Genişletilmiş Baskı) (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)


Faşist çeteleri süpürüp atmalıyız



Yüklə 0,93 Mb.
səhifə65/73
tarix05.09.2018
ölçüsü0,93 Mb.
#76778
növüYazı
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   73

Faşist çeteleri süpürüp atmalıyız

Tam da bu nokta, komünist gençliğin özel sorumluluk ve görevlerine işaret eder. Yeniden piyasaya sürülen sivil faşist çetelerin hangi amaçla iplerinin çözüldüğü kitlelere kavratılmalıdır. Faşizmin sınıfsal niteliği ve misyonu, düzen ve devletle bağı kitlelere ısrarla açıklanmalıdır. Propaganda ve ajitasyon faaliyeti, her somut durumda ve fırsatta, bunların teşhirine bir araç haline getirilebilmelidir. Ancak bu çaba asıl anlamını yığınların örgütlü eylemine dönüştüğü oranda bulmuş olacaktır. Zira, faşist saldırıları etkisiz kılacak olan gerçek temel, kitle hareketliliğinin geliştirilmesi ve militanlaşmasıdır. Bu nedenle, devrimci faaliyet faşist çetelerle “düello” çizgisine değil, kitle mücadelesinin hazırlanması ve geliştirilmesi çizgisine yaslanmalıdır.

Bu temel perspektifin ise, “Faşistler şimdi saldırıyor ama, kitleler yarın örgütlü bir güç olduğunda onların hakkından gelecek.(220)Bizim şimdi yapabileceğimiz bir şey yok” şeklinde pasifist ve reformist bir yaklaşımla yozlaşmasına ve koflaşmasına da izin verilmemelidir. Bu emek ve halk düşmanlarıyla sürecin her safhasında hesaplaşmazsak, onları bulunduğumuz alanlardan söküp atmazsak, kitlelerden tecrit edemezsek, “o gün” asla gelmeyecektir. Anti-faşist hareketin geliştirilmesinde pratikte alınacak her tutumun rolü iyi kavranmalıdır. Canlı ve başarılı bir teşhirin çoğu kere en etkili ajitasyon olabileceği ise unutulmamalıdır.

Somut durumların teşhiri bu emek ve insanlık kasaplarının geçmiş siciliyle birleştirilmelidir. Bu çok önemlidir. Toplumsal duyarlılığın köreltildiği bir zemin faşist harekete manevra alanı yaratacaktır. Tersinden ise toplumsal belleğin korunması, onların teşhir ve tecritini hızlandıracaktır.

Faşist çeteler yalnızca örgütlü ve organize olarak değil, aynı zamanda taktik olarak hareket etmektedir. Mücadele güçlerinin az-çok geliştiği noktalara yönelmek, taktiklerinin ana halkasıdır. Burada amaçlanan mücadele dinamiklerini terörize edip yıldırarak mücadelenin gelişmeden boğulmasıdır. Bu söz konusu alanlarda çatışmanın sert bir seyir alabileceğinin işaretlerini sunuyor. Demek oluyor ki, bu mevzilerin sıkı tutulması mücadelenin gelişme seyrini koşullayacaktır.

Komünist gençlik, yalnızca doğru perspektifleriyle değil, öncü inisiyatifiyle de mücadele dinamiklerinin ve kitlenin yönlendirici ve sürükleyici öncülüğünü yüklenmelidir. Öncülük doğru perspektif, politik inisiyatif ve hız ile pratik iradenin kesinleşmiş birliğidir.


Ocak ‘95(221)

****************************************************

Gençlik hareketinin sorunları

1980 sonrası öğrenci gençlik hareketinin en belirgin özelliği, ‘84-88 arası nispi canlanma sayılmazsa, genel bir durgunluk ve gerilemedir. Bu, aynı zamanda, 1970-80 dönemi gençlik hareketi ile ‘80 sonrası gençlik hareketi arasındaki en belirgin, en temel farklardan biridir. Bu temel farka bağlı ve onun bir sonucu olarak, son birkaç aydır belirli bir canlanmanın olduğu liseli gençlik hareketi bir yana bırakılırsa, uzun yıllardır yüksek öğrenim gençliği alanında yaşananın tam bir kısır döngü ile devrimci gruplar arası bir kör dövüşü olduğu söylenebilir. Zira ‘70’li yılların tersine, “bugünkü öğrenci hareketi, ancak devrimci öğrencilerin dar tabanı ile dönem dönem ortaya koydukları eylemlerle kendini üretebilmektedir.” Tıkanıklığın aşılması adına yapılan ve bizzat eylemleri örgütleyip düzenleyenlerce de eleştirilen ve yakınma konusu haline gelen bu durum, gelinen yerde, gençlik hareketinin ortaya çıkardığı sınırlı sayıdaki güçleri ve eldeki(222)olanakları da tüketip heba etmekle sonuçlanmak üzere.

Son 10 yıldır, kapalı devre bir eylemlilik ve militanlık içine sıkışan devrimci öğrenci hareketi ile yüzbinleri bulan oldukça geniş bir öğrenci kitlesi hemen tümüyle ayrı yerlerde duruyor. Bu ise devrimci öğrencileri gençliğin gerçek sorunlarından koparan, geniş bir öğrenci kitlesinden uzaklaşmayı derinleştiren ve marjinalleşmenin de ifadesi olan dar bir zemine sıkışıp kalmaları ile sonuçlanıyor.

Ancak ‘84 yılından bu yana biriken bir yığın soruna ve yaşanılan bunca deneyime rağmen, öğrenci gençlik içinde çalışan devrimci grupların bu basit ama önemli gerçeği gördüğü söylenemez. İstisnasız bütün küçük-burjuva devrimci grupların “kitleselleşme sorununun yakıcılığı ve nedenleri” üzerine yürüttükleri tartışmaların sonuçta gelip dayandığı yer, “öncünün kafası”nda var olan “örgüt ve eylem biçimleri”nin kitlelere mal edilmesi ve kitlelere rağmen “kitlelerle kotarılması” oldu! Söz gelimi yayınlanan gençlik dergilerine toplam olarak bir göz atıldığında görülen şudur: Yıllarca tartışılan çoğu kez dernekleşme, merkezileşme ve “taktiğimiz” gibi sorunlar olmuştur. Öğrenci kitlesinden uzaklığın ve gerçek sorunlardan, yaşamdan, sınıf mücadelesinden kopmanın bir ifadesidir bu. Bu tartışmayı yürüten gruplardan her biri, “merkezileşmenin merkezine oturmak” adı altında, doğal olarak, üzerlerine oturdukları o dar zemini bile hızla grupçu bir kör dövüşü alanına çevirmiş bulunuyorlar.

Ayrıca öğrenci gençliğin “gündem”i olduğu iddia edilen “öğrenci gençliğin merkezi örgütü”, “merkezi öğrenci derneği”, “öğrenci gençliğin örgütlenme sorunları” vb. tartışma konusu sorunlar ise, geniş bir öğrenci kitlesinin gündemi olmaktan çok, gerçekte ve yalnızca sol grupların taraftarları olan ve sayıları onlarla ölçülen devrimci öğrencilerin gündemi olarak kaldı. Dolayısıyla, işlevi yalnızca gündem saptırmak ve gerçek sorunların üstünü örtmek olan bu tür tartışmalar, sayıları yüz binlere ulaşan geniş bir öğrenci kitlesinin dışında ve onlardan habersiz yürütülmektedir. Bu bir yandan dar bir çevreye sıkışan küçük-burjuva devrimci grupların tartışma tüketmelerinin bir ifadesidir; öte yandan(223) öğrenci gençlik hareketi için gerçek bir ilerlemenin yolunu hazırlayacak doğru bir perspektiften yoksunluklarının bir göstergesidir.


Yüklə 0,93 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   73




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin