Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı-Ankara, 2012
Dinar İlçesi Maden Kaynakları:
Afyon ili sahip olduğu jeolojik yapı gereği çeşitli maden yatakları oluşumu için uygun bir ortam sunmaktadır. Bu nedenle hem maden rezervleri, hem de maden çeşitliliği bakımından oldukça zengin bir ildir. İl ve yakın çevresinde yapılan çalışmalar sonucunda çok sayıda endüstriyel hammadde, metalik maden yatağı ve zuhurları ile jeotermal kaynaklar ortaya çıkarılmıştır. Metalik madenler bakımından ildeki en önemli madenler antimuan, demir ve manganez cevherleşmeleridir. Afyon ili endüstriyel hammadde bakımından başta mermer olmak üzere kuvarsit, kireçtaşı, kum-çakıl, tuğla-kiremit, diyatomit, kalsit ve grafit bakımından önem arz etmektedir. Afyon mermer kalitesi ve çeşitliliği itibariyle dünya ölçeğinde öneme sahip bir ildir. Bu nedenle, ilin yatırım ve üretim kimliğini belirleyen ana öge mermercilik olmuştur. Türkiye’nin de en önemli mermer yatakları ile mermer sanayisi bu ilde yer almaktadır.
Afyonkarahisar Türkiye mermer üretiminin önemli bir bölümünü karşılamakta, doğrudan il ile özdeşleşmiş mermer çeşitleri bulunmaktadır. Türkiye doğal taş üretiminde Afyonkarahisar, Balıkesir’in (%27) ardından %23,6 ile ikinci sırada yer almaktadır.
Şekil Afyon İli Maden Haritası
Kaynak: Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü
Afyonkarahisar’da Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı doğal taş ve toprağa dayalı ürünler ile ilgili 127 şirket, mermer ve doğal taş fabrikası ile ilgili 217 şirket, taş-maden-kum ocakları ile ilgili 110 şirket bulunmaktadır. Mevcut bu şirketler ile Afyonkarahisar ili Türkiye doğal taş ihracatının %14-18’ini dünya doğal taş ihracatının da %1,24’ünü karşılamaktadır. 25
TR33 Bölgesi’nde (Afyonharahisar, Kütahya, Manisa, Uşak) toplam 131 adet işletme ruhsatı, 1.646 adet arama ruhsatı mevcuttur. Bu ruhsatlar toplam 4.525.600 hektar yüz ölçümüne sahip olup, bölge yüz ölçümüne oranlandığında %11,57 kadar bir alanı kaplamaktadır. Aşağıdaki tabloda Ayfon ilindeki maden ruhsatları verilmiştir.
Ruhsatları'>Tablo Afyonkarahisar İli Maden Ruhsatları
Maden
|
Ruhsat
|
Alan (ha)
|
Ruhsat
|
İlçe
|
Adı
|
Sayısı
|
|
Tipi
|
|
Demir
|
3
|
2103
|
İşletme
|
Bayat, Çay
|
Traverten
|
27
|
4039
|
İşletme
|
Bayat, Dazkırı, Emirdağ, Merkez, Sandıklı, Şuhut
|
Kalker
|
31
|
2832
|
İşletme
|
Bolvadin, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, İscehisar, Merkez, Sandıklı, Sultandağı
|
Mermer
|
81
|
8200
|
İşletme
|
Çay, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, İhsaniye, İscehisar, Merkez, Sandıklı, Şuhut
|
Bazalt
|
5
|
445
|
İşletme
|
Çobanlar, İscehisar, Merkez, Sandıklı
|
Göltuzu
|
7
|
14044
|
İşletme
|
Dazkırı, Dinar
|
Dolomit
|
3
|
155
|
İşletme
|
Dinar, Emirdağ
|
Tüf
|
9
|
600
|
İşletme
|
İhsaniye, İscehisar, Merkez
|
Andezit
|
4
|
343
|
İşletme
|
İscehisar, Sandıklı
|
Feldispat
|
2
|
1394
|
İşletme
|
Merkez
|
Kaolen
|
1
|
1650
|
İşletme
|
Merkez
|
Kil
|
9
|
383
|
İşletme
|
İscehisar, Merkez
|
Kömür
|
2
|
2935
|
İşletme
|
Merkez, Sincanlı
|
Kuvarsit
|
1
|
961
|
İşletme
|
Sandıklı
|
Krom
|
1
|
463
|
İşletme
|
Şuhut
|
Titanyum
|
1
|
223
|
İşletme
|
Şuhut
|
Kaynak: (www.migem.gov.tr, MİGEM-Maden İşleri Genel Müdürlüğü)
Neden Dinar’da Maden Sektörü?
Üretimin zamanla tarımdan sanayiye kayması, sanayi için gerekli olan hammaddelerin nitelikli ve ekonomik olarak elde edilmesini gerekli kılmıştır. Madencilik sektörü sanayileşmenin temel girdilerini üreten bir sektör olarak bu ihtiyacı karşılamaktadır. Bu özelliği ile sektör, gelişmiş bölgelerin bugünkü ekonomik kalkınmışlık düzeyine ulaşmalarında etkin bir rol oynamıştır. Gelişmiş bir madencilik sektörü, üretim, istihdam vb. ekonomik göstergelere yaptığı katkının yanı sıra, doğru politika ve planların takip edilmesi durumunda imalat sanayinin gelişimi için önemli bir itici güç oluşturabilmektedir. Bu nedenle geri kalmış bölgelerin ekonomik kalkınma planlarının oluşturulması sürecinde sektöre özel bir önem verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Dinar maden işleme sanayinin gelişmediği bir bölgedir. İlçede sınırlı sayıda işletme madencilik sektöründe faaliyet göstermektedir. Bu işletmelerin kapasiteleri ilçedeki maden kaynaklarını çıkarma ve işleme noktasında yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle sektör Dinar sanayisi için alternatif bir yatırım alanı olarak öngörülmektedir.
Dinar’da toprağa dayalı sanayinin de gelişme potansiyeli bulunmaktadır. Seramik sanayinin hammaddelerinden birini teşkil eden ve granit kayaçlardan elde edilen bir kil türü olan kaolin ya da kaolen Dinar Alt Bölgesinden elde edilebilmektedir. Beyaz ve yumuşak bir toprak olduğu için bölgede ak toprak olarak bilinen kaolen seramikten porselen yapımına kadar pek çok alanda kullanılabilmektedir. Bunun yanı sıra bölgede özellikle Dinar ilçesi civarında gölden sera toprağı çıkartılarak İsrail başta olmak üzere yurt dışına ihraç edildiği belirlenmiştir. 26
Dinar Türkiye’nin sosyo-ekonomik açıdan 3. derecede gelişmiş ilçeleri arasında yer almaktadır. İlçede sanayi gelişmemiştir ve ekonomide halen tarım ve hayvancılık sektörünün ağırlığı söz konusudur. İşsizlik ve göç yüksek oranda seyretmektedir. Nitelikli insan kaynağından yoksun olan ilçede sanayinin gelişimini sağlayacak öncü bir sektör de bulunmamaktadır. Bununla birlikte Ayfon ili zengin maden rezervlerine sahiptir. Madencilik, genellikle kırsal alanda sürdürülen bir faaliyettir. Geri kalmış yörelerde yapılacak madencilik yatırımları, arama döneminden başlayarak bölgeye dinamizm getirecek, aramaların olumlu sonuçlanması halinde açılacak işletmeler, yeni çekim alanlarının çekirdeğini oluşturacaktır. Üretilecek ham veya yarı mamul maddeler, yine bu bölgelerde, ilgili sanayinin kurulmasına katkıda bulunacaktır. Böylece; oluşturulacak istihdam alanları, iç göçü önleyecektir. Daha çok kırsal kesimde yürütülen, emek yoğun bir sektör olarak işsizliğin azaltılmasına katkı sağlayan, nispeten nitelikli işgücüne ihtiyaç duymayan ve göçü azaltan özellikleri ile maden sektörü Dinar ilçesi için en uygun alternatif yatırım alanlarından birisi olarak görülmektedir. Gelişmiş sanayi bölgelerinin kalkınma stratejileri incelendiğinde hemen hepsinde madencilik sektörünün ekonomik kalkınmayı başlatan öncü sektör görevini üstlendiği görülmektedir. Maden sektörünün geliştirilmesinin Dinar ilçesinde hem imalat sanayinin gelişimine hem de ilin ekonomik kalkınmasına ivme kazandırarak 2 yönlü fayda sağlayacağı öngörülmektedir.
6 Nisan 2012 tarihinde T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından yayınlanan yeni teşvik sistemi kapsamında iller gelişmişlik düzeylerine göre 6 bölgeye ayrılmıştır. Ayfon ili 4. bölgede yer almaktadır. Yatırımların destek unsurlarından yararlanabilmesi için asgari sabit yatırım tutarı 1. ve 2. bölgeler için 1.000.000 TL. 3., 4., 5., ve 6. bölgeler için ise 500.000 TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca teşvik sisteminde aşağıda yer alan öncelikli yatırım alanların 1. , 2. , 3. , 4., 5. bölgelerde yer alması durumunda 5. bölge desteklerinden yararlanacakları ifade edilmiştir.
Madencilik yatırımları,
-
Demiryolu ve denizyolu ile yük veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar,
-
Test merkezleri, rüzgâr tüneli ve benzeri nitelikteki yatırımlar,
-
Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinde yapılacak turizm yatırımları,
-
Özel sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta ve lise eğitim yatırımları
-
Yatırım tutarı 20 Milyon üzerinde olan;
-Belirli ilaç yatırımları,
-Savunma sanayi yatırımları,
-
Dolayısıyla Dinar ilçesinde 500.000 TL’nin üzerinde gerçekleştirilecek maden yatırımları aşağıda yer alan 5. bölge desteklerinden yararlanabileceklerdir.
Tablo Bölgesel Teşvik Uygulaması
DESTEK UNSURLARI
|
I
|
II
|
III
|
IV
|
V
|
VI
|
KDV İstisnası
| | | | | | |
Gümrük Vergisi Muafiyeti
| | | | | | |
Vergi İndirimi Yatırıma Katkı Oranı (%)
|
OSB İçi
|
15
|
20
|
25
|
30
|
40
|
50
|
OSB Dışı
|
20
|
25
|
30
|
40
|
50
|
55
|
Sigorta Primi İşveren His. Desteği (Destek Süresi
|
OSB İçi
|
2 yıl
|
3 yıl
|
5 yıl
|
6 yıl
|
7 yıl
|
10 yıl
|
OSB Dışı
|
3 yıl
|
5 yıl
|
6 yıl
|
7 yıl
|
10 yıl
|
12 yıl
|
Yatırım Yeri Tahsisi
| | | | | | |
Faiz Desteği
|
YOK
|
YOK
| | | | |
Gelir Vergisi Stopajı Desteği
|
YOK
|
YOK
|
YOK
|
YOK
|
YOK
|
10 yıl
|
Sigorta Primi İşçi Hissesi Desteği (Destek Süresi)
|
YOK
|
YOK
|
YOK
|
YOK
|
YOK
|
10 yıl
|
Kaynak: T.C Ekonomi Bakanlığı Genel Teşvik Uygulaması Sunumu
İlçenin maden sektöründe istihdam edilebilecek insan kaynağı potansiyeline sahip olması ve ilçede ulaşım ile ilgili gerekli temel altyapının hazır olması Dinar’ı maden sektörüne yatırım yapmak isteyen potansiyel girişimciler için cazip kılacak diğer özelliklerdir.
Sektörün Gelişimine Yönelik Somut Öneriler:
Dinar ilçesinde maden sanayinin alternatif bir yatırım alanı olarak geliştirilmesine yönelik somut öneriler 2 sacayağı üzerine kurgulanmıştır. Bu kurgunun bir tarafını Dinar maden sektöründe hâlihazırda faaliyet gösteren işletmeler oluştururken diğer tarafını yeni yatırımlar teşkil etmektedir. Sektörün geliştirilmesine yönelik bu çalışma kapsamında ele alınan somut öneriler şu şekildedir.
-
Dinar’da maden sektörünün geliştirilebilmesi için öncelikle stratejik bir yol haritasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyacı giderebilmek için Dinar Maden Çalıştayı yapılması ve Dinar Maden Sektörü 2013-2023 Eylem Planı’nın hazırlanmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmaların yapılmasında ve uygulamaya alınmasında ilde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin (TSO, Zafer Kalkınma Ajansı vb.), kamu kurum kuruluşlarının (İl Planlama Müdürlüğü, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Maden Tetkik Arama Bölge Müdürlüğü vb.), üniversite ve işletmelerin eşgüdüm içerisinde çalışması bir gerekliliktir.
-
Dinar maden sektörünün geliştirilmesi ancak yeni yatırımları arttırmak üzere yerli ve yabancı güçlü sermaye gruplarının bölgeye çekilmesi ile mümkün olabilecektir. Bunun için bölgenin potansiyel yerli ve yabancı yatırımcılara tanıtılması ve cazibesinin arttırılması gerekmektedir. Dinar ilçesi maden cevherlerinin ve yatırım altyapısının tanıtımının yapıldığı katalog, CD ve envanterler oluşturulmalı, bu tanıtım ve bilgi materyalleri potansiyel yatırımcılar ile paylaşılmalıdır. Bu tanıtım materyallerinde girişimcilerin Dinar maden sektörüne yatırım yapmaları halinde yararlanabilecekleri alternatif finansal destek mekanizmalarına ve Dinar ilçesinin maden sektörü açısından sunduğu avantajlara (Zengin rezervler, ucuz iş gücü, sektöre yönelik teşvikler, yatırım için temel altyapının hazır olması vb.) yer verilmesi yararlı olacaktır. Yerel aktörlerin maden sektörüne yönelik uluslararası fuarlara katılım sağlamasının bölgenin tanıtımına, maden sektörünün gelişmiş olduğu bölgelere teknik ziyaretler gerçekleştirilerek kalkınma stratejilerinin ve iyi uygulama örneklerinin incelenmesinin sektörün gelişimine ivme kazandıracağı düşünülmektedir. Ayrıca bölgenin cazibesini arttırmak için maden rezervlerinin bulunduğu kırsal alanlara su, enerji, yol gibi konularda daha iyi alt yapı hizmeti sağlanması noktasında ilde faaliyet gösteren yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir. Temel altyapının hazır olmasının girişimciler için bölgeyi cazip kılacağı aşikârdır.
-
Dinar maden sektörü ortalama firma ölçeği itibarıyla yeterince güçlü bir yapıya sahip değildir. Firmaların teknolojik altyapısı yeterli olmadığından kapasite kullanım oranları düşmekte ve verimli bir üretim sürecinden bahsedilememektedir. Üretimin yanısıra firmalar yönetim ve pazarlama noktasında da yetersiz bir yapılanma içerisindedir. Sektörün geliştirilmesi noktasında güçlü sermaye gruplarının sektöre çekilmesinin yanı sıra mevcut küçük ölçekli işletmelerin teknolojik düzeylerinin yükseltilmesi ve yönetim & pazarlama fonksiyonlarının geliştirilmesi yoluyla rekabet güçlerinin arttırılması gerekmektedir. İşletmelerin rekabet güçlerini arttırabilmek için kurumsallaşma ve pazarlama alanlarında eğitim ve danışmanlık yoluyla desteklenmesi yararlı olacaktır. Diğer taraftan mevcut işletmelerin finansman yapısını güçlendirebilmek için alternatif mali destek mekanizmalarından yararlanmaya teşvik edilmesi yararlı olacaktır. Maden işletmelerinin yararlanabileceği mali destekler arasında Zafer Kalkınma Ajansı’nın KOBİ’lere yönelik mali destekleri, KOSGEB destekleri, çeşitli kredi destekleri ile sektörel ve bölgesel teşvikler bulunmaktadır. İşletmelerin bilgilendirme faaliyetleri ile bu finansal destek mekanizmaları hakkında farkındalık edinmesinin sektörün rekabet gücünü arttırmaya hız kazandıracağı öngörülmektedir.
-
Madencilik sektörünün ekonomik kalkınmadaki kritik önemi, fazla miktarlarda üretilip ihraç edilmesinde değil, yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlamasındadır. Çıkarılan madenin hammadde olarak yurt dışına ihraç edilmesi yerel kaynakların sanayiye yönlendirilmesini engellemekte ve dolayısı ile sektörün ekonomik kalkınmaya sağladığı katma değeri azaltmaktadır. Bu nedenle, Dinar maden sektörünün geliştirilmesi sürecinde entegre tesisler kapsamında yarı mamul / mamul ürün üretiminin teşvik edilmesi yararlı olacaktır. Ancak bu şekilde sektörden beklenen “Dinar imalat sanayinin gelişiminde ve ekonomik kalkınmada itici güç olma” misyonu hayata geçirilebilecektir.
5.2.1.3 Tarım ve Hayvancılık Sektörü
5.2.1.3.1 Hayvancılık Sektörü
Türkiye’de hayvansal üretim, bitkisel üretimden sonra gelmekte ve tarımsal üretim değerinin yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır. Bu durumun birçok önemli nedeni bulunmakla birlikte, temel neden Türkiye’de hayvancılığın ticari bir faaliyet olarak algılanmamasıdır. Ayrıca geleneksel tarım kültürü içerisinde bitkisel üretim birincil üretim faaliyeti durumundadır. Türkiye tarafından son yıllarda izlenen tarım politikaları, daha çok bitkisel üretimin artırılması ve kalite olarak iyileştirilmesinin yanında, hayvancılık için yem bitkileri üretimi ve süt teşviki gibi bazı özendirici ve geliştirici önlemlerin de alındığı görülmektedir. Bu çerçevede, hayvancılık sektörü, önümüzdeki dönemlerde de ülke ekonomisi ve insan beslenmesindeki önemini artırarak sürdürecektir. Türkiye’nin de özellikle ülke insanının yeterli ve dengeli beslenebilmesi için, bu konudaki mevcut potansiyelini değerlendirmesi yönünde önemli çalışmalar sürdürülmektedir. Türkiye coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun ortam ve oldukça önemli bir potansiyele sahiptir. Hayvancılık, Türkiye’nin artan nüfusunun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamasının yanında hayvancılığa dayalı sanayiye hammadde temini açısından da önem arz etmektedir.
Türkiye’de, 1970’li yıllara kadar hem büyükbaş ve hem de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin tamamına yakını, yerli ırklardaki hayvanlarla ve doğal otlaklarda yapılan mera hayvancılığı şeklinde sürdürülmüştür. Hayvanlar, kış aylarında kuru ot, saman ve kısıtlı kesif yem ile yaşam payı oranında beslenmiş, diğer zamanlarda ise doğal meralarda otlatılmıştır. 1980 yılına kadar Türkiye bu potansiyeli çok iyi değerlendirmiş ve hayvan varlığı sürekli artış göstermiştir. 2000 yılından itibaren ise yapılan devlet desteklemeleri ve teşvikler sayesinde büyük ölçekli hayvancılık tesis sayılarında önemli ölçüde artış olmuştur.
Dostları ilə paylaş: |