издательство (izdatel’stvo) Yayınevi. Чăвашcкoe Государство Издательстви Çuvaş Devlet Yayınevi
ие (iye) 1. Evet. 2. İye, kötü ruh. ие чăмланă çын Raşitizm hastalığına yakalanmış insan.
ий (iy) Oyma kalemi.
ийёх- (iyéh-) Büyümek ача ийехмест Çocuk büyümüyor.
иййе курăкё (iyye kurwké) Geven.
икерчё (ikerçé) Bir çeşit akıtma (hamur işi) кăвас икерчи Pide. (hamuru kıvastan hazırlanan pide)
икё (iké) İki.
икёвлаçлăх (ikévlaşślwh) İkili iktidar.
икёпитлё (iképitlé) İkiyüzlü.
икёпнтлёлен- (iképitlélen-) İkiyüzlüleşmek
икёрт- (ikért-) 1. Boşaltmak, dökmek. 2. Bira koymak. 3. Buzağıyı süt emmesi için ineğin yanına getirmek.
иккен (ikken) Meğer, olmak, вăл Мускавра иккен O, Moskova’da imiş. вăл Мускавра иккенне эпё пёлмен Onun Moskova’da olduğunu bilmedim.
иккё/ икё/ ик (ikké/iké/ ik) İki. икё хутлă çурт İki katlı ev. ик тёрлё İki türlü, iki çeşit. икё юплё çырма
иккёле- (ikkéle-) Çatallamak, ikiye ayırmak.
иккёлен- (ikkélen-) 1. Çatallanmak, ikiye ayrılmak . 2. Şüphelenmek.
иккёленни (ikkélenni) Şüphe.
иккёлле (ikkélle) İki yoldan, iki türlü.
иккёллё (ikkéllé) İki yönlü, iki taraflı. иккёллёшухăшсем İki yönlü düşünceler.
иккёмёш (ikkéméş) İkinci. иккёмёш кунхине İkinci güne, ikinci gün. иккёмёш сăпат İkinci şahış. иккёмёшле сăмах Türev.
иккёмёшёнчен (ikkéméşénçen) İkincisi, ikinci olarak, ikincisinden.
нккёмёшле (ikkéméşle) İkinci, ikincil, ikinci defa. иккёмёшле сăмах Türemiş sözcük.
иккён (ikkén) İkisi beraber, iki beraber. иккён килчёç İkisi beraber geldiler.
иккёшё (ikkéşé) Onlardan ikisi. иккёшё те İkisi de.
иклет- (iklet-) Hıçkırık tutmak.
иклетни (ikletni) Hıçkırık tutma.
иксёл- (iksél) Eksilmek, azalmak.
иксёлми (iksélmi) Eksilmeyen, azalmayan.
иксёлӳ (iksélü) Eksilme, azalma.
икcёмёр (iksémér) İkimiz, ikimiz beraber. иксёмёрён пёр шухăш İkimizin de düşüncesi aynı.
иксёр (iksér) Siz ikiniz.
иксёт- (iksét-) Azaltmak.
иксӳ (iksü) Hıçkırık.
икçер (ik şśer) İki yüz.
икçёрён (ik şśérén) Sayıca iki yüz kişi.
икçёрёшё (ik şśéréşé) İki yüzü.
икçёрмёш (ik şśérméş) İki yüzüncü.
икçёршер (İkşśérşer) yüzer.
икçёршерён (ikşśérşerén) Her şeyden ikiyüz tane.
икшер (ikşer) Herkese iki tane.
ил- (il-) 1. Almak, satın almak. илсе кил- alıp gelmek, getirmek. илсе çитер- Ulaştırmak, yetiştirmek. илсе çӳре- Alıp götürmek, gezdirmek, beraber götürmek илсе кёр- Getirmek, sokmak, çıkarmak илсе тух- Alıp çıkmak. илсе кай- Alıp götürmek 2. Kesmek, kırkmak.
илем (ilem) Güzellik.
илемлен- (ilemlen-) Güzelleşmek.
илемлет- (ilemlet-) Güzel yapmak, güzelleştirmek, süslemek.
илемлё (ilemlé) Güzel, harika, olağanüstü. илемлё литература Sanatsal edebiyat.
иленкё (ilenké) Güzellik, etkileyicilik. ним иленки те çук Hiçbir etkileyiciliği de yok.
илентер- (ilenter-) Alıştırmak, kendine çekmek.
иленчёк (ilençék) Yatkın, meyilli, uygun.
илепер (ileper) Sarı yonce, kokulu yonca.
илер (iler) Yüksek sesle gülmek, kahkaha atmak.
илес-милес (iles-miles) Çirkin, iğrenç, suretsiz, korkunç, şekilsiz. e
илеш- (ileş-) Alışmak, bağlanmak.
илём-тилем/ иллём-тиллём (ilém-tilem/ illém-tillém) 1. Görülmeyen, belirsiz. 2. Her usulde, her tarafa. 3. Tan yerinin ağarmasından önce, tan yerinin ağarmasının ilke ışıkları.
ирçе I (irşśe) Erze (İdil-Ural bölgesinde özellikle Mordva Cumhuriyeti’nde yaşayan Fin kavimlerinden birisi).
ирçе II (irşśe) Kürkçü. тир ирçи Derici
ирт- I (irt-) Temizlemek, tasviye etmek, , ayıklamak, soymak.
ирт- II (irt-) 1. Geçmek, gitmek, geride bırakmak. кăнтарла иртсен Yarım gün sonra. праçник иртсен Bayramdan sonra. 2. Aksini söylemek, itiraz etmek, tersini yapmak.
йăм (ywm) Parlak, göz kamaştıcı, renkli, çarpıcı, etkileyici.
йăмах (ywmah) Masal.
йăмахла- (ywmahla-) Masal anlatmak.
йамак (ywmak) Küçük kız kardeş.
йăмăлкка (ywmwlka) Herhangi, herhangi biri, kim olursa olsun.
йăмăх/ йăм (ywmwh/ywm) 1. Parlak, göz kamaştırıcı renkli, çarpıcı, canlı, etkileyici. йăм-йăмăх Pasparlak. йăмăх сарă Parlak sarı, göz alıcı sarı. йăмăх çӳрен Açık sarı at. 2. Tümüyle, büsbütün, йăм кăвак, йăмăх кăвак Masmavi, tamamıyla mavi. йăмăх хура Parlak siyah. йăмăх хёрлё Parlak kırmızı, kıpkırmızı.
йăмахтар- (ywmahtar-) Gözünü kamaştırmak, göz ağrısına sebep olmak.
йапăрт (ywpwrt) Aynı andaki haraketin taklidi. йăпăрт пăхса ил- Bulmak, bir göz atmak, uğramak.
йăпăртат- (ywğwrtat-) Kısa adımlarla yürümek.
йăпăшлат- (ywpwşlat-) Sessiz adım atmak, basmak, kısa adımlarla yürümek.
йăпăштăн- (ywpwştwn-) Sessiz olmak.
йăптăх / йăптăк (ywptwh/ywptwk) Hayvanların düzenli olarak döktükleri yün, tüy, kıl. выльăх çуллен йăптăхне тăкать Hayvanlar her yıl tüylerini döküyorlar.
йăпшăк (ywpşwk) Sonbaharın yalan yağmuru.
йăпшăн- (ywpşwn-) Gizlenmek, saklanmak, gizli gizli sokulmak. йăпшăнса пырать- Gizlice gidiyor.