Fikh-i ekber


Dört Halife Gerçek Halifedir :”



Yüklə 1,59 Mb.
səhifə27/69
tarix30.12.2018
ölçüsü1,59 Mb.
#88233
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   69

Dört Halife Gerçek Halifedir :”

Geçmişte olduğu gibi bu dört halife hak üzerinde bakîdirler. Hak ile beraber daimdirler. Onların hepsini severiz.

Hallerinde bir değişiklik, kemallerinde bir noksanlık olmaksızın hak üzerinde bakidirler. Bu ibarede Rafızîlere reddiye vardır. Onlar üç halife hakkında şöyle derler. Üç halife Hz. Peygamber zamanın­daki hallerini değiştirdiler. Onlar hakkında, faziletlerine delâlet eden ayetler, güzel hayat hikâyelerini bildiren hadisler gelmiştir. Yukarı­daki sözde Haricîlere de reddiye variır. Onlar da Hz. Ali ve ona uyanları kâfir olduklarına hükmediyorlar. Bir mü'minin öldürülmesi günahını irtikâb ettikleri için Hz. Muaviye ve ona uyanların da kâfir olduğuna hükmediyorlar. Zira Hâricilere göre, adam öldürmek, insanı iman sınırından çıkaracak büyük bir günahtır.

Biz bu dört halifeyi severiz, sayarız. Onlardan hiçbirine sövme­yiz. Çünkü Hz. Peygamber sallellahu aleyhi vesellem şöyle buyuruyor.

Benim ashabıma sövmeyin.” Allah Teâlâ da ilk muhacir müslümanlar hakkında şöyle buyuruyor:

Muhacir ve Ansar'dan İslâm'a ilk girerek öne geçen müslümanlar; bir de güzel amellerde bulunmak suretiyle onların izinde yürüyenler; Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuştur.” 233

Bu dört halifenin İslâm'a ilk giren ve Cennet'e ilk girecek olan müslümanlardan oldukları hususunda ittifak vardır. Bunlar, Allah'ın rıza Cennetine ilk olarak gireceklerdir. Bu âyet, onların şanlarının yüceliğine, imanlarının kesinliğine, makamlarının güzelliğine kesin­likle delâlet ediyor, ister aklî olsun, ister naklî olsun bu âyet karşı­sında kesin bir delilden başkası kabul edilemez. Bunlara karşı terbiyesizlikte bulunan, onlara çamur atan, onlarda var olan Hz. Pey­gamberle sohbet faziletine saygısızlıkta bulunanların böyle bir kat'î delilleri yoktur. Sahabe, Hz. Ebu Bekr'in Hz. Peygamberle sohbetini, arkadaşlığını inkâr eden kâfir olduğunda ittifak etmişlerdir. Çünkü onun sahabîliği hakkında nas vardır. Cenabı Hak Kur'an-ı Kerîm'de söyle buyuruyor:

Eğer siz peygamber'e yardım etmezseniz, Allah ona vaktiyle yar­dım ettiği gibi yine yardım eder. Hani Mekke müşrikleri onu Mek­ke'den çıkardıkları zaman ikinin ikincisi (Hz. Ebû Bekir) ile beraber mağarada idiler. O vakit Hz. Peygamber arkadaşına şöyle diyordu: Üzülme, çünkü Allah'ın yardımı bizimle beraberdir.” 234

Müfessirler, bu âyetteki Peygamberin arkadaşı ifadesinden, Hz. Ebû Bekr'in kasdedildiğinde ittifak halindedirler. Bunda Hz. Ebû Bekr'in, Hz. Peygamber'in ashabı arasında en kâmil bir ferd oldu­ğuna işaret vardır.

Sahabileri Hayırla Anmak:

Hz. Peygamber sallellahu aleyhi vesellem'in sahabîlerini yalnız hayır ile anarız.

Zira o fesad maksadı ile ısrar ederek yapılmış olmayıp kendi içtihadından doğmuştur. Belki onlar, bu kötülükten hayr-ı meâd'a dönmüşlerdir. Bizim onlara karşı iyi bir zanda bulunmamız gerekir. Hz. Peygamber sallellahu aleyhi vesellem de onlar hakkında şöyle buyuruyor:

En hayırlı nesil benim asrımın neslidir.” 235

Yine Hz. Peygamber şöyle buyuruyor;

Ashabımdan bahsedildiği zaman dilinizi tutun.” 236

Bu hadislere dayanarak ilim adamlarının çoğunluğu, sahabenin hepsinin güvenilir kişiler olduğu görüşündedirler. Bu güvenilir oluş, Hz. Osman ve Hz. Ali devrindeki fitneden evvel de sonra da baki­dir. Hz. Peygamber sallellahu aleyhi vesellem yine şöyle buyuru­yor:

Benim ashabım, yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanıız, doğru yolu bulursunuz.»

İbn-i Dakik sinde şöyle diyor:

“Sahabe arasında ihtilâf bulunduğu hususunda nakledilen rivayetlerin bir kısmı bâtıl­dır, bir kısmı yalandır; onlara iltifat edilmez. Doğru olanlarını güzel bir şekilde tevil ederiz. Zira onlar hakkında Allah Teâlâ'nın medh-u senası geçmiştir. Buna ilâve edilen sözler tevile ihtimali vardır. Şüphe vehimli bulunan sözler gerçek ve bilinen hususları bâtıl kılmaz.

Bu konuda İmam Şafiî şöyle diyor:

“Allah Teâlâ sahabe devrinde akan o kanlardan bizim ellerimizi temizlemiştir, dolayısıyla dilleri­mizi onunla bulaştırmamalıyız.”

İmam Ahmed b. Hanbel, Hz. Âişe ile Hz. Ali arasında cereyan eden vakadan sorulunca şöyle cevap vermiştir:

O bir ümmettir ki gelip geçti. Kazandıkları işler kendilerine aittir, sizin kazandıkları­nız da size aittir. Siz onların yaptıklarından sorumlu değilsiniz.” mealindeki âyet-i kerimeyi okudu.

İmam Âzam Ebû Hanife de şöyle buyuruyor:

“Hz. Ali olmasaydı Haricîlerin hayat hikâyelerini bilemezdik.”


Büyük Günah İşlemekle Mü'min Kâfir Olmaz.

Ne kadar büyük olursa olsun, helâl olduğuna inanmadıkça hiçbir müslümam, işlediği herhangi bir günah sebebiyle tekfir etme­yiz, îman ismini onlardan yok etmeyiz.

Haricîler ise büyük günah işleyen bir müslümana kâfir diyorlar. Bize göre, bir müslüman, işlediği günahın helâl olduğunu kabul et­medikçe imandan çıkmaz. Haram olduğu kesin delillerle sabit olan bir işin helâl olduğuna inanan kimse ise kâfirdir. Biz, büyük bir gü­nahı işlemesi sebebiyle bir müslümandan iman vasfını düşürmeyiz.

Mutezile taifesi ise, büyük günah irtikab edenlerin imandan çı­kacağına fakat, kâfir de olmayacağına inanmaktadırlar. Onlar, bu yük günah işleyenler için küfür ile iman arasında bir mertebe ispat ediyorlar ve büyük günah işleyen ne mümindir, ne kâfirdir, diyorlar. Halbuki diğer taraftan, büyük günah işleyen bir müminin ebediyyen Cehennemde kalacağına da inanmaktadırlar. İmam Ebû Hanîfe'nin, Cehm'e “Çık ey kâfir!” sözü, bidat ehlinden de olsa, kıble ehli olan günahkâr kişilere kâfir demeyi nefyetmekte sözü genişletmeğe sonra kâfire benzetmeğe hamledilmiştir.


Günahkâr Kimse De Gerçek Mü'mîndîr :

Biz, büyük günah işleyen kimseye gerçekten mümin deriz. Bir kimsenin kâfir olmaksızın fâsık bir mümin olması caizdir.

Çünkü iman dil ile ikrar, kalb ile tasdikten ibarettir. Azalar ile amel etmekse Ehl-i Sünnet'e göre, imanın olgunluk mertebesinden ve ihsanın güzelliğindendir. Haricîlerle mutezileye göre ise, amel imanın bir parçası, yahut yarısıdır. Bu meseledeki ihtilâfın menşeî işte bu noktadır.


Yüklə 1,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   69




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin