Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Evsâf › binâ y› Kara İfltivan, ya‘nî kal‘a i Gerz İlyâs



Yüklə 6,32 Mb.
səhifə32/72
tarix27.07.2018
ölçüsü6,32 Mb.
#60056
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   72

Evsâf › binâ y› Kara İfltivan, ya‘nî kal‘a i Gerz İlyâs

Lisân › Macar ve Nemse'de bu kal‘an›n ismi Girandosvar idi. Müverrihân › Macar bu kal‘a i bâ­lân›n sebeb i binâs›n› eyle tahrîr ü tavsîf etmifller kim ibtidâ Âl i Osmân'›n sene (   ) târîhinde Budin Kral› Yanofl nâm kefere kral › dâll idi. Bunun za­mân›nda Firengistân'dan Giranyos nâm bir papas Budin'e gelüp Macar kavmini âtefl-perestlikden ve su-perestlikden [89a] ve gâv-perestlik mezhebin­den ç›karmağa da‘vâ y› merde gelmifl. Meğer dahi tâ ol asra dek Menûçehr evlâdlar›ndan berü kavm i Ma­car › füccâr Mecûsîler imifl. Bu kerre bu Firen­gistân'dan gelen Giranyos papas bu Macar kavmini dîn i bât›l › İseviyye'ye da‘vet edince İfltivan Kral bu papas› oğ­luna hoca edüp oğlu kemâl i riyâzât › mücâhede ile bilâ-teflbîh bir velî mesâbesinde olup hocas›yla kavm i Macar'› müte’ezzî edüp niçe bin küffâr› âtefl-perestlikden ç›karup Îsâ dînine tapd›r›r­lar.

Hikmet i Hudâ bu mahalde İfltivan Kral mürd oldukda flehzâdeye krall›k eyle dediklerinde,

"Siz bir alay Mecûsî kavimsiz, eğer dîn i Îsâ'ya girirseniz size kral olam" dedikde cümle Macar › füccâr gulû edüp kralzâdeyi ve hocas› olan papas› Gerz İlyâs dağ›ndan aflağ› nehr i Tuna'ya atup ka­yadan kayaya uçup pâre pâre olup aflağ› Tuna ke­nâr›na enince yine hayât bulup,

"Gelün, Îsâ dinine girüp H›ristiyan olun" de­dik­de yine tekrâr Macarlar "Bu papas câdûdur" deyü bafl›n› bir kayaya koyup ezerlerken hemân ol kaya bi-emrillâh pâre pâre olup yerinden bir ›l›ca suyu kay­nayup Tuna'ya kar›fl›r. Hâlâ Üstü Aç›k dedikleri ›l›ca ol papas›n bafl› ezildiği yerdir.

Ba‘dehu ol papas›n kan› Tuna'ya akup dinme­yince küffâr › Macar u füccâr›n aslah ve âk›bet-endîfl­leri,

"Bu eyi alâmet değildir ve bu kralzâde ile bu papas› öldürdük. Bunlar tekin değildir. Bizi Îsâ di­nine da‘vet etdiler. Hak dîn imifl ve dürüst H›ristiyanlarm›fl. Kanlar› düfldüğü yerden ›l›ca ç›­kup kanlar› Tuna'ya var›nca hâlâ Tuna ol kandan aflağ› k›rm›z› kan gibi ak›yor" deyüp ol gün üç bin kâfir dîn i Îsâ'ya girüp H›ristiyan mezhebin kabûl edüp mezkûr papas› ve kralzâdenin lâflelerin Gerz İlyâs dağ›na ç›karup anda defn edüp üzerlerine Kanadin nâm bir manast›r ve bir tekye ve mukad­demâ mürd olan İfltivan Kral mâl›yla bir kal‘a yapar­lar. Kefere za­mâ­n› bir ma‘bedgâh [u] ziyâretgâh › millet i Mesîhiyye imifl.

Ba‘dehu Gâzî Hudâvendigâr asr›nda Gerz İlyâs Gâzî'yi de küffâr flehîd edüp, "Bu da Türk'ün bir evli­yâs›d›r" deyü mahabbeten bu Gerz İlyâs'›n na‘fl › flerîfin mezkûr Kanadin kilisesi içinde Giranyos ruh­bân›n yan›na gömerler.

Hâlâ elsine i nâs › Ervâm'da an›niçün Gerz İlyâs nâm›yla beyne'l-ünâs meflhûr bir püflte i a‘lâd›r. Gerz İlyâs dağ› demenin sebeb i tesmiyesi budur, lâkin bu kal‘a i Budin niçe kerre muhâsaralar çek­mek ile bu dağ bafl›ndaki manast›r ve tekye ve kal‘adan alâmetler kalmayup ancak Gerz İlyâs ve mezkûr papas ve kralzâde i bî-gâsun mezârlar› yeri âflikâre kalup bade'l-feth i Budin Süleymân Hân fermân›yla sene 948 târîhinde,

Binâ y› palanka i Gerz İlyâs

Evc i âsumâna berâber bir yalç›n kaya üzre "Cânib i erba‘ay› muhâfaza etsün ve karavulhâne olsun" deyü iç kat› fieddâdî tafl binâ ve taflr[a] kat› palanka i ra‘nâ bir hisâr › üstüvârd›r kim Kehkeflân-âsâ semâya ser çekmifl flâhin ve zağanos ve kartal ve karakufl âfliyânl› kayalar üzre vâk›‘ olmufl sekiz yüz hatve bir kal‘a i metîndir, ammâ küçükdür.

Cânib i cenûba mekflûf bir kapusu ve baflka dizdâr› ve yüz aded müsellah neferâtlar› ve on aded flâhî toplar› ve on aded tahta örtülü neferât evleri ve bir câmi‘i ve anbâr› ve kifâyet mikdâr› cebehâne ve hidmetkâr› ve iki aded su sarn›çlar› var. Bu kayalar­dan cereyân eden bârân › rahmet bu sarn›çlara leb-ber-leb olup cemî‘i ehl i teferrüc bu âb › hayâtdan nûfl ederler.

Bu kayalar üzre cemî‘i sahrâ y› Budin ve sahrâ y› Peflte ve fezâ y› Eski Budin ve vâdî i Kral bâğlar› cümle sahrâ y› Heyhât ve deflt i K›pçak gibi ayak alt›nda nümâyând›r. Hattâ flehr i Budin'in kaç kat bölme hisâr ve ne kadar top-keflân kal‘a ve tab­yalar› var ve ne cirm i eflkâlde olduğu bu kal‘a i Gerz İlyâs'dan hâne be-hâne ve köfle be-köfle nü­mâyând›r kim hemân kal‘a i Budin Âl i Osmân'›n bafldarda kad›rgas› fleklinde tûlen vâk›‘ olmufldur kim eflkâli bâlâda tahrîr olunmufl­dur.

Ammâ bu Gerz İlyâs dağ›ndan Âl i Osmân askerinin konduğu Kile sahrâs› içre ordu y› İslâm› seyr [ü] temâflâ et­dim, el-azametullâh mezkûr Kile sahrâs› nâm›yla muttas›f olan sahrâ y› bî-pâyân mâl-â-mâl çetr i mülammâ‘ ve serâperde ve otağ ve hayme [vü] har­gâh ile bu sahrâ y› çemenzâr zeyn olup hayemâtlar ile gûyâ lâlezâr olup âdem deryâs› ve devâbbât makû­lesi ile leb-ber-leb olmufl bir Kile sahrâs› ol­mufl.

Der-sebeb i vech i tesmiye i Kile sahrâs›

Cemî‘i kâfiristânda eyle meflhûrdur kim "Bu Budin alt›ndaki sahrâ âdem deryâs›yla leb-ber-leb olup kîle gibi dolarsa ol askere mukâ[ve]met olmaz" derler. "Eğer Kile sahrâs› dolmaz ise ol asker ile mukâvemet mümkündür" deyü bu sahrâya an›niçün Kile sahrâs› derler, ammâ Hudâ âlimdir bu sene i mübârekede bu Gerz İlyâs dağ›ndan bu ordu y› İslâm› temâflâ etdiğimde Hudâ'ya ayând›r, Kile sah­râs› çet-a-çet t›nâb t›nâba âdem deryâs› meks etdiğinden mâ‘adâ bu sahrâ y› bî-pâyân›n cânib i garb› ve cenûbu ve k›blesi taraf›nda olan dağlar ve bâğlar içre Sivas vezîri Hasta Ken‘ân Pafla ve Mar‘ayfl vezîri Sührâb Mehemmed Pafla ve Çatra­pat­ra­­zâde Ali Pafla ve Cân Arslan Pafla [89b] ve Kurd Pafla ve bi­zim efendimiz Kad›zâde İbrâhîm Pafla ve niçe mîr i mî­rânlar ve gayri sâde ümerâlar mezkûr Kile sah­râs›nda bir tengetir haymecik kura­cak yer bulmayup yer götürmez askerleriyle cümle mezkûr mîr i mî­rânlar Kile sahrâs› hâricinde dağlar ve bâğlar içre meks edüp cânib i erba‘a­lar›na ka­ra­vul­­lar ta‘yîn eylediler. Tâ bu mertebe asâkir i ‹s­lâm'›n kesret [ü] vefreti var idi, zâdekâllâhu Ta‘âlâ.

El-hâs›l tâ bu mertebe cihân-nümâ bir kal‘a i Gerz ‹lyâs'd›r kim cemî‘i Budinlinin teferrücgâh [u] mesîregâh [u] ârâmgâhlar›d›r, zîrâ bu kûh › ser-bü­len­din dâmenin­de niçe bin aded mesîregâh › b†› Me­râmlar› var ve niçe âb › hayât çâh › mâlar› var. Bu kal‘adaki câmi‘ cenbinde Gerz ‹lyâs gâr›n› ziyâret edüp rûh › flerîfeleriyçün bir Yâsîn i flerîf ti­lâvet edüp rûhâniy­yetlerinden istimdâd taleb etdik, zîrâ bir hadîsde:

1

buyurmufllard›r. Hamd i Hudâ ziyâret edüp küstâ­hâne rûy › dîvâr›na bu müfredi tahrîr eyledik. Beyt:



Mücâhid fî sebîlillâh idi her demde Gerz ‹lyâs

An›n rûyâb›n olsun bize rehber ola H›zr ‹lyâs.

Nev‘ i di€er, m›sra‘:



An›n rûyâb›na olsun bize yâr ola H›z›r ‹lyâs.

Bu kal‘ay› dahi seyr [ü] temâflâ edüp andan te­per afla€› Tabahâne varoflu içinden güzer edüp Tuna kenâr›na gelüp,



Evsâf › memerr i nâs › ibret-nümâ

Bu kantara i garîb ve acîb Budin kal‘as›n›n Ali Pafla tabyas› önünde nehr i Tuna üzre kâmil yetmifl pâre tombaz gemiler üzre uzun direkler ile mebnî bir cisr i tavîldir kim cümle tombaz gemileri bir­bir­lerine kal›n zincîrler ile ba€l› ve ortas›nda dörd pâre gemiler aç›lup kapan›r baflka bir cisirdir kim gelüp giden gemilere açup gemiler geçdikde yine kapan›r.

Bu cisrin hidmetine me’mûr kâmil üç yüz aded ni­gâhbânlar› vard›r, lâkin bu cisir gemilerinin otuz adedin {Budin} kulu koruma€a me’mûrdur ve k›rk adedin Peflte kullar› koruma€a me’mûrdur, zîrâ ba‘z› zamân kal‘a i Komaran'dan küffâr › hîlekâr azîm kütükleri ve azîm d›raht › müntehâlar› birbir­lerine ba€layup Tuna ile mezkûr d›rahtlar› sal›verüp gelerek bu Budin cisrine ol d›rahtlar u€rayup cisri k›rar. Andan küffâr katanalar› Peflte yakalar›n yakar ve cisri meremmât edince küffâr bu kadar mâl › bî-flümâr alup yine ol gün firâr ederler. An›niçün bu cisrin meremmât›n›n n›sf›na Budinli ve n›sf›na Peflteli me’mûrlard›r.

Yaz ve k›fl bu cisir durup cisir bafl›nda bâc › pâdiflâhî al›nur. E€er flid­det i flitâ vefret üzre olup nehr i Tuna do­narsa cisre ihtiyâc kalmayup nehr i Tuna on kar›fl on befl kar›fl buz dutup nehr i Tuna üstü flâhrâh olup niçe kerre yüz bin araba ve k›zaklar Tuna üzre gidüp gelme­dedir. Ol zamân bâc u bâzârdan bir fley al›nmaz ve cisre dahi aslâ ihtiyâc olunmaz. Üç dörd ay nehr i Tuna buz olup durur. Ol zamân cisir gemilerin bir tarafa çekerler. Evvelbahârda yine ku­rarlar. Bu cisir bafl›nda,



Evsâf › hisâr › üstüvâr › bî-püflte, ya‘nî kal‘a i metîn Peflte

Bânîsi Ungurus krallar›ndan ‹fltivan Kral binâs›­d›r. Lisân › Macar'da nâm›na Koronvar derler. Ba‘dehu sene 936 târîhinde Süleymân Hân Budin'i feth etdükde bu kal‘ay› küffâr istîmân ile Süleymân Hân'a cümle mühimmât [u] levâz›mâtlar›yla teslîm i miftâh edüp cümle küffâr dâr › menhûslar›na seg ber-sahrâ gitdiklerinde Süleymân Hân bu kal‘ay› seyr [ü] temâflâ edüp,

"Bu kal‘a iflte mukâbele i Budin'in pîfltesidir" deyü buyurup Pîflde kal‘as› derler. Andan galat › meflhûr Peflte kal‘as› derler.

Nehr i Tuna'n›n cânib i garbîsinde kal‘a i Bu­dun'dur ve cisrin beri flimâlî taraf› bafl›nda kal‘a i Pefl­te i dil-teflnedir kim flimâlîsi ve maflr›k› ve k›ble taraf­lar› cümle sahrâ y› Peflte ve hâmûn › Keçke­met'dir kim tâ bir ucu kal‘a i Hatvan'a ve bir taraf› tâ kal‘a i Sonlo€'a ve semt i garbîsi tâ kal‘a i Segedin'e varup nehr i Tise kenârlar›na var›nca köy köy üstüne kal‘a kal‘aya müflâ ma‘mûr u âbâdân Peflte sahrâlar›d›r kim tûlen ve arzen onar merhale yerlerdir.

Ammâ Süleymân Hân bu mülke mâlik olunca Ungurus Kral› Ferdina[n]d Kral'›n derûnuna d†üzre bir d†olup âhir i kâr Ferdina[n]d Kral › dâl [ve] Rim Papa ve ‹sfaç ve Çeh ve Leh ve Korol ve Tot ve ‹slovin ve Daniska ve Danimarka ve Kallevine ve Holandiye ve Ankona ve Anapolya ve Galya krallar›ndan ve gayri kral › bed-fi‘âllerden iki kerre yüz bin asker cem‘ eder. ‹llâ Fransa kral› Âl i Osmân'a karâbeti sebe­biyle s›nar› kâfirlere imdâd vermeyüp haber dahi göndermez, zîrâ Âl i Osmân i‘ânetiyle ‹spanya krall›€› isterdi.

Hemân ki bu kadar yüz bin küffâr › hâksâr Nemse çâsâr› olan Ferdinand Kral'›n bafl›na cem‘ olunca Kara Hersek nâm bir seg i bed-nâm› serdâr edüp bir tabur › makhûr › azîm ile sene 949 târî­hinde bu kal‘a i Peflte üzre cemapur leflkeri gibi gelmede.

Beri tarafda Budin vezîri dahi cemî‘i asker i ‹slâm› cem‘ edüp kal‘a i [90a] Peflte'ye Budin'deki sek­bânbafl› üç oda yeniçeriyle kal‘aya girüp her mü­himmât [u] levâz›mâtlar›n görüp cenge âmâde dur­dular.

Hikmet i Hudâ bir gün nehr i Tuna üzre azîm sallar gelüp Tuna cisrin k›rup ertesi gün küffâr › dûzah-karâr kal‘a i Peflte'yi muhâsarâya bafllayup k›rk aded balyemezler ile yedi yerden göz açd›rma­yup dö€erler.

Ol gün Ulama Pafla Budin'den gemilerle Peflte kal‘as›n›n imdâd›na girüp kal‘an›n top ile münhe­dim olan yerlerinden Ulama Pafla askeriyle kâfire fleb-hûn edüp küffâr› meterislerinde eyle k›rarlar kim bak›yyetü's-seyf olan küffârlar güc ile taburla­r›na var›rlar. Bu kadar cebehâne ve bu kadar mâl › firâvân ve k›rk aded balyemezleri cümle ân › vâ­hidde kal‘aya çeküp küffâr›n meterisleri bofl kalup hemân Ulama Pafla kal‘an›n münhedim olan yerle­rin flarampav r›ht›mlar ile doldurup iç yüzlerine azîm handaklar kazup yine cenge âmâde dururlar.

Hemân küffâr yine var kuvveti bâzûya getirüp cümle küffârlar› domuz sürüsü gibi meterislerine sürüp görseler kim meterisleri leb-ber-leb dolmufl ve Türk cümle cebehâne ve toplar› alm›fl.

Hemân Kara Hersek "Hay krala ne cevâb ve­rem?" deyü yine cidd [ü] ihtimâm edüp azharun mi­ne'fl-flems meterise girirlerken karflu kal‘a i Bu­din'den ve kal‘a i Peflte'den bin befl yüz pâre toplara âtefl edüp cemî‘i küffâr› top gülleleri kâfirin kelle­le­rin k›rup yigirmi bin mikdâr› küffâr cân ber-cehen­nem yerleri dârü'l-bevâr olup hikmet i Hudâ ol ma­halde bir top güllesi Kara Hersek nâm serdâr › be­nâm›n belinden gülle iki pâre edüp nîrân › sa‘îre gitdikde cümle küffâr›n ölüsü dirisine binüp karâr­lar› firâra mübeddel olunca hemân cümle gâziyân › Peflte ve Budin küffâr › hâksâr›n akîbine düflüp tâ kal‘a i Novigrad'a ve kal‘a i Leve'ye ve kal‘a i Lit­re'ye ve kal‘a i Uyvar'a var›nca k›ra k›ra ol kadar mâl › ganâ’im i firâvânlar ile cümle gâziyân mu€­tenim olup sâlimîn ü gânimîn kal‘a i Peflte'ye gelir­ler.

Ve bir asker i ‹slâm dahi küffâr›n cânib i fli­mâlde De€irmen­de­resi ve kal‘a i Hatvan ve kal‘a i Hollok ve kal‘a i Buyak ve kal‘a i Seçan ve kal‘a i Germat ve kal‘a i Filek ve kal‘a i Semendire ve kal‘a i E€re câniblerine firâr etdiklerinde kova k›ra mâl › ganâ’imlerin ala ala yedinci günde tokuz bin aded esîr der-zincîr ve bu kadar mâl › ganâ’imle cümle guzât sîr olup kal‘a i Peflte'ye alay › azîmler ile gelüp flâdumânlar olur.

Hamd i Hudâ "Ol zamândan berü kal‘a i Peflte emn [ü] amândad›r" deyü ihtiyârlar nakl etdiler.

{Der-beyân › eflkâl i zemîn i kal‘a i Peflte}

Hakkâ kim kal‘a i Peflte yal›n kat hâ’itd›r, ammâ gâyet metânet üzre mebnî bir kal‘a i h›sn › hasîn ve sedd i metîn flekl i murabba‘ tafl binâ bir sûr › ra‘nâd›r. Nehr i Tuna kenâr› kâmil befl yüz aded hatvedir ve cümle befl aded sedd i ‹skender-vâr toplar› Tuna'ya nâz›r tabya i azîmelerdir, ammâ bu Tuna kenâr›nda olan tabyalar›n ba‘z›s› mâbey­ninde câ-be-câ tolma çit r›ht›m palanka dîvârd›r, ammâ her tabyas› gûyâ sedd i Kahkahâ'd›r.

Ve bu kal‘an›n kara taraf› üç köfledir. Ve cümle on iki aded kavî ve metîn ismine mazhar olmufl kavî kulle i azîmelerdir. Ve her bir kullede befler ve alt›­flar aded kolumburuna ve flâhî zarbuzan toplar› var. Ve her kullelerin üstleri tahta flindire örtülü alemli kubbelerdir. Ve bir kulleden bir kulleye var›nca el­lifler aded bedendir ve her beden ikifler ad›md›r. Bu hisâb üzre kal‘a i Peflte'nin çâr-kûflesinin gird-â-girdi bin yedi yüz aded hatvedir.

Ve cümle alt› aded kapulard›r. Ma€rib cânibine nâz›r hem köprü bafl›na, hem Vaç kal‘as› taraf›na aç›l›r kapulard›r, ammâ Vaç kapusu be-dürüstî flimâl cânibine meftûhdur. Hatvan kapusu maflr›k › müfler­ref cânibine manzûrdur. Ve Sonlok kapusu cânib i flarkdan sehel k›bleye meyyâl aç›l›r bâb › kebîrdir. Mâ‘adâ küçük kapular› nehr i Tuna kenâr›na aç›l›r ve bu taraflarda aslâ handak yokdur. Ba‘z› zamân nehr i Tuna tu€yân ile gelse kal‘a dîvârlar›n dö€er, handaka ihtiyâc› yokdu. Ammâ kara taraf›nda top­rakdan kesme alçak handak› var, ammâ gâyet vâsi‘dir. Hattâ küffâr zamân› nehr i Tuna dolafl›rm›fl, hâlâ alâmetleri âflikâredir. Ve bu kara taraf›nda aslâ havâlesi yok bî-püflte kal‘a i Pîflte vü Peflte dâ’imâ iflde bir kal‘a i metîndir, ammâ cânib i cenûbunda nehr i Tuna afl›r› Gerz ‹lyâs da€› gâyetü'l-gâye havâ­ledir. Kal‘a içinde top güllesi kaz ve tavuk gezdir­mez havâle püflte i Gerz ‹lyâs'd›r.



Der-ayân › imârethâ y› kal‘a i Peflte

Cümle on bir mihrâbd›r. Befli câmi‘dir, mâ‘a­dâ­s› mahalle mesâcidleridir. Evvelâ (   ) câmi‘i (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Ve cümle on bir aded mahalledir. Evvelâ Ulama Pafla mahallesi ve Yass› mahalle ve Hatvan mahallesi ve Sonlok mahallesi ve Defterdâr mahallesi [90b]

Ve cümle bin aded kârgîr binâ flindire tahta örtülü tahtânî ve fevkânî vâsi‘ evlerdir.

Ve cümle iki aded medresedir, ammâ talebeleri azd›r. Ve cümle üç aded mekteb i s›byând›r. Ve cümle iki aded tekye i dervîflând›r, ammâ Budin'de dahi Mevlevîhâne tekyesi yokdur.

Ve cümle iki aded hammâmd›r, ammâ ham­mâ­ma muhtâc de€illerdir, zîrâ flitâs› fledîd olma€ile cüm­le evlerinde sobalar› vard›r. Hammâm gibi issi evleri vard›r ve her sobalar› yan›nda birer gusülhâ­ne­­leri mukarrer[dir].

Ve cümle iki aded müsâfir hânlar› var, ammâ hâna dahi muhtâc de€illerdir. Cümle ahâlîsi müsâfi­rân› hânlara kondurmayup hânelerinde konak edüp konuklar. Sofra i bî-imtinânlar› meydânda bir alay gâziyânlard›r.

Ve cümle elli mikdâr› dükkânlar› var, her metâ‘ bulunur, ammâ çârsû y› bâzâra dahi ihtiyâclar› yok­dur. Cümle mühimmât [u] levâz›mâtlar›n karflu Bu­din'den al›rlar. Gâyetü'l-gâye mahsûldâr ve çemen­zâr u lâlezâr zemîne vâk›‘ olma€ile ganîmet flehir­dir. Gerçi b‛ ve bâ€çesi yokdur, ammâ bu€­day ve fla‘îri ve gayri nukûlu u bukûlu gâyet çok­dur. Hattâ sahrâ­la­r›nda da€lar gibi y›€›l› alef ve giyâh› Âl i Osmân askerin toylad›. Ve kal‘a içre azîm g›lâl an­bâr›nda mâl-â-mâl zahâ’ir ve mühim­mâtlar var.

Ve cümle flâhrâhlar› gâyet vâsi‘ olup iki taraf› iri tafllar ile mebnî kald›r›mlard›r, zîrâ vakt i flitâda çamuru çok olur.

Der-zikr i hâkimân › kal‘a i Pîflte

Evvelâ kanûn › Süleymân Hân üzre Budin'in mâl defterdâr› bir tu€lu ümerâ pâyesiyle bu kal‘a i Peflte'de sâkin olur, üç yüz kadar askere mâlikdir, zîrâ dest i hükûmetinde bu eyâlet i Budin içre çok harâc ve mukâta‘alar vard›r. Anlardan mâl › pâdi­flâ­hîyi tahsîl etmek içün üç yüz dörd yüz tahsîldâr › ya­rar u nâmdâr ve dîndâr ve hidmetkârlar besler.

Ve dahi bir hâkimi Budin mollas› taraf›ndan nâ’ibi var.

Ve dahi bir hâkimi dizdâr a€ad›r.

Ve cümle yigirmi aded a€al›klard›r kim zikr olu­nur.

Evvelâ sa€kol ve solkol ve azebistân ve gönüllü ve ma‘zûlciyân ve martolosân ve topç›yân ve cebe­ciyân ve niçe gûne ocak a€alar› var, ammâ kapu­kulu yeniçeri a€alar› yokdur, lâkin ma‘zûl­ci­yân derler bilâ-kayd u bilâ-vazîfe iki bin kadar gâzîler bu diyârda çete ve poturalara gidüp eyi atlar ve eyi gulâmlar ve pâk silâhlar bunlardad›r. Ma‘zû­len ge­dik beklerler. Kaçan kim Budin erenlerinden bir cân merhûm olsa vâlî i vilâyet bu ma‘zûlcinin bir hidmeti sebkat etmifl eflbehcesine merhûmun gedi­€in verir. Âhara tevcîh ederse Bal› Pafla mey­dâ­n›nda gulû edüp,

"Dövletli vezîr bozmaya, Gâzî Süleymân Hânun kanûn›n vere, flu ba€ana yi€ide flu mahlûli vere" deyü cem‘iyyet ederler.

An›niçün Budin'de ma‘zûlci garîb gâzîler çok­dur ve Budin'in dirli€i hûbd›r. Ve'l-hâs›l kal‘a i Peflte'nin cümle kulu mevcûddur. Ve cümle der [ü] dîvâr› beyâz incü gibi mah­bûbdur. Ve cümle ahâlîsi garîb-dost ve mergûb ve matlûbdur. Hudâ cüm­le­sin­den râz› ola.

Bu deryâ-misâl asâkir i ‹slâm izdi­hâ­m›nda çok ni‘metlerin yeyüp ve niçe ihsânlar›n görüp bir hafta kâmil zevk u flevkler etdik, ammâ garâbet bunda kim bu flehrin b†u bâ€çeleri olmak ile cümle bâ€lar› karflu Budin taraf›nda mezkûr Kile sahrâs› bay›rlar›ndad›r.

Ve bir garâ’ib dahi cümle mezâristânlar› yine karflu Budin taraf›nda Gül Baba semtindedir. Cemî‘i vilâyetin mezâristânlar› flehrin k›ble taraf›na vâk›‘ olmufldur, zîrâ k›ble semti Arz › Mukad­de­se'ye mü­te­vec­cih oldu€undan ol i‘tibâr ile mezâristân› k›b­leye ederler, ammâ Budin'de cânib i garba etmifl­ler, aceb temâflâd›r. Hattâ hakîr bu ahvâli umûr-dîde yüz yafl›nda müsinn kimes­nelerden su’âl etdim. Anlar eyle buyurdular kim,

"Evliyâ efendim, hakkâ eyi su’âl etdin. Bizim k›ble cânibimiz Kile sahrâs›d›r. Zamân › kâfirden berü ol taraflar kâfirlerin maflatl›€› idi ve her bâr kâfirleri asâkir i ‹slâm anda k›rup kâfir üstühânla­r›yla mâl-â-mâl olup bir kar›fl arz › hâliye yokdur. An›niçün bizim cebbânemiz k›ble taraf›nda de€ildir. Ba‘dehu vilâyetimiz dest i ‹slâma girdikde ibtidâ Gül Baba, ‘Beni ol semte gömün, ser-çeflme i hâ­mûflân olay›m’ dedikde anda defn ederler. Ba‘de­hu cemî‘i flühedâlar› da anda defn ederler. Hâlâ biz dahi anlar›n flerefiyyetine cümle mevtâlar›m›z anda defn ederiz" deyü cevâb etdiler. Hakkâ ki yahfl› ha­ber verdiler. Rahmetullâhi aleyhim ecma‘în.

S›hhatde olan gâziyân › Budin âfât › dehr i denîden emîn olalar, âmîn ve yâ Mu‘în ve bi-hurmeti sey­yidi'l-mürselîn.

Hamd i Hudâ evsâf › kal‘a i Budin bu yüzden flikeste beste tahrîri itmâm oldu. Hemîn,

Der-fasl › â€âze i dâsitân › dûstân hengâme i gazâ y› Yan›k

Çünkim Sadr›a‘zam Köpürlüzâde Fâz›l Ahmed Pafla kal‘a i Budin alt›nda asâkir i ‹slâm cem‘ olsun içün kâmil bir hafta tekâ‘üd edüp asâkir i ‹slâm ol kadar cem‘ oldu kim Kile sahrâs› doldukdan sonra da€lar› ve bâ€lar› ve yak›n u ›ra€lar› benî Âdem der­yâs› {ile} leb-ber-leb olmufldu.

Hemân bir gün Sadr›a‘zam › âk›bet [91a] endîfl sûre i (   ) 1 nass › kât›‘› üzre cemî‘i umûr-dîdeleri ve cemî‘i müsin ifl görmüfl ihtiyârlar› nihânîce cem‘ edüp müflâvere etdiklerinde cümle Budin gâzîleri ve gayri serhad mugâzîleri eyitdiler kim,

"Vallâhi devletli vezîr, gele sözümüz dinleye. Birkaç y›ld›r küffâr havfe düflüp Yan›k kal‘as›n ol kadar sarp ve metîn ü müstahkem edüp sâ’ir kal‘alar›ndan dörd yüz pâre top alup ve yigirmi bin Nemse tüfenglisi dahi kal‘a i Yan›€'a koyup yetmifl bin gûne hîle ve fleytanat ile memlû bir kal‘a oldu­€undan mâ‘adâ siz sa‘âdetle Edirne'den üç ayda Budin'e gelince kâfir Yan›k alt›nda yedi yerde ta­bur › azîmler edüp iki kerre yüz bin kefere vü fece­reler mevcûddur. Hemân tedârik oldur kim yine Yan›k sadâs›yla bu Budin'den kalkup iki günde Üstürgon sahrâs›nda meks edüp bir gece günde nehr i Tuna üzre cisirler yapup cümle guzât › müs­limîn ile kal‘a i Uyvar'a varup ibtidâ gazân›zd›r, in­flâallâh suhûletle feth edersiz, ve illâ kal‘a i Yan›€'a giderseniz askeri âtefle yakars›z, ba‘dehu hâ’ib ü hâsir beri yakaya ç›kars›z. Hemân müflâvere re’y i ahsen budur" deyüp Fâtiha tilâvet olunup nefîr i r›hletler çal›nd›.

flbu sene 1073 mâh › Zilhiccesi'nin on beflinci gün kal‘a i Budin alt›ndan yüz bin asâkir i ‹slâm ile Uyvar gazâs›na gitdi€imizi beyân eder

‹btidâ Siyâvufl Pafla kar›ndafl› Sar› Abaza Hüseyin Pafla Budin vezîri olmak ile yigirmi bin güzîde cüyûfliyle talî‘a i asker olup Kaplan Pafla ve Kad›zâde ‹brâhîm Pafla ve Sührâb Mehemmed Pafla cümle k›rk bin asker ibtidâ Hüseyin Pafla ile cümle kalkup "Bismillâh niyyetü'l-gazâ" deyüp Budin'den cânib i flimâle 4 sâ‘atde,



Evsâf › menzil i palanka i K›z›lhisâr

Sene 950 târîhinde Lala Mustafâ Pafla binâs›d›r. Mâtakaddem bu kal‘ay› kefere zamân› Osmânl› havfinden da€lar içinde binâ etmifller. Hâlâ eser i binâlar› bir püflte i âlî üzre âsâr › binâ y› harâbesi nümâyân idi. Ammâ Üstürgon yoluna mu­hâlif ol­ma€ile Lala Pafla ol kal‘ay› bu sahrâ y› çe­menzârda inflâ etmifller, ammâ hakkâ ki mahal­lin­de etmifller. Çâr-kûfle üç kat çit palanka hisâr › üstü­vârd›r. Dâ’iren-mâdâr cirmi bin ad›md›r. Handak› top­rak­dan kesme hafr i amîk ve arîzdir.

‹ki kapusu var; bâb › kebîri cânib i cenûba mekflûf­dur, küçük kapusu cânib i flimâle meftûh­dur. Handak üzre cisirleri hafleb oldu€undan her gece pâsbânlar cisirleri kald›rup kapular›n önlerine sed ederler.

Derûn › hisârda yüz mikdâr› tahta örtülü neferât hâneleri var, ammâ gâyet darac›kd›r. Süleymân Hân'›n bir câmi‘i var. Hammâm› yok, ammâ henüz Gürcî Mehemmed Pafla bir nev binâ bir hân › ra‘nâ etme€e mübâfleret etdi. Ve hân kurbunda befl aded dükkân› var. Dizdâr› ve Üstürgon kazâs› nâ’ibi ve cümle iki yüz aded gâzî kal‘a neferâtlar› var. Budin ile kal‘a i Üstürgon mâbeyninde bu kal‘a bir cây › amând›r.

Memdûhât›ndan, bâ€çeleri bî-hisâb olup mü­flebbek bostânlar›nda lahanas› ol kadar çok ve ol kadar iri olur kim gûyâ her biri mîr i mîrân tabl› kadar olur. Bosnavîler bu lahanay› görüp,

"Ah cânum, dînüm, îmânum kapusta" derler. Hakkâ ki Van diyâr› lahanas› kadar iri olup cümle lahana Budin'e bu K›z›lhisâr'dan gider, zîrâ kavm i Boflnak lahana ile k›rah çorbas›n ve keçi südü surut­kas›n pek severler.

Bu kal‘a i K›z›lhisâr'da nefîr i r›hletler çal›nup gidecek mahalde Budin taraf›ndan H›s›m Mehem­med Pafla ve Ohri paflas› Sefer Pafla ve alt› oda kapu­kulu ile yeniçerilere serdâr Za€arc›bafl› ‹brâhîm A€a cümle on bin askerle gelüp kal‘a i Üstürgon alt›nda nehr i Tuna üzre ale'l-acele cisir yapma€a emr i pâdîflâhîler getirüp andan 6 sâ‘atde,

Evsâf › hisâr › ibret-nümûn, ya‘nî intihâ i serhadd i kal‘a i Üstürgon

‹btidâ bânîsi be-kavl i müverrihân › Macar ve kavl i müverrihân › Latin bu kal‘a i ibret-nümây› binâ eden Koca Mihadi Laslo'dur kim Menûçehr evlâdlar›ndan Nagban Ejder'in o€lunun o€lu Mihadi Laslo binâs›d›r kim Hazret i Risâlet-penâh zuhûrundan alt› yüz sene mukaddem Hazret i Îsâ zamân›nda Hazret i Îsâ'n›n halîfesi fiem‘ûn › Safâ ta‘lîm i binâ olunup ismine Morfanvar derler. Lisân › Yûnânca "k›z›l da€" ya‘nî "K›z›lelma" demek olur. Hâlâ cümle alt› aded K›z›lelman›n biri dahi bu Üstürgon'a Orta Macar K›z›lelmas› derler, tahtgâh › kadîmdir,

Ammâ lisân › Nemse'de ismi (   ) (   ) ve lisân › Macar'da nâm› (   ) (   ) ammâ kavm i Ervâm Üstürgorna derler, zîrâ bir zamân tâc › ‹skender olan gorona bunda durmak ile Üstürgona ve Üsti gorona'dan galat › meflhûr kalup hâlâ kal‘a i Üstürgon derler.

Niçe devletden devlete intikâl edüp bir zamân [91b] kral › Alaman ve bir zamân kral › Erdel i er­zel ve bir zamân Kurs Macar› ve bir zamân Orta Macar destinde yedi yüz sene durup ba‘dehu Ungurus kral› olan Lagofl Kral mâlik olup millet i Nasârâ y› Nemse'nin bilâ-teflbîh müftîleri olan irflek nâm papas ki irim papadan bir tabaka afla€›d›r, irim papadan âlî mertebe ‹slâmbol b›trikidir kim cemî‘i millet i Mesîhiyye keferelerinin krallar› ve banlar›na Kos­tan­tinopol patirgâh›n›n hükmü nâfizdir. Hattâ ‹slâmbol patirgâh›ndan izin olmay›nca bir kral taht-niflîn olamaz. Elbette bir tarîk ile izin alurlar.

‹kinci tabaka irim papa y› K›z›lelma sâhibidir.

Üçüncü tabakada bu Üstürgon irfleki gorona sâhibi papas›n ma‘bedhânesi olup tahtgâh › Lagofl Kral olup cemî‘i krallar ve cemî‘i Macaristân ve Firengistân Nasârâlar› Üstürgon sâhibi olan irflek papas› ziyârete gelüp niçe kral › bed-fi‘âller bu ir­flek papasa birer ikifler milyon akçe nezerât mâl ge­tirirlerdi. Bu irflek dahi cemî‘i mâl› bu kal‘a i Üstürgon'a sarf edüp cedd i nâ-pâki olan Koca Mihadi Laslo Kral'›n binâ etdi€i kal‘a i Üstürgon'u ve iç kal‘ada olan K›z›lelma deyrini ve nehr i Tuna kenâr›nda bir varofl › azîmini ol kadar amâr edüp ol kadar tezyîn etdi kim cemî‘i kâfiristândan her sene niçe yüz bin küffâr gelüp Kudüs i fierîf gibi bu Üstürgon'u ziyâret edüp irflek papasa nezerâtlar ve­rirlerdi.

Ba‘dehu sene 948 târîhinde Süleymân Hân kal‘a i Budun'u feth edüp bu kal‘a i Üstürgon'un feth [ü] teshîrinin tama‘›na düflüp {âhirü'l-emr bizzât Süleymân Hân sene 950 Muharrem'inin 18 gü­nünde} deryâ-misâl askâkir i ‹slâm ile sahrâ y› Üstürgon'da meks edüp hâlâ serâperde i Süleymânî yeri bir till i bâlâ y› kûh › ser-bülenddir kim Üstürgon'un topu gülleleri bu mahalle ermez, anda vaz‘ › h›yâm edüp sahrâ y› Üstürgon hayemât › si­pâhân ile doldu ve cemî‘i cünûd › müslimîn cenge âmâde oldu. Ve ol gece tâ sabâha dak leflker i ‹slâ[m] meterislere doldular ve ale's-seher gülbâng › Mu­ham­medî çekilüp kal‘ay› dö€meye bafllad›lar.

Hulâsa i kelâm yedi gün yedi gece küffâra göz açd›rmayup kal‘an›n burc [u] bârûlar› sademât › top › kûpdan hâke berâber olup derûn › hisârda olan irflek taflra ç›kup rikâb › hümâyûna yüz sür­dükde dendân › bedenler üzre beyâz amân bayrak­lar› dikilüp bi-fazlillâhi Ta‘âlâ sene 950 Muhar­rem'inin yigirmi beflinci gün kal‘a i Üstürgon amân ile feth olup hamd i Hudâ zamîme i k›lâ‘ › ehl i ‹slâm olup derûn › hisârda olan kefere­ler lâfle i murdârlar›n meflâdlar›ndan ve deyr i azî­melerinden ç›karup araba araba yükledüp dârü'l-fü­cûrlar›na seg ber-sahrâ gidüp ba‘dehu K›z›lelma deyrini mülev­vesât › müflrikînden pâk edüp,



1

nass› üzre k›blesi Kudüs'den cânib i Mekke'ye velî olunup ma‘bedgâh › müslimîn ederler. Hâlâ bir câmi‘ i pür-envârd›r kim nazîri manzûr › çeflm i âlemiyân olmam›fld›r. ‹nflâallâh evsâf› mahalliyle se­yecîu tahrîr olunur.

Ba‘dehu Süleymân Hân bu kal‘a hükûmetin Yahyâ Paflazâde Mehemmed Pafla'ya verüp kal‘an›n meremmât›yçün üç yüz kîse verüp derûn › hisâra yedi bin kul ve yi€irmi bin aded muhâfazac› asker koyup kendüleri kal‘a i Tata ve kal‘a i Papa ve kal‘a i Ustolni-Belgrad fethine azm ederler.

Ba‘dehu günden güne Budin vezîrleri ve Üstürgon be€leri kal‘a i Üstürgon'u ol kadar ta‘mîr ü termîm edüp taflra varofluyla b†› ‹rem-misâl bir flehr i azîm olup hemân rûz-merre befler alt›flar bin aded guzât › müslimîn tâ Beç'e ve Prag'a ve Dip Alaman'a se€irdüp mâl › ganâ’imler alup cümle küffâr › Alaman'a "El-amân, ey asâkir i Âl i Osmân" de­dirdiler.

Ba‘dehu Süleymân Hân vefât›ndan sonra küffâr niçe kerre bu kal‘a i Üstürgon üzre gelüp hâ’ib [ü] hâsir giderlerdi. Tâ ki dest i Âl i Osmân'da k›rk se­kiz sene bâkire-misâl durup sene 1002 târîhinde Sultân Murâd › Sâlis asr›nda yedi kral kal‘a i Üstür­gon'u yetmifl gün dö€üp bir tafl›na bin bafl verdiler, âhir i kâr alamad›lar. Ol mahalde Fâtih i Yemen Sinân Pafla'n›n ikinci vezîria‘zaml›€› mahal­linde deryâ-misâl asker i ‹slâm ile Üstürgon alt›n­daki küffâra berk › hâtif i Rabbânî gibi yetiflüp vakt i seherde k›rma€a bafllayup tâ vakt i gurûba dek cümle guzât bir dâne i hardal yemeyüp içme­yüp küffâr › hâksâr› k›ra k›ra nehr i Tuna'ya döküp k›rk üç bin aded esîr der-zincîr olup ve bu kadar mâl › ganâ’imle guzât › müslimîn mu€tenim olup kal‘a i Üstürgon'u dest i küffârdan halâs edüp yine kal‘ay› gere€i gibi amâr ederler. Andan cümle guzât vatan­lar›na giderler.

Ba‘dehu küffâr › Erdel sene 1004 târîhinde T›m›flvar kal‘as›n muhâsara edüp Ca‘fer Pafla tahlîs etdi€i sene i mezbûrede Nemse küffâr› fürce bulup yine Alaman askeriyle kal‘a i Üstürgon alt›na gelüp hikmet i Hudâ cemî‘i Üstürgon alt›nda muhâfazada olan Osmân Pafla ve Tiryâkî Hasan Pafla ve Serdâr {Sinân Paflazâde cümle firâr edüp ve niçe} vüzerâ ve mîr i mîrân ve ümerâlar flehd i flehâdet câm›ndan nûfl edüp ve niçe mîr i mîrânlar bozulup Budin'de karâr edüp inhizâm › azîm vâk›‘ oldu, ammâ Tavîl Mehemmed Pafla kal‘a i Üstürgon'a girüp mahsûr oldu ve kâmil yedi ay ceng [ü] cidâl ve harb [ü] kıtâl [92a] eyledi.

Âhir i kâr bir tarafdan kal‘a i Üstürgon'a im­dâd gelmedi. Âhirü'l-emr kaht [u] galâdan ve sade­mât › top › kûpdan ahâlî i kal‘a Mehemmed Pafla üzre gulû y› âm edüp Mehemmed Pafla yüz bin gûne tereddüd ile kal‘a i Üstürgon'u Miklofl nâm kâfire alâ tarîki'l-emâne teslîm edüp cümle guzât › müsli­mîn ile selâmet kal‘a i Budin'e gelüp hâl i di­yer-gûn­lar›n pâdiflâh › âlîcâh olan Sultân Mehem­med Hân › Sâlis'e arz etdiklerinde cenâb › pâdiflâhî taraf›ndan kendülere bir ›tâb u flitâb olun­mayup, "Takdîr i Hudâ bu imifl, el-mukadder kâ’in" deyüp bu inhizâm› takdîre havâle etdiler.

Ba‘dehu kâmil on sene kal‘a i Üstürgon eydî i küf­fâr › hâksârda kalup âhir i kâ[r] sene 1013 târîhinde Sul­tân Ahmed Hân Sadr›a‘zaml›€› Koca Tavîl Lala Mehem­med Pafla'ya verüp,

"Benim Üstürgon kal‘am› kâfire nice verdin ise var eylece feth eyle. Yohsa seni iki pâre ederim" derler. Mehemmed Pafla dahi deryâ-misâl asker ile kat‘ › menâzil ederek kal‘a i Budin alt›nda meks etdikde hikmet i Hayy [u] Kadîr Anadolu'da Celâlî i Tavîl hurûc edüp Bursa üzre gelece€i haberi mesmû‘ › hümâyûn olup Nasûh Pafla yetmifl bin güzîde asker ile celâlî üzre ta‘yîn olunup Serdâr › Mu‘azzam Mehemmed Pafla üzre asâkir i ‹slâm az kalup ne çâre yine "Tevekkülen-alallâh" deyüp k›rk elli bin asker ile kal‘a i Üstürgon'u muhâsara edüp on yedi yerden kal‘ay› dö€e dö€e cümle hâ’it i ebrâc, dendân › bedenlerin hâke yeksân etdi.

Ammâ Tuna'n›n karflu taraf›nda Ci€erdelen nâm kal‘a dibine yetmifl kat cünûd › cünüb küffâr › fe­cere gelüp yedi kat tabur › azîmler kazup dâ’imâ gemilerle tâzeden tâze dinç-â-dinç kâfirleri kal‘aya imdâd gönderüp fleb [ü] rûz cenge âheng edüp Mehemmed Pafla taraf›ndan her ne kadar hücûm mahcûm ile yürüyüfller olursa küffâr karflulayup serdengeçdileri dönderirdi.

Bu hâl üzre yedi ay kâmil savafl › perhâfl eder­ken eyyâm › flitâ gelüp âhirü'l-emr guzât › müs­li­mînde el ayak dutmadan ve hark u berf ü selc ü flid­det i flitâdan bî-feth avdet edüp Budin'e geldikde Yeniçeri a€as› olan Nakkâfl Pafla y› bî-âr›n meterise girmeyüp yeniçerileri zabt etmedü€ünü der i dev­lete arz edüp Sadr›a‘zam Belgrad'a gelüp cemî‘i asâkir i ‹slâm ile mefltâ edüp evvelbahâr › rûz › nev­rûz › Hârezmflâhî olunca Orta Macar nâmdarlar›n­dan Boçkay nâm bir benâm ban ibn ban iki kerre yüz bin asker ile Sadr›a‘zam Mehemmed Pafla'ya gelüp mutî‘ [u] münkâd olup yine evvelba­hâr­da gazâ y› Üstürgon'a sene 1014 târîhinde revâne olup kat‘ › menâzil ederek yer götürmez leflker i cündul­lâh ile sahrâ y› Üstürgon'da meks edüp etrâf › Üstürgon'un yemîn ü yesâr›nda olan k›lâ‘lardan Tata ve Papa ve Yan›k ve Senmartin ve Perespirim ve Val ve Cânbe€ nâm kal‘alar› ve niçe kurâ vü kasa­bâtlar› ve bukâ‘lar›n› gâret ü hasâret etme€ile küffâr üzre tamâm galebe ve nusret ve niçe bin küffâr› esîr edüp niçe felâket ederek kal‘a i Üstürgon alt›na hi­sâb›n Hallak › âlem bilir ol kadar mâl › ganâ’imle gelirler kim bir esîr bir gurufla bey‘ olunup bir kâ­fir kal‘as›ndan ç›kup Üstürgon imdâd›na gelme€e iktidârlar› olmayup ba‘dehu Serdâr › Mu‘azzam kal‘a i Üstürgon'u henüz muhâsara edüp tokuz koldan meterislere girüp cenge âmâde olduklar›nda hemân Serdâr › âk›bet-endîfl Solak Ali A€a nâm›nda bir a€a y› zîflân› elçilik ile kal‘a kapudan›na nâme ile gönderüp nâmesinde eyle tahrîr etmifller kim,

"Es-selâmü alâ meni't-tebe‘a'l-hüdâ. Sen ki ke­fere i dalâlet-âyînlerin serdâr › bî-vekâr › bed-tebâr› olan Miklofl keferesin. Mukaddemâ bu kal‘ay› sana Allâh emâneti vermifl idim. ‹mdi emânetullâha h›­yânet etmeden benden ald›n ve yine bana veresin ve illâ inflâallâh zor › bâzû y› ‹slâm askeriyle alup seni ibret i âlem ederim" deyü nâme tilâvet oldukda,

"Türk Koca bildi€inden kalmas›n" deyüp elçiyi kovup Solak Ali A€a dahi nakl bi'l-m›star mâ­cerâ y› kelâmlar› serdâra nakl etdükde hemân ser­dâr › zafer-fli‘âr,

"fiimden gerü suç bizden gitdi" deyü Depe­de­len nâm mevzi‘de üç aded tabya i azîm ve Mu­hanad bay›r›nda def‘â üç aded sedd i metîn si­perler edüp on yedi yerden k›rk aded balyemez toplar ile kâmil on gün on gece kal‘an›n sîne i pür-kînesine gülleler ura ura hâit i dîvârda yollar peydâ olup cümle guzâta yürüyüfl tenbîh olunup vakt i seher yine toplar at›lup asâkir i ‹slâm gülbâng › Muham­medî çeküp yürüdüler.

Ammâ kal‘aya urûc edecek yerlerde sa‘b ve paçar›z ve la€›mlar olma€ile küffâr niçe gûne hiyel ü fleytanatlar ile âtefl-feflânl›klar edüp guzât › müs­limînin serdengeçdileri serden geçdiler, ammâ kal‘aya duhûl edemeyüp iki binden ekser gâziyân ol ma­halde rütbe i flehd i flehâdet câm›ndan nûfl edüp serhofl olanlar› derhâl mest olmayan gâzîler flühedâlar›n na‘flelerin cümle taflra ç›karup aslâ bu id­bâr­dan askere bir fütûr gelmeyüp yine birbirlerin cenge tergîb ederlerdi.

Ve T›rnakç› Hasan Pafla kar›ndafl› yeniçeri a€as› olma€ile an›n [92b] eliyle yeniçeri oca€›na on kîse ve sipâh ocaklar›na def‘â on kîse ve gayri ocaklara befler kîse ihsân edüp dildârl›k ve dil-nüvâzl›klar ile gûnâ-gûn va‘de i kerîmeler edüp cenge tergîb ederlerdi.

Çûn vakt i seher olunca yine fermân › vezîr üzre toplar at›lup cümle guzât kar›lup kat›lup bir kara tuman içinde cümle guzât "Allâh Allâh" de­yüp dal tî€-i uryân birbirleri ardlar›ndan kesilme­yüp ân › vâhidde ibtidâ yeniçeri bayra€› kal‘an›n dîvâr› üzre dikilüp ard›nca vezîria‘zam askeri sökü­lüp alay alay cümle guzât mûr mâra üfler gibi üflüp kal‘an›n cümleden dendân › bedenleri ve tabyalar›n zabt edüp kâfirin meterisleri içine girüp zabt eder­ler.

Küffâr bu hâli görüp iç kal‘aya kaçarlarken anlar›n dahi niçe binini dendân › ti âtefl-tâbdan geçi­rüp taflra hisâr eydî i ‹slâm'da olup on gün gece ezânlar tilâvet olunup kâmil on gün küffâr › dûzah-karâr iç kal‘ada kapanup ceng [ü] savafl › Kerrâr ederler.

Ol gece yigirmi bin aded guzâta cebehâne i pâ­di­flâhîden âlât › silâhlar verilüp "Ale's-sabâh iç kal‘aya yürü­yüfldür" deyü tenbîh [ü] te’kîdler olup âmâde olduk­lar›nda küffâr › bed-girdâr › murdâr bu ahvâl­den haberdâr olup yeniçeri kolundan hemân küffâr "El-amân, ey gâziyân › Bektafliyân" deyü feryâd u nâlân edüp kal‘an›n bur[c u] bârûlar› üzre beyâz vere bayraklar› dikilüp yeniçeri oca€›ndan za€arc›­bafl› alt› oda yeniçeriyle kal‘aya girüp cümle hazîne ve cebehâneleri mühürleyüp ol gün cümle küffâr bî-silâh uryânen kal‘adan ç›kup Pojaga paflas› Yahyâ Pafla­zâde cümle küffâr› karflu Ci€er­de­len'e geçirüp ci­€er­leri hûn olarak Uyvar'a vararak cehen­nem(?) oldular(?).

Hemân ol ân Boçkay Kral yüz bin askeriyle Serhofl ‹brâhîm Pafla ile ma‘an Komaran ve Yan›k ve Beç ve Prag taraflar›n nehb ü gâret ve alan u tâlân etme€e Serdâr › mu‘azzamdan me’zûn olup anlar revâne olmada.

Beri tarafda Serdâr › mükerrem kal‘a fethi müjdesin ol ân Sultân Ahmed Hân'a i‘lâm etme€e ulaklar gön­de­rüp deryâ-misâl asâkir i ‹slâm› kal‘a­ya üflürüp ta‘mîr ü termîm edüp hamd i Hudâ yine kal‘a i Üstürgon sene 1014 târîhinde Sultân Ahmed Hân asr›nda be-dest i Lala Mehemmed Pafla feth oldu fî yevmi'l-isneyn 20 fî flehri Cemâzilûlâ.

San‘at › fli‘riyye ile fethine târîh budur:



(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) târîhi

Leflker i küffâr ç›kd› h›sn › Üstürgon'dan

Sene (   ).

Bu kal‘a i Üstürgon'un niçe kerre muhâsaras› evsâf›n ve feth [ü] fütûhlar›n› pederimiz merhûm­dan istimâ edüp bu gûne tahrîr olundu, zîrâ anlar Süley­mân Hân Gâzî'den berü bir gazâdan kal­ma­yup mücâhidün fî-sebîlillâh idiler, rahmetullâhi aleyh.

Ammâ flimdi bu sene 1073 târîhinde kal‘a i Üs­türgon'u bu hakîr i pür-taksîr el-hâletü hâzihi üzre gördü€ümüzü beyân edelim. Ve billâhi't-tev­fîk.


Yüklə 6,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin