Parti içi demokrasinin, tıpkı parti disiplini gibi, bir sınıf karakteri ve mantığı vardır.
Parti inşa örgütü olarak EKİM, ortaya çıktığı andan itibaren, saflarında proleter karakterde devrimci bir demokratik işlerliği egemen kılmaya azami bir önem verdi. Ve partimize kurumlaşmış ve kültüre dönüşmüş bir demokrasi devretti.
Parti demokrasisi temelinde üyelik haklarını şöyle ifade etmek mümkündür:
1- Tüm üyeler parti platformunda eşit haklara sahiptirler. Farklı örgütsel statülerde bulunmak, örgütsel işbölümünün(183)doğal bir sonucu olan bu durum, örgütsel yetki ve yükümlülük açısından bir fark doğurur, üyelik hakları açısından değil.
2- Parti üyesi ve üye adayının eleştiri ve öneri hakkı hiçbir biçimde kısıtlanamaz. Tersine, devrimci eleştiri, örgüt içinde kimi hedeflediğinden bağımsız olarak, teşvik edilir. Parti üyesi gerekli gördüğü her durumunda bir üst organa veya parti merkezine yazılı sorular göndererek cevabını isteme hakkına sahiptir. Bu elbetteki örgütsel işlerlik kanalları çerçevesinde gerçekleşebilir.
3- Parti programında ifadesini bulan genel ilkesel çerçevede olması koşuluyla, parti siyasetinin tüm sorunlarının tartışılması parti üyelerinin dokunulmaz bir hakkıdır. Ancak parti üyeleri bu hakkı aleniyet ilkesine sadık kalarak kullanmak zorundadırlar. Tartışma ve eleştiri hakkı, parti yayınları, örgüt platformları (konferans ve kongreler), organ toplantıları ve raporlar üzerinden kullanılabilir.
4- Parti üyesinin bağlı bulunduğu organın sorumluluk alanına ilişkin kararlar organ tarafından alınabilir. Organ adına bireysel tasarruf ve yetki kullanılamaz. Kararların alınması sürecinde örgüt üyesinin eleştiri ve tartışma hakkı sınırlanamaz. Fakat, kararlar alındıktan sonra, üye söz konusu karara onay vermemiş olsa bile, tüm parti üyeleri alınan karara mutlak bir şekilde uymak zorundadırlar.
5- Parti organları ve üyeler yetkili organların genelge ve direktiflerine uymamazlık edemezler. Ancak, genelge ve direktifleri uygulamak koşuluyla, itiraz etme ve sorunları tartışma hakları vardır.
6- Özel güvenlik sebepleri dışında, tüm parti üyeleri, kendileriyle ilgili yapılan tartışma, eleştiri ve cezalandırma taleplerinin bütün bir kapsamını öğrenme ve kendilerini savunma hakkına sahiptirler. Söz konusu olan kendi organıysa, böyle bir tartışmanın bizzat ilgili kişinin önünde yapılması bir zorunluluktur. Parti üyesi, uğradığı yaptırıma ilişkin(184)olarak, bir üst parti örgütü ve parti merkez önderliği nezdinde karara itiraz edebilir. Böyle durumlarda, ilgili üye ya da üye adayı, itirazını gerekçeleriyle birlikte iletmekle yükümlüdür. Bu itiraz görüşülüp karara bağlanana kadar, söz konusu üye, parti disiplini çerçevesinde alınan karara uygun davranmak durumundadır.
***
Demokrasinin kurumlaşması ve bir kültüre dönüşmesi ile bunun örgüt saflarında doğru ve işlevsel kullanımı elbette aynı şey değildir. İnşa örgütü süreçlerine baktığımızda, demokrasinin yarı-anarşizan, yarı-liberal bir zihniyete kurban edilmek istenmesinin birçok örneğini görürüz. 3. Genel Konferans’ın müdahalesine rağmen, konferansı izleyen son üç yıllık süreçte, bu çarpık zihniyetin etkisi azalmakla birlikte devam etti.
Yarı-liberal ve yarı-anarşizan tutumların saflarımızda boyvermesinin nedenlerinden biri, hareketimizin siyasal mücadele sahnesine çıktığı dönemde ve izleyen süreçte güçlü bir tasfiyeci sağ dalganın solda yarattığı tahribattır. İkincisi ve bugün için daha da önemli olanı ise, ideolojik mücadele ile kazandığımız güçlerin sınıfsal kökeni, siyasal geçmişlerinden taşıyarak getirdikleri ideolojik ve kültürel özellikler ve kalıntılardır.