En yaygın olarak kullanılan iki tanesi onay için baş sallama ve reddetmek için başı yana sallamadır. Onay için başı sallama hareketi çoğu kültürde 'Evet' veya onay anlamına gelen olumlu bir harekettir. Diğeri de genellikle 'Hayır' anlamına gelen kafayı yana sallama hareketidir
4- JESTLER ( BEDEN HAREKETLERİ)
Bir jestten söz edebilmemiz için yapılan hareketin görülmesi ve yaşadığımız duygu ve düşünceyle ilgili bir bilginin karşımızdaki kişiye iletilmesi lazımdır. Her bir jest düşünce ve duygu ürünü olduğu için aslında için de doğal olarak bu özelikleri barındırır.
Yüz kaslarının anlatım amaçlı kullanılması mimikleri; baş, el, kol, ayak, bacak,ve bedenin kullanımı da jestleri oluşturur.
Esas jest ve mimikler düşünce ve duygularımızı destekleyen, onları somutlaştıran hareketlerimizdir. Örneğin, Sohbet esnasında göz kırpma, baş salama, Kolları açma gibi işaret ve hareketlerle iletmek istediğimiz ve programladığımız bir mesajı içeren bir jesttir… Öte yandan kendiliğinden gelen ve hiç beklemediğimiz bir anda bizi yakalayan esneme hapşırma gibi durumlarda bile jestler söz konusudur…
5- BEDEN DURUŞU
A)OTURMA
Bazı insanlar arkalarına yaslanır oturdukları alanın bütününü kaplarlar ve durumdan memnun oldukları ve bulundukları yerden uzun süre kalkmayacakları izlenimini verirler.
Buna karşılık bazı kimseler ise bulundukları sandalye veya koltuğun ucuna ilişirler bütün ağırlıklarını bacaklarına verirler ve adeta diken üzerinde otururlar. Koltuğun ucuna oturmak kalkıp gitmeye hazır olmak ya da misafire veya önem verilen birine hizmete hazır olmak gibi insanın yerinde durmaya istekli olmadığını gösterir. Böyle bir hareket isteği iç gerginliğin bir yansımasıdır. Kadınların koltuğun biraz ucuna oturmalarındaki inceliğe dikkat etmek gerekir. Sandalyelerin bir ucuna adeta bir başkasına yer bırakacakmışçasına oturanlar haklarından vazgeçmeye ve geri çekilmeye hazır insanlardır. Bu kimseler varlık sebeplerini başkalarına hizmet etmekte görürler kendilerine dönük eleştirileri çok fazladır ve çeşitli sebeplerle sık sık suçluluk duygusu yaşarlar.Buldukları koltuğa kendilerini bütünüyle bırakanların belki o an için çok yorgun olduklarını düşünmek mümkün olabilir. Ancak bu kimseler büyük çoğunlukla iç dünyalarında rotalarını bulamamış bu sebeple hareket etmekten kaçınan ve hareket etmeyi yük gibi gören kimselerdir.
Oturulacak boş yer olduğu halde bir koltuğun koluna oturanlar kendilerine fazlasıyla güven duyan kimselerdir.
B)ELLERİN TUTUŞU
B)ELLERİN TUTUŞU
İşaret parmağını kaldırıp konuşanlar, gizli bir şekilde karşısındakini tehdit eder. Elleri kenetli olanlar ise, genel bir olumsuzluk ya da hayal kırıklığı yaşadıkları mesajını verirler. * Ellerini önde birleştirerek el pençe divan duran kişiler, karşısındakine ne isterseniz yaparım demek isterken, ellerin arkada birleşmesi ise kendine olan özgüveni, meydan okumayı anlatıyor. * İnsanlarda elin çeneyi okşaması bir kimsenin karar verme sürecinde olduğunu gösterirken, dinleyen kişinin eli yanaktayken, başparmağı çene altındaysa karşısındakine eleştirel, hatta rekabetçi yaklaşımını sergiliyor. * Diğer parmakların ağzı örtmesi ise, iki şeyin ipucu olarak nitelendirilirken, 'Benim söyleyeceklerim var' veya 'Sana inanmıyorum' olarak değerlendiriliyor. * Vücut dilinde kişiler kendilerini güvende hissetmek için genelde masa, kürsü gibi bir yerin arkasında olmak istiyor. Eğer bu yoksa savunma güdülerini bacak bacak üzerine atarak ya da kolları kavuşturarak gösteriyorlar. * Özellikle yabancı ortamlarda bulunanlar, kollarını kavuşturarak savunmaya geçiyor, bu sırada başparmaklarını dışarıda bırakanlar ise, 'Savunmadayım ama rekabete hazırım' mesajı veriyor.
BACAK MESAJLARI * Bacak bacak üstüne atmak ise, savunmanın diğer bir şekli. Daha çok kadınların tercih ettiği bu oturuş, içine kapanıklık ve savunmaya geçme duygusunun göstergesi kabul ediliyor. Kişi kabuğuna çekiliyor ve fikrini açıklamaya karar verdiğinde bacak bacak üzerine atmaktan vazgeçiyor. * Bacağını dizden büküp diğerinin üzerine koyarak oturuş ise meydan okuma, hırs ve rekabetin işareti olurken, ayakları çapraz durumda olan kişilerin sakladıkları itirafları veya verebilecekleri tavizler bulunuyor. * Yalan söyleyen kişiler ise, yüzüne dokunup, gözlerini kaçırıyor, erkeklerin büyük çoğunluğu yalan söylerken yakasıyla oynuyor ve gömleğini gevşetiyor.
BACAK MESAJLARI * Bacak bacak üstüne atmak ise, savunmanın diğer bir şekli. Daha çok kadınların tercih ettiği bu oturuş, içine kapanıklık ve savunmaya geçme duygusunun göstergesi kabul ediliyor. Kişi kabuğuna çekiliyor ve fikrini açıklamaya karar verdiğinde bacak bacak üzerine atmaktan vazgeçiyor. * Bacağını dizden büküp diğerinin üzerine koyarak oturuş ise meydan okuma, hırs ve rekabetin işareti olurken, ayakları çapraz durumda olan kişilerin sakladıkları itirafları veya verebilecekleri tavizler bulunuyor. * Yalan söyleyen kişiler ise, yüzüne dokunup, gözlerini kaçırıyor, erkeklerin büyük çoğunluğu yalan söylerken yakasıyla oynuyor ve gömleğini gevşetiyor.
C)AYAKTA OLMA
C)AYAKTA OLMA
Vücudun genel duruşu da, o anki ruhsal durumumuz hakkında ipuçları vermektedir. Örneğin kamburun çıkarılmadığı, dik ve dengeli bir duruş; kişinin özgüvenli, fiziksel ve ruhsal anlamda sağlıklı ve dinç olduğu etkisini bırakır. ( - Sağlıklıyım. Güçlü biriyim. İşine yarayabilirim. Ne dersin? )
Omuzların düşük olduğu, vücut ağırlığının önde toplandığı, başın öne düştüğü duruş karamsarlık ve çekingenliği temsil etmektedir. Bu konumdayken elleri dibine kadar ceplere sokmak ise bedenle temas haline geçip iç gerginliği azaltmak içindir. ( - Hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyorum. Şu anda ıssız bir adada tek başıma olmayı ne çok isterdim!)