NURULLAH ATAÇ (1898-1957) Ataç, İlkokulu 1909 yılında bitirmiş, aynı yıl annesini yitirmiştir. Daha sonra dört yıl Mekteb-i Sultanî'de (Galatasaray Lisesi) okumuş, okulda Burhan Asaf (Belge) ve Vedat Nedim (tör) gibi sonradan yazar olacak arkadaşlar edinmiştir. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı sanatçısıdır. Kendisini "edebiyatı, sanatı kendine dert edinmiş, gece gündüz edebiyat düşünen bir adam" olarak niteleyen Ataç'ın ilk yazısı 1921 yılında Dergâh dergisinde çıkmıştır. Bu yazının Ahmet Haşim'in yeni çıkan Göl Saatleri adlı şiir kitabı üzerine olduğunu belirten Ataç, daha sonra tiyatro eleştirileri yazmaya başlamıştır.
Ataç'ın bir de Yahya Kemal Bayatlının yönettiği Dergâh dergisinde şiir yaşamı vardır. Ataç'ın bir de Yahya Kemal Bayatlının yönettiği Dergâh dergisinde şiir yaşamı vardır. Ancak, kendi sözleriyle "şair olmadığını, olamayacağını anlatan" Ataç, şiiri bırakıp 1922 yılında Falih Rıfkı Atay'ın çağrısıyla Akşam gazetesinde yazmaya başlamıştır. Bu yazılarda Ataç, özellikle tiyatro üzerine yoğunlaşmıştır. Ataç, daha sonra doğrudan yazın yapıtlarına, yazın sorunlarına yönelir, eleştiri ve deneme yazmayı başlıca uğraş edinir. Türk edebiyatında modern anlamda deneme türünde ürün veren ilk yazar ve eleştirmendir. Ataç, çeviri, deneme ve eleştirileriyle Cumhuriyet dönemine damgasını vurmuştur.
Yeni bir kültür ve dil arayışı içinde, kendi türettiği sözcükleri', devrik tümceleri ve kendine özgü biçemiyle dili bir uygarlık sorunu olarak ele almış; Batılılaşma, Divan şiiri, yeni şiir, eleştiri gibi çeşitli konularda, kişisel yönü ağır basan yazılarındaki kuşkucu ve cesur tavrıyla pek çok genç yazarı da etkilemiştir. Yeni bir kültür ve dil arayışı içinde, kendi türettiği sözcükleri', devrik tümceleri ve kendine özgü biçemiyle dili bir uygarlık sorunu olarak ele almış; Batılılaşma, Divan şiiri, yeni şiir, eleştiri gibi çeşitli konularda, kişisel yönü ağır basan yazılarındaki kuşkucu ve cesur tavrıyla pek çok genç yazarı da etkilemiştir.
Elliye yakın çeviri yapmıştır. Elliye yakın çeviri yapmıştır. Ataç’ın başlangıçtakinin "aksine zaman içinde tiyatro yazıları seyrekleşir. Kendini dil devrimine, Türkçenin yalınlaştırılmasına adayan Ataç, Türkçenin özleşmesi, edebiyatımızın yenileşmesi için büyük çaba göstermiştir. Kör inançlarla, beylik düşüncelerle savaşmış, duygusallıktan sıyrılarak akılcı bir yöntemle özgür düşüncenin yolunu açmıştır.
Ataç, "Benim kültürüm Fransızca üzerine kurulmuştur, Fransız kitapları okuyarak yetiştim?' der. Ataç, "Benim kültürüm Fransızca üzerine kurulmuştur, Fransız kitapları okuyarak yetiştim?' der. Eleştirmeci değil, denemeci olduğunu söyler. Devrik cümleleri çok, yabancı sözcüklerinden arınmış kendine özgü bir dili vardır. Yazı diline konuşma dilindeki özellikleri aşılarken gösterişten süsten yapmacık özentiden uzak bir anlatımı vardır.
Eski Türk edebiyatı ile çağdaş Batı edebiyatını incelemiştir. Eski Türk edebiyatı ile çağdaş Batı edebiyatını incelemiştir. Yeni bir kültür, edebiyat ve dil arayışı içinde olmuştur. Çoğulcu bir düşünce yapısına ulaşmak için Batı hümanizmi ve demokratikleşme sürecini sindirmek gerektiğini savunur. Türkiye'de ulusal benliği koruyan bir Batılılaşma modeli uygulanmasını önerir.
Eleştirmenin, okura sezinleyemediği güzellikleri tanıtması gerektiğini savunur. Eleştirmenin, okura sezinleyemediği güzellikleri tanıtması gerektiğini savunur. Kendi türettiği sözcükleri, devrik tümceleri ve kendine özgü biçemiyle dili bir uygarlık sorunu olarak ele almıştır. Batılılaşma, Divan şiiri, yeni şiir, eleştiri gibi çeşitli konularda, kişisel yönü ağır basan yazılarındaki kuşkucu ve cesur tavrıyla pek çok genç yazarı etkilemiştir. Şiir, makale, inceleme, sözlük, söyleşi yazmış, çeviriler yapmıştır?
Eserleri: Deneme-eleştiri-inceleme: Günlerin Getirdiği, Sözden Söze, Karalama Defteri, Ararken, Diyelim, Söz Arasında, Okuruma Mektuplar, Prospero ile Caliban, Söyleşiler, Günce I -II , Dergilerde, Söyleşiler, Günce, Çeviri: Aisopos: Masallar, Lukianos: Seçme Yazılar 1,11,111, Sophokles: Oipidus Kolonos'ta, Plautus: Amphitryon, Balzac: Vandetta, Stendhal: Kırmızı ve Siyah I, II, Lac-ı los: Tehlikeli Alâklar, Simenon: Kiralık oda
Daha sonra başladığı oyun yazarlığında da ulusal değerlere önem vermiştir, ilk en önemli oyunu Köşebaşı'nda Batı'ya bilinçsizce özenenleri eleştirir. Daha sonra başladığı oyun yazarlığında da ulusal değerlere önem vermiştir, ilk en önemli oyunu Köşebaşı'nda Batı'ya bilinçsizce özenenleri eleştirir. 1961'de sahnelenen son oyunu, Satılık Ev yayımlanmamıştır. Çoğunluğu dergilerde olmak üzere Halk edebiyatı ve folklor konularında çeşitli incelemeleri de vardır.
Dostları ilə paylaş:
|