VERGİ MÜFETTİŞLERİNE YASALARLA SAĞLANAN HAKLAR214
1.MEMURLARIN GENEL HAKLARI
Anayasa ile bütün vatandaşlara tanınan haklardan Devlet memurları da yararlanırlar. Devlet memurlarının hukuki statülerini düzenleyen yasalarla ilgililere bazı haklar da memuriyetleri süresince tanınmıştır. Memurlara yönelik getirilen haklar, onların kamu görevlerini gereği gibi yürütmelerini sağlama amacını taşımaktadır. Memurlar için tanınmış genel haklar DMK’nun 17-25’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Ayrıca, diğer bazı maddelerde de düzenlenmiş haklarla birlikte çeşitli mevzuatla memurlara özel imkanlar getirilmiştir. Devlet memurlarına tanınan haklar aşağıda ana hatları ile açıklanmıştır.
1.1.UYGULAMAYI İSTEME HAKKI
Devlet memuru tek taraflı bir akitle istihdam edilmektedir. Memuriyet durumu bir statü ifade etmekte olup, hizmet şartlarını Devlet tayin ve tespit etmektedir. Ancak, memur da, belirlenen bu hizmet şartlarının yürürlükte kaldığı sürece kendisi hakkında aynen ve tamamen uygulanmasını istemek hakkına sahiptir. Bu hak, DMK’nun 17’nci maddesinde “Devlet memurları, bu kanun ve bu kanuna dayanılarak yayınlanan tüzük ve yönetmeliklere göre tayin ve tesbit olunup yürürlükte bulunan hükümlerin kendileri hakkında aynen uygulanmasını istemek hakkına sahiptirler” hükmü ile düzenlenmiştir. Bu hüküm memur hakkında keyfi uygulamayı engelleyici nitelik taşımaktadır.
DMK’nun 18’inci maddesi, “Kanunlarda yazılı haller215 dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz” hükmüne amirdir ki, madde Devlet memurluğunda güvenlik ve istikrarı sağlamak ve memurlar hakkında kanun dışı keyfi işlemler yapılmasını önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Bu, hukuk devleti olmanın tabii bir sonucu olmaktadır.216
1.3.EMEKLİLİK HAKKI
Devlet memurlarının, özel kanununda yazılı belirli şartlar içinde, emeklilik hakları olduğu DMK’nun 19’uncu maddesinde belirtilmiş ve 187’nci maddesinde de ilgililerin emeklilik ve malüllük hallerinde kendilerinin, ölümleri halinde dul ve yetimlerinin sahip bulundukları hakların emeklilik kanunlarıyla düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Memurların emekliliklerine ilişkin olarak halen ikili sistem bulunmaktadır.17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”217 ile bu Kanun öncesi memur olanların emekliliklerinde 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”yla yürürlükten kaldırılan 08.06.1949 tarih ve 5434 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu” hükümlerine tabi olacakları öngörülmüştür. 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğünden sonra memur olanlar ise 5510 sayılı Kanuna tabi olarak emekli olacaklardır.
1.4.MEMURİYETTEN ÇEKİLME HAKKI
Devlet memurlarının DMK’unda belirtilen esaslara göre memurluktan çekilebilme hakları olduğu, 20’nci maddede belirtilmiştir. Konuya ilişkin esaslar DMK’nun 94, 95 ve 96’ncı maddelerinde yer almaktadır. Ayrıca, çekilme sırasında “Devlet Memurlarının Çekilmelerinde Devir ve Teslim Süreleri Hakkında Yönetmelik” hükümlerine de uyulması gerekmektedir.
1.5.MÜRACAAT VE ŞİKAYET HAKKI
Devlet memurları, DMK’nun 21’inci maddesi uyarınca, kurumlarıyla ilgili resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet hakkına sahiptirler. Ancak, DMK’nun 26’ncı maddesi devlet memurlarının toplu olarak söz ve yazı ile müracaatlarını ve şikayetlerini yasaklamıştır.218
Müracaat ve şikayetlerin söz veya yazı ile en yakın amirden başlayarak silsile yolu ile şikayet edilen amirler atlanarak yapılması gerekmektedir. Müracaat ve şikayetler incelenerek en kısa zamanda ilgiliye bildirilmesi gerekli bulunmaktadır.
Müracaat ve şikayetlerle ilgili esas ve usuller 12.01.1983 gün ve 17926 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan 28.11.1982 tarih ve 8/5743 numaralı BKK ile yürürlüğe konulan "Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik"te belirlenmiştir. Devlet memurlarının müracaat ve şikayetlerini bu yönetmeliğe uygun olarak yapmaları gerekmektedir. Usulsüz müracaat ve şikayet disiplin cezası verilmesi nedenidir.219
Memurların, DMK’nun yukarıda belirtilen 21’inci maddesi kapsamı dışındaki “kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikayetlerini” 01.11.1984 tarih ve 3071 sayılı “Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun”a göre ilgili mercilere bildirmeleri; talep edecekleri bilgileri de 09.10.2003 tarih ve 4982 sayılı “Bilgi Edinme Hakkı Kanunu” hükümleri çerçevesinde istemeleri mümkündür.220
1.6.DAVA HAKKI
DMK’nun 21’inci maddesinde, Devlet memurlarının amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idari eylem ve işlemlerden dolayı şikayet hakları yanı sıra dava açma hakkına da sahip oldukları belirtilmiştir. Esasen, Anayasa’nın 36’ncı maddesine göre, “herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip” bulunmaktadır. Ayrıca, yine Anayasa’nın 125’inci maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu hüküm altına alınmıştır. Memurların dava hakkı bu çerçevede değerlendirildiğinde, kendilerine yapılan uygulamaların ötesinde kendileri ile ilgili “her türlü” dava açma hakkı olarak düşünmek gerekmektedir.221
1.7.SENDİKALARA ÜYE OLMA HAKKI
Devlet memurları, DMK’nun 22’nci maddesi uyarınca, prensip itibariyle Anayasada ve özel kanununda belirtilen hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilir ve bunlara üye olabilirler.
Anayasa’nın 51’inci maddesine göre işçi niteliğini taşımayan kamu görevlilerinin sendika kurma imkanı mevcuttur
Konuya ilişkin olarak, kamu kurum ve kuruluşlarının işçi statüsü dışındaki bir kadro veya pozisyonda daimi surette çalışan, adaylık veya deneme süresini tamamlamış kamu görevlilerini kapsamak üzere 25.06.2001 tarih ve 4688 sayılı “Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu” yürürlüğe konulmuştur. Kanunu 15 inci maddesinde sendika üyesi olamayacaklar belirtilmiştir. Anılan maddenin (c) bendine göre DMK “kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların müsteşarları, başkanları, genel müdürleri, daire başkanları ve bunların yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, merkez teşkilatlarının denetim birimleri yöneticileri ve kurul başkanları, hukuk müşavirleri, bölge, il ve ilçe teşkilatlarının en üst amirleri ile bunlara eşit veya daha üst düzeyde olan kamu görevlileri, 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıştığı işyerlerinin en üst amirleri ile yardımcıları, belediye başkanları ve yardımcıları”; (ı) bendine göre de yine DMK “kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların merkezi denetim elemanları” sendikalara üye olamaz ve sendika kuramazlar.
1.8.İZİN HAKKI222
Devlet memurlarının, DMK’nunda gösterilen süre ve şartlarla izin hakkına sahip oldukları anılan Kanunun 23’üncü maddesinde belirtilmiştir. İzin konusunun ayrıntılarına ise DMK’nun aşağıda açıklandığı üzere çeşitli maddelerde ye verilmiştir.
1.8.1.Yıllık İzin
Yıllık izin ile ilgili hükümler DMK’nun 102 ve 103’üncü maddelerinde düzenlenmiştir.
1.8.1.1.Yıllık İzin Süreleri
Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilmektedir.
Bir yıldan az memuriyeti bulunanlar yıllık izin kullanamazlar.223 Aday memur olarak göreve başlayanlar bir yıl görev yaptıktan sonra bir yılın doldurulduğu günü takip eden günden itibaren 20 gün yıllık izin kullanabilmektedirler.
Memuriyette 10’uncu yılın tamamlandığı günü izleyen günden itibaren de 30 gün izne hak kazanılmaktadır. Bu izne hak kazanılmadan önce yıllık iznin bir kısmının veya tamamının kullanılmış olması 30 günlük izin hakkını ortadan kaldırmamakta olup, kalan süre kullanılabilecektir.
Yıllık izin sürelerinin hesaplanmasında, hangi statüde olursa olsun yalnızca kamu kurumlarında geçen süreler dikkate alınmaktadır. Yasama organı üyeliğinde, Kanunla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta geçirilen süreler, izin süresinin hesabına dahil edilmekte ve bu sürenin hesabında dikkate alınmaktadır.
1.8.1.2.Yıllık İzinlerin Kullanılışı
DMK’nun 103’üncü maddesi “Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izliyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer” hükmüne amirdir.
Buna göre, yıllık izinlerin kullanımı hususunda amirlere yetki tanınmıştır. Yıllık izinlerin kullanılmasında temel ilke, her birimde mevcut personelin hizmeti aksatmayacak bir biçimde izin kullanmalarının sağlanmasıdır. Bu nedenle izin vermeye yetkili amirler, hizmetin aksamasına meydan vermeyecek şekilde ve önceden hazırlanan bir programa göre personeline izin kullandırmaları gerekmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, amir memuru izin kullanmaya mecbur edemez.
1.8.1.3.Yıllık İzin Vermeye Yetkililer
DMK’nunda yıllık izini uygun bulacak kişinin “amir” olduğu belirtilmiş, amirin tanımına yer verilmemiştir. Sözlük anlamda, amir, “buyuran, emreden, emir verme yetkisi olan” anlamına gelmektedir. Uygulamada, hizmetin sevk ve idaresinden sorumlu olanlar izin vermeye de yetkili bulunmaktadırlar.224
1.8.1.4.Aday Memurların İzinleri
Bir yıllık hizmet süresini doldurmayan aday memurlara, yukarıda belirtildiği üzere yıllık izin kullandırılmamaktadır. Bir yıllık hizmet sürelerini dolduran aday memurlara ise, sürenin dolduğu günün ertesi günden başlamak üzere 20 gün yıllık izin verilebilecektir.
Yasama organı üyeliğinde, kanunla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta geçen süreler, bir yıllık memuriyet süresinin bittiği tarihten itibaren dikkate alınacaktır.
1.8.1.5.Teftiş ve Soruşturma Görevi Yürütülürken İlgili Memurların İzini
Denetim elemanlarınca teftiş veya soruşturma görevinin yürütülmesi sırasında ilgili memurların izin kullanmalarının sakıncalı bulunması halinde, denetim elemanlarının talebi üzerine izin vermeye yetkili amirler tarafından ilgililerin izni iptal edilecek veya ertelenecektir.225
1.8.1.6.İzinlerin Yurtdışında Kullanılması
Yıllık izinlerini yurtdışında kullanacak memurlar, kendilerine izin vermeye yetkili amirlere müracaat edeceklerdir. Yetkili amirleri uygun görmeleri halinde söz konusu izin kullanılabilecektir.226
1.8.1.7.Fazla Çalışma Karşılığı İzin Kullanımı
DMK’nun değişik 178’inci maddesinin (B) fıkrası “Kurumlar gerektiği takdirde personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin çalıştırabilirler. Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalışmanın her sekiz saati için bir gün hesabı ile izin verilir. Ancak, bu suretle verilecek iznin en çok on günlük kısmı yıllık izinle birleştirilerek yılı içinde kullandırılabilir.” hükmüne amir bulunmaktadır. Bu çerçevede izin kullandırılması mümkündür.227
1.8.2. Mazeret İzni
Devlet memurlarının kendisi veya yakınları ile ilgili doğum, evlenme ve ölüm gibi hallerde kullanacakları izinleri ile amirlerinin uygun bulması durumundaki mazeretleri sebebiyle kullanabilecekleri izinleri DMK’nun 104’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Mazeret izinlerinin kullanılması sırasında memurların özlük haklarına dokunulamamaktadır.
1.8.2.1.Verilmesi Yasal Olarak Zorunlu Mazeret İzinleri
Mazeret nedenleri aşağıda belirtilen hallerde kullandırılmaları zorunludur. Ancak söz konusu izinlerin olayın vukuu bulduğu tarihlerde kullanılması gerekmektedir. Ayrıca, doğum, ölüm ve evlenme izninin ikisi diğerinden kalan süre ile birlikte kullanılabilir.228
1.8.2.1.1.Doğum İzni
-
Kadın Memurun Doğum Öncesi ve Doğum Sonrası İzini
Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir.
-
Süt İzni
Kadın memura, çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni süresinin bitim tarihinden itibaren ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda günde birbuçuk saat süt izni verilir. Süt izninin hangi saatler arasında ve günde kaç kez kullanılacağı hususunda, kadın memurun tercihi esastır.
-
Aylıksız İzin
DMK’nun 108’inci maddesi uyarınca, doğum yapan memurlara anılan Kanunun 104’üncü maddesinin (A) bendinde belirtilen ve yukarıda açıklanan doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura da doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilebilmektedir.
(4) Eşi Doğum Yapan Erkek Memurun İzni
Erkek memura, eşinin doğum yapması sebebiyle isteği üzerine ve doğum olayının belgelendirilmesi şartıyla on gün babalık izini verilmektedir.
Doğumda veya doğum sonrasında analık izni kullanılırken annenin ölümü halinde, isteği üzerine memur olan babaya anne için öngörülen süre kadar izin verilir.
1.8.2.1.2.Evlenme İzini
DMK’nun 104/B maddesi uyarınca, memura isteği üzerine ve olayı önceden veya acil hallerde sonradan belgelendirmesi şartıyla kendisinin veya çocuğunun evlenmesi halinde yedi gün izin verilmektedir. Nikah ve düğünün ayrı tarihlerde yapılması halinde, izin sadece birisi için verilir. Olayın belgelenmesi nikah veya düğün davetiyesi verilmek suretiyle yapılabilir.
1.8.2.1.3. Ölüm İzini
Memura, DMK’nun 104/B maddesine göre, isteği üzerine ve olayı önceden veya acil hallerde sonradan belgelendirmesi şartıyla, eşinin, çocuğunun, kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü hallerinde yedi gün izin verilmektedir.
Memurun, yukarıda belirtilenlerin dışındaki yakınlarının vefatında bu izin verilemeyecektir. Ancak, gerektiğinde bu hallerde amirin takdiri ile DMK’nun 104’üncü maddesinin (C) fıkrası uyarınca mazeret izni verilebilecektir.
1.8.2.2. Amirin Uygun Bulması Halinde Verilen Mazeret İzini
Yukarda belirtilen ve verilmesi zorunlu olan mazeret izni hallerinden başka, merkezlerde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında, diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakatiyle, bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde, mazeretleri sebebiyle memurlara 10 gün izin verilebilmektedir.
Zaruret halinde, öğretmenler hariç olmak üzere, on gün daha aynı usulle mazeret izni verilebilmekte; ancak, bu takdirde ikinci defa alınan izin yıllık izninden mahsup edilmektedir.
Yıllık izine hak kazanamayan aday memurlara mazeretleri halinde en çok 10 güne kadar mazeret izini verilebilmektedir. Mahsup edilecek yıllık izin hakları olmadığından ikinci 10 günlük mazeret izin aday memurlara verilememektedir.
1.8.3.Hastalık ve Refakat İzni229
1.8.3.1. Hastalık İzni
Hastalık izini, DMK’nun 105’inci maddesi uyarınca, memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.
Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.
Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usule göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, ilk olarak verilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.
Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.
Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, “Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları İle Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile belirlenmiştir.230
1.8.3.2. Refakat İzni
DMK’nun 105’inci maddesine göre, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.231
1.8.3.3.Hastalık İzninin 7 Günü Aşması Halinde Zam ve Tazminatlara Etkisi
DMK’nun 152’nci maddesinin “III-Ortak Hükümler”le ilgili bölümünün değişik üçüncü fıkrasına göre; sağlık kurulu raporu üzerine verilen hastalık izinleri; kanser, verem ve akıl hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananların kullandığı hastalık izinleri ile hastalıkları sebebiyle resmi yataklı tedavi kurumlarında yatarak tedavi gördükleri tedavi süreleri, hariç olmak üzere bir takvim yılı içinde kullanılan hastalık izin süreleri toplamının 7 günü aşması halinde, aşan sürelere isabet eden zam ve tazminatlar % 25 eksik ödenir.
1.8.4. Sağlık İzni
Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, DMK’nun 103’üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilmesi gerekmektedir. İznin uygulanmasında memurların hizmet sürelerinin önemi bulunmamaktadır.
1.8.5. Öğrenim İzini
Devlet memurlarına ilgili mevzuat çerçevesinde yurt dışında öğrenim veya ihtisas yapmak ya da bilgilerini artırmak isteyenlere, yabancı dil kurslarına ve hizmet içi eğitim çalışmalarına katılanlara özlük haklarına dokunulmaksızın aşağıda belirtilen izinler verilebilmektedir.
1.8.5.1. Bilgilerini Artırmak Üzere Yurtdışına Gönderilenlerin İzni
Memurların hizmet içi eğitimi kapsamında değerlendirilebilecek şekilde bilgilerini artırmak üzere yurt dışına gönderilmeleri mümkündür. DMK’nun 78’inci maddesine göre, mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere; kurumlarınca açılacak seçme veya yarışma sınavlarında başarı gösterenlere ve dış burslara dayanılarak gönderilenlere, iki yıla kadar izin verilebilmektedir. Gereken hallerde bu süre en çok bir kat uzatılabilmektedir.232
1.8.5.2. Yurtdışında Yetişme İle İlgili İzin
DMK’nun 218’inci maddesi uyarınca Devlet memurları, yabancı memleketlerin hizmetle ilgili kurumlarında veya yetişme-eğitim merkezlerinde yetiştirilmeleri mümkün bulunmaktadır. Bunlardan sınıflarının kapsadığı hizmetlerin niteliği bakımından, aynı zamanda belirli bir dalda öğrenim ve ihtisas yapması gerektiği kurumları ve Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığınca kararlaştırılmış olanlara iki yıla kadar öğrenim veya ihtisas yapma müsaadesi verilebilmektedir. Bu izin süresi gereken hallerde iki yıl daha uzatılabilmektedir.
1.8.5.3. Meslek İçi Kurslara Katılanların İzni
Kurumların ilgili mevzuatları uyarınca, memurların meslekleri ile ilgili olarak eğitim amacıyla düzenlenen kurslara katılanlar eğitim süresince izinli sayılmaktadırlar.
1.8.5.4. TODAİE’de Öğretim İzni
TODAİE kamu yönetimi uzmanlık programına, girecekleri sınavı kazanarak devam hakkını elde etmiş olanlara, 7163 sayılı “Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Teşkilat Kanunu”nun 15’inci maddesi uyarınca, tahsil süresice bütün özlük haklarından yararlanmak suretiyle izin verilebilmektedir.
1.8.6. Silah Altına Alınma İzni
DMK’nun 81’inci maddesi uyarınca, Devlet memurlarının, muvazzaflık hizmeti dışında seferde silah altına alınmaları veya hazarda talim ve manevra amacı ile askeri hizmete çağrılmaları halinde askerlikte geçen sürece memurlukla ilgileri devam edecek ve izinli sayılacaklardır.233 Ayrıca, DMK’nun 108/G maddesinde de, “muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
1.8.7. Aile Birimini Muhafaza Etmek İçin Verilecek İzin
Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde; aile birimini muhafaza etmek amacıyla, DMK’nun değişik 72’nci maddesi hükümleri çerçevesinde eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere izin verilebilecektir.
1.8.8. Aylıksız İzin
Devlet memurlarına kanunlarda gösterilen çeşitli mazeretleri nedeniyle DMK’nun aşağıya aynen alınan 108’inci maddesinde belirtilen hallerde aylıksız izin verilmesi mümkündür. Aylıksız izin kullanılması sırasında genel olarak memurun kadrosu ve kurumu ile ilişkisi devam eder. Ancak, izin süresi muvazzaf askerlik dışında, emeklilik ve derece ile kademe ilerlemesine sayılmamaktadır. Ayrıca, kanunen net olarak belli edilen süreler dışında aylıksız izin süresi konusunda idarenin takdir hakkı bulunmaktadır. Anılan madde metni aynen şu şekildedir:
“A) Memura, 105 inci maddenin son fıkrası234 uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.
B) Doğum yapan memura, 104 üncü madde uyarınca verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden; eşi doğum yapan memura ise, doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir.
C) Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferit olarak evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi hâlinde memur olan eşlerine, çocuğun ana ve babasının rızasının kesinleştiği tarihten veya vesayet dairelerinin izin verme tarihinden itibaren, istekleri üzerine yirmidört aya kadar aylıksız izin verilir. Evlat edinen her iki eşin memur olması durumunda bu süre, eşlerin talebi üzerine yirmidört aylık süreyi geçmeyecek şekilde, birbirini izleyen iki bölüm hâlinde eşlere kullandırılabilir.
D) Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77 nci maddeye göre235 izin verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir.
E) Memura, yıllık izinde esas alınan süreler itibarıyla beş hizmet yılını tamamlamış olması ve isteği hâlinde memuriyeti boyunca ve en fazla iki defada kullanılmak üzere, toplam bir yıla kadar aylıksız izin verilebilir. Ancak, sıkıyönetim, olağanüstü hâl veya genel hayata müessir afet hâli ilan edilen bölgelere 72 nci madde236 gereğince belli bir süre görev yapmak üzere zorunlu olarak sürekli görevle atananlar hakkında bu bölgelerdeki görev süreleri içinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.
F) Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde, on gün içinde göreve dönülmesi zorunludur. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen on gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılır.
G) Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılır.”
1.8.9. Yabancı Bir Memleket Veya Uluslararası Kuruluşta Hizmet Alma İçin İzin
Yabancı memleketlerin resmî kurumları veya uluslararası kuruluşlarda kurumlarının muvafakati ile görev alacak memurlara, DMK’nun 77’nci maddesi uyarınca ilgili Bakanın onayı ile (her üç yılda bir Bakan onayı yenilenmek kaydıyla) memuriyeti süresince yabancı memleketlerin resmî kurumlarında on yıla, uluslararası kuruluşlarda yirmibir yıla kadar aylıksız izin verilebilir.
Yukarıdaki esasa göre izin alan memurların kadro ile ilişkileri devam eder ve yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda görevde geçen süreler için emeklilik hakları saklı kalır.
Bu kimselerin görevlerine dönmek istemeleri halinde; DMK’nun sınav veya seçme ile ilgili hükümleri dikkate alınmak suretiyle, yabancı memleketlerde veya uluslararası kuruluşlarda geçirdikleri hizmet sürelerinin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her 3 yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde ve boş kadro bulunduğu takdirde değerlendirilir.
1.8.10. Yeniden Memuriyete Atananların İzinleri
Herhangi bir sebeple görevinden ayrılan veya görevine son verilenlerden, tekrar görev talepleri idarece uygun görülenlerle, idari yargı kararı uyarınca görevine başlatılanların toplam hizmet süresi bir yıldan fazla ise bu memurlara yıllık izin verilmesi mümkündür.237
1.8.11. İdari İzin
Mevzuatımızda “idari izin” adıyla bir düzenleme bulunmamakla birlikte, uygulamada hafta sonu tatili ile bayram tatilleri arasında 1-2 günlük mesai günü bulunan hallerde Başbakanlıkça, “hizmetlerin aksatılmaması ve kurum yöneticilerince gerekli tedbirlerin alınması ve zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması suretiyle” kamu personeline izin verilebilmektedir. Bu idari izin kanuni süreleri kesmemektedir. Bu nedenle süreli işlerde son derecede dikkatli olmak gerekmektedir.
Yine uygulamada, zorunlu nedenlerin varlığı halinde yıllık ve mazeret izni dışında birim amiri tarafından yarım günü geçmeyen günlük veya saatlik izin de verilebilmektedir. Bu izinlerin aylık 8 saati geçmemesi, aylık sekiz saati aşan idari izinlerin de 8 saat bir gün hesabıyla yıllık izinden mahsup edilmesi uygun olacaktır.
1.8.12. Hafta Sonu Tatili ve Genel Tatiller İzinleri
DMK’nun değişik 99’uncu maddesi, memurların haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu ve bu sürenin Cumartesi ile Pazar günlerinin tatil olmak üzere düzenleneceği hükmüne amirdir.238 Yine aynı maddeye göre, Bakanlar Kurulu, yurtdışı kuruluşlarda hizmetin gerektirdiği hallerde, hafta tatilini Cumartesi ve Pazardan başka günler olarak da tespit edebilmektedir.
Ulusal Bayram ve genel tatil günleri 17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı “Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun”la düzenlenmiştir.
Resmi bayram günleri, 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı ve 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır.
Dini bayramlar, Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 3,5 gün ve Kurban Bayramı Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür.
Ayrıca, 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü tatilidir.
Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü ve 1 Mayıs günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir.
Yukarıda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi gününün tamamı tatil yapılır.
Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır.
1.9.SORUŞTURULMA VE KOVUŞTURULMA HAKKI
Memurların her türlü isnat ve iftiralardan korunabilmesi bakımından, DMK’nun 24’üncü maddesinde, “Devlet memurlarının görevleri ile ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması ve haklarında dava açılması özel hükümlere tabidir” hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa’nın 129’uncu maddesinin son fıkrası da “Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlıdır” hükmüne amirdir.
Konu ile ilgili olarak, memurların görevleri sebebiyle işledikleri suçlarla ilgili olarak, 02.12.1999 tarih ve 4483 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun” yürürlüğe konulmuştur. Bu kanun kapsamındaki suçların yargılanması ilgili idari merciin iznine bağlıdır. Ancak, 4483 sayılı Kanunda “suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümler saklı” tutulmuştur. Buna göre de 19.04.1990 tarih ve 3628 sayılı “Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” kapsamına giren suçlar yönünden görev sebebiyle işlenmiş olsalar bile 4483 sayılı Kanun hükümleri uygulanmayacaktır.
1.10.İSNAT VE İFTİRALARA KARŞI KORUNMA
Devlet memurlarının haklarında ortaya çıkabilecek isnat ve iftiralara karşı korunabilmeleri bakımından DMK ve 4483 sayılı Kanununda düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nun 267’nci maddesinde de “iftira” suçu ile ilgili hüküm bulunmaktadır.
DMK’nun 25’inci maddesi, “Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler” hükmüne amirdir.
4483 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun”un değişik 15’inci maddesindeki düzenleme de aynen şu şekildedir:
“Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikayetlerin ihbar ve şikayet edileni mağdur etmek amacıyla uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı hazırlık soruşturması sonucunda anlaşılır veya yargılama sonucunda sabit olursa haksız isnatta bulunanlar hakkında yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca re’sen soruşturmaya geçilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlarda kamu davası açılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvurma ve haksız isnatta bulunanlar hakkında genel hükümlere göre tazminat davası açma hakları saklıdır.”
Dostları ilə paylaş: |