Toplumsal sorunlar onu bireysel planda bir hayıflanmaya sürükler. Böyle anlarda karamsar bir tablo çizer. Toplumsal çelişkiler karşısındaki tavrı öfke, yenilgi ve kaçış olur.
Eserleri: Öykü: Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Kumpanya, Havuz Başı, Son Kuşlar, Alemdağ'da Var Bir Yılan, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk, Mahkeme Kapısı, Balıkçının Ölümü, Yaşasın Edebiyat, Açık Hava Oteli, Müthiş Bir Tren Şiir: Şimdi Sevişme Vakti Roman: Medar-ı Maişet Motoru, Kayıp Aranıyor, Yaşamak Hırsı
SABAHATTİN ALİ (1907-1948) Yazmaya Balıkesir'de yayımlanan "Çağlâyan dergisinde çıkan şiirleriyle başlamıştır. Öyküleri ve yazılarıyla tanınmıştır. İlk toplumsal gerçekçi öyküleri "Resimli Ay" dergisinde yayınlanmıştır. Şiirler, hikâyeler, romanlar yazmış, çeviriler yapmıştır. 1937'de yayınlanan "Kuyucaklı Yusuf" romanı, gerçekçi Türk romanının en özgün örneklerindendir.
İlk hikâyelerinde dış gözlemcilik çerçevesinde kalırken, sonraki hikâyelerinde toplumsal gerçekliğe yönelir. İlk hikâyelerinde dış gözlemcilik çerçevesinde kalırken, sonraki hikâyelerinde toplumsal gerçekliğe yönelir. Romanlarında uzun konuşmalar olmasına karşın, öykülerinde karşılıklı konuşmalar en aza indirgenmiştir. Yoksul köy ve kasaba çevrelerinde acıklı olaylar içinde yer alan güçsüz, yoksul ezik kişilerle ilgili görüntüleri, başarılı betimlemelerle ve kısa çözümlemelerle verir.
Eserleri: Şiir: Dağlar ve Rüzgâr, Kurbağaların Serenadı, Öteki Şiirler, Tüm Şiirleri Roman: Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna Öykü: Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk, Esirler
MEMDUH ŞEVKET ESENDAL (1883-1952) Türk öykücülüğünün çığır açan öykücülerindendir. Hayatının büyük kısmı siyasi mücadeleler ve bürokratik görevlerle geçmesine rağmen, okunurluğunu ve önemini bugün bile yitirmeyen çok sayıda öykü ve üç de roman yazmıştır.
Eserlerinin çoğu ölümünden sonra bir araya getirilmiştir. Eserlerinin çoğu ölümünden sonra bir araya getirilmiştir. Siyasi arenadaki tanınmışlığını edebiyat alanında kullanmak istemediğinden, hikâyelerini “M.Ş”, “M.Ş.E.”, “Mustafa Yalınkat”, “M. Oğulcak”, “İstemenoğlu” gibi on iki takma adla yayınlamıştır. Edebiyatımıza getirdiği en önemli yenilik, ele aldığı konuları büyük bir sadelikle işlemesidir.
Ömer Seyfettin'in izinden gitmiş; Üslubunda “Çehov" un etkileri açıkça görülür. Ömer Seyfettin'in izinden gitmiş; Üslubunda “Çehov" un etkileri açıkça görülür. Hatta bazı öyküleri, "Çehov" dan yapılmış uyarlamalardır. İnsanları üzüntüye düşüren yazılardan hoşlanmaz; "Zaten tam bir refah ve huzur içinde yaşamayan bizler, bir de karanlık, kötü şeylerden bahseden yazılarla karşılaşırsak bu, insanı bir havana koyup ezmeye benzer." der.
Çehov gibi, öyküye hayatın rasgele seçilmiş bir anından söz ederek başlar, çok canlı insan tiplerini anlatır. Çehov gibi, öyküye hayatın rasgele seçilmiş bir anından söz ederek başlar, çok canlı insan tiplerini anlatır. Bu tipler, eski edebiyatın yüceltilmiş kahramanları değildir. Şimdiki zamanda karşılıklı konuşmalarla ilerleyen öyküleri, okuyucuyu daha etkin kılmaya yöneliktir.
Memduh Şevket Esendal, hayattan aldığı konuları konuşur gibi, temiz bir dille, sadelik, içtenlik ve rahatlıkla, edebiyatsız, oyunsuz bir üslupla yazar. Memduh Şevket Esendal, hayattan aldığı konuları konuşur gibi, temiz bir dille, sadelik, içtenlik ve rahatlıkla, edebiyatsız, oyunsuz bir üslupla yazar. Gündelik bir olayı nesnel bir yaklaşımla ayrıntıya girmeden, ilgi çekici, yergili, mizahlı, canlı bir anlatımla verir. Gazete ve dergilerde yayınlanan öyküleriyle ünlenmiştir
Eserleri: Öykü: Otlakçı, Mendil Altında, Temiz Sevgiler, Ev Ona Yakıştı, İhtiyar Çilingir, Bir Küçük Çiçek, Veysel Çavuş Roman: Miras, Ayaşlı ve Kiracıları, Vassaf Bey
ABDÜLHAK SİNASİ HİSAR (1883 - 1963) Geçmişe dönük, geleneksel yaşam ya da beğeniden etkilenen bir yazardır. Osmanlıcanın konuşulan sözcükleriyle ve geçmiş zaman kipiyle yazmıştır.
Eserleri: Roman: Fehim Bey ve Biz, Çamlıca'daki Eniştemiz, Ali Nizami Bey'in Alafrangalığı ve Şeyhliği Anı ve deneme:
Dostları ilə paylaş:
|