F I h r I s t sayfa No



Yüklə 2,02 Mb.
səhifə2/11
tarix07.08.2018
ölçüsü2,02 Mb.
#68395
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Ağustos ayında rektör atamalarının yapıldığını söyleyen Yorgancılar, Ege Üniversitesi rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ı, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde ve YÖK oylamasında birinci sırada olan Prof. Dr. Sedef Gidener'in yerine ikinci sırada olup, ataması yapılan Prof. Dr. Mehmet Füzünde tebrik ederek, başarılar diledi.

Yorgancılar, hemen hemen her gün, her hafta ülkemizde bir orman yangını ile karşı karşıya kalındığını, 2007 yılında meydana gelen yangınlar neticesinde; Türkiye’de toplam 12 bin hektar alanın yandığını ve bu yangınlardan doğan zararın 72 milyon YTL’yi bulduğunu, oysa 2008 yılının Ağustos ayı itibari ile ilk yangın çıkan bölgede 14 bin hektarlık alanın kül olduğunu, yanan ağaçların değeri, söndürme çalışmaları, bölgenin yeniden ağaçlandırılması ve yeni dikim ile 30–40 yıllık bakım miktarı değerlendirildiğinde asıl maliyetin milyarlarca YTL’ye ulaştığını belirtti.


2007 yılında çıkan yangınlara bakıldığında, Akdeniz iklimine sahip ülkelerden Yunanistan, 280 bin hektarlık yanan alan ile ilk sırayı alırken, 150 bin hektarlık alan ile İspanya’nın ikinci, 55 bin hektarlık alan ile İtalya’nın üçüncü sırada yer aldığını söyledi.
60–70 yaşındaki bir kızılçam ağacının yaklaşık değerinin 500 lira civarında olduğu, bir hektarlık ormanda bin civarında ağaç dikildiği ve değeri iyi olan ağaç sayısının 200 olduğu varsayıldığında, bir hektardaki maddi kaybın 100 bin YTL olduğunu söyledi. Yorgancılar, dünya çam balı üretiminin %92'sini gerçekleştiren ülkemizde Ağustos ayı boyunca çıkan orman yangınlarının, arıcılık sektöründe de çok büyük kayıpların yaşanmasına neden olduğunu ifade etti.
Yorgancılar, orman yangınlarının %4’ünün doğal afetlerden, %96’sının maalesef insan kaynaklı çıktığını, 2007 yılında Orman yangınları mücadele faaliyetlerine döner sermaye bütçesinden yaklaşık 219 milyon YTL, yani yaklaşık 182.1 milyon dolar ayrıldığını, kiralama yoluyla temin edilen yangın söndürme cihazlarının, dünyada sadece bir kaç fabrikada yapılmasının değerlerini çok fazla arttırdığını, hükümetin de desteklediği yangın söndürme filosunun kurulmasının ne kadar önemli ve gerekli olduğunu her yangın sonrasında bir kez daha gördüklerini, zira bugün ülkemizin en büyük ihtiyaçları arasında 6 ton kapasiteli özel olarak hazırlanan yangın söndürme uçaklarının yer aldığını, ancak ülkemizde bu uçaklardan maalesef 3 tane olduğunu ve bunların İstanbul’da bulunduğunu, dolayısıyla Antalya’da meydana gelen bir yangında, uçakların İstanbul’dan kalkarak destek verebildiklerini, halbuki ormanlık arazilerimizin büyük bir kısmını lokalize ederek ve kendi içinde bunların konuşlandırmasını yaparak bu uçak sayısının en az 15-20’ye çıkartılması gerektiğini belirtti.
Az önce kendisine iletilen haberde; Muğla’nın Yılanlı bölgesindeki Kozağaç Kırıkalan Eskialan Mevkii’ndeki çıkan orman yangını kontrol altına alınmak istenirken 5 orman mühendisi ve 10’dan fazla orman işçisinin alevler arasında kaldığı ve kurtarılmayı beklendiğinin yer aldığını, yangınlara gerekli müdahalenin yapılabilmesi amacıyla alınması gereken uçaklar için çalışmanın acilen hükümet tarafından yapılmasının doğru olduğunu düşündüğünü söyledi.
2- “Seyahatleri nedeniyle; Metin Deyirmenci, Osman Atalay Ermiş, Salih Esen, Vedat Meçik ve Ali Müjdat Şahan’ın mazeretlerinin kabulüne.
3- “28.07.2008 tarih, 45 sayılı Meclis Toplantı tutanağı’nın tasvibine.”

4- Meclis Başkanı Ender YORGANCILAR:

Bu ayki davetli meslek komitesinin Plastik Sanayi Meslek Komitesi olduğunu söyleyen Yorgancılar, Komite Üyelerini meclise tanıttıktan sonra, komite adına konuşma yapmak üzere Erdoğan Çiçekçi’yi kürsüye davet etti.


Plastik Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Erdoğan ÇİÇEKÇİ :

Plastik sanayinin yüksek teknoloji içeren ve çok büyük kesime istihdam yaratan bir sektör olduğunu, ülke genelinde yaklaşık 5000-6000 tane sanayicinin, Ege Bölgesi’nde ise 600-700 sanayicinin faaliyette bulunduğu, petrokimyasal ürünler kullandıkları için işi daha dikkatli yaptıklarını, sektör girdilerinin başında da enerjinin yer aldığını vurguladı. Sanayici olarak ayakta kalabilmek için vazgeçilmez stratejilerinin başında, hem kullandıkları hammaddenin tehlike boyutu olması nedeniyle dikkatli davranmaları, hem de teknolojiyi yakalamak zorunluluğunun yer aldığını söyledi.


Çiçekçi eğitimli işçi çalıştırmaları gerekirken ne yazık ki hiç bir bilgisi olmayan kişileri işe alarak eğitmeye çalıştıklarını, ancak İzmir’de rahmetli Mazhar Zorlu’nun açtığı plastik meslek okulu ve Ege Üniversitesi Ege Meslek Yüksekokulu’ndaki plastik teknolojisi bölümü ile eğitimli ve kaliteli işçiye bir kaç sene içerisinde sahip olabileceklerini belirtti. Mazhar Zorlu Plastik Meslek Okulu kurulurken Odamız meclisince 10 milyarlık hibe verilmesinin kabul edildiğini ve bu okulun bugün çok güzel bir duruma geldiğini, Ege-Plasder olarak da üniversiteler ile meslek yüksek okuluyla çok sıkı temas içinde olduklarını ve verilecek en doğru eğitimi belirlemek için ilişkileri devam ettirmek istediklerini, üniversitelerle işbirliği konusunda da Odamızın politikasını destekleyerek devamını dilediklerini söyledi.
Ülkemizin ekonomik yapısının, bugün tüm sanayi sektörlerini getirdiği noktanın kâr ve kazancın gittikçe küçülmesi olduğunu, plastik sektörünün içindeki bazı alt dallar-da herhangi bir kazanç elde edilmediği gibi nerdeyse cepten yer durumuna gelindiğini, ancak bazı iş kollarında ise plastiğin gerek teknolojik üstünlüğünü, gerek pazardaki olumlu şartlarını kullanarak kendi dallarında iyi bir kârlılık yakalama imkanının elde edil-diğini ki, işte bunun için teknolojiyi en iyi şekilde kullanmak zorunda olduklarını belirtti.
Çiçekçi kullandıkları hammadde fiyatlarının hayal edilemeyecek seviyeye geldiğini, nitekim 1400 dolar olan hammadde fiyatının, bir yıl içinde 2400 dolar seviyesine çıktığını, elektrik ücretinin %40 arttığını, ancak kendilerinin bu yükselişi ürettikleri mala uygulayamadıklarını, uyguladıkları takdirde mevcut müşterilerini kaybettiklerini, bunun da işletme sermayesinin küçülmesine neden olduğunu belirterek, bu durumun dünyanın taleplerini kısmasına kadar devam edeceğini söyledi.
Plastiğin, yerine yeni bir ürün bulununcaya kadar dünyanın vazgeçemeyeceği bir ürün olduğunu, çevrecilerin plastiğe karşı yaptıkları eylemleri doğru bulmadığını, yapılan yanlış yorumlara, yanlış bilgilendirilmelere kesinlikle inanılmaması, Plastik sanayinin çevreci olmaya dönük, hammaddesinden kaynaklanan akılcı yeni ürünlere doğru yönlendirildiğine mutlaka dikkat edilmesini gerektiğini söyleyen Çiçekçi, kirlilik ile plastiğin bağdaştırılmaması gerektiğini zira kirliliği maalesef insanlarımızın yarattığını, bunun suçlusunun plastik sanayicisi olmadığını, Avrupa’da insanlar daha bilinçli olduğu için çevre kirliliği yaşanmadığını belirtti.
Plastiğin Türkiye’deki tek üreticisinin Petkim olduğunu, 20-30 yıl önce %100 Türkiye’nin ihtiyacını sağlayan Petkim’in bugün maalesef üreticinin ihtiyacını ortalama %20 oranında karşılayabildiğini, geri kalan bölümü ithalatla ikame ettiklerini, ancak bir ton ham petrolün yaklaşık maliyeti 500 dolar iken, bir ton plastiğin Türkiye’ye satışının 2.200 dolar olduğunu ve dünyada bu kadar katma değeri yüksek başka hiç bir ürün bulunmadığını dile getiren Çiçekçi, bundan 30 yıl evvel en büyük üretim teknolojisi, en hızlı şekilde ülkemize getirilirken geçen süreçte ikinci petrokimya tesisinin yapılmayarak, üreticinin %20’lik üretim kaynağına mahkum edilmesinin ülkemizin milyonlarca hatta milyarlarca döviz kaybetmesine neden olduğunu vurguladı. Yatırım yapmayı planlayan Petkim’e hükümet yetkililerinin çok süratle izin vermeleri, yabancıların hızını kesmemeleri gerektiğini ifadeyle, Odamızın Petkim’in varlığını Ege Bölgesi Sanayicileri için bir kıymet olarak görmesi ve yönetimin her fırsatta bunu benimseyerek dile getirmesini arzu ettiklerini söyledi.
Plastikçi üreticilerin tamamen sivil toplum örgütü anlamında kurduğu Ege-Plasder’in Odamız Plastik Sanayi Meslek Komitesi ile iç içe faaliyetlerini sürdürdüğünü, derneklerinin şu anda 200 tane aidatı ödeyen üyesinin bulunduğunu, hem derneğin, hem de Odamız meslek komitesinin başkanlığını Erol Paksu’nun yürüttüğünü, Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın’ın bugüne kadar Ege-Plasder’e gösterdiği ilginin bundan sonraki başkanlar tarafından da gösterilmesini arzu ettiklerini dile getirdi ve desteğinden dolayı Taşkın’a teşekkür etti.
Komite olarak İzmir Ticaret Odası’nın fuar katılımı için verdiği maddi desteğin, Odamızca da verilmesini beklediklerini belirten Çiçekçi, NACE faaliyet kodlarına göre komitelerinin üç ayrı komiteye ayrılmasından gurur duyduklarını, ayrıca Menemen Plastik ihtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde şu anda bütün yerlerin satıldığını, yedekte bekleyen üyelerin olduğunu ifade ile destekler ile bu organize sanayi bölgesini de bitirebileceklerini söyledi.

Yöneltilen sorulara yanıt veren Çiçekçi, 17.000 tonluk Petkim’in katı atık tesisleri bulunduğunu ve bu tesislerin beş yıl önce yapılmasına karşın, 6 ay önce faaliyete sokulduğunu, yani bürokrasinin bu tür işlerde çok fazla zaman kaybına sebep olduğunu, onun için de sivil toplum örgütlerinin bürokratik engellerin önüne geçmek adına gereken tepkiyi vermesi gerektiğini belirtti.


5- Meclis Başkanı Ender YORGANCILAR :

2008 Eylül ayının son Pazartesi gününün Ramazan Bayramı öncesi arife gününe denk geldiğini, dolayısıyla Eylül ayı meclis toplantısının 22 Eylül 2008 Pazartesi günü yapılmasını önerdiğini, ayrıca Tire OSB Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Porsuk’un Eylül ayı meclis toplantısının Tire OSB’de yapılması yönünde bir önerisinin de olduğunu belirterek, Eylül ayı meclis toplantısının 22 Eylül 2008 tarihinde, saatinin iftar vaktine göre ayarlanarak, Tire OSB’de yapılması yönünde görüş belirtmek isteyen olup olmadığını sordu.


Hakkı ATTAROĞLU :

Tire OSB’de toplantı yapılması konusunun Ramazan ayından sonra değerlendirilmesinin daha doğru olacağını söyledi.


Meclis Başkanı Ender YORGANCILAR :

Başka söz alan olmadığından Meclisin genel görüşü gereğince Eylül ayı meclis toplantısının 22 Eylül 2008 Pazartesi Odamız’da yapılmasını ve Tire OSB’de yapılması planlanan toplantının Ramazan ayından sonra değerlendirilmesini oylamaya sundu.

.

Yapılan oylama neticesinde; Eylül ayı meclis toplantısının 22 Eylül 2008 Pazartesi Odamız’da yapılmasına ve Tire OSB’de gerçekleştirilmesi planlanan toplantının Ramazan ayından sonra yapılmasına”



6- Meclis Başkanı Ender YORGANCILAR :

Bergama Organize Sanayi Bölgesi’ne ilişkin sunum yapmak üzere Bergama Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Gökçüoğlu’nu kürsüye davet etti.


Bergama OSB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim GÖKÇÜOĞLU :

Bergama OSB’nin 1997 yılında kurulduğunu, kurucu ortakları arasında EBSO’nun %70, Bergama Ticaret Odası’nın %15, İzmir Özel İdare Müdürlüğü’nün %15 pay ile yer aldığını, toplam alanı 1 milyon 793 bin metre kare olan OSB’nin İzmir Çanakkale duble yolu üzerinde bulunduğunu, Bergama’ya uzaklığının 13 km, İzmir Alsancak Limanı’na uzaklığının 110 km, havaalanına uzaklığının 130 km, planlaması yapılan Kuzey Ege Çandarlı Limanı’na uzaklığının 25 km olduğunu söyleyen Gökçüoğlu, planlaması tamamlanmış bölgede 101 adet sanayi parseli oluşturulduğunu, 0-7500 m² arası 61 adet, 7500-15.000 m² arası 16 adet, 15.000-25.000 m² arası 9 adet, 25.000-35.000 m² arası 8 adet, 35.000-50.000 m² arası 4 adet, 50.000 m² ve üzeri 2 adet parsel olduğunu, şu anda 407 bin m² parsel alanı talebi ile 37 adet katılımcı firmanın bulunduğunu söyledi.


İzmir-Çanakkale duble karayoluna 500 metrede yer alan bölgenin, bu 500 metrelik mesafesini birinci derece tarım alanı olduğu için bölge içine katamadıklarını, ancak ilerideki aşamada tarım organize düşünülürse bu alanın organizenin içine alınabileceğini dile getiren Gökçüoğlu, Kuzey Ege Çandarlı Konteyner Limanı’nın faaliyete geçmesiyle bölgelerinin endüstriyel gelişmelere bağlı olarak bir cazibe merkezi haline geleceğini, şu anda Dikili Limanı’nın da özelleştirildiğini, ithalat ve ihracat yapılabildiğini ifade etti.
Gökçüoğlu yönetim olarak göreve başladıklarında, 2 yılda 100 bin m² satış yapmayı planladıklarını ancak bu hedeflerini sadece bir yılda gerçekleştirdiklerini belirterek, bölgenin emsal oranının %55 olması amacıyla imar planı revizyon çalışmalarının devam ettiğini, bu kapsamda bölgenin içinden geçen Sağancık köy yolunun koruma bandı, yeşil alan içerisine alınması için proje çalışmalarının yapıldığını, gerekli onayların alındığını, Bakanlıktan gelecek yazı ile çalışmaların hızlanacağını ifade etti. İzmir-Çanakkale karayoluna yapılacak kavşak için projelendirme çalışmalarının bittiğini, alt zemin araştırma raporu için araştırma çukurları açılarak, numunelerin analiz edildiğini, Bakanlık onayının alındığını, İzmir-Çanakkale Karayolu’ndan OSB’ye girişe tote levhasının konulduğunu, sinerji hattının 56.000’den, 836.000’e getirildiğini, idari Sosyal Tesis Alanına, Bayrak Direkleri, Prefabrik Şantiye Ofis Ünitesi, Güvenlik Kabini ve WC kabini yerleştirildiğini, OSB’ye ilk elektrik enerjisi izninin alındığını, ihalesinin yapıldığını söyleyen Gökçüoğlu, bu konuda verdiği destek için Yönetim Kurulu Başkanı Taşkın’a teşekkür etti.
Yönetime geldiklerinde bütçenin eksi 259 milyar lirada olduğunu, kendilerinin de bilgisayar ve program aldığını, çıkan bir üyenin parasını ödediklerini, alt yapı haritası için ödeme yaptıklarını, bir yıl içinde gelinen durumun artı 800 kusur milyar lira olduğunu vurguladı. Göçüoğlu, 1997-2007 arasında 10.000 m² yer sahibinin 100 YTL taksit ödediğini, gecikme zammının da talep edilmediğini söyleyerek, 2002 yılından sonra OSB’ler kanununda gecikme zammı alınması mecburiyeti doğduğu için 2002’den itibaren gecikme zamlarını tahakkuk ettirdiklerini belirtti. OSB’nin m² başına aidat fiyatının aylık 0,1-YTL, 10000 m² için 1000.-YTL olduğunu, yer talep eden firmalardan vadeli ödeme seçeneğini tercih edenler için giriş ücretinin m² başına 2.-USD, 10000 m2 için 20000.-USD, peşin ödeme seçeneğini tercih edenler için satış rakamının m² başına 18.-USD olduğunu ki buna Arıtma Tesisi katılım bedelinin dahil olmadığını, bütün site bittikten sonra arıtma tesisinin bitirileceğini söyledi.
Bölgenin topoğrafik yapısının, hafriyat işlerinin imalatı ve buna bağlı olarak hafriyat maliyetleri bakımından son derece uygun olduğunu, düz bir bölge olduğu için inşaat imalat maliyetlerinin son derece ekonomik olacağını söyleyen Gökçüoğlu, Bergama’da meslek lisesi, ticaret meslek lisesi, endüstri meslek lisesi, sağlık meslek lisesi ve meslek yüksek okulu bulunduğunu, dolayısıyla eğitimli işçilere, öğrencilere sahip olduğunu ki bugün Aliağa’nın çoğu işçisinin Bergama’dan gittiğini dile getirdi.
Gökçüoğlu, yönetim olarak, tek hedeflerinin arazinin maliyeti ne ise o fiyattan satılması, üstüne hiçbir meblağın ilave edilmemesi olduğunu, ikinci olarak hiçbir şekilde katılımcılarının haberi olmadan kredi alınmaması olduğunu ifadeyle, ihaleleri şeffaf ve net şekilde yaparak, bir de bant kaydına aldıklarını ve bu CD’leri tüm üyelere dağıttıklarını belirtti.
Meclis Başkanı Ender YORGANCILAR :

Gökçüoğlu’na teşekkür ederek, yaptıkları başarılı çalışmalar için EBSO Meclisi adına tebrik etti.


7- Ekonomik ve Güncel Konular maddesine geçmeden önce aylık faaliyetlerle ilgili bir sinevizyon sunumu olduğunu söyleyen Yorgancılar, sunumun izlenmesinin ardından Taşkın’a söz verdi.
Yönetim Kurulu Başkanı Tamer TAŞKIN:

Yüklə 2,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin