GELECEKTEKİ FINDIKLI ÇALIŞTAYI
22-23 AĞUSTOS 2012
FINDIKLI
İÇİNDEKİLER
EDİTÖRDEN
Değerli Fındıklılılar,
İtiraf etmeliyim ki, Yürütme Kurulu'nca Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı'nın sonuçlarının derlenmesi görevi ile yetkilendirildiğimde bu görevlendirmenin beni bu denli mutlu edebileceğini düşünememiştim.
Tüm yaşamım boyunca Karadenizli olmaktan, o toprakların insanı olarak anılmaktan büyük haz aldım ve onur duydum. Aralarında büyüdüğüm bu insanların zekâsına, yeteneklerine ve becerisine inandım. Ciddi bir hazırlık dönemi geçiremeden ve birçok olumsuzluğa rağmen sadece bir gün gibi kısa sürede oluşturulan çalışma grupları raporlarını okuyunca, bu insanlara olan hayranlığım bir kat daha arttı.
Bir diğer önemli husus da, çalışma raporlarını yayına hazırlamak için değerlendirirken çok şey bildiğimi sandığım Fındıklı hakkında ne kadar eksik bilgilere sahip olduğumu fark etmemdi.
Öyle umuyorum ki, herhangi bir nedenle bu raporları okuyanlar benim bu konudaki düşüncelerime katılacaklardır. Elbette ki bu raporların ve düşüncelerin eksiksiz ve mükemmel olduğunu iddia etmiyorum. Ancak bir ilk ve iyi bir başlangıç olduğunu kabul ederek bundan sonra bu ve benzeri çalışmaları geliştirmek ve bir proje anlayışı ile ele alarak uygulamak ve sonuçlarını almak gerektiğini düşünüyorum.
Bu bağlamda ilçe yönetiminde söz sahibi olanlar, yöreye hizmet etmek isteyenler, araştırmacılar, yatırımcılar, siyaset yapmak isteyenler ile her şeyden önce tüm Fındıklılı’lılar için derli toplu bir bilgi kaynağı ve el kitabı girişimi olacağını şimdiden öngörebiliyorum. Bu sebeple bu raporun herkese ulaştırılması için gayret sarf edeceğiz.
Çalışma gruplarının raporda ön gördüğü fikir ve değerlendirmeye Yürütme Kurulu olarak asla müdahale etmedik ve mevcut yazım dili ve formatını dahi koruyarak gurupların üretmiş olduğu raporu özgün hali ile yayımlanmasına özel bir özen gösterdik.
Elbette bu işin sonunda ortak bir hedefe ve ortak bir akla ulaşabilmek hepimizin temel hedefiydi. Çalıştay'ın bu temel ilkesini ve sonuç raporunun bütünlüğünü korumak adına, çok iyi niyetle hazırlandığından asla kuşku duymadığımız ve çalıştay' ın sonuçlanmasından sonra Yürütme Kurulumuza ulaşan bazı görüş ve önerilere bu raporun içinde yer veremedik. Ancak, değer verdiğimizi göstermek ve her kesimle paylaşmak adına, çalıştay'ın resmi sitesi gibi düşünülen Facebook sayfalarında bu görüş ve önerileri paylaşmayı uygun gördük.
Bu sonuç elbette ki, bir takım ruhu ile çalışan tüm katılımcıların eseridir. Bunun için özellikle Yürütme Kurulu olarak tüm katılımcı ve emeği geçenlere teşekkür ve minnet borcumuz var. Ancak daha fazla gayret göstererek ön plana çıkanları ismen anmadan geçmek haksızlık olur düşüncesindeyiz.
Bu nedenle; Bu Çalıştay'ın ilçemizde gerçekleştirilmesine destek veren Fındıklı Kaymakam'ı Sn. Enver YILMAZ' a,
Yürütme Kuruluna Ankara’dan iştirak eden Sn. Hakan Yıldırımkaya'ya,
Koordinasyon Kuruluna İstanbul'dan katılan Sn. Füsun Başak'a
Bizi Fındıklı’da misafir etmek için çırpınan Kadirhan Kadıoğlu'na
Çalıştay'ın malzeme ve kırtasiye ihtiyacını üstlenen İlhan Özcihan'a,
ve de, işin başlangıcından bu yana her türlü desteği vererek Çalıştay'ın Derneklerinin çatısı altında gerçekleşmesini sağlayan İstanbul’da bulunan Fındıklı (Viçe) Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sn. Erol Aykut'a ile Ankara’da bulunan Fındıklı Kültür ve Turizm Dayanışma Derneği Başkanı Sn. İbrahim Kartal'a,
teşekkür ediyor ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Yürütme Kurulu olarak üstlendiğimiz görevi iyi bir çalışma örneği göstererek sonuçlandırdık ve bu amaçla oluşan kurulumuz fonksiyonunu tamamlayarak raporun yayımından sonra faaliyetlerine son verecektir. Bu çalışmalar esnasında tarafsız olmaya ve her kesimin katkısını almaya büyük özen gösterdik. Mutlaka hata ve eksikliklerimiz olmuştur. Bunun için de tüm hemşerilerimizin bizi hoş görmesini diliyor ve bu çalışmanın bundan sonra gerçekleştirilecek benzeri çalışmalara örnek olmasını umuyoruz.
En derin saygı ve sevgilerimizle...
Şinasi BAYRAKTAR
ÇALIŞTAY AÇIŞ KONUŞMASI
Sevgili Fındıklılılar, değerli dostlar,
“Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı”na hoş geldiniz.
Bugün çok heyecanlıyız. Geçen Mart ayında Ankara’da bir hayalle başlayan çalışmalara, İstanbul, İzmir ve Fındıklı’daki dostların da verdiği destekle bugüne geldik.
Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Çok iyi bildiğiniz gibi, Fındıklılılar duyarlı insanlardır. Hem yaşadıkları çevrenin hem de ülkenin sorunlarıyla ilgilenmeyi severler. Her sohbet ortamında çoğunlukla bunları konuşulanlar. Dost ortamlarında, kahvelerde, derneklerde, düğünlerde konuşulanları çok iyi biliyorsunuz. Bu açıdan bakarsanız biz aslında basit bir şey yapıyoruz. Çok değerli olan oraya buraya serpiştirilmiş, dağınık düşünceleri ve projeleri sistematik hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu bağlamda bir tür ortak akıl üretme biçimi olan, uzun süredir uygulanmakta olan arama konferansı benzeri bir yöntemi burada da uygulanabileceğini öngördük.
“Fındıklı için hayali ve bilgisi olanları” bir araya getirmek gibi bir amaçla yola çıktık. Ortak girişim grubunca belirlenen konularda, olabildiğince geniş bir bakış açısıyla, uzun vadeli projeler üretmeyi hedefliyoruz. Hayali olanla, “uçuk fikri” olanı ayırt edebileceğimizi düşünüyoruz. Bu güzel ülkenin küçük bir cennet parçası, Fındıklı için ne yapılabilirsek kardır. Belki doğrudan kişisel olarak bize bir faydası olmayabilir. Ama çocuğumuza, torunumuza, yeğenimize, komşumuza, dostumuza yararı olacaksa ne mutlu bize.
Sevgili hemşerilerim,
Sizlerle bir araya gelebilmek için uzun bir yol kat edildi. Ankara’da ortaya çıkan bu projeyi önce İstanbul’daki arkadaşlarla paylaştık. Sağ olsunlar çok sıcak yaklaştılar. Ardından yine İstanbul’da Fındıklı ve İzmir’den gelen dostlarla beraber olduk. Konuları ve moderatörleri belirlemeye çalıştık. Ortak girişim grubunu belirledik. Sonra Fındıklı’da geniş katılımlı bir toplantı yaptık. Olabildiğince çok insanla düşüncelerimizi paylaştık. Sayın Kaymakam’ı ziyaret ettik. Belediye Başkanı’na, çok istememize rağmen, ulaşamadık.
Belirtmekte yarar var. Bu tür toplantılar genellikle kamu kurumlarında ve büyük şirketlerde uygulanan bir yöntemdir. Oralarda genel müdür veya patron olduğu için yönetilmesi ve yönlendirilmesi bir anlamda kolaydır. Katılımcıların davranışları bir yerde kısıtlanabilir.
Ancak biz bir ilki gerçekleştireceğiz. En fazla 50-60 kişiyle yapılan Çalıştay'a şu anda 100’e insanla, hem de patron veya genel müdür olmadan, tamamen özgür bir ortamda yapacağız. Böylesi seçkin bir katılımı sağlamak çok kolay olmadı. Çünkü ortak fikir üretmeyi hedefleyen bu Çalıştay'a katılımcıların; anıları olanlardan, olaylara dar pencereden bakanlardan, benmerkezci düşünenlerden ve kendi fikrinden başkasına şüpheyle yaklaşanlardan oluşmaması gerekir.
Çünkü arama konferansı, ne bir forumdur ne de bir platformdur. Tek seferlik bir toplantıdır. Sonrasında bir eylemi hedeflemez. Sadece fikir ve proje üretir. Katılımcılar becerebilirse sorunlar ve projeler arasında öncelikler saptar. Toplantı sonrasında katılımcılar evlerine, işlerine, derneklerine varsa platformlarına geri dönerler. Eğer burada üretilen fikirlerden beğenilenler olursa onlar, kamu kurumunda, dernekte, platformda gündeme alınır. Kendi yapılanmaları içerisinde tartışırlar ve ellerinden geldiğince hayata geçirmeye uğraş verirler.
Dolayısıyla bu Çalıştay'ın ileriye dönük tek hedefi; Fındıklı gibi küçük ama potansiyeli devasa olan bir yerde ortak akıl üretilebileceğini, hepimizi ilgilendiren sorunlara çözüm bulmak için, İstanbul’daki, Ankara’daki, İzmir’deki hemşerilerimizin hep beraber davranabileceğimizi göstermektir. Her zaman olduğu gibi bölgedeki diğer ilçelere de örnek olabilirsek ne mutlu bize.
Belki aklınıza “Ortak aklın gereği nereden çıktı?” şeklinde bir soru gelebilir. Adında da anlaşılacağı gibi ortak akıl aslında bir tür katılımcılıktır. Katılımcılık ise geleceğe yönelik olarak daha sağlıklı ve rasyonel kararların alınabilmesine büyük katkı sağlar. En geniş katılımla alınabilen kararların uygulanması daha sağlıklı olur.
Benzeri içerikli çalışmalar, 2001 Reformlarının içinde 5018 sayılı Kamu Harcama Yönetimi Kanunu ile devlet kurumları ve il yöneticileri kendileri için stratejik planlar hazırlamakla yükümlü kılınmıştır. Yanılmıyorsam kamu kurumları üç yıllık periyotlarla bu planları yapıyorlar. Onların amacı kamu kurumlarının bütçe kısıtları içindeki önceliklerini saptamak. Öncelikler belirlenirken de olabildiğince çalışanların ve bölgede yaşayanların görüşlerini alabilmek.
Bizim buradaki toplanma nedenimiz Fındıklı için stratejik plan yapmak değil. O kamunun, devletin işi. Biz bir anlamda ufuk turu yapacağız. Para ve benzeri kısıtlamalar olmadan fikirler üretmeye çalışacağız. Hiç bir kamu kuruluşunun yerine karar almaya çalışmayacağız. Doğal olarak önerilerimizin çoğu dönüp dolaşıp onların önüne gelecektir. Eğer gerçekten Fındıklı’yı düşüyorlarsa ve bizim önerilerimiz de akılcı olursa uygulamak için çaba gösterirler. Bizler elimizden geldiğince projelerin takipçisi olmaya çalışırız. Ama genellikle üretken ve destekleyici bir tavır içinde olacağız. Eksik ve yanlış yapılanlar konusunda ilgilileri uyaracağız. Gerekirse eleştireceğiz. Aldığımız kararların ortak akıl ürünü olduğunu devamlı hatırlatacağız.
Eğer Çalıştay beğenilirse, sonuçları Fındıklı’da geniş yankı bulursa çok mutlu olacağız. Aynı biçimde veya benzeri toplantıları için ileride istek olursa elimizden gelen tüm katkıları esirgemeyeceğiz. Çünkü ata toprağımız, yaşam alanımız, güzel Fındıklı’nın geleceği için çabalarımız bitmeyecek, bitmemeli. Ama bir şey beklemeden. İdealistçe ve fedakârca. Coşkulu ve istekli. Şevkle ve zevkle.
Sözü çok fazla uzatmak istemiyorum. Ancak bir kaç kişiye teşekkür etmem gerekiyor. Önceliği bayanlara vermek lazım. Füsun hanımım uğraşıları unutulamaz. Uzun hazırlık sürecinde Mehmet Peker çok koşturdu, inanılmaz emek harcadı. Hakan Yıldırımkaya’yı hepiniz elektronik postalarıyla tanıdınız. Biliyor ve inanıyorum ki; Fındıklı’nın böyle genç ve dinamik evlatları varken sırtı kolay yere gelmez. Şinasi Bayraktar’ın Fındıklı sevgisine bir kez daha hayran kaldım. Kısa tatilinde bile eksikleri tamamlamak için uğraştı. Fındıklı’da özellikle Hasan ve Kadirhan arkadaşlar çok koşturdular. Bizleri hiç yalnız bırakmadılar. İstanbul, Ankara ve Fındıklı’da maddi, manevi destek veren birçok arkadaş var. İsimlerini burada teke tek sayamıyorum. Onların desteği olamasaydı bu aşamaya zor gelirdik. Kısacası ortak akıl üretebilmek için ortak gayret gösterme konusunda şu ana kadar çok başarılı bir örnek sergiledik.
Ama asıl teşekkürümüz sizlere. Bizleri kırmadınız, iki gününüzü Fındıklı için ayırdınız. Umarım Çalıştay sonunda çıkaracağımız rapor Fındıklı’ya katkı sağlar, hepimiz biraz daha mutlu oluruz.
R. Hakan Özyıldız
YÜRÜTME KURULU
Recep Hakan Özyıldız (Yürütme Kurulu Başkanı)
Şinasi Bayraktar
Mehmet C Peker
Hakan Yıldırımkaya
KOORDİNASYON KURULU
Hakan Özyıldız /Ankara
Şinasi Bayraktar /Ankara
Mehmet Peker /Ankara
Zeynep Kabaoğlu /Ankara
Hakan Yıldırımkaya /Ankara
Hasan Aydınoğlu /Fındıklı
Sabri Alper / Fındıklı
Recai Ataseven /Fındıklı
Güçlü Uzunalioğlu / Fındıklı
Gürhan Kutluata / Fındıklı
Yaşar Özcihan / Fındıklı
Kadirhan Kadıoğlu / Fındıklı
Ayşe Füsun Başak / İstanbul
Hayrettin Gegez / İstanbul
Ogün Süratoğlu / İstanbul
Riza İmamoğlu / İstanbul
Selçuk Selimoğlu / İstanbul
Kemal Ermiş / İstanbul
Ahmet Akçelik / İzmir
Yavuz Özmetin / İzmir
ÇALIŞTAYIN ÖYKÜSÜ
HERŞEY BİR PAZAR GÜNÜ TOPLANTISIYLA BAŞLADI
2012 nin martı, bir cumartesi günü, 03 Mart 2012; Ankara’daki Fındıklılar Derneği Danışma Kurulunu toplantıya çağırmış. Nicedir çok istememize rağmen Derneğe gidememişiz. Yalnızca yılda bir düzenlenen Fındıklılılar Gecesi dışında, Ankara’da Viçeliler bir araya gelememişiz.
İşte aradığımız fırsat, isteklerimizi erteleyebilirdik ama sorumluluklarımızı asla; danışma kurulu üyeleri olarak bu toplantıda mutlaka katılmalıydık. Öylede yaptık ve Derneğimiz yönetim kurulu üyeleri, hatta yönetim kurulunun eski üyeleri ve danışma kurulu üyeleri, Süleyman Sırrı Sokak’ta birlikteyiz.
Viçemizi ve derneğimizi konuştuk. Yaklaşan Fındıklı Gecesini, güçlükle aidat toplayan derneğimizi, öğrenci burslarını ve tabi ki Viçe’mizi. Farkında olmadan, hepimiz, Viçe'mizi konuşmayı en sona bırakmışız. Hepimizin aklında konuşulacak çok konu var ve konuşmaya başladığımızda konu bölünmesin istiyoruz.
Fındıklı hakında aldığımız haberleri ve Viçe’mizi konuşuyoruz. En sıcak haberler, taşkın koruma projesinin protesto edilmesi amacıyla derelerin kenarlarında yakılan ateşlerden geliyor. Ama bir an öyle bir haber daha duyuyoruz ki, inanmak istemiyoruz ve hepimiz adeta buz kesiyoruz. Ağızadan ağıza yayılan ve hiç kimsenin dillendirmeyi hem yakıştıramadığından hem de kabullenemeyeceği bir gelişme. Fındıklı’da uyuşturucu satışı yaygınlaşıyor ve hatta lise öğrencilerine kadar uzanıyor diye çok ciddi duyumlar var.
Hepimiz birden, Ankara’daki Viçe'liler hem fiziki olarak hem de fikri olarak, daha somut bir şekilde, Viçe’de olmalıyız diye düşünüyorduk. Çünkü hepimiz kendimize Ankara’daki Viçeliler diyorduk. Bugün değilse ne zaman diye kendimize sorduk! Yalnızca bu güne özel olmayan, bundan sonraki toplantıların da gündemine dahil olacak şekilde, Viçe'miz üzerine düşünmeye ve tartışmaya başladık.
Bir birimizin sözünü kesmemeye çalışıyoruz ama, her söylenen söz, üzerine eklenecek yeni bir sözü doğuruyor, zor sabrediyoruz; unutmamak için notlar alıyoruz. Bir yarım saat sonra, hepimizin daha söylenecek çok sözü var, ama çok azını söyleyebilmişiz; söyleyemediğimiz sözlerin içimizde fırtınalar kopardığını hissediyoruz. Yorulmuşuz, adeta uzun bir konuşnun ortasında kısa bir mola vermişiz, hepimiz nefes nefeseyiz.
Tam da o andı, içimizden biri, “Neden Arama Konferansı ™ düzenlemiyoruz?” diye sordu. Çok kısa bir sessizlik oldu. Sonra hepimiz, son yarım saattir yaptığımız soluksuz tartışmanın, koşturmanın, da bize düşündürdükleriyle, işte yapmamız gerek şey bu dedik.
Viçemizi düşünen sadece bu masanın etrafında toplanan bizler değildik. Hatta sadece Ankara’daki Fındıklılar Derneği de değil. Daha bir çok derneğimiz ve baba ocağına yürekten bağlı hemşerilerimiz vardı. Hepsinden öte, bizzat Fındıklı’da yaşayan, buraya hayat veren ve buradaki hayatı her yönüyle yakından izleyen hemşerilerimiz vardı. Üstelik sadece Türkiye’yi değil, dünyanın farklı yerlerini görmüş, yakından tanımış, özel bir konuda bilgi ve görgüsünü arttırmış, uzmanlaşmış, Viçe'mizi yaşayan ve çok önemli bilgiler edinmiş çok sayıda hemşerimiz vardı. Yani Viçe'mizin, entelektüel sermayesi sayılabilecek çok sayıda insanı vardı. Öyle değil miydi, Viçeliler bir tartışmaya başladığımızda, kimin mektepli kimin alaylı profesör olduğunu, karıştırmaz mıydık?
Evet, yapabileceğimiz en doğru çalışma, bilgisi ve hayali olan tüm hemşeriler bir araya gelerek, herkes için daha iyi ve daha güzel bir Viçe için, birlikte kafa kafaya vermeliydik.
BU İŞ NASIL OLACAKTI
İşte ilk fikir böyle doğdu. Ya peki nasıl yapacaktık? Artık Danışma Kurulu toplantısının yönü değişmişti. Bir Arama Konferansı yapmak hepimizin ortak kararıydı. Bu konferansı yapmak üzere bir çekirdek ekip oluşturup, bir yol haritasını derneğimizin yönetim kurulunda değerlendirmeye ve ardından çalışmalara başlamaya karar verdik.
İstek ve heyecan dolu çekirdek ekip, bilgisi ve hayali olan tüm Viçe'lilere ulaşmak ve Viçe'mizin sahipliğinde bir konferansı düzenlemek üzere, diğer Fındıklı derneklerimizle birlikte çalışmanın yararlı ve daha doğru olacağına karar verdik. Konferansı, İstanbul’daki, İzmir’deki ve Viçe’mizdeki derneklerimize birlikte yapma kararını Derneğimizin Yönetim Kurulu ile paylaştık.
Önce İstanbul’daki Viçeliler Kültür ve Dayanışma Derneği’mizle konuyu paylaştık. Meğer onlarda Viçe için benzer şeyleri düşünüyorlarmış. Bir Viçe kart fikirleri geliştirmişlerdi ve Viçe’ye özel benzeri fikirler bulmaya ve hayata geçirmeye çalışıyorlardı. Birlikte çalışma fikrini çok sıcak karşıladılar.
İYİKİ VARIZ !
Henüz yolun çok başındaydık. Evet Ankara ve İstanbul’daki derneklerimiz birlikte çalışmaya karar vermişlerdi ama ya diğer hemşerilemiz? Nasıl olacakta hep birlikte bu konferansı düzenleyecektik?
3 Mayıs 2012 de İstanbul’daki Derneğimiz Yönetim Kurulu ile İstanbul’da bir araya geldik. Derneğimiz her yıl düzenledikleri geleneksel Viçeliler Gecesine hazırlanıyordu. İstanbul’da olsun olmasın tüm hemşerilemizi gecelerine bekliyorlar ve diğer derneklerimizin üyelerini ve Fındıklı’daki kimi hemşerilerimizi, gecelerine davet etmeyi planlıyorlardı. Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış Viçelilerle konferans fikrini paylaşmak için daha iyi bir fırsat olamazdı. Fındıklı’daki ve İzmir’deki derneklerimize ve Viçe’deki kimi hemşerilerimize, bir araya gelmek ve konferans fikrini paylaşmak isteğimizi ilettik.
26 Mayıs 2012 güneşli ve güzel bir bahar günün, İstanbul’daki derneğimizin ev sahipliğinde, Küçükyalı’daki o güzel mekânlarında, Fındıklı, İzmir, İstanbul ve Ankara Derneği ile o gün itibariyle Mecliste gurubu bulunan üç siyasi partimizin temsilcileri ve Fındıklı’da yaşayan Fındıklı’ya gönül vermiş kimi hemşerilerimizle bir araya geldik.
Düşüncelerimizi, arzularımızı, konferansı ve bu konferansın bize sağlayacaklarını paylaştık, konuştuk, tartıştık. Her zaman olduğu gibi, hepimizin Viçe'miz için çok sayıda düşüncelerimiz, fikirlerimiz ve isteklerimiz vardı. Elli hatta altmış kişilik bir toplantıda, her birimize düşüncelerimizi anlatmak üzere ne kadar süre ayrılabilirdi ki! Saatler bize yetmedi ama toplantıdaki tüm Viçeliler olgunlukları ve hedefe odaklı yaşam tarzlarımızla, fikirlerimiz paylaştık ve konferansın yapılmasının yararlı olacağına ve yapılmasına karar verdik.
Toplantının sonunda, Fındıklı, İzmir, İstanbul ve Ankara’da yaşayan Viçeli’lerden oluşan yirmi kişilik bir çalışma gurubu oluşturulmasına, konferansın 22-23 Ağustos 2012 tarihinde Fındıklı’da yapılmasına ve konferans kapsamında ele alacağımız konu başlıklarına karar vermiştik artık.
ŞU TEKNOLOJİ OLMASAYDI NE YAPARDIK !
Çalışma gurubu üyeleri bir birlerine yakın yerlerde ikamet etmiyorlardı. Üstelik hepsinin iş ve aileleri adına sorumlulukları vardı ve zaman çoğu zaman hiç birimize yetmiyordu. Çalışma gurubu aramızda hiç bir hususu atlamadan konferansa ilişkin her ayrıntıyı paylaşabileceğimiz bir iletişime ihtiyacımız vardı.
Ve teknoloji imdadımıza yetişti. [...GELECEK FINDIKLI...] adıyla bir haberleşme gurubu oluşturduk. Çalışma gurubu üyeleri gelecekfindikli@googlegroups.com adresi aracılığıyla bir birimizle haberleşirken, diğer tüm hemşerilemizin de, an ve an, çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmasını, fikirleriyle bize katılmalarını sağladık. Hala orada durur o günlerin heyecanıyla dolu tüm yazışmalarımız.
BÜYÜK BULUŞMA
Konferansa adım adım yaklaşıyorduk. Çalışma gurubu konferansa yönelik hazırlıkları organize etmeye çalışıyor, yapılması gerekenleri bulmaya ve hazırlıklar için görevleri paylaşmaya çalışıyorduk. Konferans fikrinin tüm hemşerilerle Fındıklı’da paylaşılması gerektiğine, son İstanbul toplantısında karar verilmişti zaten. Bunun için en iyi zaman 2012’nin haziranıydı ve daha geç olamazdı. Henüz yaz ayının planları yapılmadan tüm hemşerilerimize, 22-23 Ağustos 2012 için Viçe'miz dışında başka hiç kimseye söz vermeyin demeliydik.
Çalışma gurubu ve derneklerimizin temsilcileri ile birlikte 2012 Haziranında Viçe’de Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda, Viçe'lilerle planladığımız şekilde buluştuk. Duyarlı ve ilgili hemşerilerimizle Konferans salonunda çalışmalarımızı ve hedefimiz paylaştık. Onların sorunlarını cevapladık, fikirlerini aldık. İlerleyen günlerde, çalışma gurubunda olan ve bir süre daha Viçe’de kalacak olanlar, yolda, parkta, çay evinde ve fırsat bulduğumuz her yerde, bıkmadan, usanmada, yapılacak olan konferansı nedir, nasıl yapacağız, içerisinde kimler ve hangi konular olacak konusunu daha çok konuşacaktık.
Bu buluşmayı yeterli bulmadık. Siyasi parti temsilcilerinin bilgisi vardı, hemşerilerimizi bilgilendirmiş, bilgilendirmeye devam edecektik ama henüz ilçemizin yerel yönetim birimleriyle buluşmamıştık. Elbetteki onların yaptığımız çalışmalardan haberleri olduğunu biliyorduk ama yine de onları bizzat, ilk ağızdan bilgilendirmek istedik. Kaymakamımızı ve Belediye Başkanımızı ziyaret ettik. Çok istememize rağmen Belediye Başkanımızla görüşemedik. Kaymakamımız, böylesi bir çalışmayı Fındıklı için yapmayı planladığını, çalışmamızın sonuçlarını merakla ve büyük bir istekle beklediğini bizimle paylaştı. Ziyaretimiz Kaymakamımızın yüksek ilgisinden duyduğumuz memnuniyetle sonuçlandı.
KONFERANSI DUYMAYAN KALMADI !
Artık konferanı duymayan kalmamıştı. Hatta öyleki, her zaman hepimizin yapması gereken kuşku dolu sorgulamalar yapılıyor, konuşuluyor ve konuşulanlar bir şekilde bize duyuruluyordu. Viçe'lilerin külyutmaz olduğunu biliyorduk. Haklı bulduğumuz sorgulamalar yapılıyordu ve bizde zaten konferansı ve amacını anlatmak, haksız kuşkuları ortadan kaldırmak için Viçe’deydik.
Cumhuriyet caddesi ya da sahil caddesi hiç fark etmiyor, çalışma gurubunda olduğumuzu bilenler, bir selam veriyor ve bizi soru yağmuruna tutuyordu. En çok çay içtiğimiz günler o günler olmuştur. Hemen çaylar ısmarlanıyor ve konuşmaya, anlatmaya başlıyorduk. O günlerde Fındıklı’dayken başka şeyler konuşabildik mi! Evet o günlerde Fındıklı’da bir başka gündem, adliyenin taşınmasıydı ve bütün Fındıklı, bu duruma nasıl hazırlıksız yakalandığımızı ve hiç bir şey yapamamış olmanın verdiği üzüntüyle, konferansla birlikte adliyenin taşınmasını konuştuk.
Birçok Viçeli ile hemen hemen tüm köy muhtarlarımız da dâhil olmak üzere, Fındıklı Derneği binasındaki toplantı salonunda, birçok kez bir araya geldik. Hatta, burada çalışma gurubu olarak yaptığımız toplantılara, bizim orada olduğumuza duyan ve merak eden Viçeliler de geldiler ki, yerimiz dar, işimiz çok da olsa, toplantının çalıştay hazırlık faaliyetlerine yönelik özel bir toplantı olduğunu paylaşıp onları kırmak yerine, toplantıya küçük aralar verip, sabırla ne yapmak istediğimizi anlattık.
YORULDUK AMA DEĞDİ
Yaklaşık on gün boyunca, Fındıklıda olabilmeyi başarabilen çalışma gurubu üyeleri, ulaşabildiğimiz her hemşerimize konferansı anlatmıştık. Bu arada konferansımızın adı ve tartışılacak konuları netleştirmiştik. Artık konferasımızın bir adı vardı:
GELECEKTEKİ FINDIKLI ÇALIŞTAYI
Artık tüm hemşeriler bir araya gelerek Çalıştay'ın genel çerçevesi ve çalışma guruplarının konularını belirlenmiştik. Ortaklaşa belirlediğimiz konular, hepimizin konferansta mutlaka ele alınmasını istediğimiz konulardı ve bundan emindik.
AMATÖR RUHLU BİR ÇALIŞTAY
Çalıştay’a hazılık çerçevesinde çok önemli bir aşamayı tamamlamıştık. Artık çalıştayı arzu ettiğimiz sonuca ulaşacak şekilde gerçekleştirmek kalıyordu geriye. Tam da bu nokta, aslında işin en zor kısmıydı. Her fırsatta fikirlerini bir biri ile paylaşan, konular hakkında çok derin söyleşiler yapan, söyleşilerden geri kalmayı aklının ucundan bile geçirmeyen hemşerilerimiz arasından katılımcıları nasıl belirleyecektik!
Çalışma gurubu olarak biz de, böylesi bir Çalıştay için gelir geçer en temel ilkeyi referans aldık ve bilgi sahibi hemşerilerimiz Çalıştay’a davet etmeye karar verdik. Bununla da yetinmedik ve bilginin yanına “hayal”i de biz ekledik. Ve Fındıklı için bilgisi ve hayali olan tüm hemşerilerimize konferansın kapılarını açmaya karar verdik.
Herkese kapıları açmak çok güzel bir fikirdi ama 40-45 kişiden daha fazla katılımcıyla Çalıştay düzenlemek, teknik açıdan zordu ve tavsiye edilmiyordu. Bu rakam, ilk kez böylesi bir konferans yapacak olan Viçe'miz için, çok azdı ve tüm teknik zorlukları göze alarak katılımcı sayısının yüz kişi olmasına karar verdik. Eğer daha fazla katılımcı katılmak isterse, 120 kişiye kadar katılımcının Çalıştay'a katılmasına izin vermeyi göze aldık.
İyi gidiyorduk. Ama işler bitmiyordu. Her türlü iletişim kanalını kullanarak Çalıştay’ın varlığından tüm hemşerilerimiz haberdar etmek istiyor, bilgisi ve hayali olan tüm hemşerilerimizi çalıştay’a beklediğimizi iletmeye çalışıyorduk. Herkese ulaşabilmek için teknolojiden en üst düzeyde yararlanmaya çalışıyorduk. Her şey mükemmel gidemezdi ve aksilikler olmalıydı. Ve oldu da nitekim. Bir siyasi partimizin özel iletişim kanalı ile Çalıştay’ı duyurması, yanlış şekilde yorumlandı. Bu yanlış yorumu önlemek için, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve herkesle, sanki yeniden başlamış gibi yeniden görüşmeler yaptık. Çalıştay'ı derneklerimizin düzenlediğini, Çalıştay'ın ve sonuçlarının tek sahibinin bütün Fındıklı olduğunu bir kez daha anlattık ve Çalıştay'ı destekleyeceklerine dair söz aldık.
ÇALIŞMALAR HIZLANIYOR VE YOĞUNLAŞIYOR
Çalıştay hazırlıklarında en zor aşamalarından biri başlamıştı artık. Bilgisi ve hayali olan Viçe'lilere Çalıştay katılım davetini bir an önce ulaştırmamız ve 22-23 Ağustos 2012 tarihlerinde Fındıklı’da olmalarını sağlamamız gerekiyordu. Çalışma Gurubumuz, derneklerimizin ve Fındıklı’da Çalıştaya gönüllü olarak destek veren diğer hemşerilerimizle birlikte, bilebildiğimiz ve ulaşabildiğimiz bilgisi ve hayali olan tüm hemşerilerimize e-posta ve telefonla ulaşarak, onları Çalıştaya davet ettik. Doğrusu Çalıştayı bayram sonrası yapmamız işimizi çok kolaylaştırdı. Birçok hemşerimiz bayram tatili için Fındıklı’da olacağını, Çalıştay için bayram tatilini bir kaç gün daha uzatacağını belirterek davetimizi kabul etti. Birçok hemşerimiz ise, çok daha önce kesinleşen programlarını değiştirme imkânına sahip olmadıklarını, bu nedenle üzülerek katılamayacaklarını iletti.
Pek çok hemşerimizin katılamayacak olmasına rağmen, katılımcı sayısının fazlalığına ilişkin tahminimiz doğru çıkmıştı ve hatta davetimizi kabul eden katılımcıları sayısı, son limitimiz olan 120’yi de aşmıştı. Son dakika aksiliklerini düşünerek davetli listesinde değişiklik yapmadık. Hatta henüz ulaşamadığımız ancak bayram için Fındıklı’ya gelen ve Çalıştay’ın varlığını öğrenip katılmak isteyenlerin de olacağını düşünerek, Çalıştay’a iki hafta kala, katılımcılara davet götürmeye ara verdik.
Dört bir koldan sürdürdüğümüz hazırlık çalışmalarına, bir de konferansın nasıl icra edeceğimize dair yöntemi belirleme çalışmasını ekledik. Benzeri çalışma modellerini göz önünde bulundurarak, pratik ve etkili bir yol bulmaya çalıştık. Sonuda, katılımcılar arasından bir Moderatör belirleyerek, çalışma guruplarının moderatörlerin de yardımıyla, guruplar halinde çalışmasına, fikirler aramasına karar verdik.
Katılımcıları belirleme çalışmasının ardından bir de Moderatörleri belirleme çalışmasına başladık. Bu sefer hayalden çok bilgiyi, uzmanlığı, tecrübeyi ve bir o kadar da yoğun bir araştırma, koşturma ve çalışma temposuna vakit ayırabilecek, Çalıştay sonuçlarının guruplar adına raporlayacak hemşerilerimizi araştırmaya başladık. Moderatör belirlemek, katılımcıları belirlemek kadar ve hatta daha da zor oldu. Ama hiç bir hemşerimizi incitmeden ve kırmadan bu aşamayı da tamamladık.
ÇALIŞTAY’A ÇOK AZ BİR ZAMAN KALA
Bir türlü herşey hazır diyemiyorduk. Hepimiz Çalıştay düzenlemek konusunda birer amatördük. Yapabildiğimiz ölçüde moderatörlerle bir araya gelerek Çalıştay tekniği üzerinde çalıştık. Malzemeleri, araç ve gereçleri belirlemeye çalıştık. Yaka kartından, çalışma guruplarının kullanacağı kırtasiye malzemelerine kadar, birçok malzeme için, çok değerli hemşerilerimizden destek aldık.
Fındıklıdaki çalışma gurubu üyeleri Çalıştay’a giden yolun son dönemecinde hepimizden çok yoruldular. Demiştik ya , hepimiz amatördük. Son dakikada “evet bu da olmalı, hadi yapalım” dediğimiz o kadar çok şeyle karşılaştık ki, bu işler bize ecel terleri döktürdü. Eğer Fındıklı’daki çalışma gurubu üyeleri olmasaydı, o son dakika eksikliklerini gidermemiz mümkün olmazdı.
Ve tabiki katılımcılar. Çay bitmişti ama fındık işleri daha yeni başlamıştı. İş programlarını, tatil programlarını Çalıştay’a göre düzenleyen katılımcılar, Çalıştayın gerçek aktörleriydi. Çalıştayın başladığı günün sabahında, Saim’in Yeri’nde buluşarak Çalıştay çalışmalarını başlatmaya karar vermiştik. Öyle de yaptık.
ÇALIŞTAY BAŞLIYOR
Güneşli ve çok güzel bir ağustos günüydü, 22 Ağustos 2012. Bayram bir gün önce bitmişti ama Fındıklı’da yeni bir bayram havası vardı. Büyük bir coşku, heyecan ve istekle buluştuk. Çaylarımızı içtik; tanışlar yeniden görüşmenin mutluğunu paylaştık; henüz bir birimizi tanımayanlar, hızlıca, meraklı sorularla bir birimizle tanıştık. O tatlı havayı ve mekânı bırakmak istemezdik ama Çalıştay’a başlamak için de sabırsızlanıyorduk. Hep birlikte, çalışmaları yapacağımız Çağlayan deresi kenarındaki Fındıklı Meslek Yüksekokuluna doğru yürüdük.
Tüm katılımcılar gelmeye başlamıştı. Her şey programa uygun, yolunda gidiyordu. Ta ki kendisine ulaşamadığımız ama Çalıştay yapılacağını öğrenen Viçeliler gelmeye başlayınca kadar:
Ne mümkündü, haberi alınca koşa koşa gelen bir hemşerimize, siz davetli değilsiniz demek. Elbette ki katılmaları hepimizi mutlu edecekti. Hızlıca Çalıştay nedir, ne yapacağız, nasıl yapacağız, sizden beklenen nelerdir, ayaküstü konuştuk. Keşke daha önce haberimiz olsaydı hazırlık yapar gelirdik diyenler olacaktı; onları rahatlatacaktık, bu başka türlü bir konferans, hazırlıklı gelmenize gerek yok dedik. Kendisinin gelmiş olmasını yeterli görmeyen hemşerilerimiz olacaktı; hatta biri kızımın bu konuda özel bir çalışması var katılması çok yararlı olacak diyecekti, elbette katılabilir diyecektik, başka ne diyebilirdik ki! Bunun üzerine hızlıca kızını arayacak: 'İşi gücü bırak hemen buraya gel ve Çalıştay’a katıl' diyecekti. Bizler de amatör olmanın avantajlarını, katılmak isteyen hemşerilerimizi geri çevirmemek için sonuna kadar kullanacaktık.
Uluslar arası bir konferans düzenlemiyorduk ama her Viçe'li Uluslar arası bir kimliğe sahipti ve bu Çalıştay basit bir konferans olamazdı. Son anda katılanlar için en uygun çalışma gurubunu seçelim, yaka kartını hazırlayalım, iletişim bilgilerini alalım, çalışma odalarını düzenleyelim, yemek ve diğer etkinlikler için ihtiyaçları tamamlayalım… Bitmeyen bir koşuşturma ve telaş. Viçe için yakışanını yapmalıydık, elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak.
Artık her şey ve hepimiz çalışmaya başlamaya hazırız. Hep birlikte Konferans salonuna geçiyoruz. Çalıştay’ın amacını ve tekniğini tanıtıyoruz, son bir kez daha tüm katılımcılara. Daha pek çok yol ve yöntem var böylesi bir Çalıştay için. Keşke şöyle olsaydı diyenler oluyur; bu seferlik böyle yapalım, bir daha ki sefere, Viçe'miz mutlaka daha iyisini yapar diyerek tatlıya bağlıyoruz fikirlerimizi.
Ve sonunda onbir farklı grup katılımcı, onbir farklı konunun tartışılacağı sınıflara dağılıyor ve hummalı bir çalışmaya başlıyoruz. Daha sonra bir birimizle konuşurken öğreneceğiz; hepimiz çok tutukmuşuz başlangıçta ama sonra açılmışız, fikirler çığ gibi akmaya başlamış; işte o anlarda zaman yetmez, herkese sıra gelmez zannetmiş, bu Çalıştay bitmez diye düşünmüşüz. Ama saatler sürmesine rağmen sonunda, geride söylenmedik bir söz bırakmadık, diyecekti hemen hemen tüm katılımcılar.
Akşam olduğunda tüm gruplar çalışmalarını tamamlamıştı. Henüz işimiz bitmemişti ama guruplar için çalışma bu günlük bitmişti. Her gurubun çalışma sonuçlarını moderatörler derleyecek ve ertesi gün tüm katılımcılara sunacaktı. Ama yorulmuştuk. Dinlenmeyi ve sabah Saim’in yerinde yarım bıraktığımız sohbetimize devam etmeliydik. Öyle de yaptık; Fındıklı Derneği’nin ev sahipliğinde Günbatımı Cafe’de akşam yemeği için buluşarak.
Anlatılmaz tadılır. Memleket lezzetlerinin hasretini çekenler için, her gün yöresel yemek ikramı yapan Atatürkçü Düşünce Derneği'nin hamarat hanımları tek kelimeyle döktürmüştü. Laz böreğinin tadı her tepside kendine özgü güzel ve farklı bir tatla değişiyordu, her tenceredeki lahananın tadı farklıydı; ustalık ve lezzet zenginliği işte tam da bu farklılıktan geliyordu. Eskiden duyduğumuz deniz sesini hayal ederek güzel bir Viçe akşamı ile Çalıştay’ın ilk gününü tamamladık.
Ve Çalıştay'ın ikinci günü; yeniden bir aradayız. Herkes merak içinde. Diğer gurupların hayalleri, önerileri, fikirleri neler acaba!
Her çalışma gurubun anlatacak çok şeyi vardı ve her gurup için onbeşer dakika desek, kesintisiz yaklaşık üç saat sürecekti bu son oturum. Biz de öyle yaptık.
Moderatörleri dinlerken, yeni fikirler, yeni bilgiler, yeni bakış açıları ve yeni olmayan ama birçoğumuz için yeni olan olaylar ve durumları dinlerken, sanki Viçe'mizin en geniş açıyla çekilmiş bir fotoğrafını izliyor, dinliyorduk. Son gurubu da dinledikten sonra, yeniden ilk gün buluştuğumuz yere, Saim'in yerine kadar yürüdük. Tüm hemşeriler birlikte o çok sevdiğimiz horonumuzu oynayacak, Çalıştay’ı tamamlama sevincini katılan katılmayan herkesle paylaşacaktık. Ama bir gün önce yaşanan son derece üzücü bir olayın, terörün kıydığı vatan evlatlarına borcumuz olan saygının gereği, Çalıştay çalışmaları hakkında basın açıklaması yapmakla yetindik ve Çalıştay programını tamamladık.
MUTLU SON
Çalıştay Viçe'lilerin öneri, fikir ve bilgilerini bir araya getirmişti. Ancak tüm bilgiler henüz ham bir haldeydi. Çalışma guruplarının fikir ve önerilerini bir araya getirilme ve raporlanması işini moderatörler üstlenmişti. Böylesi önemli ve titiz çalışma, aceleye getirilemezdi. Tümü gönüllü moderatörler, Çalıştay’dan sonra, aileleri, işleri ve kendileri yanı sıra Viçe'miz için de zamanlarını ve emeklerini harcayarak, raporlarını tamamladılar.
Çalıştay çalışmaların tüm ayrıntılarını ve heyecanı yediden yediye her Viçe'liye ulaştırmak üzere, Facebook'ta, adı 'Gelecekteki Fındıklı Çalıştayı [2012]' olan bir sayfa hazırladık. O günlerin anlarını ve anılarını fotoğraflar ve videolarla, bugün ve gelecek için paylaştık.
Artık geriye tek bir iş kalmıştı: Raporları bir araya getirmek ve Viçe'mizle paylaşmak. Çalıştay Sonuç Belgesi adı altında, tüm raporları bir araya getirdik.
Hepimiz mutlu ve huzurluyduk...
Hakan Yıldırımkaya
RAPORLARDA ÖN PLANA ÇIKAN TESPİT VE ÖNERİLER
GENÇLİK ve SPOR ÇALIŞMA GURUBU' NUN PROJESİ:
“FINDIKLI GENÇLİK YAZ ETKİNLİKLERİ” başlığı ile adlandırılan; günümüzde hızla kaybolan arkadaş, akraba ve komşu ilişkilerini geliştirmek, Fındıklı ilçesinde ve diğer şehirlerde yaşayan insanları akranları ile bir araya getirerek kaynaşmalarını, bütünleşmelerini sağlamak, beceri ve yeteneklerini karşılıklı etkileşim yoluyla birbirlerine aktarmak ve geliştirmek, kendi kültür ve temel değerlerinin yakında tanıyarak daha iyi anlamak ve yöresel kültürü sonraki kuşaklara yaşayarak ve yaşatarak aktarmak amacıyla etkinlikler düzenlemeyi amaçlayan “FINDIKLILAR FINDIKLIDA BULUŞUYOR” projesi.
EĞİTİM ÇALIŞMA GURUBU' NUN ÖNERİLERİ
Eğitim merkezlerinin, belli yaş grubundaki gençlerin öğrenim gördüğü kurumlar olmaktan çıkarılarak her yaştaki bireylerin eğitim ihtiyacının karşılandığı yerlere dönüştüğü, bilim ve teknolojideki gelişmeler dikkate alınarak yaşam boyu öğrenme yoluyla kişilerin mesleki gelişimlerinin sağlandığı, yaygın eğitimi de kapsayacak biçimde halka açık okullar haline getirilmesi.
Fındıklıda bulunan tüm kurumlar ile iş yerlerin, gereksinim duydukları alanda uygun nitelikte eleman bulması ve herkesin de rahatlıkla istediği yerde çalışabilmesi.
Fındıklıda görev yapan ve özellikle Fındıklı nüfusuna kayıtlı öğretmenleri, belli eğitim sürecinden geçirerek, halkın eğitimi konusunda sivil toplum örgütlerinde görev alan bilinçli öğretmenler topluluğu haline gelmeleri.
Sosyal paylaşım bilincine sahip, çevre sorunlarına karşı duyarlı, bilinçli ve eğitim düzeyi yüksek bir Fındıklı halkı.
Yüksek öğrenimde lisans yerleştirme sisteminde başarı oranının Rize ilinde birinci ve ülke genelinde ise ilk sıralarda olması. Fındıklılı gençlerin eğitim düzeyi, Lisansüstü ve doktora eğitimi görmüş kişilerin sayısının ilde ve ülke genelindeki ortalamanın üstünde olması
Fındıklı’nın eğitim, kültür ve turizm alt yapısının tamamlanmasını ve uluslararası bilimsel etkinliklere ev sahipliği yapması.
Eğitimin niteliğini artırmak için bir vakfı ya da dernek kurularak, çocuklarımız için yaz okulları, değişik kurs ve etkinlikleri düzenlemesi, öğrenci, veli ve eğitimcileri bu etkinliklere katarak çağdaş bir bakış açısı kazandırması.
İlçedeki eğitim çalışmalarına katkı ve öneriler sunacak olan bir eğitim danışma meclisi kurulması.
Yurtdışı bağlantılı Turizm okullarının açılması.
GIDA ve TARIM ÇALIŞMA GURUBU' NUN ÖNERİLERİ
İlçenin arazi planlamasının yapılması (tarım-turizm- yerleşim alanlarının belirlenmesi),
Tarım arazilerinin bölünmesinin önlenmesi ve ilçenin ekonomik ölçekteki işletme büyüklüğünün tespit edilmesi,
Tarımsal üretimde ticari markalaşma (Fındıklı Balı, Fındıklı Pekmezi gibi),
Organik tarımın yaygınlaştırılması (belli ürünlerde),
Tarımda yerel istihdamın artırılması,
Hayvancılıkta yerli ırklarla ilgili sürü sayısının artırılması(inek, koyun, keçi)
Güvenilir ciddi tarımsal istatistiklerin yapılması (anket çalışması)
Tarımsal araştırma projelerinden daha fazla istifade edilmesi(TÜBİTAK, dünya bankası, AB fonlarından yararlanma)
Tarımsal üretimde güvenilir sağlıklı gıda için çevreye duyarlı sürdürülebilir üretim modeli için; tarım arazilerimiz, derelerimiz ve denizimizin fiziksel ve kimyasal kirlenmesinin önüne geçilmesi,
Aile işletmesi şeklindeki tarım-sanayi üretimlerinin desteklenmesi ve teşvik edilmesi,
Ülke genelinde uygulanmakta olan tarımsal desteklerin bölgeye uygunluğunun sağlanması,
Çiftçi eğitimine ağırlık verilmesi,
İlçemizin sahip olduğu tarımsal ekolojide yetişen ıtri ve tıbbi bitkilerin üretiminin artırılması (nane, kekik vs.)
Laz hurması ve kokulu üzüm pekmezinin gıda sanayine kazandırılması ve ticari marka yaratılması,
Tarımsal üretimde zirai mücadelede kültürel önlemlerin artırılması, ilaçlı mücadelenin azaltılması,
Arıcılıkta hastalıklarla kültürel mücadele için kovana adet kendir bitkisinin üretimine müsaade edilmesi
TURİZM ve TANITIM ÇALIŞMA GURUBU' NUN PROJESİ
Eko turizm Vadisi, Pastoral Vadi, Detox Vadisi ya da hayal gücüne, yaratıcılığa ya da marka yaratmayı sağlayacak bir vizyona göre adlandırabilecek “Doğal yaşamın bozulmadan devam ettiği, köy ve yayla kültürlerinin geleneksel olarak yaşadığı, insanların köyünü, yaylasını terk etmediği, buradan geçimini sağladığı ve haneleri şen olan bir vadiyi hayal eden proje.
ÇEVRE ve EKOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Çöp ve Fabrikaların Baca Gazı
Su Kaynaklarının Korunması ve İçme Suyu Temini:
Ormanlık Alanların Korunması
Akarsu Yataklarına Müdahale
Kıyı Ekosistemi:
Yaylalarımız ve Yaylalarda Yapılaşma:
Doğal Yaşamın ve Bio-çeşitliliğin Korunması
Çevre ve Ekoloji Eğitimi
KENTLEŞME ve SOSYAL YAŞAM ÇALIŞMA GRUBU' NUN tespit ve önerileri
Stratejik eylem planlaması : Fındıklı, Çoruh iline bağlıyken “Vitse” olarak anılırdı. 1952 yılında Rize il sınırları içine alınınca adı “Fındıklı” oldu. O sıralarda kasaba evleri de köy evlerinden farksızdı ve ev sayısı Çağlayan, Hara, Arılı’dan daha azdı. Tek bir cadde etrafında tek katlı, katlanan kepenklerle pencereleri iki yana açılan tek mekanlı ahşap dükkanlardan oluşurdu. Merkez, taş duvarlı, geniş saçaklı cami’nin bulunduğu alandı. Kasabaya göre büyükçe meydan ve ortasında büyük bir çınar etrafında kıraathaneler, kahveler, ilkokul, berber, terzi, demirci, bakırcı vb. diğer yapıları, yeşili çok yoğun ve denizi yazın durgun, kış aylarında coşkun dalgaları ile sahili kayık ve takalarla dolu şirin bir kasaba idi. Kasabanın tarihi kimliği ve geleneksel tüm değerlerinin korunmasına yönelik gelişme planlarına ihtiyaç vardır. Kentlilere imaj bırakabilmiş geleneksel değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara iletilmesi zorunludur. Sözü edilen değerler bugüne ulaşamamışsa yazılı, çizili ve görsel belgelerle yeniden canlandırılmalıdır.
Mevcut planlama hükümleri sonuçlarının durumu :
İnsan yerleşmelerinin değer taşıyan tarihi kentsel dokusunun, kültür varlıklarının ve çevrenin durumu.
Eskilikten ötürü köhnemiş binalar ve yanlışların ortaya çıkardığı çarpık yapılaşmanın durumu.
Mücavir alanlarda yeni yerleşmelere olanak verilen arsalardaki yapılaşmanın durumu.
İdeal olan, bu üç durumun birlikte ele alınıp gelişme modellerinin oluşturulması gerekirdi. Ancak süreçler farklı tarihi zaman dilimlerinde kendini gösterdiklerinden bazen yapılaşma alanlarında eski doku ile sonraki mevcut yapılaşmalar ve hatta boş arsalar birbirinin yakınında, bazen de birbirinin içinde olabilmektedir. Koruma, imar ve gelişme stratejileri farklılık gösterdiklerinden sorunların çözüme kavuşturulması pek kolay olamamaktadır. Mevcut durum plan sonuçları bu anlamda başarısızdır.
Fındıklı kasabasında nüfus yıllardır merkezde 10.000, kırsal alanlarla birlikte 16.000’i geçememektedir. Buna karşılık kasaba merkezinde ve mücavir alanlarda yüksek binalar çoğalmakta, yerleşim dokusu içindeki yollar, meydanlar ve yeşil alanlar daralmaktadır. Bu durum, merkezin çekiciliğinden değil, rantından yararlanma eğilimindendir. Böyle giderse durum daha da kötüye gidebilir. Kasaba içinde korunmaya değer çok az örnekler kalabilmiştir. Çevresindeki mahallelerde de kentsel doku oluşturacak tarihi yapılar çok azdır. Buna karşılık çevresindeki merkeze yakın iskan alanlarında Yeniköy, Gavra, Aksu, Derbent, Hara gibi mahalleler, beldeler ve köylerde ayrık düzende yeşil alanları genişce yerleşmeler (iskan alanları) vardır.
Öncelikle, alternatifli senaryolar belirlenmeli ve bunlar arasından hangilerinin asıl, hangilerinin ise asıl hedefi destekleyen paradigmalar (öngörüler) olabileceğinin saptanması gerekecektir.
Bu tür çalışmaların devamlılığı sağlandığında Karadeniz bölgesinde benzerlerinden çok daha farklı nitelik, estetik ve çekicilik gibi kaybedilmekte olan eski kimlik değerlerine kavuşabileceği gibi gelecek nesillere de esin kaynağı olabilecektir.
Yürürlükteki planın revizyonu veya yeni plan: Bu sürecin başlatılabilmesi için Fındıklı Belediyesi ya da Kaymakamlığın birlikte ya da birinin ev sahipliği yapmasıyla 2013 yılının Nisan ayı içinde bir atölye çalışması yapılmalıdır.
Merkeze yakın mahalle, belde ve köylerinde kültür varlığı mimari örneklerin korunması çalışmaları (rölöve, restitüsyon,restorasyon projeleri) yerel yönetim, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle yapılmalıdır.
Yeni evlerin tipleştirilme çalışmaları: Bu çalışma süreci içinde mimarlar, STK’lar, platformlar ve konu ile ilgili üniversitelerin mimarlık bölümleriyle ilişkiler kurulmalıdır.
Çalıştay’a katılan tüm grupların nazım (genel) plan, uygulama planları ve kentsel tasarım projelerinin amaç, hedefler ve işlevlerine girdi vermeleri gereklidir.
Kent Konseyi kurulmalı : Tüm bu çalışmaların organizasyonunu yürütmek üzere Fındıklı Kaymakamlığı ve Belediye bünyesinde planlama, plan revizyonları ve de en önemlisi kentsel tasarım projelerinin üretilmesi ve sürekliliğinin sağlanması amacıyla bir Kent Konseyi kurulmalıdır.
ÖNCELİKLİ ÖNERİMİZ : Fındıklı’daki otoyol revizyonu :
Grubumuz için öncelik taşıyan konu, trafiğin kıyıya çekilerek insanların denizden tecrit edildiği uygulamanın yeni bir düzenlemeye kavuşturulmasıdır. Ulaşım sorununun çözümlenmesi yerine yeni sorunlar üreten Karadeniz otoyoluna hiç olmazsa Fındıklı ilçe sınırları içinde doğru bir revizyon yapılarak “doğru örnek” ortaya konulabilmelidir. Plansız ama yararlı imajı verilerek aceleye getirilen ve insan – deniz ilişkisini kesen mevcut uygulamanın yeni planla doğru – yanlış kavramlarının yaşanarak kamuoyuna kanıtlanması sağlanacaktır.
Çalıştay sırasında grubumuz tarafından hazırlanan haritada görüldüğü gibi; Kıyıdan geçen transit yolun Yeniköy (Gurupit)’den itibaren doğuya doğru tünel ile yeraltına alınarak güneye kaydırılması, Paçva’da viyadük köprü ile Arılı deresinin geçilmesi, Gavra mahallesinde tekrar yeraltına alınması ve Çağlayan deresinin yine viyadük köprü ile aşılmasıyla doğu yakasına bağlanması, Arhavi’ye doğru Aksu’ya ulaştırılarak mevcut kıyı yoluna bağlanması sağlanmalıdır.
Her iki dere aşılırken yonca kavşaklarla iki şeritli yollarla batısındaki ve doğusundaki noktalardan güneye (yani iç yerleşmelere), kuzeye (merkeze) ve kıyı yoluna bağlanacaktır. Kıyı yolunun güneydeki iki şeridi yalnızca binek otolarına açık olmak koşuluyla kuzeydeki iki şerit yayalar için çevre düzenlemelerine ayrılmış olacaktır. Fındıklı kıyılarında balık lokantaları, kahveler, hatta kıraathaneler ve plaj düzenlemeleri ile bunları destekleyecek küçük hizmet üniteleri yer alabileceklerdir.
KOBİ ve GİRİŞİMCİLİK ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Fındıklı’da sağlıklı bir esnaf değerlendirme anketinin yapılması.
Sanayi sitesi kooperatifinin çabalarının daha sağlıklı bir şekilde koordine edilmesi
Kadın girişimciliğin bilinçlendirilmesi ve pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi için özel bir yapının kurulması ve ivedi çalışmalarına başlaması.
KOSGEB, İŞKUR ve Meslek Yüksek Okulu’nun Fındıklı’da girişimcilik kursları düzenlenmesi konusunda orta ve uzun vadeli bir program çerçevesinde çalışmalarına başlaması. Kaymakamlık ve Belediyenin de bu kursların desteklenmesi ve tanıtılması için gerekli desteği sağlamaları.
Transit geçenlere el sanatları satışının yapılacağı “Viçe Sokağı” konusunda özellikle Belediye’nin harekete geçirilmesi.
Öneriler arasında yer alan yaşlı bakım merkezleri projesinin destekleneceği varsayımıyla, Fındıklı’da sağlıkta ara eleman yetiştirilmesi merkezi kurulması konusunda Rize Üniversitesi ile görüşülmesi.
Münhasıran girişimcilik ve üretim konusunda, bugün itibariyle biraz dağınık bir görünüm sergileyen, Kaymakamlık, Belediye, KOSGEB, İŞKUR ve Üniversite gibi kamu kurumları ile yerel dernekler, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin bir araya gelerek Fındıklı’nın geleceği için güçlerini birleştirmelerinin sağlanması. Bu amaca yönelik olarak Fındıklı’da gönüllülerin de katılımıyla bir “Girişimcilik Danışma Kurulu”nun kurulması.
KADIN ÇALIŞMA GRUBU' NUN TESPİT VE ÖNERİLERİ
Kadının Siyasete Katılımının Özendirilmesi
Kadının Çalışma Hayatı ve Üretime Katılımının Güçlendirilmesi
Mal ve Miras Dağılımındaki Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması
Çalışma ve Eğitim Yaşamında Kadına Fırsat Eşitliği Tanınması ve Pozitif Ayrımcılığın Yaygınlaştırılması
Kadının Aile İçi Konu ve Kararlarda Eşit Söz Hakkına Sahip Olması
Kadının Toplumsal Yaşam Alanlarında ve Faaliyetlerde Kısıtlama Olmaksızın Yer alması
Kadın ve Erkeklere Üreme Sağlığı Danışmanlığının ve Hizmetlerinin Yaygın ve Nitelikli Bir Şekilde Sunulması
Kadınlarda Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların ve Rahim Ağzı Kanserinin Yaygınlığının Azaltılması
Fındıklı Dışında Yaşayan Kadınların Sosyo-Kültürel Değerlerinin ve Bağlarının Güçlendirilmesi
Kadının Aile İçi ve Sadece Tarımsal İşlerde Yükü Tek Başına Üstlenerek Ezilmesinin Önüne Geçilmesi
Fındıklı Dışında Yaşayan Kadınların Yöredeki Kadınlarla İşbirliğini Ve Desteğini Artıracak Mekanizmaların ve Yapıların Geliştirilmesi
Şiddete Uğrayan Kadınlara Ne Yapacakları Konusunda Bilgilendirme Eğitimleri Verilmesi
Halk Eğitim Programlarına Kadına Yönelik Şiddet Modülü Eklenmesi
Akraba Evliliklerinin Sakıncaları Konusunda Sağlık Eğitim Programları Yapılması
Okul Eğitim Programlarında Şiddet Konusunun İşlenmesi
Kadınlar İçin Spor Faaliyetleri Olanaklarının Arttırılması
Kadınların Siyasette Aktif Katılımını Destekleyen Platform ve Derneklerin Kurulması
Fındıklı Kent Kadın Meclisinin Kurulması
Kadın Psikoloji ve Danışma Merkezi Kurulması
Düzenli Topluma Dayalı Kadın Sağlığı Tarama /Hizmet Programları Yaygınlaştırılması
Kadın Sağlık Okur-Yazarlığı Kampanyası Başlatılması
Kadın Danışma Merkezlerinin Kurulması
Kadın El Emeğinin Değerlenebileceği Platformların Oluşturulması
Kadının Mal Varlığı ve Gelirini Kullanma Konusunda Bilinçlendirilmesi
Kadınlar İçin İstihdama Dayalı Eğitim Programlarının Yaygınlaştırılması
SAĞLIK ÇALIŞMA GRUBU' NUN TESPİT VE ÖNERİLERİ
Toplum sağlığı ve Aile Hekimliği merkezlerinin daha etkili çalışmasını sağlayacak alt yapının ve insan kaynağının genişletilmesi. Böylece bölgedeki kadın ve çocuk sağlığı ile ilgili standartların iyileştirilmesi, böylece hem ruhsal hem de bedensel olarak sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi.
Uyuşturucu kullanımı, kumar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında gençlerin bilgilendirilmesi, gençleri kahve ve ya internet sitelerinden uzak tutacak faaliyetlerin çeşitliliğini artırarak sporda, sanatta, bilimde dünya çapında adı geçecek gençlerin yetiştirilmesi, gelecekte farkındalığı yüksek yetişkin olmaları için her türlü desteğin verilmesi,
Temiz deniz ve dereler için arıtma çalışmalarının yapılması, çevre temizliğe önem verilmesi, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi, bu konuda sivil toplum örgütleri, dernekler ve resmi makamlar ile iş birliği yapılması
Köylerde yaşayan halkın doğal yaşamın bozulmaması için çevre temizliğinde bilinç düzeylerinin yükseltilmesi (çöplerin toplanması, ayrıştırılması ve imha edilmesi)
Köylerimizde yaşayan halkımızın ürünlerini yetiştirirken insan sağlığını tehdit etmeyen koşullarda bilgilendirilmesi, teşvik edilmesi ve bu konuda bilinç düzeyinin yükselmesini sağlayacak eğitimlerin verilmesi,
Bölgede güneşli günlerin az olmasın ve bölgenin bol yağış almasına bağlı olarak topraktaki elementlerin ( kalsiyum, iyot ve demir) yeterli olmasına bağlı olarak çoğunlukla guatr, anemi ve kanser vakaları görülmektedir. Bu konuda bölge halkı bilgilendirilmeli ve gerekli önlemler alınması için alt yapı çalışmalarının yapılmalıdır.
Sağlıklı nesiller yetiştirmek için okullarda hijyen ve beslenme konusunda yaşam dersleri anlatılmalı, çocuklar bu konuda bilinçlendirilmelidir,
İlçede yapılması planlanan kongre merkezinde ulusal ve uluslararası sağlıkla ilgili toplantı, kongre ve seminerlerin yapılarak ilçenin kongre merkezi haline gelmesi.
KOBİ ve GİRİŞİMCİLİK ÇALIŞMA GRUBU' NUN ÖNERİLERİ
Fındıklılı arazi sahiplerinin yasam kalitesini artıracak hizmetleri alması için bir işletme modeli oluşturması.
Fındıklılı envanteri oluşturması.
Örgütlü yapılarımızın her sene en az bir planlı ortak etkinlik yapması
Sosyal sorumluluk bilincinin arttırılması.
Sivil Toplum Örgütleri iç denetim,
Dostları ilə paylaş: |