En’âm Suresi (6/165)



Yüklə 2,97 Mb.
səhifə72/117
tarix09.01.2022
ölçüsü2,97 Mb.
#95048
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   117
En’âm Suresi
101


بَدِيعُ

yoktan var edendir



السَّمَاوَاتِ

gökleri


وَالْأَرْضِۖ

ve yeri


أَنَّىٰ يَكُونُ

nasıl olabilir ki?



لَهُ

O'nun


وَلَدٌ

çocuğu


وَلَمْ تَكُنْ

yoktur


لَهُ

kendisinin



صَاحِبَةٌۖ

bir eşi


وَخَلَقَ

O yaratmıştır



كُلَّ شَيْءٍۖ

herşeyi


وَهُوَ

ve O


بِكُلِّ شَيْءٍ

herşeyi


عَلِيمٌ

bilendir
















Türkçe Transcript (*)

Bedî’u-ssemâvâti vel-ard(i)(s) ennâ yekûnu lehu veledun velem tekun lehu sâhibe(tun)(s) veḣaleka kulle şey-/(in)(s) vehuve bikulli şey-in ‘alîm(un)

Ali Bulaç Meali

Gökleri ve yeri bir örnek (model) edinmeksizin yaratandır. O'nun nasıl bir çocuğu olabilir? O'nun bir eşi (zevcesi) yoktur. O, her şeyi yaratmıştır. O, her şeyi bilendir.

Edip Yüksel Meali

Gökleri ve yeri yoktan var edendir. Eşi olmadığı halde nasıl olur da çocuğu olur? Herşeyi O yaratmıştır ve O, herşeyi bilendir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur. Eşi de olmadığı halde, nasıl olur da çocuğu olur? Her şeyi yaratan O'dur. Ve O, herşeyi bilendir.

Süleyman Ateş Meali

(O) gökleri ve yeri yoktan var edendir. O'nun nasıl çocuğu olabilir ki? Kendisinin bir eşi yoktur, herşeyi O yaratmıştır ve O, herşeyi bilendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gökleri ve yeri yaratıp donatan Bedî' O'dur! Nasıl çocuğu olur O'nun, kendisinin bir eşi olmadı ki! Her şeyi O yarattı ve her şeyi en iyi şekilde bilen de O'dur!

Yusuf Ali (English)

To Him is due the primal origin of the heavens and the earth:(930) How can He have a son when He hath no consort? He created all things, and He hath full knowledge of all things. *

M. Pickthall (English)

The Originator of the heavens and the earth! How can He have a child, when there is for Him no consort, when He created all things and is Aware of all things?

En’âm Suresi
102


ذَٰلِكُمُ

işte budur



اللَّهُ

Allah


رَبُّكُمْۖ

Rabbiniz


لَا

yoktur


إِلَٰهَ

tanrı


إِلَّا

başka


هُوَۖ

O'ndan


خَالِقُ

(O) yaratıcısıdır



كُلِّ شَيْءٍ

herşeyin


فَاعْبُدُوهُۚ

O'na kulluk edin



وَهُوَ

O


عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ

herşeye


وَكِيلٌ

vekildir



















Türkçe Transcript (*)

Żâlikumu(A)llâhu rabbukum(s) lâ ilâhe illâ hu(ve)(s)ḣâliku kulli şey-in fa’budûh(u)(c) vehuve ‘alâ kulli şey-in vekîl(un)

Ali Bulaç Meali

İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Her şeyin yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir.

Edip Yüksel Meali

Rabbiniz ALLAH işte budur. O'ndan başka tanrı yoktur. Herşeyin Yaratıcısıdır. O'na kulluk edin. O, herşeyi Kontrol Edendir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

İşte Rabbiniz Allah bu! O'ndan başka ilâh yoktur; O, her şeyin yaratanıdır. O'na kulluk edin, O her şeye vekildir.

Süleyman Ateş Meali

Rabbiniz Allah, işte budur. O'ndan başka tanrı yoktur. (O), herşeyin yaratıcısıdır. O'na kulluk edin, O herşeye vekildir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rabbiniz Allah işte budur! İlah yok O'ndan başka. Her şeyin yaratıcısıdır, Haalik'tir O. O'na kulluk/ibadet edin! O her şeye Vekîl'dir.

Yusuf Ali (English)

That is Allah, your Lord! there is no god but He, the Creator of all things: then worship ye Him: and He hath power to dispose of all affairs.

M. Pickthall (English)

Such is Allah, your Lord. There is no God save Him, the Creator of all things, so worship Him. And He taketh care of all things.

En’âm Suresi
103


لَا تُدْرِكُهُ

O'nu görmez



الْأَبْصَارُ

gözler


وَهُوَ

O


يُدْرِكُ

görür


الْأَبْصَارَۖ

gözleri


وَهُوَ

O


اللَّطِيفُ

latif


الْخَبِيرُ

herşeyi haber alandır

















Türkçe Transcript (*)

Lâ tudrikuhu-l-ebsâru vehuve yudriku-l-ebsâr(a)(s) vehuve-llatîfu-lḣabîr(u)

Ali Bulaç Meali

Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.

Edip Yüksel Meali

Gözler O'na erişemez O, gözlere erişir. O Şefkatlidir, Haberdardır

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Gözler onu göremez, O ise bütün gözleri görür; O, lütuf sahibidir, her şeyden haberlidir.

Süleyman Ateş Meali

Gözler O'nu görmez, O gözleri görür; O latif (gözle görülmez veya lutuf sahibi), herşeyi haber alandır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gözler onu fark edip kavrayamaz. Oysaki O, gözleri görür/bilir. O Latîf'tir, lütfu çok olduğu halde kendisi görülemez; Habîr'dir, her şeyden haberdardır.

Yusuf Ali (English)

No vision can grasp Him, but His grasp is over all vision: He is above all comprehension,(931) yet is acquainted with all things. *

M. Pickthall (English)

Vision comprehendeth Him not, but He comprehendeth (all) vision. He is the Subtile, the Aware.

En’âm Suresi
104


قَدْ

doğrusu


جَاءَكُمْ

size geldi



بَصَائِرُ

basiretler



مِنْ رَبِّكُمْۖ

Rabbinizden



فَمَنْ

artık kim



أَبْصَرَ

görürse


فَلِنَفْسِهِۖ

yararı kendisine



وَمَنْ

kim de


عَمِيَ

kör olursa



فَعَلَيْهَاۚ

zararı kendisinedir



وَمَا أَنَا

ben değilim



عَلَيْكُمْ

sizin üzerinize



بِحَفِيظٍ

bekçi



















Türkçe Transcript (*)

Kad câekum besâ-iru min rabbikum(s) femen ebsara felinefsih(i)(s) vemen ‘amiye fe’aleyhâ(c) vemâ enâ ‘aleykum bihafîz(in)

Ali Bulaç Meali

Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde gözetleyici değilim.

Edip Yüksel Meali

Rabbinizden size aydınlatıcı bilgiler gelmiş bulunuyor. Kim görürse kendi yararına, kim körlük ederse kendi zararınadır. Ben üzerinize bekçi değilim.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Muhakkak size Rabbinizden basiretler (kalb gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben sizin bekçiniz değilim!

Süleyman Ateş Meali

Doğrusu size Rabbinizden basiretler geldi. Artık kim (gerçeği) görürse yararı kendisine, kim de (gerçeğe karşı) kör olursa zararı kendisinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Yusuf Ali (English)

"Now have come to you, from your Lord, proofs (to open your eyes): if any will see, it will be for (the good of) his own soul; if any will be blind, it will be to his own (harm): I am not (here) to watch over your doings."(932) *

M. Pickthall (English)

Proofs have come unto you from your Lord, so whoso seeth, it is for his own good, and whoso is blind is blind to his own hurt. And I am not a keeper over you.

En’âm Suresi
105


وَكَذَٰلِكَ

işte böylece



نُصَرِّفُ

döne döne açıklıyoruz



الْآيَاتِ

ayetleri


وَلِيَقُولُوا

desinler


دَرَسْتَ

sen ders almışsın



وَلِنُبَيِّنَهُ

ve onu iyice açıklayalım



لِقَوْمٍ

bir toplum için



يَعْلَمُونَ

bilen
















Türkçe Transcript (*)

Vekeżâlike nusarrifu-l-âyâti veliyekûlû deraste velinubeyyinehu likavmin ya’lemûn(e)

Ali Bulaç Meali

İşte biz, ayetleri çeşitli biçimlerde böyle açıklıyoruz. Öyle ki sana: 'Sen ders almışsın' desinler ve biz de bilen bir topluluğa onu açıkça göstermiş olalım.

Edip Yüksel Meali

"Sen ders almışsın," demeleri için ve bilen bir topluma açıklamak için ayetleri böyle sergiliyoruz.


Yüklə 2,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   117




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin