Hanefi Mezhebine göre en faziletli hac, kıran hacadır. Kıran haccı için;
Allah'ım, senin rızan için umre ve hac yapmak istiyorum. Bunları bana kolaylaştır ve benden kabul eyle" deriz.
Diğer işler ifrad haccında olduğu gibidir.
Başkasının Yerine Haccetmek:
Başkası namına hac yapmak ancak üzerine hac farz olduğu halde acizliği ölüme kadar devam edecek olan veya haccetmeden ölen kimse için olur. Başkası adına hac yapan kimse, gönderen namına niyet eder ve telbiye getirir. Yapacağı hac fiillerini hep onun adına yapar.
Fakirin ve kadının da vekil (bedel) olarak haccetmesi caizdir. Bedel giden, kıran veya temettü' haccı yaparsa vacip olan kurbanı kendi parasından keser. Arafat'ta vakfe yapmadan evel cima' ederse almış olduğu nafakayı geri öder; çünkü hac batıl olmuştur. Alınan paradan arta kalan, bedel gönderene geri ödenir. Ölü İçin, bulunduğu yerden haccedilir. Para kâfi gelmiyorsa, geldiği yerden yaptırılır.
Bir kimseye, iki kişi kendileri için hac yapmasınr'emretseler, o da kabul edip her ikisi için ihrama girerse, yaptığı hac kendisine ait olur ve aldığı bütün paralan geri verir.
Bedelin, işlediği cinayetler yüzünden ceza ve keffaret kurbanı gerekirse bunları kendi parasından keser. Harem-i Şerifte Kesilen Kurban: Hedy; hacda kesilen kurbandır. Üç kısım hayvandan kesilir; Koyun, sığır, deve. Kurban olabilen hayvanların hedy olarak kesilmeleri de caizdir. Şu iki yerden başka her yerde koyun kesmek kâfi gelir:
1- Ziyaret tavafını cenabet halinde yapmak.
2- Arafat'ta vakfe yaptıktan sonra ve ziyaret tavafım yapmadan önce cima yapmak.
Bu iki meselede sığır veya deve kurban edilir.
Nafile olarak kesilen hedy etinden, kıran ve temettü kurbanından kesen kimsenin usul ve furuu da yiyebilir, ceza ve keffaret kurbanından yiyemezler. Fakirlere dağıtırlar.
Kıran ve temettü kurbanları sadece bayramın ilk üç gününde kesilebilir. Sahih olan görüşe göre nafile kurban her zaman kesilebilir. Fakat kurban bayramı günlerinde kesmek daha faziletlidir. Ceza kurbanları için belli bir zamanyoktur. Dildeği zaman kesebilir.
Hedy kurbanları yalnız harem dahilinde kesilebilir. Bayram günlerinde kesilmesi gerekenleri Mina'da kesmek mustehaptır; fakat etleri Harem'de ve Harem dışında olanlara verilebilir. Kesebilenin hedyini bizzat kesmesi daha makbuldür.
Hac Sûresi:
Sıra itibariyle 22. sûre olan Hac sûresinin Mekke'de mi yoksa Medine'de mi nazil olduğu hususu ihtilaflıdır. 19, 20, 21, 22, 23 ve 24. ayetlerin dışındaki bütün âyetlerin Mekke-i Mükerreme'de nazil olduğu rivayet edilmiştir. Müfessir Kuitubi'ye göre, sadece üç âyeti Medine'de nazil olmuştur. Cumhura göre bu sûre, Mekkı ve Medenî âyetleri kapsamaktadır.
Bu sûre-i celilede, öldükten sonra tekrar dirilme, Hac, Mescid-i Haram, savaş ve hükümleri, zalimlerin cezalan dınlması, Allah'ın varlığı, gibi hususlar beyan buyurulmaktadır.
Bu sûrenin âyet sayısı 78'dir. 152
Bu sûrenin Medine'de nazil olan âyetleri şunlardır:
“İşte birbirine hasım iki grup, Rableri hakkında çekişip tartışırlar. (O'nu) inkâr edenlere ateşten elbiseler biçilmiştir. Başları üzerine de kaynar sular dökülür."
“Bununla, karınlarında olan şeyler ve derileri eritilir,"
“Ve onlara (vurulacak) demirden gürzler de vardır.” denilir."
“Şüphesiz ki Allah, imân edip iyi yararlı amellerde bulunanları, altlarından ırmaklar akıp duran cennetlere yerleştirir; orada altından (yapılmış) bileziklerle, incilerle süslenecekler; oradaki elbiseleri ise ipektir."
"Bunlar sözün güzeline, nezihine eriştirİInıişlerdir; her an her türlü güzel övgüye lâyık (olan Allah)ın yoluna iletilmişlerdir."
Dostları ilə paylaş: