Federe ve Muhtar Türk Cumhuriyetleri


I. I. Nepliuev I Orenburgskii Krai



Yüklə 14,45 Mb.
səhifə8/100
tarix17.11.2018
ölçüsü14,45 Mb.
#82905
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   100
I. I. Nepliuev I Orenburgskii Krai. Kazan, 1897. s. 118.

3 N. Dubrovin, Pugachev i ego soobschniki, Sankt Peterburg, 1884, s. 1. 253.

4 Kokorin Mikhail, “Ystupim banditam v Chechne-voevat’ pridetsya u poroga rodnogo doma”, Rossiiskaya Gazeta (Nisan 1, 2000).

5 “Opredeleniye Konstitutsionnogo Suda Rossiiskoi Federatsii o proverke sootvetstviya Konstitutsii Rossiiskoi Federatsii otdel’nykh polozhenii konstitutsiy Respubliki Adygeya, Respubliki Bashkortostan, Respubliki Ingushetiya, Respubliki Komi, Respubliki Severnaya Osetia-Alaniya i Respubliki Tatarstan” (Yönetimdeki Rusya Anayasa Mahkemesi aşağıda ismi zikredilen cumhuriyetlerin anayasalarının birbirlerine benzediklerini iddia ederek Adygeya, Başkurdıstan, İnguştiya, Komi, Kuzey Ossetia-Alaniya, ve Tataristan anayasalarını Rusya anayasası ile birleştirmiştir). Rossiiskaya Gazeta (Temmuz 25, 2000).

6 Bugünkü Rusya Federasyonu yirmi bir adet Cumhuriyetten, altı kara parçasından, kırk dokuz bölgeden, on adet otonom bölgeden, bir adet otonom topraktan, ve iki federal şehirden oluşmaktadır. (Moskova ve St. Petersburg).

7 Rakhimov Murtaza, “Ukrepleniye samostoyatelnosti regionov-put’ k moguschestvu Rossii”, Rusya ile Başkurdıstan Arasındaki Güç Paylaşımı Antlaşmasının Altıncı Yıldönümü Dolayısı ile yayınlanan Rapor (Ağustos 3, 2000).

8 Shaimiyev Mintimer, “Desyat’ let po puti ukrepleniya suveriniteta”, Tataristan Egemenlik Bildirgesi’nin 10. yılı dolayısı ile Tataristan Devlet Konsülün’de düzenlenen oturumun Raporu (Ağustos 29, 2000)

9 Fedorov Nikolai, “Kogda grazhdane v napryazheniye imi udobneye upravlyat” (İnsanlar tereddütte kaldıklarında onları idare etmek daha kolaydır.), Izvestiya (Ağustos 31, 2000).

10 Rossiiskaya Gazeta (Ekim 11, 2000).

11 Rossiiskaya Gazeta (Nisan1, 2000).

12 Rossiiskaya Gazeta (Eylül 2, 2000).

13 Kişisel Görüşme (Eylül 12, 2000).

14 Başkan idaresindeki bölgesel idareden sorumlu bölümün başkanı olan Sergei Samailov’un Başkurdıstan Parlemantosu’na gönderdiği mektupta Putin’in nasıl bir Güç-Paylaşımı Antlaşmasını desteklediğini etkili bir şekilde ifade etmiştir. Semilov’un iddiasına göre bu tür antlaşmaların yaşaması mümkün değildir. (Rossiiskaya Gazeta, Eylül 7, 2000). Eğer Samailov bu kadar önemli bir konumda olmasına rağmen böyle net bir açıklama yaptıysa buna mutlaka kulak vermek gerekmektedir.

15 Interfaks-Evrazia (Mayıs11, 2000).

16 Otechestvo (Şubat 26, 2001).

Alton S. Donelly, The Russian Conquest of Bashkiria, 1552-1740: A Case-Study in Imperialism, Londra, 1968.

V. N. Vitevskii, I. I. Nepliuev I Orenburgskii Krai. Kazan, 1897. s. 118.

N. Dubrovin, Pugachev i ego soobschniki, Sankt Peterburg, 1884, tom 1. 253.

Kokorin Mikhail, “Ystupim banditam v Chechne-voevat’ pridetsya u poroga rodnogo doma”, Rossiiskaya Gazeta (Nisan 1, 2000).

Rusya Anayasa Mahkemesi’nin idaresinin, bazı şartlarla ilgili olarak Adygeya, Başkurdıstan, Inguşetiya, Komi, Kuzey Ossetia-Alaniya, ve Tataristan cumhuriyetlerinin anayasalarının Rusya Federasyonu’nun Anayasası ile uyumlu hale getirilmesi. Rossiiskaya Gazeta (Temmuz 25, 2000).

Rakhimov Murtaza, “Ukrepleniye samostoyatelnosti regionov-put’k moguschestvu Rossii”, Başkürdistan ve Rusya Arasındaki Güç-Paylaşımı Anlaşması’nın Altıncı Yıl Dönümü Üzerine Yayınlanmış olan Rapor (Ağustos 3, 2000).

Shaimiyev Mintimer, “Desyat’let po puti ukrepleniya suveriniteta”, Tataristan Devlet Konsülündeki Tataristan Egemenlik Bildirgesi’nin 10. Yıldönümü Dolayısı ile Yayınlanan Rapor. (Ağustos 29, 2000)

Fedorov Nikolai, “Kogda grazhdane v napryazheniye imi udobneye upravlyat” (İnsanlar Tereddütte Olduklarında Onları İdare Etmek Daha Kolaydır. Izvestiya (Ağustos 31, 2000).

Başkurdistan: Tarihi, Nüfusu, Etnopolitik Durumu ve Millî Gelişmeler / Dr. Bekir Demir [p.73-80]

DR. BEkİR DEmİR

Moskova Devlet Üniversitesi / Rusya

Genel Olarak

Rusya Federasyonu içerisinde “muhtar”1 milli bir cumhuriyet olan Başkurdistan, Avrupa ile Asya sınırında, Doğu Avrupa düzlüğünün doğusunda (Ön-Ural) ve Orta-Ural Dağlarının batı tarafında Beyaz Nehir ve onun kolu Ufa Nehri’nin oluşturduğu havzada yer almaktadır. Kuzeybatısında Tataristan ve Udmurtiya Cumhuriyetleri, kuzeyinde Perm ve Sverdlovsk Oblastları, doğusunda Çelyabinsk Oblastı ve güney ve güneydoğusunda Orenburg Oblastı vardır.

143.600 km2 yüzölçümü olan Başkurdistan, Rusya Federasyonu’nun2 Ural ekonomik Bölgesi (Uralskiy ekonomiçeskiy rayon) ve Volga Boyu Federal Bölgesi (Privoljskiy federalnıy okrug) içerisinde yer almakta, 54 idari rayon, 20 şehir, 41 köy-kent (posyölok) ve 929 köy idaresinden oluşmaktadır.

Rusya Federasyonu içerisinde ilmi-teknik potansiyeli yüksek federe birimlerden birisi olan Başkurdistan, zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahiptir. Rafineriler ve petro-kimya fabrikaları cumhuriyet ekonomisinin temelini oluşturur. Sanayinin büyük kısmı birkaç büyük şehirde (Ufa, Sterlitamak, Salavat, Neftekamsk) toplanmıştır. Her ne kadar, Rusya geneline göre üretim temposundaki düşüş yüksek olsa da, sosyal felakete yol açacak düzeyde değildir.

1. Kısa Tarih

Başkurtların etnik geçmişleri, Aral çevresi-Sir Derya bozkırlarında yaşayan, Güney Ural bozkır ve ormanlık alanlarında yerleşen eski Başkurt kabilelerine (Tungus-Mançur ve Moğolların etkisinde kalan Güney Sibirya-Merkezi Asya kaynaklı Türk dilli gruplar) zamanına kadar (IX. yy.’ın sonu ve X. yy.) dayandırılmaktadır.3 Bunlar bu bölgede kısmen tehcir edilmiş, kısmen Fin-Ogor ve İran dilli (Sarmat-Alanski) yerel halk tarafından asimile edilmişlerdir.

X. yy.’da ve XIII. yy. başlarında Volga-Kama Bulgarları’nın etkisi altında kalan ve 1236 yılında Moğollar tarafından Altın Orda’ya (Altınordu) bağlanan Başkurtlara, Moğol hakimiyeti süresince bazı Bulgar, Kıpçak ve Moğol kabileleri katılmışlardır.

X. yy.’da Başkurtlar, İslam’a girmeye başlamış, XIV. yy.’ın ilk yarısında Öz-Bek Han (1313-1340) zamanında ise İslam, Başkurdistan’da tamamen yayılmıştır. İslam’la birlikte, aynı zamanda Arap alfabesini de kabul etmişler ve Arap, Acem ve daha sonra Türk yazı kültürüne katılmışlardır.

Kazan Hanlığı’nın yıkılmasından sonra (1552), Başkurt toprakları Ruslar tarafından işgal edilir. 1574’te de Başkurt istihkamı Turatau yerine Ufa şehri inşa edilir. XVII-XVIII. yy.’lar arasında Başkurtlar, milli ve dini haklarının sınırlandırıldığı ve topraklarının mevcut kanunlara aykırı olarak Ruslar tarafınan zapt edildiği gerekçeleriyle birkaç defa isyan ederler.4 1773-1775 yıllarındaki isyandan sonra çar idaresi Başkurtların toprak üzerindeki veraset (votçina) haklarını korumak zorunda kalır. 1789 yılında Ufa’da, başlangıçta evlilik meseleleri, miras ve mal paylaşımı, dini okulların idaresi gibi işlere bakan Rusya Müslümanları İdare-i Ruhanisi (duhovnoye upravleniye musulman Rossii) kurulur.

1905 İhtilali’nde Başkurtların fazla bir rolleri yoktur. Fakat 1917 İnkılabı, bütün Rusya Türklerini olduğu gibi, Başkurtları da harekete geçirir.

Şubat İhtilali’nden sonra (1917) Başkurt Milli Entelijansiyası’ndan seçkin bir grup, federal ve demokratik bir Rusya içerisinde muhtar Başkurdistan fikrini savunurlar. Mayıs ayında Başkurt kongresi hazırlığı için

Başkurt Oblast Bürosu kurulur. Temmuz’da Orenburg’da toplanan I. Tüm-Başkurt Kongresi, Başkurt milli hareketinin merkezi organı olan Başkurt Oblast Şurası’nı seçer. Şuranın başkanlığını, Başkurdistan’ın muhtariyeti, Başkurt milli ordusu kurulması ve toprak meselelerinin çözülmesi taraftarı olan Şerif Manatov ve Zeki Velidi Togan üstlenirler.

Mayıs ayında yapılan Bütün Rusya Müslümanları Umumi Kongresi’nin Rusya Türk ülkelerinin muhtariyetini talep eden kararına karşı, kongrede yer alan Başkurt temsilciler, üç kişilik bir komite teşkil edip, ayrı hareket ederler.5 28-29 Ağustos 1917’de II. Başkurt Kongresi toplanır ve bu kongre Tatarlarla Başkurtlar arasında mücadeleye dönüşür.

1917 Kasımı’nın ortalarında Başkurt Oblast Şurası, Ufa’dan Orenburg’a taşınır ve merkezden gelen Bolşevik anarşisi karşısında Başkurtların “ferdi ve mülki güvenliğinin” korunması için Başkurdistan’ın milli muhtariyetini ilan eder. Şura liderleri, aynı zamanda, Rusya’da “Devletler Federasyonu” kurulması fikrini ileri süren Ural Kazaçiklerin lideri anti Bolşevik Ataman Dutov’u desteklerler.

Aralık 1917’de Orenburg’da Başkurt Kurucu Kurultayı, Başkurdistan’ın muhtariyetini onaylayarak, Z. V. Togan, Ş. Manatov, İ. Sultanov ve diğer Başkurt liderlerden oluşan milli hükümeti seçer. 1918 Ocak ayının başında Şerif Manatova Lenin ve diğer Bolşevik idarecilerle Moskova’da görüşmelerde bulunduğu sırada Orenburg Sovyet-Rus ordusu tarafından işgal edilir ve Başkurt hükümeti üyeleri tutuklanır. Ardından da milli muhtar statü ortadan kalkar.

Mart 1918’de Manatov, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti (RSFSC) Milliyetler İşleri Halk Komiseri (Narkomnatsii) Stalin’i Tatar-Başkurt Sovyet Cumhuriyeti Kurulması Hakkında Milliyetler Tüzüğü’nü imzalamaya ikna eder. Ancak Eylül’de planlanan Kurucu Kongre girişimi Çekoslovak Kolordusu’nun isyanı ve Beyaz Muhafız Birliği’nin saldırısıyla başarısız olur.

1918 yazında Z. V. Togan başkanlığındaki Başkurt milli hükümeti Başkurt milli ordusunu kurmaya başlar. Eylül ayında Ufa’da yapılan devlet toplantısında Başkurt liderler Kurucu Meclis Üyeleri Komitesi’ni (Komuç) desteklerler ve Geçici Sibirya Hükümeti ile sözleşme yaparlar. Kasım 1918’de Komuç Hükümeti’ni ortadan kaldıran Amiral Kolçak, Başkurdistan’ın muhtariyetini tanımaz. Bunun üzerine Başkurtlar Bolşeviklerle irtibata geçerler. 1919 Şubatı’nda Z. V. Togan komutasındaki Başkurt milli ordusu Kızılordu’ya bağlanır. 23 Mart 1919’da da “Küçük Başkurdistan” (Malaya Başkiriya)6 toprakları üzerinde, RSFSC’nin federe birimi olarak Başkurt Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kurulur. Böylece Başkurdistan, Rusya Federasyonu’nun hukuki yönden tam haklı ilk üyesi ve ilk muhtar Sovyet cumhuriyeti olur. Milli hükümetin eski başkanı Z. V. Togan da Başkurt İhtilal Komitesi’nin başkanlığına getirilir.7

Rusya iç savaşının sona ermesiden sonra, 19 Mayıs 1920’de Bütün Rusya Merkezi İcra Komitesi (VTSİK), Başkurdistan’ın siyasi muhtariyetinin fiilen ortadan kaldırıldığını ifade eden “Başkurdistan Muhtar Sovyet Cumhuriyeti’nin Devlet Yapısı Hakkında” Kararnameyi onaylar. Kararname hükümlerini gerçekleştirmek için Başkurt İhtilal Komitesi’ne merkezden eski kafalı Bolşevikler gönderilir. Onların zorlamasıyla da Başkurt İhtilal Komitesi istifa eder ve başkan Togan, Türkistan’a göç eder.

Temmuz 1920’de Bolşevikler, Başkurtların mutlak azınlıkta olduğu yeni Başkurt yönetimini kurarlar.

14 Haziran 1922’de VTSİK Muhtar Başkurdistan’ın sınırlarının genişletilmesi kararını alır. Bu karara göre imparatorluk döneminde Ufa Guberniyası’na (Valilik) bağlı olan Ufa, Birsk, Belebeyavsk ve Zlatoustovski Uyezdleri (kaza) ve Çelyabinsk Guberniyası’na bağlı Miasski Uyezdi’nin volostları Başkurdistan’a dahil edilir. Egemenlik deklarasyonunun ilan edildiği 1990 yılına kadar da statüsünde yeni bir değişiklik olmaz.

2. Etnopolitik Durum



2.1. Nüfus ve Etnik Yapı

Başkurtlar, Başkurdistan’ın yerel halkıdır. Başkurt dili kuzeybatı veya Kıpçak Türkçesi gurubuna girer. XX. yy.’ın başlarında Başkurt aydınları Başkurt dilini edebi bir dil durumuna getirmek için girişimlerde bulundular. Bu yıllarda çıkarılan gazeteler (Başkurt, Başkurdistan, Başkurt Tausı, Başkurdistan Haberleri) başlıklarında, Başkurt sözünü kullanmalarına rağmen, Kazan Türkçesiyle yayınlıyorlardı.

1989’daki tüm Başkurt nüfusu 1.449.462’dir. Bunlardan 1.345.300’ü Rusya Federasyonu’nda yaşamaktadır. Başkurtların %59,6’sı (863,800) kendi cumhuriyetlerinde yaşamaktadırlar. Ayrıca Rusya Federasyonu’nun Çelyabinsk, Orenburg, Perm, Sverdlovsk, Kurgan ve Tümen Oblastlarında, Kazakistan’da (41.800), Özbekistan’da (34.800), Ukrayna’da (7.400), Tacikistan’da (6.800), Türkmenistan’da (4.700) ve Kırgızistan’da (4.000) Başkurt nüfus yaşamaktadır.

Bugün Başkurdistan’da 30’dan fazla etnik grup yaşamaktadır ve bunlardan on tanesinin nüfusu 5.000’in üzerindedir. Başkurdistan’ın üç temel etnik grubu Ruslar, Tatarlar ve Başkurtlardır. 1998 itibariyle cumhuriyet nüfusunun %43’ünü (1989’da %39,3) tüm şehir merkezlerinde de çoğunluğa sahip Ruslar oluşturmaktadır.

Başkurdistan içerisinde dağınık olarak yaşayan Tatarlar, nüfusun %24’ünü (1989’da %28,4) teşkil etmektedirler. 80’li ve 90’lı yıllarda Ufa, Sterlitamak, Salavat, Neftikamsk ve diğer şehirlerdeki sayıları artmasına rağmen, daha çok kırsal kesimde yaşayan Başkurtlar ise nüfusun sadece %23’üne (1989’da %21,9) sahiptirler. Tatar nüfusun fazla olması Tataristan ve Başkurdistan Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerde gerilimin artmasına sebep olmaktadır.

Rusya’ya bağlandıklan sonra başlayan sömürgeleştirme sürecinin etkisiyle Başkurdistan’ın nüfusu da değişmeye başlamıştır. Zira Rusya’nın Avrupa kısmından Başkurdistan’a doğru sistemetik nüfus akını olmuştur.

1897 yılı itibariyle Başkurdistan topraklarında 1991 bin, 1913 itibariyle de 2811 bin insan yaşamaktaydı. 1913-1926 yılları arasında, I. Dünya Savaşı ve Rus İç Savaşı, milli kurtuluş ordusunun kayıpları ve 1921’de yaşanan açlık (1920-22 arasında 650 bin kişi ölmüştür) nedenleriyle nüfus 264 bin kişi (%9,4) azalmıştır.

1929 ile 1939 nüfus sayımları arasındaki sürede cumhuriyet nüfusunda hızlı bir artış olmuştur (SSCB’deki %1,6’lık artışa karşılık %24’lük bir artış). Cumhuriyet’in ekonomik ve sosyal durumunda yaşanan büyük çaptaki değişim ve dönüşümler nüfusun tabii ve mekanik olarak artmasına olumlu etkide bulunmuştur.

Buna karşılık, cephelerde büyük sayıda insan kayıplarını, doğum oranının düşmesini ve ölüm oranının artmasını netice veren II. Dünya Savaşı, Başkurdistan nüfusunun da hissedilir sayıda azalmasına neden olmuştur. Savaş öncesi nüfusa ancak 1956’da ulaşılabilmiştir. 60’lardaki yüksek ve istikrarlı tabii artış temposu genel nüfus sayısındaki dinamik yapıda kendini göstermiştir. 1959 ile 1970 nüfus sayımları arasında Başkurdistan nüfusu 478 bin artış göstermiş, ardından gelen dönemde ise nüfus büyüme temposu yavaşlamaya başlamış, hatta SSCB ortalamasının altına düşmüştür. Bu düşüş nüfusun tabii artışındaki düşüşle ve sanayide iş alanlarının yetersizliğinden kaynaklanan diğer bölgelere göçlerle bağlantılıdır. 1970-89 arasına cumhuriyet nüfusu %3,5 (SSCB %18,6-RSFSC %13) artarken, SSCB genel nüfusu içerisindeki payı %1,58’den %1,38’e, RSFSC içerisinde de %2,93’den %2,69’a gerilemiştir.

Ülkeyi saran ve SSCB’nin dağılmasına sebep olan sosyo-ekonomik kriz Başkurdistan’ın demografik sürecinde ciddi değişiklikler meydana getirmiştir. Öyle ki, diğer bölgelere göç veren Cumhuriyet, 1991’den itibaren BDT ülkelerinden göçmen ve sığınmacı kabul eder hale gelmiştir. Bundan başka, 1993’te savaş sonrası dönemde, Rusya Federasyonu’nun diğer bölgelerinde olduğu gibi, ilk defa ölüm oranı doğum oranını aşmıştır. Ancak nüfus azalışı göçmen sayısındaki artışla telafi edildiğinden fazla dikkat çekmemektedir. Takip eden yıllarda Cumhuriyet’in nüfusu artmaya başlamıştır: 1991’de nüfus sayısı 4 milyon sınırını aşmış, 1995’te 4.080 bin, 1998’de 4.104 bin, 1999’da ise 4.117 bin olmuştur.

Başkurdistan Cumhuriyeti bugünkü nüfus sayısı itibariyle Rusya Federasyonu federe birimleri arasında ilk yediye girmektedir. İstatistiki verilere göre Rus ve Tatar diasporasının sayıca artış götermesine karşılık Başkurtların Cumhuriyet’teki özgül ağırlıkları azalmaktadır. Şehirleşme, Başkurt dilini öğrenmek için gerekli şartların yokluğu ve dili kullanma alanının gittikçe daralması Başkurtların bir kısmının Başkurdistan’ın Rus ve Tatar nüfusu tarafından asimile edilmesine neden olmaktadır.

Başkurdistan’daki resmi devlet dili Başkurtça ve Rusçadır.9 Yapılan son dört nüfus sayımı sonuçlarına göre Rusya halkları içerisinde Başkurtçayı ana dili sayanların oranı artış göstermiştir. %72,6’sı rahat bir şekilde Rusçayı kullanabilen Başkurtların, 1989 yılı itibariyle %72,8’i Başkurt dilini (1959’da %62’si), %10,1’i Rusçayı anadili kabul etmektedir. Bunun yanında Rusçayı ana dili kabul edenlerin sayısı sürekli artarken, Tatarcayı ana dili sayanların sayısında azalma gözlenmektedir. Bugün Başkurdistan’da Başkurtça-Rusça ikidilliliği ağır basmakla beraber, özellikle köylerde Başkurt-Tatarca-Rusça üçdilliğiği yaygındır.10



2.2. Başkurdistan’ın Resmi Statüsü ve Rusya Federasyonu ile İlişkileri

Rusya Federasyonu’nun 12 Haziran 1990’da “Egemenlik Deklarasyonu” ilan etmesi o zamanki RSFSC içerisinde yeni kırılma döneminin başlangıcı olmuştur. Zira bu deklarasyon hem SSCB ve hem de RSFSC’ye bağlı birlik ve muhtar cumhuriyetlerin egemenlik ve bağımsızlık ilanlarına örnek teşkil etmiştir. “Bağımsızlıklar geçidi (Parad suverenitetov)” olarak adlandırılan bu dönemin aktörlerinden birisi de Başkurdistan’dır.

2.2.1. Egemenlik Deklarasyonu

1989-1990 yıllarında Başkurt milli hareketlerinin liderleri cumhuriyet idaresinin aktif destekleriyle Baş

kurdistan Muhtar Cumhuriyeti’nin statüsünün yükseltilmesi meselesini gündeme getirirler. 1990’da Başkurdistan Yüksek Sovyeti’nde Başkurdistan’a SSCB içerisinde birlik cumhuriyeti statüsü verme hakkında teklif hazırlığı komisyonu kurulur.

Boris Yeltsin’in 1990 Ağustosu’nda, daha Başkurdistan Egemenlik Deklarasyonu ilan edilmeden Ufa’da verdiği demeç bu dönemde, hem SSCB ve hem de RSFSC içerisinde girişilen bağımsızlık hareketlerine referas olur: “Eğer siz, Başkurdistan’ın toprak ve yeraltı zenginliklerinin, Başkurt halklarının malı olduğuna karar verirseniz, bu olacaktır… Başkurdistan’ın petrol ve gazı kendisine aittir ve sadece o kendi zenginliklerini yönetme hakkına sahiptir… Eğer Başkurdistan, egemenliğini ilan ederse, biz bu egemenliğe saygı duyacağız”.11 Yeltsin, aslında Rusya Federasyonu Egemenlik Deklarasyonu ve Halk Temsilcileri ve Rusya Yüksek Sovyeti belgelerinde belirtilenleri fiilen dile getirmekteydi.12

Yüksek Sovyet, Rusya Federasyonu Egemenlik Deklarasyonu temeli üzerine 11 Ekim 1990’da Egemenlik Deklerasyonu’nu kabul eder. Deklarasyon Başkurdistan’ın bağımsızlığını ve Başkurdistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne dönüştüğünü ilan eder. Cumhuriyet’in resmi ismi Rusça şekli Başkiriya’dan Başkurdistan’a çevrilir.

Bu deklarasyonda, muhtar statünün Başkurdistan’ın kapsamlı bir şekilde sosyo-ekonomik gelişimini sağlayamadığı belirtilerek Başkurdistan ile SSCB, RSFSC ve diğer cumhuriyetler arasındaki ilişkilerin anlaşmalar temeli üzerine bina edileceğinin altı çizilmiştir. Gönüllü olarak SSCB ve RSFSC’ye verilenler dışındaki bütün yetki ve hakları Başkurdistan kendisinde bırakmıştır. Bunlar Rusya Federasyonu ile Başkurdistan arasındaki ilişkilerin esaslı olarak değişmeye başladığının işareti olmuştur.

Egemenlik ilanının ardından Başkurtlarla Tatarlar arasında anlaşmazlıklar başgösterir. Başkurtlar, çağdaş Başkurdistan topraklarında öteden beri yaşayan, “devleti kuran millet” ve “yerli” halk olarak adlandırılınca Tatar inteligentsiyasından bir grup bu durumdan memnun olmaz. Başkurt milli hareketinin karşısında bir dizi milli toplumsal örgüt etrafında birleşen Tatar halkının temsilcileri Rus milli hareketlerinin temsilcileriyle güç birliği yaparak, Başkurtdistan’ın bağımsızlaşması sürecinde sert bir muhalefet oluştururlar. Örneğin, Başkurdistan Tatar Toplumsal Merkezi lideri K. Yauşev, M. Rahimov’u sert bir şekilde eleştirerek, Başkurt Egemenlik Deklarasyonu’nun kabul edilmesi sırasında Başkurdistan halkı ve halk vekillerine, Başkurdistan’ın RSFSC’nin parçası olarak kalacağına yeminle teminat verir, ancak dokuz ay sonra SSCB Yüksek Sovyeti toplantısında tam tersini savunur. Yauşev’e göre Başkurdistan’da milliyetler arası gerilim, özellikle, “Cumhuriyet yönetiminin Başkurt yanlısı politikası yüzünden kültür-dil alanında mağdur durumda olan!” Tatar halkının memnuniyetsizliği artmıştır.13

Nisan 1993’te “Dil, milliyet, eski SSCB” konularında yapılan etnopolitik araştırmalar, Başkurdistan’ın üç temel etnik gurubunun Egemenlik Deklarasyonu metnine ilgisinin düşük olduğunu göstermektedir.

Deklarasyon’a en fazla ilgiyi Başkurtlar göstermiştir. Bu belge devlet aygıtı ve sivil toplum temsilcileri tarafından milli devlet kurabilmenin ve Moskova’nın vesayetinden kurtulabilmenin ilk adımı olarak görülmüştür.

2.2.2. Federal Anlaşma ve


Başkurdistan’a Özgü “Ek”

Rusya Federasyonu ile federasyonu oluşturan cumhuriyetler arasında 31 Mart 1992’de imzalanan Federal Anlaşma’yı Başkurdistan 1 Nisan 1992’de sadece Başkurdistan’a özgü “Ek”14 ile beraber imzalar. Rusya ile Başkurdistan arasındaki ilişkilerde önemli değişikliklere yol açan Federal Anlaşma ve ona yapılan “Ek,” Başkurdistan’a federal merkezden ek ayrıcalıklar koparmak için “pazarlık” yapma imkanı kazandırmıştır: Cumhuriyet topraklarının mülkiyeti, tek kanallı bütçe sistemi, bağımsız yasama ve yargı sistemi ve bağımsız dış ekonomik faaliyetlerde bulunabilme konularında istisnai haklar elde edilmiştir.

Federal Anlaşma’ya yapılan ekin önemi alışılmış iki taraflı belgelerin sınırlarını aşmaktadır. Zira bu “Ek” Başkurdistan’ın özel resmi-hukuki statüsünün onaylandığını, Başkurdistan’ın yeni Rusya Federasyonu’nda bağımsız bir öğe olduğunu ifade etmektekdir.

“Ek”te ayrıca, tarafların kendi aralarındaki ilişkilerde “Başkurdistan Egemenlik Deklarasyonu ve Mevzuatı” göz önünde bulundurulacağı belirtilmiş, Başkurdistan’ın “Rusya Federasyonu’na anlaşmayla gönüllü olarak verilenler dışında milletlerarası ve dış ekonomik ilişkilerin bağımsız iştirakçisi” olduğu tespit edilmiştir.

“Ek”in önemli hükümlerinden biri de Cumhuriyet’te, Rusya Federasyonu’nun ilgili organlarına gönüllü verilenler dışındaki bütün sorunların hukuki düzenlenmesini sağlayacak bağımsız yasama ve yargı sistemi, savcılık, avukatlık ve noterlik kurulması imkanının elde edilmesidir.

Federal Anlaşma’ya yapılan bu ek Cumhuriyet parlamentosu tarafından adli teşkilat, avukatlık, noterlik ve diğer konularda birçok kanun çıkarılmasına hukuki dayanak olmuştur.

Başkurt milli hareketlerinin liderleri Federal Anlaşma’nın imzalanmasına karşı çıkmışlardır. En radikal tutum ise Başkurdistan Yüksek Sovyeti’nin en kısa zamanda olağanüstü toplanması, Federal Anlaşma’ya Başkurdistan temsilcilerce atılan imzaların iptal edilmesi, Yüksek Sovyet Başkanı M. Rahimov ve Bakanlar Kurulu Başkanı M. P. Mirgazyamova’nın istifa etmesi talebiyle 9-30 Nisan 1992 tarihlari arasında protesto gösterileri ve toplu açlık grevleri yapan Başkurt Gençlik Birliği’nin (BGB) tutumudur.

2.2.3. Başkurdistan Anayasası

Rusya Anayasası ve Başkurdistan Anayasası’nın Rusya ile Başkurdistan arasındaki ilişkilerin değişiminde önemli yeri vardır. Başkurdistan’ı “Yenilenmiş Rusya Federasyonu’nun bağımsız ögesi” olarak tespit eden ve Rusya Federasyonu Anayasası’yla çelişen birçok maddesi bulunan Başkurdistan Anayasası’nın 5. maddesi ve Rusya Anayasası’nın 11. maddesine göre Rusya ve Başkurdistan arasındaki ilişkiler ikili anlaşma ve sözleşmelerle belirlenmektedir. Başkurdistan Anayasası’nın 69. maddesine göre ise Cumhuriyet, Başkurt halkının kendi kaderini tayin hakkını ve bağımsızlığını gerçekleştirmek üzere kurulmuştur. Yine aynı Anayasa’ya göre Rusya ile Başkurdistan arsındaki ilişki olağan federal merkez-federe birim ilişkisinden ziyade “anlaşma”ya dayalı ayrıcalıklı bir ilişkidir (m. 70).

Başkurdistan Anayasası’nın Başkurdistan cumhurbaşkanının Başkurtça ve Rusça bilmesi şartını getiren 92. maddesi geniş yankı uyandırmıştır. 1998 başkanlık seçim kampanyası esnasında Rusya Devlet Duması’ndan bazı miletvekillerinin başvurusuyla Rusya Federasyonu Anayasa Mahkemesi, Başkurdistan Anayasası’nın bu hükmünün değiştirilmesini kararlaştırmıştır.15

12 Aralık 1993’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde, oyların %64’ünü alan Murtaza Rahimov, cumhuriyet’in ilk cumhurbaşkanı seçilir. Diğer aday Rafis Kadirov ise seçmenlerin %28,5’inin oyunu alır. 14 Haziran 1998’de Murtaza Rahimov %73 oranında oy alarak ikinci kez Başkurdistan cumhurbaşkanı seçilir.

24 Aralık 1993 tarihinde Başkurdistan Yüksek Sovyeti yeni Başkurdistan Anayasası’nı kabul eder. 25 Aralık 1993’te Rusya çapında yapılan RF Başkanına, RF Yüksek Sovyeti’ne ve ekonomik reformlara güvenoyu referandumu yerine Başkurdistan’da Cumhuriyet çapında şu soruyla başka bir referandum yapılır:

“Başkurdistan Cumhuriyeti, Başkurdistan Cumhuriyeti’nin bütün halklarının çıkarları için, ekonomik bağımsızlığa ve Rusya Federasyonu ile Federal Anlaşma ve ona yapılan ek temelinde anlaşmalı ilişkilere sahip olmalıdır”.

Ekonomik bağımsızlık ve Rusya ile anlaşmalı ilişkiler ilkeleri için referanduma katılan seçmenlerin %75,5’i evet oyu kullanmışlardır.

Başkurdistan Anayasası’na göre cumhuriyetin yüksek temsil ve yasama organı iki kademeli kurultaydır (Başkurdistan Cumhuriyeti Devlet Meclisi). 5 Mart 1995’te düşük bir katılımın olduğu kurultay seçimleri yapılır. Milletvekillerinin çoğunluğu iktidar temsilcileri ve yerel idare başkanlarından müteşekkil kurultay başkanlığına da Mihayl Zaytsev seçilir. Sıralamada Ruslar ve Tatarların ardından üçüncü etnik grup oldukları halde Başkurtlar bu seçim sonucunda, Temsilciler Meclisi’nde 60 (%41,1), Yasama Meclisi’nde 19 (%55,8) milletvekilliği elde etmişlerdir.

2.2.4. Rusya Federasyonu ve Başkurdistan Cumhuriyeti Arasında Yönetim Ögelerinin Sınırlandırılması ve Yetkilerin Karşılıklı Değişimi Hakkında Anlaşma

3 Ağustos 1994’te imzalanan Federal Merkez (Moskova) ile yetkilerin karşılıklı değişimi hakkında Anlaşma, Rusya ile olan ilişkilerin olgunlaşmasına ciddi oranda katkıda bulunmuştur. Bu anlaşma çerçevesinde gündemdeki problemlerle ilgili 10 tane hükümetler arası sözleşme imzalanmıştır. Anlaşma sadece Rusya Federasyonu devlet organları ile Başkurdistan devlet organları arasında yetkileri sınırlandırılmamakta, diğer bir dizi sorunlara da çözüm bulmakta ve Başkurdistan’ın anayasasını, egemenliğini, devlet yapısı, mülkiyet, bütçe, vergi, yasama, adli teşkilat ve dış ekonomik faaliyetlerle ile ilgili karar verme hakkını tanımaktadır.

Anlaşmalarla elde ettiği ayrıcalıklar sonucunda Başkurdistan yeraltı kaynaklarından elde ettiği satım ve vergi gelirlerinin tümünü Cumhuriyet bütçesine aktarmış, Moskova’ya ödemede bulunmamıştır.

1992 ve 93 yıllarında Cumhuriyet’te topladığı vergilerden federal bütçeye hiç göndermeyen Başkurdistan sahip olduğu “istisnai” bütçeler arası rejim sonucunda 1994’te, toplanan tüm vergilerin sadece %12,5’ini göndermiştir. 1995’te ise Ağustos 1994’te yapılan anlaşma

nın da etkisiyle toplam vergi gelirlerinin %26,2’sini federal bütçeye göndermiştir. Ayrıcalıklı statüsünü 1996’da da koruyan Başkurdistan, kanun gereği federe birim topraklarında toplanan gelir vergisinin %10’unu, alkollü ürünlerden alınan dolaylı vergilerin %50’sini ve petrol ve gazdan alınan dolaylı vergilerin %100’ünü federal bütçeye göndermesi gerekirken, hiç göndermemiştir. Sonuçta Başkurdistan, 1996’da vergi gelirlerinin %28,1’ini, 1997’de ise %24,3’ünü federal bütçeye göndermiştir.

Mart 2000’de başkanlığa seçilen ve Duma’nın (Federal Meclis’in alt kanadı) desteğini arkasına alan V. Putin, aynı yıl itibariyle yaptığı hukuki reform girişimleriyle beraber geçen on yıl içerisinde federe birimler lehine gelişen durumu Federal Merkez lehine çevirmeye ve federal hiyerarşiyi tekrar kurup güçlendirmeye başlamıştır. Bu bağlamda 2001 yılı ortalarına kadar tüm federe birimlerin anayasa, kanun ve kararnamelerinin Federal Anayasa’ya ve federal kanunlara uygun hale getirilmesi kararı alınmıştır. Bu dönemde Başkurdistan’a geçmiş dönemde tanınan ayrıcalıklar sorgulanmaya başlanmış ve Rusya Federasyonu Anayasası ve kanunlarının Başkurdistan’da da üstünlüğünü sağlayacak adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda Başkurdistan Anayasası’nda da köklü değişiklikler yapılıp Kurultay’ın (Başkurdistan Yasama Meclisi) onayına sunulmuştur.

2.3. Milliyetler Arası


İlişkilerin Durumu

Volga Boyu Federal Okruğu (Privoljskiy federalnıy okrug) içerisindeki cumhuriyetlerinin (Tataristan, Başkurdistan) endüstriyel ve sosyokültürel gelişmişliği bu bölgedeki etnopolitik sürece rengini vermiştir: Tataristan ve Başkurdistan’da “milli muhtariyet ve bağımsızlığa” sevk eden milli ve ekonomik faktörler birleşmiştir. Bu cumhuriyetlerdeki etnik bileşenli siyasi hareketler faaliyetlerini Rusya Devleti’nin temel prensiplerini değiştirmeye yönlendirmişlerdir.16 Bu halkların, yerel iktidar ve diğer resmi organlar vasıtasıyla ileri sürdükleri talepler, aslında milli ayrılmayı hedeflememekte, fakat federe birimlerin federasyon içerisinde eşitliği prensibinin onaylanması, federe birimlere “federasyonun kaynağı” statüsünün verilmesi (yani bu birimler haklarını Federal Merkez’e veriyorlar, yoksa tersi değil) ve federe birimlerin haklarının Federal Merkez’e karşı üstünlüğünün tasdik edilmesini amaçlamaktadır.17

Milliyetler arası ilişkiler açısından Başkurdistan’ın nispeten istikrarlı olduğu gözlenmektedir. Bununla beraber, aynı Cumhuriyet içerisinde büyük etnik grupların (Ruslar ve Tatarlar) birarada yaşamalarının zorluğu, devlet egemenliği, temel dillerin statüsü, önemli mevkilerin ve yüksek öğretim kurumların paylaşımında milli kota uygulaması ciddi problemlerin doğmasına sebep olmaktadır.

Daha 1989-1991 yılları arasında Başkurdistan’da üç milli parti ve sosyal-politik örgütler bloğu oluşmuştu. Başkurtların çıkarlarını ifade için Başkurt Halk Merkezi “Ural” (1988’in sonlarında kuruldu), Başkurt Milli Kongresi (Aralık 1989), Başkurt Gençlik Birliği (1990), Başkurt Halk Partisi (Kasım 1990) gibi örgütlenmeler kuruldular. Tatar Diasporası ise Başkurdistan Tatar Toplumsal Merkezi (TTM) (Ocak 1989), Tatar Gençlik Birliği “Azatlık” (Aralık 1990), Tatar Demokratik Partisi” İdil-Ural” (1991) tarafından temsil edilmekteydi. Ufa Konseyi (Ufimskiy Sobor) (1989), “Rus” Cemiyeti (Obşestva “Rus”) (Mayıs 1992), Rusya Demokratik Partisi (Ekim 1990), Rusya Sosyal-Demokrat Partisi (Ekim 1991) yerel örgütleri de Başkurdistan’da yaşayan Ruslar ve Rusdilli nüfusun çıkarlarının savunuculuğunu üstlenmişlerdi.

Başkurt milli örgütleri, Cumhuriyet’in egemenliği ve bağımsızlığının pekiştirilmesi, Rusça ile beraber Başkurt diline devlet dili statüsünün kazandırılması ve başkanlık yönetim biçiminin benimsenmesi için mücadele vermektedirler. Tatar örgütleri Başkurdistan’ın egemenliği fikrini ve bazı çekincelerle başkanlık yönetimini kabul etmekte, Tatarcaya da, Rusça ve Başkurtça gibi devlet dili statüsü verilmesini talep etmektedirler. Bundan başka, TTM. Tatarların yoğun olarak yaşadıkları bölgede Tatar Milli Bölgesi kurulması taraftarıdır. Rus ve Rusdilli örgütlenmeler ise egemenlik ve başkanlık yönetimine, devlet yönetimi ve eğitimde Başkurtlara milli kota verilmesine karşı çıkarken, Rusçanın (Tatarca ve Başkurtça ile birlikte) devlet dili statüsünde olmasını istemektedirler. Başkurdistan’da Rusdilli nüfusun çıkarlarını temsil eden esas grup “Rus Toplumsal Birliği”, ilk adımda Başkurt milli hareketleriyle cepheleşmeyi başlatmıştır.

Tatar ve Rus oluşumların çoğunluğunun Başkurt örgütler karşısında işbirliği içerisinde olduğu dikkati çekmektedir. Örneğin, 1991 yılı Eylül ayında, Rusya Demokratik Partisi, Ufa Konseyi, Tatar Toplusal Merkezi, Tatar Demokratik Partisi “İdil-Ural” ve diğer Tatar ve Rus grupların katıldığı Başkurt Demokratik Güçler Kongresi ortaya çıkmıştır. Kongrenin esas kurulma hedefi Başkurt gruplar tarafından savunulan egemenlik ve başkanlık yönetimi fikirlerine karşı mücadele etmektir.

3. Milli Hareketler ve
Ayrılıkçı Eğilimler

Başkurt milli hareketlerinin en önde geleni, Aralık 1989’da Başkurt Halkı I. Kurultayı tarafından seçilen Başkurt Halk Merkezi “Ural”dır (BHM). BHM Başkur

distan’ın statüsünün muhtar cumhuriyetten SSCB içerisinde birlik cumhuriyeti statüsüne yükseltilmesi konusunu ilk kez gündeme getirmiştir ve Başkurtça ve Rusçaya devlet dili statüsü verilmesini talep etmiştir. Merkez daha sonra, 1990-1991 yıllarında Başkurdistan’ın egemenliği isteğini seslendirmiş ve başkanlık yönetim biçimi fikrini desteklemiştir. 1991 Kasım ayında Başkurdistan Yüksek Sovyeti, yapılması gereken cumhuriyet başkanlık seçimini iptal edince BHM ve diğer Başkurt milli örgütleri, başkanlık seçimlerini yapma isteklerini destek için toplu gösteriler organize ederek milletvekillerine baskı yapmayı denemişlerdir.

Kasım 1990’da BHM içerisindeki radikal kanat ayrılarak Başkurt Halk Partisi’ni (BHP) kurar. BHP’nin ana hedefi Başkurdistan’ı Rusya Federasyonu’ndan ayırıp Başkurt Milli Devleti’ni kurmak, böylece de Başkurt halkının kendi kaderini tayin etmesini gerçekleştirmektir. BHP genel olarak “Ural” ve diğer Başkurt milli örgütleri ile işbirliği yapmaktadır.

1990 yazında BHM’nin gençlik kanadı Başkurt Gençlik Birliği (BGB) kurulur. Bu birlik, bir taraftan BHM ve BHP’nin, Cumhuriyet’in bağımsızlığının pekiştirilmesi ve Başkurt halkının yeniden ihyası ile ilgili genel politikasını desteklemekte, milli hareket ve birliklerin tüm faaliyetlerine aktif olarak katılmakta, diğer taraftan da, “İmparatorluk Rusyası’nın” “kayırdığı” adamlardan oluştuğunu düşündükleri cumhuriyet iktidarı ile işbirliğine karşı çıkmaktadır. Önemli faaliyetlerinden birisi, Nisan 1992’de, yani Federal Anlaşma’nın Başkurt idareciler tarafından imzalanmasından sonra, Birlik “egemenlik fikrine ihanet” saydıkları bu olayı protesto amacıyla birçok grev ve gösteri organize etmek olmuştur.

23-26 Aralık 1991 yılında Ufa’da “Ural”ın girişimiyle, Yüksek Sovyet Başkanı Rahimov önderliğinde Cumhuriyet yöneticilerinin iştirak ettikleri IV. Tüm-Başkurt Kongresi yapılır. Kongrede Başkurdistan iktidarı Moskova’ya karşı tavizkar bir tutum içinde olduğu gerekçesiyle eleştirilir ve Rusya ile eşit haklı bir anlaşma yapılması sürecinin hızlandırılması, Başkurdistan’ın ikili statüsünden bahseden Egemenlik Deklarasyonu hükümlerinin yürürlükten kaldırılması ve ayrıca başkanlık seçimleri yapılması ve devlet dili meselelerine dönülmesi talep edilir. Bu talepleri gerçekleştirmek için kongre, Başkurt Milli Hareketi’nin genel-milli organı olan Başkurt Milli Kongresi’ni (BMK) seçer.

1991 sonu ve 1992’de kongre, Başkurdistan Yüksek Sovyeti önünde, Milli Kongre kararlarının gerçekleştirilmesi talebiyle düzenli olarak toplu gösteriler organize eder. Ancak 1992 sonbaharında BMK hükümet karşıtı eylemlerden vazgeçerek Yüksek Sovyet önündeki grevi sona erdirir. Yerel gözlemcilere göre kongrenin bu taktik değişikliği Başkurt Milli Hareketi liderleri ile Murtaza Rahimov arasındaki yakınlaşmayla ilgilidir.

1993 Ocak ayında yapılan Rusya Federasyonu Halk Temsilcileri seçiminin Başkurdistan kısmı Başkurt milli oluşumlarının seçmenlerden destek görmediğini göstermiştir: Örneğin, BHM “Ural”ın başkanı M. Kulışerifov gerekli oyu alamamış, Başkurt Gençlik Birliği adayı V. Matviyev (ki onu aynı zamanda Çuvaş milli grupları da desteklediler) ise sadece %18,9 oranında oy toplayabilmiştir.

90’lı yılların ortalarına doğru Başkurt milli örgütlerinin aktiflikleri hissedilir derecede azalmıştır. Bu azalışta genel siyasi aktifliğin düşme eğilimine geçmesi ve milli hareketlerin egemenlik ve bağımsızlık için mücadelelerinde inisiyatifi Cumhuriyet yönetimine kaptırmaları etkili olmuştur. Yürütme organında ve Devlet Meclisi Kurultayı’nda da bu milli oluşumlar temsil edilememişlerdir.

Başkurdistan’da anılan gruplardan başka, fiilen, Başkurt Halk Merkezi “Ural” ve Başkurt Halk Partisi’nin eylemlerini sürekli destekleyen Başkurdistan Halk Partisi, Başkurt Kazaçik Kültür-Tarih Cemiyeti “Severnıye Amurı”, Başkurt Kadınlar Cemiyeti ve diğer küçük örgütler de faaliyet göstermektedirler.

Başkurt Halk Partisi ve Başkurt Gençlik Birliği’nin radikal kanadı Başkurt milli hareketleri içerisinde ayrılıkçı söylem ve eylemleriyle dikkat çekmektedir. Bundan başka, bağımsız Başkurdistan’da Tatarlara tüm haklara sahip vatandaşlık hakkı verilmesini isteyen Tatar Demokratik Partisi “İdil-Ural” Başkurdistan’ın Rusya’dan ayrılması fikrini desteklemektedir.

Özellikle Başkurt Gençlik Birliği’nin aktif üyeleri arasındaki gözlenen aşırı eğilimler Çeçen Savaşı ile güçlenmiştir: Çeçenlere yardım için gönüllü birlikler oluşturulması, toplu gösteri ve mitingler düzenlenmesi girişimleri gibi.

1990 sonrası dönemde ciddi manada ekstremist faaliyetler görülmeyen Başkurdistan’daki milli hareketler içerisinde ayrılık taraftarlarının başarılı olabilme şansı oldukça az görünüyor. Bunda Başkurtların Başkurdistan etnik grupları arasında sayı itibariyle Ruslar ve Tatarlardan sonra üçüncü sırada yer almaları etkili olmaktadır.

Sonuç


Rusya Federasyonu’nun “verici” kabul edilen, zengin ve finansal yönden bağımsız olan Başkurdistan’ın bu ekonomik gücü ona 1990-2000 arasında kendi şartlarını Moskova’ya dikte etme ve ek ayrıcalıklar kazanma fırsatını vermiştir. Ancak, yukarıda da belirttiği

miz gibi Putin ile başlayan yeni toparlanma döneminde, diğer federe birimlerde olduğu gibi Başkurdistan’ın da ayrıcalıklı statüsünün Moskova lehine değişeceği, “aşırı” serbest hareket sahasının daralacağı anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, gelişmiş ekonomik potansiyeli, uzun zamandır iktidarda bulunan ve kendi halkının desteği ile hareket eden yerel ve federal seviyede etkili lideriyle beraber Başkurdistan siyasi ve milliyetler arası ihtilaflara sürüklenmekten uzaktır. Yerel yorumcular, etnik ayrılıkçılık ve ekstremizmin Başkurdistan halkı arasında yankı bulmadığı ve Cumhuriyet’in sosyal ve siyasi hayatını etkileyen önemli bir faktör olmadığı noktasında birleşmektedirler.

1 1993 tarihli Rusya Federasyonu Anayasası’na ve tek tek Cumhuriyetlerin anayasalarına göre bu cumhuriyetlerin resmi adlarında “muhtar” kelimesi yer almamaktadır. Başkurdistan’ı Ruslar, XVI. yy.’ın sonundan itibaren Başkiriya (Başkortostan) olarak adlandırmışlardır.

2 Rusya Federsayonu topraklarının %0, 8’i. toprak büyüklüğü açısından RF içerisinde 30. sırada yeralmaktadır.

3 Z. V. Togan’a göre Başkurtların geçmişleri VII. yy.’a kadar dayanmaktadır. Togan, Z. V. Başkurttardıng tarihi, Ufa 1994. s. 11-12.

4 Bir-iki sene aralıklarla devam eden isyanlar sırasında Başkurtların zaman zaman Macaristan’a kadar ilerledikleri bilinmektedir.

5 Ayrıntılı bilgi için bkz. Hayit, B. Türkistan Devletlerinin Milli Mücadele Tarihi. Türk Tarih Kurumu Basımevi-Ankara, 1995. s. 219-244; Togan, Z. V. Hatıralar, İstanbul 1969, s. 185-189.

6 “Küçük Başkurdistan” (Malaya Başkiriya), Başkurdistan Cumhuriyeti’nin 15 Kasım 1917’de ilan edilen ve Başkurt Oblast (Merkez) Şurası tarafından benimsenen ismidir. Küçük Başkurdistan 78439 Mk2 alana ve 1. 219. 852 nüfusa sahipti. 14 Haziran 1922 tarihli VTSİK kararnamesiyle sınırları genişletilince Büyük Başkurdistan (Bolşaya Başkiriya) olarak isimlendirilir. “Obrazovaniye Başkirskoy Sovyetskoy Sotsialistiçeskoy Respubliki”. Sbornik dokumentov i materialov. Ufa, 1953; Kulşaripov M. M. Z. Velidov i obrazovaniye Başkirskoy Sovyetskoy Respubliki. Ufa. y a 1992.

7 Aminev Z. A. Oktyabrskaya sotsialistiçeskaya revolyutsiya i grajdanskaya voyna v Başkirii (1917-1919 gg. ). Ufa. 1966; Yuldaşbayev B. H. Noveyşaya istoriya Başkortostana. Ufa, 1995.

8 “Uralskiy ekonomiçeskiy rayon”, Federalizm. 1999. No 4. s. 216; Narodı Rossii: entsiklopediya. Gl. red. Tişkov V. A. M., 1994.

9 Zakon Respubliki Başkortostan 15 Şubat 1999, N 216-z “O yazıkah narodov Respubliki Başkortostan”, (m. 3/1).

10 Çto nujno znat o narodah Rossii. Spravoçnik dlya gosudarstvennıh slyjaşih. Otv. red. Mihaylov V. A. M., Nauçno-izdatelskiy tsentr “Skriptoriy”, İnformatsionno-izdatelskoye agentstva “Russkiy mir”, 1999. s. 132.

11 “Vıstupleniye B. N. Yeltsina na vstreçe s obşestvennostyu Ufı”, Sovyetskaya Başkiriya. 1990. 14 Ağustos.

12 Rusya Egemenlik Deklarasyonu’nun 9. maddesinde muhtar cumhuriyetler, diğer muhtar idari birimler, kray ve oblastların haklarının esaslı olarak genişletilmesi gerektiği kabul ediliyordu. Muksinov i. Ş. “O gosudarstvenno-pravovom statüse Respubliki Başkortostan v sostave Rossiyskoy Federatsii”. http://www. kcn. ru/tat_ru/politics/tatarstan/gossovet/izdan/federal/muksinov. htm

13 Yauşev K. “Zikzagi suvereniteta”, Etnopolitiçeskaya mozaika Başkortostana. T. 1. M., 1992. s. 149-150.

14 Prilojeniye k Federativnomy Dogovoru ot Resbubliki Başkortostan.

15 Postanovleniye konstitutsionnogo Suda Rossiyskoy Federatsii ot 27. 04. 1998. “Po delu o proverke konstitutsionnosti otdelnıh polojeniy çasti pervoy stati 92 Konstitutsii Respubliki Başkortostan, çasti pervoy stati 3 Zakona Respubliki Başkortostan “o prezidente Respubliki Başkortostan” (v redaktsii ot 28. 08. 1997) i statey 1 i 7 zakona Respubliki Başkortostan “Ovıborah Prezidenta Respubliki Başkortostan”, İzvestiya Başkortostana. 19. 05. 1998.

16 Cumhuriyetlerde faal olan milliyetçi hareketlerden bir kısmı milliyetçi fikirleri aşırı milliyetçi yorumu ile kullanmaktadırlar. Örneğin, Tataristan’daki radikal halk hareketi “İttifak Partisi” Türk birliği sloganı ile hareket etmekte, komşu bölgelerden açıkça toprak talebinde bulunmaktadır. Bu parti, aynı zamanda Tataristan’ın Rusya Federasyonu’nun federe birimi olduğunu tanımamakta ve Tataristan’ı bağımsız kabul etmektedir. Başkurt Halk Merkezi “Ural” yerel halkın özel durumu tezini savunmaktadır.

17 Denisova G. S. “O rayonirovanii etnipolitiçeskovo protsessa v Rossiyskoy Federatsii”, Problemı samobıtnosti Rossiyskoy gosudarstvennosti. S. 39.

Aminev Z. A. Oktyabrskaya sotsialistiçeskaya revolyutsiya i grajdanskaya voyna v Başkirii (1917-1919 gg. ). Ufa. 1966.

“Başkirı”, Etnopolitiçeskiy vestnik Rossii, 1993, No: 1.

Bukbulatov İ. “Başkortostan v yanvare 1993 goda”, Politiçeskiy monitoring İnstituta gumanitarno-politiçeskih issledovaniy, 1993, No: 1, Yanvar.

Bukbulatov N. V. “Başkirı, Narodı povoljya i Priuralya. M., 1985.

Bukbulatov N. V. Başkirı: Kratkiy etnoistoriçeskiy spravoçnik. Ufa, 1995.


Yüklə 14,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin