səhifə 276/411 tarix 01.01.2022 ölçüsü 8,05 Mb. #105928
Bu səhifədəki naviqasiya: Kelat kalpak/ qalpaq: Kalpak.
kaltak/ qaltaq: Kaltak, eyer.
kamçı/ qamçî: Kamçı.
kâme/ qame: Kama.
kandilçî/ qandilçî: (kandil+çi) Kandilci. Kandil→ kandilçî
kapan/ qapan: Kapan.
kaplan/ qaplan: Kaplan.
kapu: Kapı.→Kapuçî: Kapıcı.
kara/ qara: 1.Kara, siyah. 2.Büyük, iri. 3.Güzel.
karavul/ qaravul: Askerin öncüsü ; karakol.
kaş/ qaş: 1.Kaş. 2.Parça.
kaşu/ qaşu/ qaşov: Kaşağı.
kaşuq: Kaşık.
katık/ qatıq: Katık.
katır/ qatır: Katır.→qatırçî: Katırcı
kav/ qav: Kav.
kayık/ qayıq: Kayık.→kayıkçî/ qayıqçî: Kayıkçı→kayıkrân/ qayıq-rân: (T+F) Kayık sürücüsü
Kelat: Bkz.→Kala
Kılıç/ qılıç: Kılıç.
kırmız/ qırmız: Kırmızı.
Kıyçî/ qıyçî: 1.Makas. 2.Bukağı, köstek.
kıyme/ qıyme: Kıyma.
kızıl/ qızıl: Altın. Kızıl →kızılsatan/ qızılsatan: Kuyumcu
Kızılbaş/ Qızılbaş: Kızılbaş.
kızılce/ qızılce: 1.Altın para. 2.Vücutta çıkan kırmızı kabarcık, hastalık adı, kızılca. 3.Tahta biti.
koç/ qoç: Koç.
koltuk/ qoltuq: Koltuk.
konukçî/ qonuqçî: Konuk eden , misafir eden.
koşun/ qoşun: Asker, ordu.
köç: 1.Göç.→köç-kerden/ Köçîden: Göç etmek, →Köçnişîn: Göçer, devlet-gez. 2.Hırsız, 3.Şaşı, şehlâ. 4.Çoluk çocuk
kuldurbasan/ quldurbasan: Eşkiyayı basan, eşkiyayı yakalayan.
kundak/ qundaq: Kundak.→(T+F) qundak kerden: Kundaklamak
kurbağa/ qurbağa: Kurbağa.
kurultay/ qurultay: Kurultay , meclis.
kuş/ quş: Kuş.
kutî/ qutî: Kutu.
küreken: Damat.
küsbe: Küsbe.
M
maral: Ceylân.
maşınçî: (Fr.+T) Arabacı.
mazalaq: kâğıt fırıldak.
minbaşı: (AskeRi) Binbaşı.
O
oba/ obe/ ubbe: 1.Çadır, alaçık. 2.İl/ ulus yapılanmasında en alt birim.
ocag: 1.Yemek yapmak ve ısınmak için ateş yakılan yer. 2.Hanedân, aile, ocak. 3.Mürşit, pir.
ocag-kor: Çocuğu olmayan kişi, sönmüş ocak.
ocag-zade: (T-F) Soylu aileye mensup.
oğ/ ok: Çadırın üst dikmesi.
oğlan: Oğlan.
oğul: Oğul, erkek evlât.
oleng: Otlak, mera, kuşların bol olduğu yer.
olcay: 1.Şans, talih, baht. 2.Şanslı, talihli.
ordu: Ordu.
ortağ/ ortag: Ortak.
otaq/ utaq: Oda.→Otag-ı Horak(T+F): Yemek odası. →otag/ otağ: Otağ, büyük çadır.
otağa: Renkli kuş tüylerinden hazırlanan tac, cığa.
otlag: Otlak.
otrag/ oturağ/ uturak: Yolculukta menzilgâhlarda geçici ikamet , konaklama, geceleme.
oymaq/ oymak: Oymak, boy, kabile. Çoğulu(T+F)→ Oymagât
Ö
ölmez: Kurt dikeni de denen bir bitki.
ördek: Ördek.
örmek/ hörmek: Örmek, dokumak.
örümçek/ hörümçek: Örümcek..
P
pahme/ pahme: Ebleh, ahmak.
palan: Kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir tür eyer. →Palandûz
palançe/ palan-çe: (“-çe” masğar/ tasğir eski ile) Küçük palan , palancık.
palut/ palid: Pelit.
papah/ papag: Papak.
paşa: 1.Şah, padişah, han. 2.Seyyid, Hace.
patuğ/ patug: 1.Bayrak direği, seferde sancak ve bayrağın takıldığı direk. 2.Kabadayıların buluşma yeri.
pay: Hisse.
pıçag: Bıçak.
S
saçma: (SiLah için) Saçma.
sagduş: Damat yoldaşı, sağdıç.
sağrag/ saqraq: Seramik veya toprak şarap testisi.
sahlu: askerî birlik, garnizon.
satgini/ satgın/ satgin/ satgînî/ satkin/ satgî: Kadeh, şarap kadehi.
subaşı/ sübaşı: Maveraünnehir ’de ve Gazne sultanları döneminde ordu kumandanlarına verilen isim. “Sübaşı” unvanlı meşhur iki şahsiyet vardır. Bunlardan biri İlkhâNan Serdarı Sübaşı Tekin, diğeri Gazneli Sultan Mahmut’un hâcib ve SerdarDarlarından Hâcib Sübaşı’dır.
sungur: Doğan cinsi yırtıcı bir kuş.
sürçî: Sürücü, duruşka veya kaliska/ fayton sürücüsü.
süren: Hamle, hücum.
sürtme: Kutup bölgesine yakın topraklarda kar üzerinde nakliye aracı olarak kullanılan, at veya köpekle çekilen kızak.
Ş
şaplak: Şaplak, tokat.
şaltag: Kavga, döğüş.
şikârçî: (F+Türkçe “çi” eki ile) Avcı.
T
tabut: Tabut.
tahtakapu: (tahta+kapu) İl/ ulus ve aşiretlere yönelik yürütülen resmi iskân politikası. Bazı bilim adamları kitap ve makalelerinde “tahtakapu” kelimesini yanlış olarak “Türk tayfası” olarak açıklamıştır.
Dostları ilə paylaş: