Erhan afyoncu



Yüklə 2,66 Mb.
səhifə9/27
tarix27.12.2018
ölçüsü2,66 Mb.
#86731
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   27

ANTHONY SHERLEY: Ege sahillerinde korsanlık yaparken halk tarafından yakalandı ve hapse atıldı. Daha sonra Kral James’in araya girmesiyle serbest bırakıldı ve İngiltere’ye döndükten sonra Türkler aleyhine faaliyetlerde bulundu.

Yayın ve kaynaklar

▪ D.W.Davies, Elizabethans Errant. The strange fortunes of Sir Thomas Sherley and his three sons, New York 1967.

▪ B. Penrose, The Sherleian odyssey, London 1958.

▪ Edward Denison Ross, Sir Anthony Sherley and his Persian Adventure, London 1933.

WILLIAM BIDDULPH: Bir İngiliz din adamı olan William, 1600-1608 tarihleri arasında Halep’te Protestan vaizi olarak görev yapmıştır. İngiltere’ye döndükten sonra Halep’te yaşadıklarını kitap olarak yayınladı.

Yayın ve kaynaklar

▪ The Travels of certaine Englismen into Africa, Asia, Troy Bitnia, Thracro and to the Black Sea, 1609.

GEORGE SANDYS: 1610’da İngiltere’den gemi ile yola çıkan Sandys, Sakız Adası, İzmir, Midilli ve Bozcaada’dan geçerek, aynı sene İstanbul’a ulaştı ve burada dört ay kaldı. Daha sonra ise Mısır ve Kudüs’e gitti. Kaleme aldığı seyahatname dört kitaptan müteşekkil olup, bu eserde İstanbul’un mimarî yapısı, halkın sosyal ve ekonomik durumu ve devrin hükümdarı I. Ahmed hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır.

Yayın ve kaynaklar

▪ Hrand D. Andreasyan, “Ermeni Seyyahı Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi (1608-1619)”, Türkiyat Mecmuası, X (İstanbul 1953), s. 269-276.

WILLIAM LITHGOW: İskoç seyyahı Lithgow, üç defa seyahate çıkmıştır. 1611’de İstanbul’a da gelmiş ve burada dört ay İngiltere Elçisi Sir Thomas Glover’in evinde kalmıştır. William’ın daha sonra kaleme aldığı seyahatnamesi, üç kitap ve on bölüm halinde hazırlanmıştır. Dördüncü ve beşinci kısımlar seyyahın İstanbul izlenimlerini içermektedir. Eserde genel olarak salgın hastalıklar ve depremler, Türklerin âdet, gelenek ve görenekleri, dinî hayatları, Yıldırım’ın Timur’a esir düşmesi, Kanuni’nin Rodos kuşatması ve Moldavia Dükünün İstanbul’da Müslüman olması anlatılmaktadır.

Yayın ve kaynaklar

Gülgün Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları: 1530-1699, İstanbul 2003.

PETER MUNDY: Mundy, 1617’de bir tüccar kafilesiyle birlikte İstanbul’a geldi. 1620’de ise İngiltere’ye geri döndü. Daha sonra kaleme aldığı seyahatnamesinde İstanbul’daki gündelik hayat ve Osmanlı devlet nizamı hakkında, kısa da olsa, önemli bilgiler vermektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan Burian, “Üç Yüzyıl Önce Memleketimizi Gezen İngilizlerden Peter Mundy”, Belleten, sayı: 61 (Ankara 1952), s. 27-33.

SIR THOMAS ROE: 1621 ile 1628 yılları arasında İstanbul’da İngiliz elçisi olarak görev yapmıştır. II. Osman’ın tahttan indirilmesi ve öldürülmesinin görgü şahididir.

Yayın ve kaynaklar

▪ The negotiations of Sir Thomas Roe in his embassy to the Ottoman Porte, from the year 1621 to 1628 inclusive: containing a great variety of curious and important matters, relating not only to the affairs of the Turkish Empire, but also to those of the other states of Europe, in that period; his correspondences with the most illustrious persons ... and many useful and instructive particulars, London 1740.

SIR HENRY BLOUNT: 1634’de Edirne’ye geldi ve burada on gün kaldı. Daha sonra İstanbul’a geldi ve burada da beş gün kaldı. Seyyahımız, İstanbul’dan sonra Mısır’a, oradan da İngiltere’ye gitti. İngiltere’den Mısır’a kadar uzanan seyahatini daha sonra bir kitap halinde yayınladı.

Yayın ve kaynaklar

▪ A Voyage into the Levant, Londra 1638.

Gülgün Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları: 1530-1699, İstanbul 2003.



JOHN BURBURY: 1664’de İstanbul’a geldi. Alman elçilik heyetinin maiyetinde gelen Burbury, Osmanlı-Macaristan ilişkileri ve İstanbul şehri, yeniçeri ocağı, halkın içinde bulunduğu sosyal ve iktisadî durum hakkında ehemmiyetli bilgiler vermektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan F. Köprülü, “Osmanlı Tarihi’nin Yabancı Kaynaklarından: İngilizce Kaynaklar”, Belleten, sayı:196 (Ankara 1986), s. 261-277.

GEORGE WHELER: 1675-1676’da İstanbul’a geldi. Burada veba salgını başladığı için fazla kalmadı ve İzmir’e gitti. Bu ikinci şehir hakkında seyahatnamesinde önemli bilgiler vermektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Gülgün Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları: 1530-1699, İstanbul 2003.

SIR JOHN FINCH: 1674-1681 tarihleri arasında İngiltere’nin İstanbul elçisi olarak görev yapmıştır. Elçiliği döneminde tuttuğu kayıtlar ve yazışmaları yayınlanmıştır.

Yayın ve kaynaklar

▪ G.F. Abbot, Under The Turk in Constantinople, A Record of Sir John Finch’s Embassy (1674-1681), 1920.

HENRY MAUNDRELL: 1695’de Levant Kumpany tarafından Halep’e gönderildi. Daha sonra kaleme aldığı seyahatnamede Halep’teki Levant Kumpany’nin işleyişi ve bu şehir hakkında önemli bilgiler vermektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Gülgün Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları: 1530-1699, İstanbul 2003.

ROBERT SUTTON: 1710-1714 yılları arasında İstanbul’da İngiliz elçisi olarak görev yapmıştır.

Yayın ve kaynaklar

▪ Akdes Nimet Kurat, The Dispatches of Sir Robert Sutton, Ambassador in Costantinople, 1710-1714, London 1953.

LADY MONTEQUE: 1717-1718’de tarihinde bir sene İstanbul’da kaldı. Eşi Wortley Monteque’nin 1717’de İngiltere’nin Osmanlı elçisi tayin edilmesi vesilesiyle bayan Monteque de İstanbul’a geldi. Yazdığı mektuplarda bir kadının bakış açısıyla III. Ahmed ve Lâle Devri hakkında önemli bilgiler vermektedir. Mektuplarını Türkçe’ye tamamı değil bir kısmı çevrilmiştir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Lady Montagu, Türkiye Mektupları 1717-1718, çev. Aysel Kurutluoğlu, İstanbul tsz.

▪ Lady Montegu, Şark Mektupları, terc. Ahmed Refik, yay. haz. Dursun Gürlek, İstanbul 1998.



ELİSABETH CRAVEN: 1785-1786’da Kırım, İstanbul, Balkanlar, Eflak ve Transilva’yı gezdi. Seyahati esnasında yazdığı mektuplar daha sonra kitap olarak yayınlandı. Seyyah, İstanbul’daki günlük hayat, devlet ricali ve şehrin fiziki özellikleri hakkında önemli bilgiler vermektedir.

Yayın ve kaynaklar

Elisabeth Craven, 1786’da Türkiye, çev.Reşat Ekrem Koçu, İstanbul1939. )

JOHN B.S. MORRITT: 1794’de İstanbul’a geldi. Bu şehrin muhtelif yerleri (Kadıköy, Üsküdar, Galata vb.) hakkında önemli bilgiler vermektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan F. Köprülü, “Osmanlı Tarihi’nin Yabancı Kaynaklarından: İngilizce Kaynaklar”, Belleten, sayı:196 (Ankara 1986), s. 261-277.

G.E. Marindin, The Letters of John B.S. Morritt of Rokeby, Descriptive of Journeys in Europe and Asia Minor in the Years 1794-1796, London 1914.



JOHN TWEDDELL: 1798’de İstanbul’a geldi. Seyahati sırasında yazdığı mektuplar daha sonra bir kitap halinde yayınlanmıştır. Bu eserde, İstanbul’un sosyal ve siyasal yapısı, Napolyon’un Mısır’ı işgali ve İngiliz Amirali Nelson’un Fransızlar’a karşı kazandığı zaferler hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan F. Köprülü, “Osmanlı Tarihi’nin Yabancı Kaynaklarından: İngilizce Kaynaklar”, Belleten, sayı:196 (Ankara 1986), s. 261-277.

Robert Tweddell, Remains of the Late John Twedel, a Selection of his Letters, London 1815.



THOMAS WALSH: İngiliz donanmasında çalışan yazar 1800’de Akdeniz’e gelme imkânı buldu. Seyahatnamede, özellikle Napolyon’un Mısır kuşatması ve İngiliz donanmasının Napolyon’la olan mücadelesi hakkında önemli bilgiler aktarılmaktadır. Bu özelliğinden ötürü Napolyon’a karşı harekâta girişen İngiliz askerî kuvvetlerinin bir nevi sefer tarihi gibi kabul edilmektedir. Bunun yanında Osmanlı Sadrazamı Kör Yusuf Ziya Paşa ve Kaptan-ı Derya Küçük Hüseyin Paşa hakkında da oldukça önemli bilgiler verilmektedir. Eserde, Mısır’ın Fransızlar tarafından boşaltılmasını ön gören anlaşma metni de yer almaktadır.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan F. Köprülü, “Osmanlı Tarihi’nin Yabancı Kaynaklarından: İngilizce Kaynaklar”, Belleten, sayı:196 (Ankara 1986), s. 261-277.

MAC MICHAEL: 1818’de Rusya üzerinden kara yoluyla İstanbul’a geldi. Seyahatnamesinde özellikle Edirne’nin veba salgını yüzünden nasıl bir duruma düştüğü ve yine salgının İstanbul’daki etkisi uzun uzun anlatılmaktadır.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan F. Köprülü, “Osmanlı Tarihi’nin Yabancı Kaynaklarından: İngilizce Kaynaklar”, Belleten, sayı:196 (Ankara 1986), s. 261-277.

PETER EDMUND LAURENT: 1818-1819’da Sakız Adası ve sonra İstanbul’a kadar uzanan bir yolculuk yapmıştır. Seyahatnamesinde, Sakız Adası, Çanakkale ve İstanbul’daki sosyal hayat hakkında önemli ve geniş bilgiler verilmektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Orhan F. Köprülü, “Osmanlı Tarihi’nin Yabancı Kaynaklarından: İngilizce Kaynaklar”, Belleten, sayı:196 (Ankara 1986), s. 261-277.

İSPANYOL SEYYAHLAR/ELÇİLER



RUY GONZALEZ DE CLAVİJO: Timur nezdine elçi olarak gönderilen İspanyol Clajivo 1403-1405 arasında Osmanlı topraklarında bulunmuştur.

Yayın ve kaynaklar

▪ Anadolu Orta Asya ve Timur: Timur Nezdine Gönderilen İspanyol, çev. Ömer Rıza Doğrul-Kamil Doruk, İstanbul 1993.

▪ Narrative of the embassy of Ruy Gonzalez de Clavijo to the court of Timur at Samarcande 1403-1406, yay. haz. Clement R. Marklin, London 1859.

▪ Ertuğrul Önalp, “İspanya'dan Timurlenk'e Gönderilen Bir Elçiye Göre 1403 Yilinda İstanbul” Argos, sayı: 41, Ocak 1992.

ANONİM: OsmanlılaR’ın eline esir düşen ve 1552 ile 1556 yıları arasında İstanbul’da bulunan müellif, başından geçenleri soru cevap şeklinde anlatır.

Yayın ve kaynaklar

▪ Manuel Serrano Y. Sanz, Türkiye'nin Dört Yılı : 1552-1556, çev. Aysel Kurutluoğlu. İstanbul tsz.

▪ Pedro’nun Zorunlu İstanbul Seyahati, 16. yüzyılda Türklere Esir düşen Bir İspanyol’un Anıları, çev. Fuat Carım, İstanbul 1996.

▪ Paulino Toledo, Türkiye Seyahati: XVI. yüzyıla ait bir anonim İspanyol eserine göre Osmanlı İmparatorluğu’nun toplumsal yapısı ve gelenekleri, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara 1992.

PERO TAFUR:1437-1438’de Osmanlı Devleti’nde bulunmuştur. II. Murad dönemine ait önemli bilgiler verir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Ertuğrul Önalp, “İspanyol Gezgini Pero Tafur’a Göre XV. Yüzyılın İlk Yarısında Türkler”, X. Türk Tarih Kongresi, V, Ankara 1994, s. 2501-2514.

▪ rtuğrul Önalp, “İspanyol Seyyahlarına Göre Türk İmajı”, I. Uluslar arası Seyehatnamelerde Türk ve Batı İmajı Sempozyumu Belgeleri, Eskişehir, 1987.

Pero Tafur, travels and adventures 1435-1439, London 1926.

DON JUAN DE PERSİA (ORUÇ BEY): Safevi elçisi Oruç Bey, din değiştirip Don Juan ismini almıştır. XVII. Yüzyıl başlarıda yazılan eseri Osmanlı tarihi açısından önemlidir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Belgin Eraydın, Don Juan de Persia (Oruç Bey)’nın eseri ve Türk tarihi açısından önemi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1989.

▪ Mustafa Eravcı, “Don Juanın Gürcistan ve Azerbaycan Hakkında Vermiş Olduğu Bilgilerin Önemi” Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Ekim 2000.



DİĞER İSPAHYOL SEYYAHLAR:

Ertuğrul Önalp, “Bir İspanyol Gezginine Göre 1807 Yılında İstanbul”, Argos, sayı: 23, Temmuz 1990.

Ertuğrul Önalp, “Türklere Esir Düşen Bir İspanyol'un Anıları (1589-1600)”, Argos, sayı: 6, Ekim 1990.

Ertuğrul Önalp, “XVI. Yüzyila Kadar Türkiye'de ve Bazı İslam Ülkelerinde Bulunan İspanyol Gezginleri”, Otam, Ankara 1991.

Ertuğrul Önalp, “Br İspanyol Gezgininin Gözüyle 1807 Yılında Eyüp Sultan Camii”, III. Eyüp Sultan Sempozyumu, İstanbul 1999.

İSVEÇ SEYYAHLAR/ELÇİLER

BARON CLAES BRORSON RALABMB: 1657’de İstanbul’a elçi olarak gelen Ralamb 1658’e kadar süren İstanbul günlerine ait hatıralarını 500 sayfalık bir kitap olarak kaleme aldı.

Yayın ve kaynaklar

Kort Besriffninng Om thet som wid then Constantinopolitaniske Resan föreluppit, huruledes Kongl. May:tz anförtrodde Ahrender aro förrattade sampt uthi hwad wilkor the Turkiske Staten widh sama Tijdh befans anno 1658, 1679 (Ralamb’s Diarum under Resa till Konstantinopel 1657-1658, edb Christian Calmer, Stocholm 1963).

▪ A Relation of A Journey to Constantinople, London 1732 (Kısaltılmış İngilizce çevirisi).

The Sultan’s Procession, ed. Karin Adahl, İstanbul 2006.

CARL FREDERİK VON HÖPKEN: 1738’de Edvard Carleson’la birlikte Türkiye’ye ticareti geliştirmek için gelen Carl Frederik Von Höpken, bu seyahatine ait hatıralarını günlük olarak kalmeme aldı.

Yayın ve kaynaklar

Tvanne Stora Svenska Herrars rese-beskrifning, irfân Cypern, til Asien, Förlofvade landet, Jerusalem, och Christi graf, jamte andra Markvardiga orter och namnkunniga Stalen, med Chronologiska, genealogiska och Geographiska Anmarkningar, uppsatte of Hlorentz Rebreen, 1769.

▪ Edvard Carleson, İbrahim Müteferrika Basımevi ve Bastığı İlk Eserler/Ibrahim Müteferrika’s Printing House and Its First Printed Boks, yay. Mustafa Akbulut, Ankara 1979.



İTALYAN SEYYAHLAR/ELÇİLER

MARİN SANUDO: 1879-1902 yılları arasinda Rinaldo Fulin, Federico Stefani, Nicolò Barozzi, Guglielmo Berchet, Marco Allegri editörlüğünde 58 cild olarak toplanan “I Diarii” Senato görevlisi Marin Sanudo’nun Venedik Senatosu’na gelen belgelerin özetini yazdığı defterlerin basıma hazırlanmasıyla meydana gelmiştir. Sanudo, 1496-1533 yılları arasındaki zaman dilimi içinde gerek Venedik içişleri gerekse uluslararası alandaki yazışmaları özetlemiştir. Bu kitapların içinde Osmanlı İmparatorluğu’yla ilgili oldukça fazla sayıda bilgiye rastlıyoruz. Ayrıntılı bir indeksle de desteklenen kitabın hemen her üç dört sayfasında bir Osmanlı İmparatorluğu’ndan bahsedilmektedir.

Yayın ve kaynaklar

Marin Sanudo, I diarii (1496-1523) dall’autografo Marciano, a cura di F. Stefani, G. Berchet, R. Furlin, N. Barozzi, M. Allegri, 58 cilt, Venezia, 1879-1903.

CATERİNO ZENO: Osmanlılar’ın Fatih devrinde batıda Venedik’le kaçınılmaz bir mücadeleye girişmesi, Venedik’i doğunun yükselen gücü Akkoyunlular’la Osmanlılar’a karşı ittifak arayışlarına itti. Bu maksatla Caterino Zeno 1471’de elçi olarak Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’a gönderildi. Zeno, seyahatnamesinin ilk bölümünde Akkoyunlu ülkesi ve bizzat katıldığı Otlukbeli Savaşı, sonraki bölümde de İran’da Akkoyunlu hanedanın çöküşü, Safevîler’in ortaya çıkışı, Şah İsmail ve Çaldıran Savaşı hakkında bilgiler verir

Zeno’nun seyahati ile ilgili olarak şahsen yayınladığı tahmin edilen notları kaybolmuştur. Bugün Zeno Seyahatnamesi olarak kabul edilen eser, Giovan Battista Ramusio tarafından, Zeno’nun Venedik Cumhuriyeti’ne ve çeşitli dostlarına gönderdiği mektuplardan hareketle yeniden oluşturulmuştur.

Yayın ve kaynaklar

▪ Uzun Hasan-Fâtih Mücadelesi Döneminde Doğu’da Venedik Elçileri, Caterino Zeno ve Ambrogio Contarini’nin Seyahatnameleri, çev.Tufan Gündüz, İstanbul 2006, s.17-67.



AMBROGİO CONTARİNİ: 1474’te, Karadeniz’in kuzeyinden, Kafkasya üzerinden İran’a gönderilen Contarini 1475’te ayrıldığı Tebriz’den ancak 1477’de Venedik’e dönebilmiştir. Contarini, Osmanlı hem gidiş hem de dönüş yolunda Osmanlı topraklarını kullanmamış olmakla birlikte, seyahatnamesi Venedik’in Akkoyunlular’la Osmanlılar’a karşı yürüttüğü pazarlıkların takibi açısından ehemmiyetlidir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Uzun Hasan-Fâtih Mücadelesi Döneminde Doğu’da Venedik Elçileri, Caterino Zeno ve Ambrogio Contarini’nin Seyahatnameleri, s. 69-136.

JOSAPHAT BARBARO: Contarini’nin hemen arkasından 1436-1452 arasında bir tüccar sıfatıyla Karadeniz’in kuzeyindeki Tatarlar arasında yaşadığı için ülkesinde doğuyu bilen bir kişi kabul edilen Josaphat Barbaro da aynı vazifeyle Uzun Hasan nezdine gönderildi. Barbaro, Osmanlı topraklarının güneyinden, Karaman, Ramazanoğlu ve Dulkadir arazisi üzerinden ulaştığı İran’da 1474’ten 1478’e kadar kaldı. İki bölüm halinde tertip ettiği seyahatnamesinin ilk bölümünde Tatarlar arasında geçirdiği yılların hatıralarını, ikinci bölümünde ise son vazifesi münasebetiyle yaptığı seyahatini anlatmaktadır

Yayın ve kaynaklar

▪ Josaphat Barbaro, Anadolu’ya ve İran’a Seyahat, çev. Tufan Gündüz, İstanbul 2005.

GİOVAN MARİA ANGİOLELLO: Venedikli aristokrat bir aileden olan Giovanni Maria Angiolello, Osmanlı Sultanı II. Mehmed’in 1470 yılında Eğriboz’a yaptığı bir sefer sırasında Osmanlılara esir düştü ve İstanbul’a getirilip Şehzade Mustafa’nın hizmetine verildi. Fatih Sultan Mehmed’in, Akkoyunlu Uzun Hasan Bey’in üzerine düzenlediği seferde adı geçen şehzadenin ordusunda yer aldı ve Otlukbeli savaşında bizzat bulundu. Şehzade Mustafa’nın ölümünden sonra (1474) defterlarlık makamına kadar yükseldi. Bununla birlikte onun Fatih Sultan Mehmed’in ölümünden sonraki faaliyetleri belirsizdir. Bu dönemde Vicenza’ya döndüğü ve evlendiği tahmin olunmaktadır. Bundan sonra ticaret amacıyla veya en iyi ihtimalle Venedik Cumhuriyeti’nin elçisi olarak İran’a gidip 1499-1515 yılları arasında burada ikamet etti. Çaldıran savaşından sonra Osmanlı ülkesine dönen Angiolello, bu defa Yavuz Sultan Selim’in ordusunda Mercidabık ve Reydaniye savaşlarına katıldı.

Angiollelo’nun History Turchesca adlı eserinin bir tarih kitabı mı, yoksa bir seyahatnâme mi olduğu hususu tartışılabilir. Çünkü eserin yer yer sadece Müellif’in gözlemlerine dayanmadığı tespit olunmaktadır. Mesela Uzun Hasan Bey’in Otlukbeli savaşından sonra düzenlediği Gürcistan seferine dair verilen bilgilerin Josaphat Barbaro’nun seyahatnâmesinden alındığı açıktır. Keza Şah İsmail’in ortaya çıkışı ve Safevîlere dair verdiği bilgilerin de yine derleme olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte her ne kadar birinci ağızdan anlatıyorsa da yer yer bilgi hatalarına rastlanması sebebiyle Çaldıran savaşında bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Angiolello’nun eserini değerli kılan en önemli husus onun Osmanlı ordusunda bulunduğu sıralarda Otlukbeli ve Reydaniye savaşlarına katılması ve bizzat tanık olduğu olayları nakletmesidir. Buna göre, Otlukbeli Savaşı (1473) öncesi Akkoyunlu ve Osmanlı ordusunun yaptığı savaş tam anlamıyla Osmanlıların mağlubiyeti ile sonuçlanmıştır. Osmanlı kroniklerinde bu savaşın detayları anlatılmamakla beraber yenilgiden bahsedilir ancak ciddiye alınmaz. Oysa Angiolello, Has Murad Paşa’nın Akkoyunlu ordusunun üzerine yürümesini ve savaşın cereyan ediş tarzını daha detaylı anlatır ve yenilgiden dolayı Osmanlı ordusunun içine düştüğü paniğe vurgu yapar. Müellife göre, Fatih Sultan Mehmed bu yenilgi karşısında geri çekilme kararı almış ve ordunun yönünü Bayburt’a doğru döndürmüştür. Akkoyunlular da aynı şekilde Fırat ırmağının diğer tarafından Osmanlı ordusunun hareketlerini takip etmiştir. Angiolello, Fatih Sultan Mehmed’in ikinci bir savaş niyetinde olmadığını ancak, Akkoyunluların ısrarla Osmanlıları takip ettiğini, Akkoyunlu şehzadelerinin ve devlet adamlarının Uzun Hasan Bey’i Osmanlılara karşı savaşılması konusunda ikna ettiğini kaydediyor. Angiolello, Otlukbeli savaşının kazanılmasında Şehzade Mustafa’nın yiğitliğini ön plana çıkarıyor. Bu husus kendisinin adı geçen şehzadenin hizmetinde bulunması ile ilgili olmalıdır.

Angiolello Osmanlı ülkesine ikinci defa, fakat özgür biri olarak geldiğinde bu defa Yavuz Sultan Selim’in ordusunda Mısır seferine katıldı. Onun bu sefere dair yaptığı tasvirler oldukça güçlü olup, sadece savaşın cereyan ediş tarzını değil aynı zamanda askerlerin muharebeye hazırlanışlarını, savaş öncesi tutum ve davranışları ile kumandanların emirleri altındaki askerlerini nasıl yönlendirdiklerini de yansıtmaktadır. Müellifimiz, Reydaniye savaşından başka Memlüklerle Kahire şehri ve etrafında yaşanan çatışmaları da detaylı bir şekilde anlatmış; yazdıklarının doğruluğuna delil getirmek amacıyla muhtemelen İbn-i Kemal’in yazdığı Tevarih-i Al-i Osman’ın İtalyanca’ya yapılan tercümesine de işaret etmiştir. Angiolello’nun eseri Safevî hükümdarı Tahmasb dönemi ile ilgili kısa bir bilgi ile sona ermektedir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Breve narratione della vita et fatti del signor Ussuncassano, 1490.

Navigationi et Viaggi, yay.haz. Giovan Battista Ramusio, 1559 Venedik.

▪ Seyyahların Gözüyle Sultanlar ve Savaşlar, Giovan Maria Angiolello Vincentio D’Alessandri ve Venedikli Bir Tüccar’ın Seyahatnâmeleri, çeviri ve notlar. Tufan Gündüz (Yeditepe yayınları arasında basılacak).

▪ A. M. Piemontese, “Angiolello”, Encyclopedia Iranica, II, 31-32.

VENEDİKLİ BİR TÜCCAR’IN SEYAHATNÂMESİ: Adı, ailesi ve soyu hakkında bir şey bilinmeyen Venedikli tüccarın seyahatleri ile ilgili olarak kaleme aldığı eserinin en önemli özelliği Akkoyunlu Devleti’nin yıkılışı ile Safevîlerin İran’a hakim olduğu döneme rastlamış olmasıdır. Müellif bu dönemde meydana gelen olayları, İtalyan okuyuculara anlatırken sadece bizzat şahit olduğu olayları değil aynı zamanda Arapça, Farsça ve Türkçe biliyor olmasından dolayı rahatlıkla temas kurduğu yerli ahaliden duyduklarını da nakletmiştir. Ancak en heyecan verici olanı, şüphesiz, Şah İsmail’i bizzat gören nadir kişilerden birisi olmasıdır.

Venedikli Tüccar, seyahatnâmesine bizzat gördüğü şehirlerin vasıflarını kısa kısa anlatmakla başlamaktadır. Buna göre o Memlük hakimiyetinde bulunan Halep- Bre-Urfa-Kara Amid- Hısnıkeyfa –Siirt- Tatvan-Ahlat-Adilcevaz-Vestan- Merend-Hoy-Tebriz yolunu kullanmıştır.

Venedikli Tüccar’ın naklettiği siyasî olayları iki kısımda değerlendirmek gerekir. Çünkü, kendisinin de söylediğine göre olayların bir kısmına bizzat tanık olmuş, bazılarını ise ahaliden veya sözlerine güvendiği kişilerden dinlemiştir. Bu cümleden olarak Akkoyunlu tarihine dair verdiği bilgiler bütünüyle duyumlarına dayanmaktadır. Buna rağmen hem olayların akışı hem de naklettiklerinin sıhhati bakımından çok az eksiğinin bulunduğunu belirtmek gerekir. Uzun Hasan Bey’in Despina Hatun’dan doğma kızları ile bizzat tanışmış ve sohbet etmiş olması da derlediği bilgilerin sıhhati bakımından önem taşımaktadır. Bununla birlikte Venedikli Tüccar’ın bölgede bulunduğu dönem tam olarak Safevîlerin, Akkoyunluları bertaraf ettiği bir zamana rastlaması, onun çevresinde cereyan eden olayları bizzat müşahede etmesine de imkân tanımıştır. Akkoyunlu sultanı Elvend Bey’in Emir Han Musullu tarafından yakalandıktan sonra zincirlenerek Şah İsmail’e götürülmesi esnasında Müellifimiz Malatya’da bulunduğundan, Emir Han’ın bu şehirde konaklaması üzerine Elvend Bey’in zincirlenmiş halini bizzat görmüştür. Keza, onun bölgede bulunduğu sıralarda Şah İsmail de, Dulkadiroğlu Beyliği üzerine yürümüş, Maraş ve Elbistan’ı tahrip ettikten sonra, çok fazla kayıp vermeden ülkesine dönüş hazırlıklarına başlamıştı. Emir Han Musullu aşireti ile birlikte Şah İsmail’e itaatini bildirmiş, kızıl başlık giyerek Safevîlere sadakatini göstermiş, esiri bulunan Elvend Bey’i de Şah’a teslim etmiştir. Müellif, Elvend Bey’in bizzat Şah İsmail tarafından öldürüldüğü yolundaki haberleri sıcağı sıcağına duymuş olmalıdır. Aynı şekilde, Şah İsmail’in Özbeklerle yaptığı savaşlara dair nakilleri de duyumlarına dayanmaktadır. Venedikli Tüccar, Tebriz’de karşılaştığı bir anlaşmazlık vesilesi ile Şah İsmail’i bizzat görme şansına sahip olmuştu. Venedikli Tüccar’ın Kızılbaşlara dair gözlemleri de, önemlidir.

Yayın ve kaynaklar

▪ Seyyahların Gözüyle Sultanlar ve Savaşlar, Giovan Maria Angiolello Vincentio D’Alessandri ve Venedikli Bir Tüccar’ın Seyahatnâmeleri, çeviri ve notlar. Tufan Gündüz (Yeditepe yayınları arasında basılacak).

CESARE DEI FEDERICI: Venedikli bir tüccar olan Cesare, 1563-1581 ve 1587 tarihlerinde Osmanlı topraklarında bulunmuştur.

Yayın ve kaynaklar

▪ . Kerr, “The voyages and ravels of M. Cesare Fredericke”, A general history and collestion of voyages and travels, VII, Edinburg 1812.


Yüklə 2,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin