizmin geliştirilmesine doğru tümüyle bütünleşik bir yaklaşımın hazırlanması zorunlu görülmektedir.
Son on yılda yapılan faaliyetlerin bir başka sonucu ise; kıyı boyunca doğal ve tarihsel beldeleri kapsayan geniş özel koruma alanlarının oluşturulmasıdır. Doğal rezervler; tatlı su göllerinin yanısıra, falezleri, lagünleri, sualtı habitatlarını, tuz bataklıklarını, tuz havuzlarını (tuzlaları), Akdeniz bölgesinin bitki ve hayvan rezervini içermektedir.
Korunmakta olan doğa miraslarının yerleri aşağıda belirtilmektedir:
1. Tuzlayı ve Seca yarımadasını kaplayan Secovlje doğal beldesi – ayrıca bir "Ramsar" koruma alanıdır
2. Kıyı boyunca dik falezleri kaplayan Strunjan doğal beldesi
3. Skocjanski Zatok ve henüz tam olarak koruma altında olmayan diğerleri; Bu beldeler, sadece kendilerine özgü ekolojik değerleri nedeniyle yönetilmemektedir. Bunlar, aynı zamanda turizm ürününü çeşitlendirmek için kullanılan ve ilgi çekici alanlardaki değerli bir ağın parçası olarak kabul edilmektedirler.
Dostları ilə paylaş: |