Emirül-Mü'minin: 7 Emr-i Bi'l-Ma'ruf Ve'n-Neh-Yi Ani'l Münker: 7



Yüklə 1,14 Mb.
səhifə26/40
tarix12.01.2019
ölçüsü1,14 Mb.
#95669
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   40

Hatem-i Nübüvvet:

Hatem; "mühür, herşeyin sonu" manalarına gelir. Nübüvvet; "peygamberlik" de­mektir. Şu halde bu isim tamlaması; peygamberliğin sonu, peygamberliğin mührü manasındadır. Hz. Muhammed (s.a.s)'in peygamberliğine HATEM'İ NÜBÜVVET denir. Çünkü O'nun pey­gamberliği sondur.



Hatem-ül Enbiya:

Hatem; mü­hür, herşeyin sonu demektir. Enbiyâ; nebi kelimesinin çoğuludur. HATEM-ÜL ENBİYA; nebilerin yani peygam­berlerin sonu, peygamberlerin mührü manasına gelen bir izâfettir.

Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s) 'ya Hatem-ül Enbiyâ denir. Çünkü O, son peygamberdir. O'ndan sonra peygamber gelmeyeceğini Kur'an-ı Kerim ha­ber vermektedir.

Hatib:

Sözlükte, "konuşan, konuş­macı" demektir. Fıkıh kitaplarının na­maz bahislerinde hati'b (hatıyb) denince, minberde hutbe okuyan, dinî konuş­ma yapan kimse anlaşılır.

Birde hatib, kız isteyen kimse mana­sına da gelir. Fıkıh kitaplarının nikâh bahislerinde hâtib veya hûkîb denince, kız istiyen, dünürlük yapan kimse anla­şılır.

Hz. Hatice:

Hz. Peygamber Efendimiz'in temiz, iffetli ve üstün ahlak sahi­bi hanımlarının arasında özel ve önemli bir yeri olan ilk hanımı. Hz. Hatice'nin babası Kureyş'in önde gelen ailelerinden birisine mensup olan Huveylid, annesi ise Fatıma'dır. Hz. Ha­tice, yüce Allah'ın sevgilisi Hz. Muhammed (s.a.s) ile evlenmeden önce de ticaretle uğraşan itibarlı, varlıklı ve if­fetli bir kadın idi. Ücretini vererek kira­ladığı adamlarla Şam'a kervanlar gön­dererek ticaretini yürütürdü. İşte kendi­sine tam anlamıyla güvenilen bir genç olan Hz. Muhammed (sav)'e de bu mak­satla ortaklık önerdi ve yardımcı olarak kölesi Meysere'yi de yanına katıp Şam'a gönderdi. Bu kervandan daha öncekilerde kazanmadığı kadar kar etti. Üste­lik kölesi Meysere de yolculuk sırasın­da Hz. Muhammed'de gördüğü bazı olağanüstü halleri kendisine anlatmıştı. Böylece hem O'na olan güveni, hem de sevgisi daha da arttı. Çok geçmeden Hz. Muhammed'e evlenme teklif etti. Ebu Talib, yeğeni tarafından kendisine bu konudaki fikri sorulunca büyük bir sevinçle onayladı. Çünkü yüce Allah'ın kendisine peygamber seçmek üzere muhteşem bir ahlak üzere yarattığı, in­sanlığın zirvesi olan yeğenine ancak, böyle asil, şerefli ve iffetli bir hanım eş olabilirdi. Kısa zaman sonra Ebu Talib'in kıydığı nikahla evlendiler. Kaynakların çoğuna göre bu sırada Hz. Muhammed (sav) 25, Hz. Harice ise 40 yaşında idi,

Hz. Hatice'nin Resulullah'tan Fatıma, Ümmü Gülsüm, Zeyneb ve Rukiy-ye isimli dört kızı, Kasım ve Abdullah adında iki oğlu dünyaya geldi. Hz. Hati­ce, Hz. Muhammed'e peygamberliğin­den evvel son derece saygılı davrandığı gibi, peygamberliğine de ilk inanan o olmuştur. Böylece o, Hz. Muhammed (sav)'e ümmet olanların ilki olma şere­fine eriştiği gibi, O'nun arkasında ce­maat olarak ilk namaz kılma mutlu­luğunu da kazanmıştır. İslam'ı tebliğ sırasında Resulullah'ın çektiği bütün sıkıntılara karşı, bütün gücüyle O'na destek olmuştur. Hz. Peygamber Efen­dimiz şöyle buyuruyor:

"Dünya ve ahirette değerli dört kadın vardır: İmran kızı Meryem, Firavun'un karısı Asiye, Hüveylid'in kızi Hatice ve Muhammed'in kızı Fatıma."

Allah rızasını kazanmanın, yuva mutluluğunu sağlamanın dünya ve ahirette mutluluk için gayret etmenin en güzel sembollerinden biri olan müminlerin annesi Hz. Hatice Resulullah Efendi­mize peygamberliğin gelişinden on yıl sonra Mekke'de vefat etmiş ve Hacun kabristanına gömülmüştür. 209



Hatîm:

Sözlükte, "kesen, bölen" ma­nasına gelir. İstılahta ise; Kabe'nin olu­ğunun aktığı tarafta iki yanı açık bölü­mü çeviren yarım dairelik duvara Hatîm adı verilmiştir. Duvarın kuşattığı yere de HİCR-UL KABE denilir. Bir diğer görüşe göre buraya Hatim de de­nilmektedir. Bu yerin bir kısmı Kabe'­den sayılır, orada namaz kılınır, duâ edilir, fakat Kabe'den olduğu kesin bir nass ile sabit olmadığı için Beytüllah'a yönelmeksizin HATİM'e karşı namaz kılınamaz. Kabe tavaf edilirken de hatimin arkasından yapılır ki, bu vacibdir.



Hatm'ül Kur’an:

Kur'an-ı Ker-im'i baştan sona kadar okuyup bitir­mek" demektir. Hatm kelimesinin çoğulu HATEMAT'dır. Kur'an-ı Kerim'i yüzünden okumak suretiyle yapıldığı gibi ezberden de okunmak suretiyle ya­pılabilir. Hatmettikten sonra yapılan duaya "HATİM DUASI" denir. Kur'an-ı hatmetmenin önemi hakkında Resûlullah'dan çeşitli hadisler varid olmuş­tur.



Havaic-i Asliye:

Asıl ihtiyaçlar, temel ihtiyaçlar anlamına gelen arapça bir terkiptir. Bu terim fıkıhta daha çok zekatla ilgili konular işlenirken geçer. Buna göre havaioi asliyye yani kişinin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler için gereken temel ihtiyaç maddeleri zekattan muaf tutulmuştur. Zekat için ölçü olan ve ıstılahta nisap miktarı denilen oran bu, temel ihti­yaçlar çıktıktan sonra hesaplanır. Nite­kim yüce Allah şöyle buyuruyor:



"Ve yine sana Allah yolunda ne harcayacak­larını soruyorlar. De ki 'ihtiyaçtan fazla olanı.”210

Fıkıh alimlerine göre havaic-i asliyye olarak şunlar be­lirlenmiştir: Kişinin içindeoturduğu ev, binek veya koşum hayvanları (günü­müz için otomobil, servis aracı, traktör ve buna benzer kişinin ihtiyacını karşı­layan veya mesleğini yapmasını sağla­yan araç ve gereçler), alimlerin kütüp­hanesi ve kitapları, kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir senelik yeme, içme ve giyim masraf­ları, nisap miktarına ulaşmayan ve tica­ret amacıyla bulundurulmayan süs eş­yaları. 211



Havari:

Havari kelimesi Habeşçedir. "Yardımcı" demektir. Hz. İsâ ve di­nine yardımcı olmaya taahhüt edenlere bu ad verilmiştir.

Kur'an-ı Kerim'de Havariîer'den söz edilmekte fakat sayılan ve isimleri hak­kında bilgi verilmemektedir. Müfessirler sayılarının 12 olduğunu söylerler.

Yüce Rabb'imiz Kur'an-ı Kerim'de mealen şöyle buyurulmuştur:

"İsâ, onlardan küfür (sadır oldu­ğunu) hissedince:

"Allah'a (varan yolda) benim yardımcılarım kimler­dir?" demiş, havariler de:

"Biz Al­lah'ın yardımcılarıyız; Allah'a iman ettik; şahid ol ki, biz, müslümanlarız" diye cevap vermişler (sonra da şunu ilave etmişler)di:

"Rabbimiz! İndirdiğin (Kitab)e iman ettik; (gönderdiğin) peygambe­re de tâbi olduk. Bizi şehidlerle birlikte y'az.”212

Resûlullah (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:



"Her Peygamberin bir havarisi (yardımcısı) vardır. Benim havarim de Zübeyr'dir." 213


Yüklə 1,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   40




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin