(Tebriz 1887-Horasan1921)
1921 yılı Nisan ayında Horasan’da, liderliğini Kolonel Muhammed Taki Han Sultanzade Püsyan liderliğinde “Horasan Türk Cumhuriyeti” ilan edilmiştir. Bu cumhuriyet bir yıl kadar ayakta kalabilmiş, Rus ve İngilizlerin müdahaleleri, işgalci siyasetleri ve propagandaları sonucu yıkılmıştır. Bu cumhuriyete karşı, İngilizler ve Ruslardan oluşan yaklaşık altı bin kişiden oluşan birlik, silahlı müdahalede bulunmuş, o dönem Tahran yönetiminden ve bölgedeki Kürtlerden de destek sağlanmıştır. Muhammed Taki Han ve ekibi, bir yıl gibi kısa egemenlik süreci içerisinde, Horasan kentlerinde Türkçe okullar, subay ihtiyacını karşılamak üzere askerî okul açar. Jandarmaya çeki düzen verir. Yaylak ve kışlak bölgelerinde Türk ve diğer aşiretlerin güvenliğini sağlamak amacıyla, “fedâî-fedâiyân/ fedailer” isimli güvenlik gücü (deşt-i bân/ kır bekçisi) oluşturur, yetimler yurdu açar ve daha pek çok hizmette bulunur.
Bugün Rızavi Horasan’ın merkezi Meşhed’e bağlı olan Kuçan kentinin Caferabad köyünde, İngiliz-Rus-İran birlikleri ile Horasan Cumhuriyeti kuvvetleri arasında cereyan eden kanlı çatışmalarda, Muhammed Taki Han Caferabad tepelerinde hayatını kaybetmiş, bununla yetinilmeyerek başı gövdesinden ayrılmıştır. Yerine mücadele yoldaşlarından İsmail Han Bahadur geçmiş, kısa bir süre sonra o da öldürülmüştür. Ardından Kuçan’ın kuzeydoğusundaki Deregez kentinde, hareketin lider kadrosundan Çiçi Han, Rus birliği ile girdiği çatışmada hayatını kaybetmiştir. Rus kuvvetleri, Çiçi Han’ın oğlunu Kürt işbirlikçilerin yardımıyla ele geçirerek öldürmüştür.
Böylece bir yıl kadar bağımsız olarak yaşayan Horasan Cumhuriyeti, liderlerinin öldürülmesi ve Türk kuvvetlerinin dağıtılması ile ortadan kaldırılmıştır. Muhammed Taki Han Sultanzade Püsyan, İsmail Han Bahadur ve Çiçi Han’ın mücadelesi İran Türkleri arasında unutulmamıştır.
Kolonel Muhammed Taki Han Sultanzade Püsyan, 07 Ağustos 1891 tarihinde Tebriz’de subay bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Babası General Muhammed Bağır Han İnayetüs-Sultan’ın ataları, XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kuzey Azerbaycan’ın Şerur mahalı/ ilçesinin Püsyan köyünden göç ederek Tebriz’e yerleşmiştir. Tahran Harp Okulu mezunu aydın bir kişi olan Kolonel’in soyadı “Sultanzade” olmakla birlikte, atalarının geldiği köyün adı olan “Püsyan” adı ile anılmıştır. Tahran Harp Okulu’nda muallimlik yapmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda millî kuvvetler safında İngiltere ve Rusya’ya karşı savaşmıştır. Savaşta yaralanmış, Berlin’de tedavi görmüştür. Bir süre Laypzig’te hastanede kalmış, ardından matematik dersleri almış, daha sonra Tahran’a dönmüştür. Püsyan, 1921 yılı Nisan ayında şovenistler tarafından öldürülmüş, kesilen başı Tahran’a gönderilmiştir.
Annesi İzzetül-Haciye Hanım, Tebriz’de Meşrutiyet mücadelesine iştirak eden Türk hanımları arasındadır. Müşirüd-Dövle hükümeti, Hıyabani hareketi aleyhine Azerbaycan’a gönderilecek silahlı birliğin başına Muhammed Taki Han’ın geçmesini teklif etmiş, ret cevabı almıştır. Daha sonra Horasan Vilayeti Jandarma Komutanlığı görevine getirilmiştir.
Bu şahsiyetler için çeşitli ağıtlar ve şiirler yazılmıştır.
Çiçi/Cuci Han’a yakılan ağıt:
Çiçi Xan, xanlar xanı
Dәrәgәz’de çoxtur şanı
Ürәkdə qaldı armanı
Heyf olsun, sәn öldün Çiçi !
Sәnin tәkin ana doğmaz
Dövlәt sәnin qәdrin bilmәz
Namәrd cavanmәrdi söymәz
Heyf olsun, sәn öldün Çiçi!
(www.mektebler.az/forum, 18 Mart 2009, ‘Әvәz Qurbanlı’; http://www.biroybil.com, Müge Çatinkaya; Hüseyin Baykara, İran İnlılAbı ve Azatlık Hareketleri, s.170-175)
Horasan Türk Yurdu
Çok geniş bir araziyi ifade eden Horasan adı Turanlılar, İranlılar, Afganlılar ve Tacikler için tarihî, siyasi ve kültürel anlamlar taşımaktadır. Detaylı bir konu olan Horasan hakkında hülâsa özet olarak vereceğimiz bilgiler, konunun anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
“Horasan”, hatta “Maveraünnehr” konusunda önemsenen birkaç kitaptan bahsetmekte yarar vardır. Bunlar; Mir Gulam Muhammed Ğubar’ın, “Horasan” isimli broşürü, Dr. Ahmed Rencber’in, “Horasan-ı Bozorg” ve Akademik Muhammedcan Şükürov’un “Horasan-est İnca” isimli kitaplarıdır. Konu ile ilgili İran, Afganistan ve Türk ülkelerinde çok sayıda kitap ve makale bulmak mümkündür. Tarih kitapları ve seyahatnameler de konuya ışık tutacaktır. “Horasan”ı başlık olarak kullanmış olan Hafız Ebru’nun “Abdullah bin Lütfullah, Coğrafyâ-yı Tarihî Horasan” isimli kitabını da kaydetmek gerekir.
Dostları ilə paylaş: |