C-BAZI ULEMANIN ONUN HAKKINDA SÖYLEDİKLERİ
İmam Şafii: Fıkıhla meşgul olan bütün alimlerin Ebu Hanifeye teşekkür borçlu olduğunu şu veciz sözüyle ifade etmiştir: “İnsanlar fıkıhta Ebu Hanifenin iyâlidir.”1
Şehabettin Ahmet b. Hacer Heysemi: “Hayrat-ül Hisan” adlı eserinde şöyle diyor: “Bir adamın hakkında insanların birbirine aykırı iki zümreye ayrılması, o adamın şeref ve mevkiinin yüksekliğini gösterir. Bakınız Hz.Ali (r.a.) hakkında nasıl oldu. Onun uğrunda iki zümre helaka maruz kalmıştır; biri aşırı sevmekle ifrada düşenler, diğeri ona düşmanlıkta ileri gidenler..” çok doğru olan bu söz imamı Azam Ebu Hanifeye de tıpatıp uymaktadır. Çünkü bazı insanlar ona taraftarlıkta o kadar ileri gitmişler ki onu Peygamber mertebesine yaklaştırdılar, Tevrat’ın onu müjdelediğini iddiaya kalkıştılar. Bazı kimselerde ona hücumda ileri gittiler; Onu zındıklık, dini ifsad etmek, sünneti bırakmak ve sünneti bozmak gibi şeylerle itham ettiler.2
Fudayl b. İyaz: Ebu hanifenin çağdaşlarından olup zühd ve takvasıyla meşhurdur. Onun hakkında şöyle der: “Ebu Hanife, Fakih ve Müttekî bir zattı. Fıkıh ilminde meşhur olup, çok servet sahibi biriydi. Gece gündüz ilim öğretmekle meşguldü. Kendisine müracaat edenler ilminden ve malından faydalanırdı. Az söyler, çok sükût ederdi. Helal ve harama dair bir mesele ortaya atılınca hemen konuşurdu. Saltanat malından kaçar, hediyesini dâhi almazdı. 3
Cafer b. Râbi’: “Beş sene Ebu hanifenin yanında bulundum. Onun kadar uzun uzun sükut eden görmedim. Fakat fıkıhtan bir şey sorulunca açılır, coşkun ırmak gibi akar, çağlardı. Yüksek sesi etrafı tutardı.”4
Melih b. Vekî: “Allaha yemin ederim ki, Ebu Hanife emanete son derece riayet ederdi. Allahın rızasını her şeyden üstün tutardı. Allah uğrunda boynuna kılıç çalsalar buna katlanırdı. Allah ona rahmet etsin.”diyor.
Abdullah b. Mübarek: Çağdaşlarından olup, Ebu Hanifeyi anlatırken; “Onun ilmin dimağı olduğunu ” söylüyor. 5
İbni Cüreyh: Muhaddislerden olup onun hakkında gençliğinde şöyle demiştir: “İlimde onun hayret verici bir hâli olacak, kemâlât kazanacak.” Büyüdüğünde, yanında Ebu Hanifenin adı geçince şöyle demiştir: “Fakihtir o, hakkıyla fakih ancak o kimselere denir.”
Ebu Süleyman: Çağdaşlarından olup onun hakkında şöyle demektedir: “Ebu Hanife hayranlık uyandıran bir alimdir. O ilim ayetlerinden bir ayettir. Onun sözünden yüz çevirenler onu anlamaya tâkatları olmayanlardır. 6
II. BÖLÜM
HANEFİ MEZHEBİNİN TEESSÜSÜ VE HANEFİ FIKHI
A-HANEFİ MEZHEBİ
1-Mezhebin tanımı: Lugat manası; “Gidilen yer, yol”dur. Istılah manası: Meselelerin ihtiva ettiği hükümlerdir. Gidilen mekana benzetilmesi şu açıdandır: Yol, hayatın devam ettirileceği yere ulaştırır, bu hükümler de ahiret saadetine ulaştırır.7
2-Hanefi Mezhebinin özellikleri:
a-Meselelerin uzun münakaşalara dayanılarak halli ve yazılması.
b-Hükümlerin fakih sahabeler devrindeki fıkhın feyizli ve zengin ilk kaynağına ulaşıncaya kadar topluluklardan rivayet edilmesi.
c-Yeni olayların hükümlerini açıklamada arda arda gelen toplulukların sürekli çabalar harcaması. İşte bu sayededir ki Hanefi mezhebi her devrin ihtiyaçlarına ve insanlığın medeniyet açısından ilerlemesinin gereklerine ayak uydurmuştur.
d-Ebu Hanife’nin kıraati ise İslam ülkelerinde yaygın olan Asım Kıraatı’dır. Ebu Hanife’nin meselelere delil getirirken en büyük kaynağı Kur’anı- Kerimdir. 8
3- Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (80/150)9
Emevi ve Abbasi devletlerinin yükseliş devirlerinde yaşayan İmam-ı Azam Ebu Hanife, Tebeü’t-Tâbiindendir. Tabiin’den olduğu da rivayet edilir. Enes b. Malik’i görüp ondan: “İlim tahsili her müslümana farzdır”10 hadisini rivayet ettiği söylenmiştir.
Ehl-i Rey’in imamı, Iraklıların fakihidir.
Hadis ve fıkıh ilmini ulemanın ileri gelenlerinden almıştır. Bilhassa fıkhı İbrahim en-Nehâî’nin talebesi olan Hammad b. Ebi Süleyman’dan almış, Hocası ile fıkhi- ilmi tahsil ve müzakereleri on sekiz yıl sürmüştür.
Hadis kabulünde ihtiyatlı davranmıştır, kıyas ve istihsana çokça başvurmuştur. Kelam ilmine dair “Fıkh’ı Ekber, hadiste ise “Müsned”i vardır. Fıkha dâir kitabı olduğu nakledilmemiştir.
4-Hanefi Mezhebinde en güvenilir fetva: Zahir rivayetlerde yer alıp Hanefi imamlarının ittifakına mazhar olan görüşle tereddütsüz fetva verilir. İmamların ihtilaf ettikleri görüşlere gelince “es-Siraciye” ve diğer kitaplarda belirtildiği gibi, en sıhhatli görüş şudur: Mutlaka İmam Ebu Hanife’nin içtihadıyla fetva verilir. Daha sonra ikinci imam Ebu Yusuf’un görüşleriyle, daha sonra üçüncü imam Muhammed’in, daha sonra Züfer ve Hasan b. Ziyad’ın görüşleriyle fetva verilir. Fakat “el-Hâvî el-Kudsî” delilin kuvvetliliği bahis konusudur. Yani kimin delili daha kuvvetli görülürse onun görüşü daha öne alınır. 11
Eğer müftü delillere bakabilecek kabiliyette ise, hangisinin delili daha kuvvetli ise onu seçer. Aksi takdirde yukarıda belirtilen tertibe uyması lazımdır. Bazı yerlerde alimler, Ebu Hanifenin talebelerinin sözlerini onun sözlerine tercih etmişlerdir. Nitekim on yedi meselede sadece Züfer’in görüşü bulunan içtihadı İmamın içtihadına tercih etmişlerdir.12
Ne İmamın ne de talebelerinden hiç kimsenin mesele hakkında içtihadı yoksa, sonradan gelen alimler o mesele hakkında ittifakla ne demişlerse öylece amel edilir. Eğer ihtilaf etmişlerse, çoğunluğun fetvasına itibar edilir. Ebu Hafs, Ebu Cafer, Ebu Leys ve Tahavî gibi îtimâda şâyân olan belli başlı büyük alimler ne tarafta ise o görüş tercih edilir.
El-Eşbâh ve’n-Nezâir’in şerhi olan “Nehir” den, Aynî’nin “Şerh’ul Kendî ve Tenvîru’l-Ebsar”ın şerhi “Dürrül Muhtar”dan, yazarının durumu bilinmeyen Menia Miskin’in “Şerh’ul Kenzi”, Kühüstânî’nin “Şerh’un-Nikâye” gibi kitaplardan, yine zayıf sözleri derleyen Zahidî’nin “el-Künye” si gibi kitaplardan fetva vermek caiz olmaz.13
B-HANEFİ FIKIH KİTAPLARININ MERTEBELERİ:
Hanefiler, kendilerinin fıkıh kitaplarının ve alimlerinin meselelerini üç tabakaya ayırmışlardır:14
1- Mesâil’ül Usûl: Zahiru’r-Rivâye diye bilinir. Mezhebin asıl sahiplerinden rivayet edilmiş meselelerdir. Bu zatlar: İmam-ı Ebu Hanife, İmam-ı Ebu Yusuf ve İmam-ı Muhammed’dir.
Zâhir’r-Rivâye kitapları İmam-ı Muhammed’indir. Bunlar İ.Muhammed’den tevâtür yada şöhret yoluyla sika ravilerin rivayet ettiği mûtemet altı kitaptır:
-
Mebsut15
-
Ziyâdât
-
El-Câmi’us-Sağır
-
El-Câmi’ul-Kebir
-
Es-Siyer’ul Kebir
-
Es-Siyer’us-Sağir
2-Mesâil’ün-Nevâdir: Zahiru’r-Rivaye eserleri dışında İmam Ebu hanife ve öğrencilerinin diğer görüşleri bize tevâtür yoluyla ulaşmamıştır. Bunlara “Nâdiru’r-Rivâye” denir.
İmam Ebu Yusuf’un Eserleri:
İmam Muhammedin Eserleri:
-
El-Âsar
-
Ziyâdat’üz-Ziyâdât
-
El-Hucce alê ehli’l-Medine
-
El-Keysâniyyat, El-Hâruniyyat, El-Cürcâniyyat, El-Rikkâniyyat
3-Vakıalar ve fetvalar: Müteahhir müctehidlerin kendilerine sorulan meselelerde mezhebin ilk alimlerinin temas etmedikleri konularda sonraki alimlerin istinbat16 ettikleri meselelerdir.
C-HANEFİ FIKHININ KAYNAKLARI:
İmam-ı Muhammed’in kitapları Hanefi Fıkhı’nın kaynaklarıdır. Şimdi bunları kısaca açıklayalım:
1-Mebsut: Bu “el-Asl” adıyla da bilinir. İmam-ı Muhammed’in en uzun kitabıdır. Ebu Hanifenin fetva verdiği bazı meseleleri içerir.
2-Câmi’us-Sağir: Bu kitap İmam-ı Muhammed’in Ebu Yusuf’tan aldığı meseleleri ihtiva eder. Onun için kitabın her babı şu ibare ile başlamaktadır: “Muhammed Yakup’tan, o’da Ebu Hanife’den nakleder.”
3-Câmi’ul-Kebir: ulemâ, İmamı Muhammed’in bunu Ebu Yusuf’tan rivayet ettiği konusundan ihtilaf etmiştir. Fakat Ebu Yusuf’tan aldığı bir çok mesele bu kitapta mevcuttur. Aynı zamanda diğer Irak fukahasının meselelerini de ihtiva eder.
4-Siyer’i Kebir, Siyer’i Sağir: Bu iki kitap ta cihat hükümleri, harpte caiz olmayan şeyler, mütareke hükümleri, bunlar ne zaman bozulabilir, eman verme ahkamı, kimler verebilir, ganimet hükümleri, fidye, harb esirleri vs. gibi harbe ve harb sonrası işlerine ait meseleler ele alınmıştır.
5-Kitâb’uz-Ziyâdât: Bu eser Zahir’ur-Rivaye adı verilen kitapların altıncısıdır. Adları önce geçen kitaplara ilave bazı meseleleri ihtiva eder. Onun için Ziyâdât ismini taşır.
6-El-Red Alâ Ehli Medîne: İmam-ı Muhammed’e aittir. O nakletmiştir. Ebu Hanife’nin Rey’lerini ve Ehl-i Medine reylerini münakaşa eder.
7-Kitâb’ul Âsâr: İmam-ı Muhammed’e ait olup, bunda Irak fukahasınca bilinen ve Ebu Hanife’nin rivayet ettiği hadisleri ve eserleri toplamıştır. Son iki eser, Ebu Hanife’nin Müsned’i sayılır.17
Dostları ilə paylaş: |