ENERJİ YAPILARI İLE İLGİLİ MEVZUAT
II.A. BİRİNCİL MEVZUAT
-
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu,
-
4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu,
-
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu,
-
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun,
-
5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu,
-
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu,
-
2872 sayılı Çevre Kanunu,
-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu,
-
3194 sayılı İmar Kanunu,
-
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu,
-
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu,
-
5393 sayılı Belediye Kanunu,
-
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu,
-
3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun,
-
4342 sayılı Mera Kanunu,
-
3213 sayılı Maden Kanunu,
-
6831 sayılı Orman Kanunu.
II.B. İKİNCİL MEVZUAT
-
Elektrik Piyasasında Üretim Faaliyetinde Bulunmak Üzere Su Kullanım Hakkı Anlaşması İmzalanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik,
-
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği,
-
Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik,
-
Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği,
-
Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik,
-
Rüzgar Enerjisine Dayalı Lisans Başvurularının Teknik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik,
-
Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği,
-
Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği,
-
İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik,
-
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği,
-
Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzük,
-
324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği,
-
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (No: 2006/3),
-
233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname.
-
Türkiye’de enerji santralleri ile ilgili olarak ilk yasal çerçeve, 08.06.1994 tarihinde kabul edilen 3996 sayılı Yap-İşlet-Devret Kanunu ile oluşturulmuştur. Adı geçen Kanun’un amacı, “…kamu kurum ve kuruluşlarınca ifa edilen, ileri teknoloji veya yüksek maddi kaynak gerektiren bazı yatırım veya hizmetlerin, yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılmasını sağlamaktır.” şeklinde belirlenmiştir. 3996 sayılı Kanun’un 2. Maddesinde belirtilen “Bu Kanun, köprü, tünel, baraj, sulama, içme ve kullanma suyu, arıtma tesisi, kanalizasyon, haberleşme, (Ek ibare: 20/12/1999 - 4493/1 md.) elektrik üretim, iletim, dağıtım ve ticareti maden ve işletmeleri, fabrika ve benzeri tesisler, çevre kirliliğini önleyici yatırımlar, otoyol, trafiği yoğun karayolu, demiryolu, gar kompleksi, lojistik merkezi, yeraltı ve yerüstü otoparkı ve sivil kullanıma yönelik deniz ve hava alanları ve limanları, yük ve/veya yolcu ve yat limanları ile kompleksleri, sınır kapıları, milli park (özel kanunu olan hariç), tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında planlarda öngörülen yapı ve tesisleri, toptancı halleri ve benzeri yatırım ve hizmetlerin yaptırılması, işletilmesi ve devredilmesi konularında, yap-işlet-devret modeli çerçevesinde sermaye şirketlerinin veya yabancı şirketlerin görevlendirilmesine ilişkin usul ve esasları kapsar.” hükmü çerçevesinde enerji santrallerinin yapımına hız verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanununa, kabul tarihi 10/06/2010 olan 5995 sayılı “Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile düzenleme getirilerek, uygulamada sorun yaratan lisans alanlarının maden ruhsatı kapsamındaki alanlarla çakışabilmesi durumuna çözüm getirilmiştir. Düzenlemede; “Madencilik faaliyetleri ile Devlet ve il yolları, otoyollar, demiryolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, petrol, doğalgaz jeotermal boru hatları, su isale hatları gibi kamu yararı niteliği taşıyan yatırımların birbirlerini engellemesi, maden işletme faaliyetinin yapılamaz hale gelmesi, yatırım için başka alternatif alanların bulunamaması durumunda, madencilik, faaliyeti ve yatırımla ilgili karar, Kurul tarafından verilir.” ifadesi yer almaktadır.
Daha sonra, 20.02.2001 tarihinde kabul edilen 4628 sayılı Kanun ile, 18.04.2001 tarihinde kabul edilen 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu, 04.12.2003 tarihinde kabul edilen 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümleri kapsamında enerji tesisleri yapım ve işletilmesine ilişkin esaslar yeniden ele alınmıştır.
4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu ve 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümleri gereğince elektrik, doğalgaz ve petrol piyasasında faaliyette bulunacak tüzel kişilere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu(EPDK) tarafından lisans verilmekte olup, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca gerekli olan Kamulaştırma ile Hazine mülkiyetindeki ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz mallarda irtifak hakkı tesis edilmesi ile kiralama işlemleri de EPDK tarafından yürütülmektedir.
EPDK tarafından verilen lisans ilgili Kurum ve Kuruluşların kurulması istenilen Enerji Santraline uygun görüş verilmesi koşulu ile verilmekte ve uygun görüşler çerçevesinde ilgili Kurumca onaylanan İmar Planı çerçevesinde Kamulaştırma yapılmaktadır.
Enerji Yapılarında yürütülen kamulaştırma işlemleri ve aşamaları ilgili mevzuat uyarınca aşağıdaki gibidir:
1. Kamulaştırılacak Proje Alanının Şirketçe Belirlenmesi
2. Kamulaştırma, İzin ve İrtifak İşlemleri
2.1. Tapusuz Gayrimenkuller Söz Konusu Olduğunda
4650 Sayılı Kanunla Değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun “Tapuda Kayıtlı Olmayan Taşınmaz Malların Tescili ve Zilyedin Hakları” başlıklı 19.Maddesi uyarınca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16. maddesinde belirtilen Kamu Malları araştırmasının neticesine göre yine 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ilgili hükümlerinde belirtilen şartlarda kamulaştırma işlemleri yürütülür.
2.2. Tapulu Gayrimenkuller Söz Konusu Olduğunda
2.2.1. Kamu Malı Niteliğindeki Taşınmazlar İçin İzin ve İrtifak İşlemleri
2.2.1.a. Orman Arazileri İçin
Şirket tarafından doğrudan Orman Genel Müdürlüğü, Kadastro ve Mülkiyet Dairesi Başkanlığına müracaat edilerek, 6831 Sayılı Orman Kanunu hükümleri gereğince Orman Genel Müdürlüğü’ne ait taşınmaz malların kullanımı için izin alınır.
2.2.1.b. Mera Alanları İçin
4342 Sayılı Mera Kanunu’nun 14. maddesine göre mera alanlarının tahsis amacının değiştirilmesi için Tarım İl Müdürlüklerince istenen belgeler Şirket tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) iletilir, EPDK tarafından Tarım İl Müdürlüklerine müracaat edilir.
2.2.1.c. Hazineye Ait Taşınmaz Mallar İçin
Hazineye ait taşınmaz mallarda irtifak hakkı tesisi veya kiralama işlemlerinin yapılabilmesi için, söz konusu taşınmaz mallara ilişkin bilgiler Şirket tarafından EPDK’ya iletilerek, Kurul Kararı alınması talep edilir. EPDK tarafından alınan Kurul Kararı Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne iletilir. Milli Emlak Genel Müdürlüğünün belirlediği bedeller üzerinden Şirket lehine irtifak hakkı tesis edilir veya kiralama yapılır.
2.2.1.d. Diğer Kamu Kurumlarına Ait Taşınmazlar İçin
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan taşınmaz malların 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 30. maddesine göre Hazine adına devir işleminin yapılabilmesi için söz konusu taşınmaz mallara ilişkin bilgiler Şirket tarafından EPDK’ya iletilir. EPDK tarafından alınan Kurul Kararı ilgili kuruma iletilerek, taşınmaz malların EPDK’ca belirlenen bedelleri üzerinden devri konusunda anlaşma sağlanmaya çalışılır. Anlaşma sağlanamadığı durumlarda Danıştay’a müracaat edilir.
2.2.2. Özel Şahıslara Ait Taşınmaz Malların Kamulaştırılma İşlemleri
4650 Sayılı Kanun ile değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun özellikle m.7., m.10 ve m.27 hükümleri doğrultusunda belirtilen işlemler uygulanır. Kanunun 27. Maddesi kapsamında yapılan kamulaştırmalarda, ilgili kamu kurumu ve vatandaşlar arasında düzenlenen uzlaşma toplantılarında uzlaşma sağlanamaması halinde tapuya şerh verilerek işlem nihayetlendirilirken, uzlaşma sağlanamaması halinde ise kamulaştırma işlemleri m.10 üzerinden nihayetlendirilir.
3. Kamulaştırma Bedelinin İlgililere Ödenmesi Suretiyle Proje Sahasına Girilmesi
4650 Sayılı Kanun İle değişik 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun özellikle m27, m.10, m.11 ve m.12 hükümleri doğrultusunda belirtilen işlemlerin yapılması ile yatırımcı Şirket Proje sahasına girmeye ve “kamulaştırma amacı doğrultusunda” kullanmaya hak kazanır.
Enerji yapılarına ilişkin süreçte İmar Planı; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesinde belirtilen, “Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca gerekli görülen hallerde, enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerini yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya yetkilidir.” hükmü gereğince, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı tekliflerinin onaylı halihazır haritalar üzerine, 3194 sayılı İmar Kanunu ile imar planı çizim tekniğine uygun olarak hazırlanmalı ve enerji santrallerine ait tüm altyapı, üstyapı ve iletim hatlarını içerecek şekilde düzenlenmelidir.
Ancak, Enerji Tesislerine ilişkin plan onaması yapan Belediye ve İl Özel İdarelerince söz konusu planlar 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca da onaylanmakta olup, ilgili Kurumlarca söz konusu mevzuatlar uyarınca verilen yetkiler kullanılmaktadır. İlgili tüm İdarelerce onaylanacak imar planlarının 3194 sayılı İmar Kanunu, Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik ve ilgili mevzuata uygun olarak hazırlanması ve onaylanması gerekmektedir.
Enerji yapılarına ilişkin süreçte yatırımcılar tarafından uyulması gereken iş ve işlemler net olarak belirlenmediğinden her yatırım için ilgili kurumlarca farklı uygulamalar yapılmaktadır. Enerji yapıları yatırım süreci ve bu süreçte yer alan aktörler aşağıdaki şemada gösterilmektedir:
Şema 1. Enerji Tesislerinin Yatırım Süreci
III.A. HİDROELEKTRİK ENERJİ SANTRALLERİ
4628 Elektrik Piyasası Kanunu ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun kapsamında Hidroelektrik Enerji Santrallerinin planlama ve yapılaşma süreci işletilmektedir. 4628 sayılı Kanun ve bu Kanuna istinaden çıkarılan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde hidroelektrik enerji üretim tesisleri kurulması ve işletilmesi için öncelikle yatırımcılar ile Devlet Su İşleri (DSİ) arasında Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanması gerekmektedir.
Yatırımcı kendi hazırladığı bir proje ile, DSİ’ye Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalamak üzere başvurabileceği gibi, DSİ ve/veya Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) tarafından hazırlanan mevcut projelere de müracaat edebilir. Ancak; DSİ tarafından Türkiye genelinde yapılabilecek hidroelektrik enerji santrallerinin çoğunluğunun projeleri hazırlanmış olup, genelde başvurular mevcut projeler üzerinden yapılmaktadır.
DSİ ve EİE tarafından geliştirilen ve yatırımcılar tarafından hidroelektrik enerji santrali kurmak ve işletmek amacıyla müracaat edilebilecek hidroelektrik enerji projelerine ilişkin listeler, proje safhalarına göre DSİ’nin internet sayfasında sürekli olarak yayımlanmakta ve güncellenmektedir. Bu listelerde projelerin durumları ve projelere ilişkin başvuru, fizibilite teslimi, Su Kullanım Hakkı Anlaşması hakkındaki bilgiler gibi işlem safhaları yer almaktadır.
DSİ’ye proje bazında yapılan ilk müracaat DSİ’nin internet sayfasında yayımlanmakta ve 30 gün boyunca proje diğer müracaatlara da açık tutulmaktadır. 30 gün sonunda kesinleşen müracaatlar ayrıca yayımlanır.
DSİ’ye başvuruda bulunan yatırımcıların fizibilite raporları incelendikten sonra fizibilitesi uygun bulunanlar arasında Hidroelektrik Kaynak Katkı Payı toplantısı yapılır ve toplantıda Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalamaya hak kazanan yatırımcıya detaylı/güncellenmiş fizibilite raporu hazırlaması için 90 günü geçmeyecek bir süre teslim tarihi olarak verilir.
Yatırımcı tarafından DSİ’ye teslim edilen fizibilite raporu, DSİ tarafından en fazla 90 gün içerisinde değerlendirilerek DSİ görüşü oluşturulur. Projenin EİE projesi olması halinde, fizibilite değerlendirme safhasında, DSİ tarafından EİE'nin de görüşü alınır.
Değerlendirme sonucunda, fizibilite raporu kabul edilebilir bulunmayan yatırımcıya durum gerekçeleri ile birlikte eş zamanlı ve yazılı olarak bildirilir. Aynı projeye birden fazla yatırımcının başvurması halinde, yatırımcıların tamamının fizibilite raporlarının kabul edilmemesi veya projeye tek yatırımcının başvurması ve fizibilite raporunun kabul edilmemesi durumunda proje yeniden müracaata açılır. Fizibilite raporları kabul edilebilir bulunan yatırımcılara varsa eksikliklerin tamamlanması kaydıyla, Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalayabilme hakkı kazandıkları eş zamanlı ve yazılı olarak bildirilir. Bu yazının bir kopyası Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu(EPDK)’na da gönderilir. Bu yatırımcı 15 iş günü içerisinde EPDK’ya lisans müracaatında bulunur. Bu süre içerisinde EPDK’ya müracaat etmeyen yatırımcılar hakkını kaybeder ve bu durum EPDK tarafından DSİ’ye yazı ile bildirilir.
16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 3. maddesi gereğince aynı kaynak için DSİ’ye sunulan birden fazla yatırımcıya ait fizibilite raporlarının DSİ tarafından kabul edilebilir bulunması halinde, kapalı zarf ile teklif verme toplantısı düzenlenir ve en yüksek hidroelektrik kaynak katkı payı teklif eden yatırımcı Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalamaya hak kazanır.
Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalamaya hak kazandığı DSİ tarafından kendisine bildirilen yatırımcı, 15 iş günü içerisinde, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne göre lisans almak üzere EPDK'ya müracaat eder.
EPDK tarafından başvuru Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği çerçevesinde incelenmektedir. İnceleme ve değerlendirmeye alınan lisans başvuruları hakkında Kurum tarafından, kurulacak üretim tesisinin iletim ve/veya dağıtım sistemine bağlantısı ve sistem kullanımı hakkında Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü (TEİAŞ) ve/veya üretim tesisinin bulunduğu dağıtım bölgesindeki dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiden görüş istenir. TEİAŞ ve/veya ilgili dağıtım şirketi, başvuru kapsamındaki üretim tesisinin bağlanması talep edilen trafo merkezi ile bağlantı kapasitesine ilişkin görüşünü, bildirim tarihinden itibaren 45 gün içerisinde sonuçlandırarak Kurum’a sunar. Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu başvurunun uygun bulunması halinde, EPDK tarafından yatırımcının durumunun Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanmasına uygun bulunduğu DSİ’ye bildirilir.
Yatırımcı, yapılan bildirim tarihinden itibaren 15 iş günü içerisinde DSİ'ye müracaat eder. DSİ görüşünde fizibilite raporunda giderilmesi gereken herhangi bir eksiklik bulunmuyorsa, DSİ ile yatırımcı arasında müracaat tarihinden itibaren 30 gün içerisinde noter huzurunda Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalanır ve konu hakkında DSİ tarafından EPDK'ya bildirimde bulunulur. Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzalayan yatırımcının lisans başvurusu Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği çerçevesinde sonuçlandırılır.
EPDK tarafından lisans verilmeden önce yatırımcı tarafından inşa edilecek bütün tesislere ilişkin olarak ilgili mevzuat çerçevesinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), Proje Tanıtım Dosyası hazırlanması ve Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan “ÇED Olumlu Kararı” veya “ÇED Gerekli Değildir Kararı” alınması gerekmektedir. Yatırımcı tarafından inşa edilecek tesislerle ve tesis yerleri ile ilgili olarak ve ayrıca ÇED veya Proje Tanıtım Dosyasında verilecek taahhütler ile ilgili muhtemel bir olumsuz durumun ortaya çıkması halinde bütün sorumluluk yatırımcıya ait olacaktır.
Yatırımcı tarafından inşa edilecek tesisler ile ilgili Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan "ÇED Olumsuz Kararı" verilmesi halinde Su Kullanım Hakkı Anlaşması hükümsüz kalır.
Tüm bu işlemlerin tamamlanmasının ardından Şema.2.’de de gösterildiği üzere, EPDK tarafından Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümleri uyarınca yatırımcıya lisansı verilmektedir.
Şema 2. Hidroelektrik Santral Yapım Süreci Akış Şeması
Lisans kapsamında kalan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kararı ile üzerinde lisans sahibi yatırımcı lehine irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilmesi uygun görülen Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar üzerinde 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğ kapsamında bedeli karşılığında irtifak hakkı tesis edilmekte veya kullanma izni verilmektedir.
Lisans kapsamında kalan özel mülkiyete konu taşınmazlar için ise, öncelikle yatırımcı tarafından satın alma usulü denenmekte, daha sonra kamulaştırma yoluna başvurulmaktadır. Kamulaştırılmak suretiyle Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde kamulaştırma bedelinin yatırımcı tarafından ödenmesi durumunda bedelsiz, aksi takdirde bedeli karşılığında 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğ kapsamında irtifak hakkı tesis edilmekte veya kullanma izni verilmektedir. Kamulaştırma bedeli yatırımcı tarafından ödenmek suretiyle Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde tesis edilen irtifak hakkı ile kullanma izinlerinden hasılat payı alınmamaktadır.
Ancak; 5346 sayılı Kanun’da;
-
31/12/2012 tarihine kadar devreye alınacak bu tesislerden, ulaşım yollarından ve şebekeye bağlantı noktasına kadarki enerji nakil hatlarından yatırım ve işletme dönemlerinin ilk on yılında izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine % 85 indirim uygulanacağı,
-
Hidroelektrik üretim tesislerinin rezervuar alanında bulunan Hazine’nin özel mülkiyetindeki ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz mallar üzerinde ise Maliye Bakanlığı’nca bedelsiz kullanma izni verileceği,
düzenlenmiştir.
EİE ve DSİ tarafından ülke genelinde yürütülen çalışmalar neticesinde, Türkiye’nin su kaynaklarının ana kollarını oluşturan nehirler üzerindeki HES projeleri tamamlanmıştır. Şu anda üzerinde çalışılan ve lisanslandırılan projeler genelde ara kollar üzerindeki nispeten potansiyeli daha düşük olan projelerdir.
III.B. RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ
Rüzgar Enerji Santralleri planlanması ve yapılaşması sürecinde 4628 ve 5346 sayılı Kanunlar kapsamında işlem yapılmaktadır.
Rüzgâr enerji santralinin yapım süreci aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
-
Uygun RES sahasının yatırımcı tarafından tespiti,
-
Tespit edilen bu sahada güvenilir rüzgâr ölçümleri yapılması,
-
Rüzgâr ölçümleri doğrultusunda Lisanslama ( Talebi) yapılması,
-
Alınacak Lisans doğrultusunda inşaat öncesi tüm izin süreçlerinin tamamlanması,
-
İnşaat ve tüm montaj işlerinin tamamlanması,
-
Enerji Bakanlığı’nca, tesisin geçici kabullerinin yapılıp devreye alınması.
Rüzgar enerji santrali kurmak ve işletmek isteyen yatırımcılar, rüzgar ölçümlerini yapmak suretiyle projelerini kendileri hazırlayabileceği gibi, EİE tarafından başvuru olmaksızın belirlenen ve internet sitesinden yayınlanan mevcut projelerden de yararlanabilmektedir. EİE tarafından, RES kurmaya elverişli alanların topoğrafik özellikleri, rüzgar özellikleri, türbin koordinatları, çevre, mülkiyet, kullanım ve ulaşım durumu, alanın yakın çevresi ile ilgili bilgiler internet sitesinden yayınlanmaktadır.
Ancak, RES’lerde HES’lerden farklı olarak, lisans için ilk başvuru EPDK’ya yapılmaktadır. EPDK tarafından öncelikle başvurunun ve projenin teknik değerlendirilmesinin yapılması ve onaylanması için talep Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı EİE’ye gönderilmektedir. Söz konusu projeler EİE tarafından “Rüzgar Enerjisine Dayalı Lisans Başvurularının Teknik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında değerlendirilmektedir.
EİE tarafından ilgili Yönetmelik hükümleri gereğince değerlendirmeye alınmayarak iade edilen lisans başvuruları, Kurum kararıyla reddedilmektedir.
Aynı zamanda EPDK tarafından, kurulacak üretim tesisinin iletim ve/veya dağıtım sistemine bağlantısı ve sistem kullanımı hakkında TEİAŞ ve/veya üretim tesisinin bulunduğu dağıtım bölgesindeki dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiden görüş istenmektedir. TEİAŞ ve/veya ilgili dağıtım şirketi, başvuru kapsamındaki üretim tesisinin bağlanması talep edilen trafo merkezi ile bağlantı kapasitesine ilişkin görüşünü 45 gün içerisinde sonuçlandırarak Kurum’a sunar.
TEİAŞ, rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak için yapılan her bir başvuru için, başvuruda talep edilen trafo merkezine bağlanabilecek rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi kapasitesini Kurum’a gönderir ve internet sayfasında yayımlar. Kurum, başvurusu kapsamındaki kurulu gücü, talep edilen trafo merkezine bağlanabilecek rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi kapasitesini aşan başvuru sahibine bildirimde bulunarak, başvuru kapsamındaki kurulu gücün, türbin yerleri değiştirilmeksizin güç azaltılması suretiyle tadil edilmesini ister. Başvuru sahibinin, buna göre başvurusu kapsamındaki kurulu gücünü tadil etmemesi veya tadil ettiğini 10 iş günü içerisinde Kurum’a bildirmemesi halinde, başvuru reddedilir. Rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi bağlantı taleplerinde; talep edilen bağlantı noktasına oranla ekonomik açıdan daha uygun ve daha düşük sistem kaybı sağlayan bağlantı noktası bulunması durumu hariç, olumsuz görüş verilmez.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde; rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere aynı bölge ve/veya aynı trafo merkezi için yapılmış veya yapılacak olan lisans başvuruları kapsamında, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında, EİE tarafından yapılacak teknik değerlendirme ve ardından Kurum tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda, lisans almak için gerekli koşulları sağlayan birden fazla başvurunun bulunması halinde, başvurular arasından sisteme bağlanacak olan başvuru, TEİAŞ tarafından hazırlanacağı ve Kurum tarafından onaylanacağı ilgili yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiştir.
Bu işlemler tamamlandıktan sonra, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca uygun bulma kararı alınmaktadır.
EPDK tarafından lisans verilmeden önce yatırımcı tarafından inşa edilecek bütün tesislere ilişkin olarak ilgili mevzuat çerçevesinde ÇED, Proje Tanıtım Dosyası hazırlanması ve Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan “ÇED Olumlu Karar”ı veya “ÇED Gerekli Değildir Kararı” alınması gerekmektedir. Yatırımcı tarafından inşa edilecek tesislerle ve tesis yerleri ile ilgili olarak ve ayrıca ÇED veya Proje Tanıtım Dosyasında verilecek taahhütler ile ilgili muhtemel bir olumsuz durumun ortaya çıkması halinde, bütün sorumluluk yatırımcıya ait olacaktır.
Tüm bu işlemlerin tamamlanmasının ardından EPDK tarafından Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümleri uyarınca yatırımcıya lisansı verilmektedir.
Lisans kapsamında kalan Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar üzerinde EPDK kararı ile 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğ kapsamında bedeli karşılığında irtifak hakkı tesisi ve kullanma izni verilmesi işlemleri Maliye Bakanlığı’nca değerlendirilmektedir. Lisans kapsamında kalan özel mülkiyete konu taşınmazlar için ise, öncelikle yatırımcı tarafından satın alma usulü denenmekte, daha sonra kamulaştırma yoluna başvurulmaktadır. Kamulaştırmak suretiyle Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde kamulaştırma bedelinin yatırımcı tarafından karşılanması durumunda bedelsiz, aksi takdirde bedeli karşılığında 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğ kapsamında irtifak hakkı tesis edilmektedir. Kamulaştırma bedeli yatırımcı tarafından ödenmek suretiyle Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde tesis edilen irtifak hakkı ile kullanma izinlerinden hasılat payı alınmamaktadır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB), Genelkurmay Başkanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) yetkili elemanlarının katılımı ile oluşturulan çalışma grubunun yürüttüğü çalışmalar neticesinde 27.12.2010 tarihinde imzalanan “Rüzgar Enerji Santrallerinin Kurulmasının Haberleşme, Seyrüsefer ve Radar Sistemlerine olan Etkileşimi Konusunda İzin Süreçlerinin Oluşturulmasına İlişkin Protokol” gereğince, lisans alan yatırımcılar, Genelkurmay Başkanlığı’ndan Olur aldıktan sonra, rüzgar enerji santrali yatırım süreci devam edecektir.
Mevcut Rüzgar Enerji Santralleri, 5346 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce verilen lisanslar kapsamında işletilmektedir. 5346 sayılı Kanun kapsamında lisans başvuruları 01 Kasım 2007 tarihinden itibaren alınmakta olup bu kapsamda ilk olarak Aralık 2010’da, Petkim Petrokimya Holding A.Ş., İzmir'in Aliağa ilçesinde Karaağaç merası Ormanı mevkinde kurulması planlanan 25 megavat (MW) kurulu gücündeki Rüzgar Enerjisi Santrali'ne (RES) otoprodüktör lisans alınması talebi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından uygun bulunmuştur.
Türkiye’nin tamamında rüzgar enerji potansiyeli bulunduğu ancak; bu enerjinin verimliliği konusunun talep edilen alanlara göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği EİE tarafından belirtilmektedir.
RES Tesislerinin İzin Süreçleri:
-
RES sahasının kadastral durum incelemesinin yapılması: Bu işlem sonucunda lisans sahibinin, RES Tesisi yatırımı için, kullanım ihtiyacı duyacağı tüm alanlarda hangi kişi ve kurumlar ile muhatap olacağı belirlenir. Bu kurumlar:
-
Orman alanları için Orman Genel Müdürlüğü,
-
Tapu tescili bulunan alanlar için mülkiyetler sahipleri,
-
Meralar ve (tapu tescili olsa dahi) tarım alanları için Valilikler aracılığıyla Tarım İl Müdürlükleri.
-
İmar Planı yapılması: İmar Planları; RES sahası mücavir alan sınırları içinde ise Belediyelerce, mücavir alan dışında ise İl Özel İdaresi onayı ile yapılmaktadır. Bir RES sahasına İmar Planı yapılması için gerekli üç ana adım aşağıdadır:
-
RES sahasının mülkiyet durumunun tespiti:
-
Orman alanları için Orman Ön İzni alınması
-
Hazine arazileri için Ön izin alınması ( gerekli durumlarda)
-
İmar Planı onay merciinin (Belediye veya İl Özel İdaresi), gerekli gördüğü resmi kurumlara “olurları” için yazılı görüş sorarak onay alınması.
Genelde bu kurumların sayısı 10 adetten fazla olur. Bu kurumlardan bazıları:
-
Karayolları Bölge Md.
-
Çevre İl Md.
-
DSİ Bölge Md.
-
Tarım İl Md.
-
Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kurulu.
-
MTA İl Md.
-
İl Kültür Turizm Md.
-
TEDAŞ Müessese Md.
-
Türkiye Kömür İşletmesi Genel Md.
-
Orman Bölge Md.
-
Sivil Havacılık Kurumu (ayrı bir kurum görüşü olarak da değerlendirilebilir )
-
Genel Kurmay askeri bölgeler değerlendirilmesi (ayrı bir kurum görüşü olarak da değerlendirilebilir)
-
…
-
RES sahasına ait “İl Afet Kurumu” tarafından onaylanmış “Yerleşime esas Jeolojik – Jeoteknik zemin etüt raporunun” hazırlatılması.
-
Orman alanları için Orman Kesin İzni alınması.
-
RES sahasında kalan özel mülkiyetler için Satın alma – Kiralama Süreçleri
-
Şalt Sahası İdari binası İnşaat ruhsatları alınması işlemleri, işin tamamlanmasını müteakip cins tashihi ve Yapı kullanma İzni ve GSM ruhsatları alınması.
III.C. GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİ
4628 ve 5346 sayılı Kanunlarda Güneş Enerji Santralleri ile ilgili hükümler bulunmakla birlikte, uygulamaya ilişkin herhangi bir Yönetmelik çalışması yapılmamış olup, bu konuda mevzuat düzenleme çalışmalarının devam ettiği belirtilmektedir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından güneş enerji santrali için herhangi bir yatırımcıya lisans verilmediği gibi, taleplerin alınmasına da henüz başlanılmamıştır.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde; güneş enerji santrali kurmak ve işletmek amacıyla yatırımcılar lehine lisans verilebilmesi için üretim tesisinin kurulacağı sahanın özel mülkiyete konu olması ve kamulaştırma talep edilmemesi halinde mülkiyet ve/veya diğer ayni hakların tesis edilmiş veya bu hakların tesis edileceğinin yetki sahibi gerçek veya tüzel kişilerce taahhüt edilmiş olması gerektiği belirtilmiştir.
EİE ile yapılan görüşmelerde İzmir, Konya, Van Gölü sınırının güneyinde kalan alanın güneş enerji üretimi açısından uygun olduğu ancak; bu enerjinin verimliliği konusunun talep edilen alanlara göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
III.D. JEOTERMAL ENERJİ SANTRALLERİ
4628, 5346 ve 5686 sayılı Kanunlarda Jeotermal Enerji Santralleri ile ilgili hükümler bulunmaktadır.
Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde, jeotermal enerji üretiminde yatırımcılar lehine lisans verilebilmesi için, enerji kaynağının kullanım hakkı ya da diğer ayni haklarının tesis edilmesi veya bu hakların tesis edileceğinin yetki sahibi gerçek veya tüzel kişilerce taahhüt edilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
5686 sayılı Kanun’da, jeotermal kaynaklar üzerinde talep sahipleri lehine arama ve işletme ruhsatı verme yetkisi İl Özel İdareleri’ne verilmiştir. Bu nedenle, jeotermal kaynaklar üzerinde elektrik üretimi yapmak isteyen yatırımcıların öncelikle İl Özel İdaresi’ne arama ruhsatı almak üzere başvurması gerekmektedir.
Arama izni alınması aşamasında yatırımcı İl Özel İdaresi’ne arama projesini sunar, bu projenin kabul edilmesi halinde arama ruhsatı verilir. Arama ruhsatının süresi 2+1 yıldan oluşmaktadır. Bu süre boyunca yatırımcının her yıl faaliyet raporu hazırlaması ve İl Özel İdaresi’ne sunması gerekmektedir.
Arama işlemleri sonuçlandıktan sonra işletme ruhsatı alınmak üzere İl Özel İdaresi’ne başvurulur. Yatırımcı tarafından hazırlanan işletme projesinin kabul edilmesi halinde yatırımcılara İl Özel İdaresi’nce işletme ruhsatı verilmektedir.
Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nce İl Özel İdareleri’nden alınan ruhsatlar ihale yoluyla yatırımcılara 30 yıllığına kiralanmaktadır. Bu süre 10+10 yıl şeklinde uzatılabilir.
İşletme ruhsatı sahibi yatırımcılar Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde belirtilen belgelerle birlikte Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na lisans almak amacıyla başvurur.
EPDK tarafından kurulacak üretim tesisinin iletim ve/veya dağıtım sistemine bağlantısı ve sistem kullanımı hakkında TEİAŞ ve/veya üretim tesisinin bulunduğu dağıtım bölgesindeki dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiden görüş istenir. TEİAŞ ve/veya ilgili dağıtım şirketi, başvuru kapsamındaki üretim tesisinin bağlanması talep edilen trafo merkezi ile bağlantı kapasitesine ilişkin görüşünü 45 gün içerisinde sonuçlandırarak Kurum’a sunar.
İlgili Kurumlardan genel görüşlerle birlikte EPDK tarafından yapılan değerlendirme sonucunda lisans başvurusunun uygun görülmesi durumunda, Kurul tarafından öncelikle uygun bulma kararı verilir.
EPDK tarafından lisans verilmeden önce, yatırımcı tarafından inşa edilecek bütün tesislere ilişkin olarak ilgili mevzuat çerçevesinde ÇED, Proje Tanıtım Dosyası hazırlanması ve Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan “ÇED Olumlu Kararı” veya “ÇED Gerekli Değildir Kararı” alınması gerekmektedir. Yatırımcı tarafından inşa edilecek tesislerle ve tesis yerleri ile ilgili olarak ve ayrıca ÇED veya Proje Tanıtım Dosyasında verilecek taahhütler ile ilgili muhtemel bir olumsuz durumun ortaya çıkması halinde bütün sorumluluk yatırımcıya ait olacaktır.
Tüm bu işlemlerin tamamlanmasının ardından EPDK tarafından Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği hükümleri uyarınca yatırımcıya lisansı verilmektedir.
Elektrik Enerjisi Üretimine Yönelik Jeotermal Kaynak Alanlarının Kullanımına Dair Yönetmelik ile; elektrik üretimine uygun jeotermal kaynaklar üzerinde lehlerine işletme ruhsatı verilen işletme ruhsat sahiplerince, ruhsat sahasında kalan özel mülkiyete konu taşınmazların kamulaştırılması amacıyla İl Özel İdaresi’ne başvurulacağı ve kamulaştırma işlemlerinin 5686 sayılı Kanun’un 12. maddesi çerçevesinde yürütüleceği belirtilmiştir.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununun 12. maddesinde;
“(1) Arama ruhsatı sahibi, arama faaliyetleri yapılacak alanda, özel mülkiyete konu taşınmazın sahibi ile anlaşamaması halinde, idareye müracaat ederek irtifak hakkı talebinde bulunabilir.
(2) İşletme ruhsatı süresince sadece sondaj yerleri ve isale hattı, kaptaj gibi gerekli olan yerler için taşınmazın sahibi ile anlaşma sağlanamaz ise ruhsat sahibi, idareye müracaat ederek kamulaştırma veya irtifak hakkı talebinde bulunabilir. Talep, idarece incelenip değerlendirildikten sonra uygun bulunması halinde kamu yararı kararı alınır.
(3) İrtifak ve kamulaştırma işlemleri, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yürütülür. İrtifak ve kamulaştırma bedelleri ve masrafları ruhsat sahibince ödenir.
(4) Kamulaştırılan taşınmaz, tapuya idare adına tescil edilip, faaliyetler devam ettiği sürece ruhsat sahibi adına tahsis edilir.
(5) Kamulaştırılan taşınmazın, faaliyetler için lüzum kalmadığının idarece tespiti halinde, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usûl ve esaslara göre belirlenecek rayiç bedeli ödenmek kaydıyla kamulaştırılan yerin eski sahibine iade edileceği hususu, ruhsat sahibi ve taşınmazın eski sahibine tebliğ edilir. Eski sahibinin taşınmazı altı ay içerisinde almak istememesi durumunda taşınmaz idareye kalır.
(6) Tapu siciline konulan şerhler idarenin müracaatı üzerine ayrıca mahkeme kararına gerek kalmadan silinir.
(7) Hazine’nin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerde yapılan faaliyetler için bu Kanun’un yürürlük tarihinden sonra kira, ecri misil alınmaz.
(8) Jeotermal kaynak dağıtımı ve üretimini yapan yatırımcılar sanayi kuruluşu ve atık arıtma kuruluşu olarak değerlendirilirler. Bu değerlendirilmeye göre başta elektrik tarifeleri olmak üzere sanayi kuruluşları ve atık arıtma kuruluşlarına tanınan tüm teşvik ve haklardan yararlanırlar.”
Hükmü yer almaktadır.
III.E. NÜKLEER ENERJİ SANTRALLERİ
Nükleer tesisler Birinci Derecede Stratejik Öneme Haiz Tesisler listesinde yer almaktadır. Söz konusu tesislerin yer seçiminde tabi oldukları hususlar ise, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği'nin ilgili maddelerinde sıralanmaktadır. Bahse konu bu ilgili maddelerde, projelendirme aşamasında sahanın askeri gerekler yönünden Genel Kurmay Başkanlığı'ndan uygunluğunun onaylanması gerektiği belirtilmektedir. Ancak, nükleer tesisler için diğer enerji üretim tesislerinden farklı olarak, öncesinde detaylı çalışmaları ve süreci gerekli kılan yer lisansı alınması zorunludur.
III.F. TERMİK SANTRALLER
Proje ve Tesis Öncesi Faaliyetler:
Bu aşamadaki çalışmalar; santral etüt ve fizibilite, yer seçimi, şartnamenin hazırlanması, ihaleye çıkılması, teklif değerlendirme, sözleşme görüşmelerinin yürütülmesi ve sözleşmenin yürürlüğe girmesi olarak incelenebilir.
Fizibilite ve etüt çalışmaları:
Santral yer seçimi proje öncesi yapılan çalışmaların en önemlisidir. Tasarım ve işletmeyi etkileyen çok önemli bir çalışmadır. Proje ve tesis öncesi aşamanın en önemli konularından biri olan santral yer seçimi ile ilgili kriterler aşağıda açıklanmıştır:
Termik santrallerin yer seçimini etkileyen faktörler:
-
Yük merkezlerine yakınlık: Çevre kirliliği ile ilgili olarak konulan sınırlamalar santrallerin büyük elektrik tüketim merkezlerine yakın olarak inşa edilmesini sınırlamaktadır. Ancak, gelişen teknolojik sistemlerle emisyon limitlerinin aşağı çekilmesi ile santrallerin nüfusun yoğun olduğu bölgelerde inşa edilmesi uygun hale gelmektedir.
-
Karayolu, demiryolu ve su taşıma yoluna yakınlık: Santraller için karayolu erişimi bir zorunluluktur. Bu yolun standartlarını inşa ve montaj çalışmaları süresince hacim, ağırlık ve tipi belirler. Saha seçimi sırasında ek olarak inşa edilmesi gereken yüksek standartta yolun maliyeti göz önüne alınmalıdır.
-
Coğrafi alanın yapısı: İnşa sahası, santralin emniyetli şekilde inşa edilmesini ve güvenilir şekilde işletilmesini sağlayacak biçimde sağlam zemine sahip olmalıdır. Bu nedenle santral inşası için deprem bölgesine, özellikle fay hatlarına yakın veya zemin yapısı zayıf bölgelerden kaçınılmadır.
-
Bölgenin meteorolojik yapısı: Hava kirliliği kontrolü meteorolojik özelliklere bağlı olduğu için hakim rüzgar yönü ve hızı, sıcaklık, yağmur ve kar rejimleri ve sıklığı, sahada veya yakın bir bölgede mevsimsel ve yıllık bazda takip ve kayıt edilmelidir. Rüzgar yükü, kar yükü ve taşkın ihtimalleri saha seçiminde ve tasarım aşamasında dikkate alınmalıdır.
-
Yakıt kaynağına yakınlık: Yakıtın santral işletme ömrü boyunca yeterli miktarda temin edilebilmesi için, yakıt kaynaklarına yakınlık veya doğal gaz için sağlam satın alma sözleşmeleri yapılmış olması ve gaz nakil hattına yakın olması gereklidir.
-
Yeterli arazi: Arazinin büyüklüğü termik santralin cinsine bağlıdır. Kömür yakıtlı bir santral park alanı, kül depolama alanı gibi gereklerden dolayı daha fazla alana ihtiyaç duyarken doğal gaz kombine çevrim santrali daha küçük bir alana sığdırılabilir.
-
Soğutma suyu: Kondenserler ve sistemden su kayıpları için yeterli miktarda su gereklidir. Bu nedenle santralin, nehir, göl, baraj veya denize yakın olması gerekir. Tek geçişli kondenser kullanıldığı zaman, kondenserlerden ana su kaynağına bırakılan ısınmış suyun çevreye etkisi dikkate alınmalıdır.
-
İletim hatları: Santral yeri büyük ölçüde mevcut iletim hatlarına bağlıdır. İletim hattı bağlantılarının maliyeti alternatif santral sahaları arasından yapılacak seçimi belirler.
-
Çevre kirliliği: Saha seçimi sırasında hava kirliliğinin santral sahası çevresi üzerindeki etkisine dikkat edilmelidir. Derin vadilerde, nüfus yoğunluğu olan bölgelerde santral inşa etmekten kaçınmalıdır.
-
Sosyo-ekonomik faktörler: Enerji ihtiyacını karşılarken toplumun sosyal ihtiyaçları da göz önüne alınmalıdır. Bir termik santral kurulduğu bölgede ekonomik gelişmeyi arttırır. Öncelikle istihdam sağlar, daha sonra çevredeki ticareti olumlu yönde etkiler. Bu sebeplerle santral saha seçiminde toplumsal gelişme bir faktör olarak dikkate alınmalıdır.
Genel enerji politikaları çerçevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın görevlendirmesiyle yeni üretim tesislerinin kurulması Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü(EÜAŞ)’nün ana faaliyet konusudur. Kamu enerji yatırımları planlama esasları ile elektrik üretim tesisleri yer seçimi teknik ve ekonomik kriterleri çerçevesinde etüt ve planlama aşamasından ihaleye çıkma, tesis etme ve işletmeye alınarak kesin kabulün tamamlanmasına kadar tüm süreçlerinin planlanması, yürütülmesi ve kontrolü EÜAŞ ana hizmet birimi olan Santraller Proje ve Tesis Daire Başkanlığı tarafından sağlanmaktadır.
Termik Santraller, Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği kapsamında olup, kurulmadan önce kapasitelerine göre “ÇED Olumlu Belgesi” alması veya tesisle ilgili “Çevresel Etkileri Önemsizdir” kararı verilmesi gerekmektedir. Belge veya karar tesisin belirlenen yerde kurulmasının çevresel açıdan bir sakınca olmadığını göstermektedir.
Çevre Kanunu’nun 10. maddesi gereğince elektrik üretim tesisi ihalesine çıkılmadan alınması gereken ve ayrıca üretim lisansının ön şartı olan Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde elektrik üretim tesisi yer seçimi teknik ve ekonomik kriterleri temelinde tesis yeri olarak öngörülen alanda alternatif alanlarla birlikte tesisin faaliyeti sırasında çevreye olabilecek etkileri incelenmektedir. ÇED sürecinde toprak, su ve hava gibi alıcı ortamlara mevcut çevre koşulları göz önüne alınarak yeni tesisin yaratacağı çevresel etkilerin öngörüsü, varsa çevre düzeni planları ve ilgili imar planları temelinde mevzuat çerçevesinde ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla değerlendirilmektedir.
Öte yandan Termik Santraller, İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında olup, bu Yönetmelik gereği ÇED sürecini takiben yer seçimi ve tesis kurma izni ile açılma ruhsatı alınması gerekmektedir. Yönetmelik madde 19’da Çevresel Etki Değerlendirmesi raporu düzenlenmesi gereken tesisler için düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu belgesi ve raporunun, yer seçimi ve tesis kurma izninin yerine geçeceği belirtilmektedir.
Madde 16’da “Sanayi bölgesi, organize sanayi bölgesi ve endüstri bölgeleri ile bu bölgeler dışında kurulacak birinci sınıf gayrisıhhî müesseselerin etrafında, sağlık koruma bandı konulması mecburidir. Sağlık koruma bandı mülkiyet sınırları dışında belirlenemez ve bu alan içinde mesken veya insan ikametine mahsus yapılaşmaya izin verilmez. Sağlık koruma bandı, inceleme kurulları tarafından tesislerin çevre ve toplum sağlığına yapacağı zararlı etkiler ve kirletici unsurlar dikkate alınarak belirlenir. Sağlık koruma bandı, sanayi bölgesi sınırı esas alınarak tespit edilir. ÇED raporu düzenlenmesi gereken tesislerde bu rapordaki mesafeler esas alınır” hükmü yer almaktadır.
Açılma ruhsatı aşamasında istenen belgeler arasında “Sağlık koruma bandının işaretlendiği vaziyet planı örneği” yer almakta olup, uygulamada yetkili makam tesis sahibinden planın ilgili İmar Müdürlüğü’ne onaylattırılmasını isteyebilmektedir.
Santrallerin teknik ve idari şartnamelerini hazırlamak:
Termik santral projesiyle ilgili olarak ihaleye çıkılması için genel bilgileri, teknik şartları ve idari hükümleri içeren genel (teknik) ve idari şartnamelerin hazırlanması gereklidir.
Genel şartnamelerde; genel koşullar, gerekli özellikler ve santral sahası ile ilgili bilgilerin detaylı bir şekilde açıklanması gerekir. Burada kurulacak tesis ve ekipmanların kapasite ve özelliklerinin belirtilmesi, kullanılacak yakıt özellikleri, kullanılacak çevrim suyu ve soğutma suyunun özellikleri, müsaade edilebilir katı, sıvı ve gaz atık limitleri ve ayrıntıları teknik şartnamelerde bulunan genel özelliklerle beraber, santralde kullanılacak kazan, türbin, soğutma sistemi, su arıtma, elektrik ve ölçü kontrol sistemlerinde aranan teknik özellikler detaylı olarak belirtilir. Bu şartnamelerin hazırlanabilmesi için her mühendislik disiplininden gelen teknik elemanların kendi alanlarında yüksek düzeyde bilgi birikimine sahip olmaları, literatürü yakından takip etmeleri bunun için gerekli donanıma sahip olmaları gerekir.
İhaleye çıkma öncesi hazırlanan bir diğer şartname idari şartnamelerdir. Bu şartnameler; proje ile ilgili tüm tanımlar, kullanılacak belgeler, yazışma lisanı, iş kapsamı yüklenici ve işin sahibinin (EÜAŞ) yükümlülükleri, ticari konular, ödeme koşulları, vergiler, sigortalar, standartlar, ayar ve testler, deneme işletmesi, kabuller, cezalar, garantiler ve ayrıntıları idari sözleşmelerde bulunan diğer pek çok konuyu açıklayan kapsamlı dokümanlardır. En az teknik şartname kadar büyük önem taşır bu nedenle kurum menfaatini gözeten hükümlerle yazılmalı ve gerek teklif değerlendirme aşamasında, gerek işin yürütülmesi sırasında buna uygunluğun sıkı şekilde takip edilmesi gerekir. Termin programı, alt yüklenici listeleri, malzeme ve ekipman listesi, net nakit akış tablosu gibi önemli enstrümanlar bu şartname ekinde yer alarak sözleşmeye dahil olurlar.
İhaleye çıkmak:
Gerekli teknik ve idari şartnamelerin hazırlanmasından sonra uluslararası ihalelere çıkılır. Termik santral projeleri maliyeti milyar doların üzerine çıkan çok büyük yatırımlar oldukları için genellikle uluslararası konsorsiyumlar tarafından teklif verilmektedir. İhale ilanı Resmi Gazete’de yayımlanır ve şartnameler belirli bir bedel karşılığında teklif verecek kuruluşlara satılır. Teklif verme süresinin sona ermesinden sonra gelen teklifler değerlendirmeye alınmazlar.
Tekliflerin değerlendirilmesi:
Teklif değerlendirme; kredi değerlendirmesi, maliyet analizi, teknik değerlendirme ve idari şartların değerlendirilmesi olarak ayrı boyutlarda yapılır. Santraller %100 kredili olarak anahtar teslimi bazında inşa edilirler. Bir projenin finansmanında farklı ülkelerden, farklı koşullara sahip krediler kullanılabilir.
Teknik değerlendirmeyi yapmak için, elemanların kendi uzmanlık konularındaki teknik bilgi düzeylerinin yüksek olması gerekir. Bu aşamada, verilen tekliflerin teknik özelliklerinin şartnameye uygun olup olmadığı ve her hangi bir sapma olup olmadığı tespit edilir. Tüm bunların detaylı ve karşılaştırmalı tabloları hazırlanarak, teknik yönden en uygun teklif belirlenmeye çalışılır. Tekliflerin idari şartname hükümleriyle de uyumlu olup olmadığı teklif değerlendirme çalışmaları içinde incelenir. Tüm bu yönlerden yapılan değerlendirme sonucunda en iyi teklifi veren firma veya konsorsiyum sözleşme görüşmelerine çağırılır.
Sözleşme görüşmeleri ve imzalanması:
Sözleşme görüşmeleri sırasında değerlendirme sırasında sözleşme üzerindeki son ayrıntılar karara bağlanır ve sözleşme son halini alır. Avans ödemesini takiben sözleşme yürürlüğe girer ve iş başlamış olur.
Dostları ilə paylaş: |