Saba(h) namazında dostlarım
uğradım size
yüreğimde olan güçlüğümü
söyleyim size
Gelin dostlar, gelin kardeşler
Ben gidiyorum
Evimden bargımdan
Bir gülümden ayrılıyorum
Saba(h) namazında dostlarım
Uğradım taşa
Buna baş yazgısı derler
Hep gelir başa
Gelin dostlar, gelin kardeşler
Ben gidiyorum
Evimi bargımı
Bir gülümü terk ediyorum13
Ev-bark bırakıp göç yollarına düşen muhacirlerin gözyaşları dinmek bilmemiştir:
Oduncular dağdan odun indirir
Gözümün yaşı çift değirmen kayası döndürür
Bu muharebe çok ocaklar söndürür
Ocakları söndürülmüş, kazanları devrilmiş nice aileler, uzun göç yolculuğunda daha nice çileler çekmişlerdir. Bunların birçoğu yollarda soğuktan, açlıktan ölmüşlerdir. Bir Alman demiryolu memuru, Tatar Pazarcık'ın güneyindeki tepelerde soğuktan donan 400 kişilik göçmen kafilesinin içinde hayatta kalabilmiş küçük bir kız çocuğunu cesetler arasında bulmuş ve kurtarmıştır14.
İstanbul'dan emir üzere göç yollarında bulunanların birçoğu geri döndürülmüşse de, Ruslar ve Bulgarlar tarafından köylerine ve kasabalarına yaklaştırılmayıp katliama uğratılmışlardır. 1878’in sonundaki durumu bir İngiliz diplomatı kendi hükümetine durumu şöyle bildirmiştir: “… Türkler direnmeye kalktıklarında, öldürülmektedirler. Her yerdeki Türk köylülerine ülkeden gitmeye hazırlanmaları söylenmektedir. Terkedilmiş köylerde, camiler yerle bir edilmekte ve ayakta kalabilmiş evler yakın yörelerden gelen Hristiyanlar tarafından işgal olunmaktadır”. Çaresiz kalan bu göçmenler yeniden İstanbul yolunu tutmuşlar, turnalar gibi vatan deyip yine varıp gitmişlerdir:
İki turnam gelir alnı kareli
Birisini avcı vurmuş aman,
Sinesi yareli
Bu yavruya sorun aslı nereli
Vatan deyip çekmiş gider aman
Telli turnalar
İnme turnam, inme burda kış olur
Turnamın bastığı yerler aman,
Kademi güç olur
Böyle kalmaz, elbet sonu (h)oş olur
Vatan deyip çekmiş gider aman
Fakir turnalar
İnme turnam inme sen bu pınara
Avcı tuzak kurmuş aman,
Var yolunu ara
Cümlemizin işini Mevlâm kayıra
Vatan deyip çekmiş gider aman
Telli turnalar15
Turnalar gibi uçup giden göçmenlerden hayatta kalabilenler anavatanda yeniden yuva kurmuşlar, mekân tutmuşlardır.
Daha sonraları gelişen yeni tarihî olaylar da Rumeli'den kitle halinde göçleri hızlandırmıştır.
Dostları ilə paylaş: |