Genişletilmiş Baskı) (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)



Yüklə 0,93 Mb.
səhifə63/73
tarix05.09.2018
ölçüsü0,93 Mb.
#76778
növüYazı
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   73

Öğretim görevlilerinin başlattıkları protesto eylemliklerine damgasını basan bugün için ekonomik hak ve taleplerdir. Umudunu parlamentoya ve düzen partilerine bağlayan öğretim elemanları mücadele perspektiflerinin sığlığını ve burjuva karakterini en açık tarzda, 7 Kasım genel boykot gününde cüppeleriyle Ankara’da Anıtkabir’e yürüyerek, İstanbul’da Atatürk heykeline çelenk bırakarak, İzmir’de öğrencilerin polislerce dövülmesine sessiz kalarak yeterince gösterdiler. Ancak talepleri sığ ve eylem biçimleri geri de olsa, gündemlerine aldıkları “özerk-demokratik üniversite”(213) talebinin kendisi söz konusu eylemlere özel bir dikkatle eğilmeyi gerektirmektedir. Hareket özerk-demokratik üniversite çerçevesinde bir demokrasi perspektifiyle sınırlıdır. Üstelik daha çok ekonomik taleplerle yola çıkan öğretim görevlileri bu çerçeveyi savunmak konusunda da tutarsızdırlar. 12 Eylül sonrası üniversitelere yerleştirilen gerici-faşist, düzen adamı kadroların tartışılmaz ağırlığı, diğerlerinin sindirilmişliği vb. göz önüne alındığında ve öğretim görevlilerini sarsabilecek bir öğrenci hareketinin de olmadığı bugünün koşulllarında düzene yönelen tutarlı bir değişimin kısa vadede beklenmemesi gerektiği ortadadır. Bu durum, düzenin denetim olanaklarını artırmakta, ancak öğretim görevlilerinin tutarlı bir özerk-demokratik üniversite mücadelesine çekilebilmelerinin ve toplumsal muhalefete katılabilmelerinin olanaklı olmadığı anlamına da gelmemektedir. Açıktır ki hareketin düzen içi eğilimleri, düzene bağlı olan ayağı düzenden kopma ve muhalefete katılma olanaklarından çok daha güçlüdür. Ne var ki ülkenin genel durumu üniversiteleri de fazlasıyla etkilemekte, kaynayan birer yaraya dönüştürmektedir. Özerk-demokratik üniversite talebi öğretim görevlilerinin de sırtlarını dönemeyeceği bir sorun olmaktadır.

Diğer taraftan, daha da önemlisi, öğretim görevlilerinin bu eylemlilikleri, uzun zamandır durgun olan geniş öğrenci kitlelerinin de kendiliğinden hareketlenmesine ve politik propaganda ve ajitasyona açık hale gelmesine yol açmaktadır. Öğrenci hareketi düzenle olan çelişkileri bakımından çok daha güçlü dinamikler taşımaktadır. Düzenin öğrenci kitleleri üzerinde yarattığı apolitizasyonu kırmak, yaygın bir faaliyet yürüterek öğrenci hareketini politikleştirmek bu dinamiğin açığa, düzen karşıtı bir düzeye çıkması için kilit önemdedir. Bugünün olanakları kullanılabilmeli ve hareketlilik sağlam örgütlenmelere taşınabilmelidir.

Kuşkusuz ki, sınırları akademik olan “çatışmayı bilinçli bir politik çatışmaya dönüştürmek” sorunu, dışarıdan bir siyasal ajitasyon ve propaganda ile yeterli kalınarak çözülemez. Mücadelenin içinde olmak, doğru bir önderliği yaşama geçirmek gereklidir. Komünist öğrenciler etkin bir inisiyatif ve önderlik pratiği ile hareketliliğe politik müdahalelerini yapmalıdırlar. Grupsal sekterliğe(214)düşmeksizin en geniş eylem birliğini örgütlemek, öğrenci kitlelerini mücadeleye katmak için çalışmalıdırlar. Koşullar geniş öğrenci kitlelerinin dikkatini günübirlik, dar akademist sınırlardan çekebilmek ve düzenin temel sorunlarına yönelterek politikleştirmek açısından geniş imkanlar sunmaktadır. YÖK, parasız eğitim, polis ve faşist güçlerin okulları işgali konularının yanında kirli savaş, ekonomik ve “demokratik” saldırılar üzerinden sömürgeci kapitalist düzenin teşhiri ve öğrencilerin, üniversite çalışanlarının sosyalizm mücadelesine kazanılması çalışmaları yoğunlaştırılmalıdır.


Kasım '94(215)

****************************************************

Sermaye sivil faşist terör çetelerini yeniden piyasaya saldı

Faşist saldırılar ve devrimci perspektif

Her cepheden sıkışan düzen, işçi ve emekçiler ile Kürt halkı üzerindeki saldırılarını buna paralel olarak her alanda yoğunlaştırmakta, baskı aygıtlarını tahkim etmektedir. Düzenin saldırı politikaları bugünden de öte, geleceğe, muhtemel bir iç savaşa dönük olarak şekillenmektedir. Biriken toplumsal patlama dinamiklerini terörize ederek yıldırma bu saldırı politikalarının temel amacıdır.

TC’yi bugün geldiği noktada katıksız bir kontr-gerilla cumhuriyetine dönüştüren, sermaye düzeninin içine düştüğü onulmaz yapısal sorunlardır. Kürt özgürlük mücadelesinin çok yönlü etkisi ve bunun önünü almak için yürütülen kirli savaş, sermaye cumhuriyetinin toplumsal-siyasal yaşamını ve ekonomik temellerini derinden sarsmıştır. Kısacası sermaye düzeni her alanda bir kaos ve sıkışmışlık içindedir.

Bu noktada savunma mekanizmalarını ve özellikle de militarist(216)ve ideolojik aygıtlarını yeniden tahkim etme çabası kurulu düzen için bir zorunluluktur. Başta Kürt düşmanlığı üzerinde şekillendirilen şovenizm ve Türk milliyetçiliği, TC’nin ideolojik tahkim çabasının esas yönüdür. Bugün toplumsal-siyasal yaşam Türk şovenizminin/ırkçı milliyetçiliğin basıncıyla kuşatılmış bulunmaktadır. Bu “milli” görevin “sivil” bayraktarlığı MHP’ye verilmiştir. MHP en saldırgan ve ırkçı bir şovenizm temeli üzerinde yükselttiği Kürt düşmanlığı ile, bir yandan toplumu saflaştırmak ve terörize etmek, ama öte yandan da “değişimci”, “yenilikçi”, “liberal” cilalarla en geniş bir tabanı faşist bir çizgide birleştirmek misyonu üstlenmiştir.

Peki neden MHP? Bu sorunun yanıtı yalındır ve cumhuriyetin ideolojik temelinde ve 70 küsur yıllık pratiğinde saklıdır. Cumhuriyetin ideolojik dayanağı olan “kemalist inkılaplar”ın cilası kazındığında, ortaya militarist/karşıdevrimci bir şiddet üzerine kurulu devletçilik ile Türk şovenizmine dayalı milliyetçilik çıkar. Geriye kalan ise sosyal demagojiden, popülist makyajdan ibarettir. Bugün MHP’de çizgileşen şoven milliyetçilik ve katıksız emek düşmanlığına dayanan karşıdevrimci şiddet, kemalist burjuva rejiminin daha kuruluş döneminde emekçi sınıflara ve onların temsilcilerine yönelttiği karşıdevrimci şiddetin bugünkü çürüme aşamasında aldığı en uç biçimdir. Bugünkü çürüme ve çöküş aşamasında düzenin ihtiyacı kaçınılmaz olarak bir kontrgerilla cumhuriyeti ve onun bir parçası olarak MHP stratejisidir.


Yüklə 0,93 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   59   60   61   62   63   64   65   66   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin