Bir bakıma, genom canlının yapısını ve etkinliklerini gösteren bir plandır.
Bilimde bir devrimolarak nitelendirilen ve "Hayat Kitabı", yahut "Şifreli Kitap" olarak da adlandırılan İnsanGenom Projesinin temelleri, 80'li yıllarda atılmıştır.
Bilimde bir devrim olarak nitelendirilen ve "Hayat Kitabı", yahut "Şifreli Kitap" olarak da adlandırılan İnsanGenom Projesinin temelleri, 80'li yıllarda atılmıştır.
Bu konudaki araştırmalar, 1990'da resmen başlamıştır.
Bu projede, yaklaşık 1000 bilim adamı çalışmıştır.
Ortalama, yılda 300 milyon dolarlık bir bütçesi ile desteklendi.
Amerikan Enerji Dairesi
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü gibi Amerikan kurumları tarafından başlatılan projeye daha sonra çeşitli ülkeler
Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Danimarka, Fransa, Almanya, İngiltere, İsrail, İtalya, Japonya, Hollanda, Kore, Meksika, Rusya, İsveç
Celera, IBM, Compaq, Dupond gibi özel şirketler de katılmıştır.
Her ırktan 24 insanın DNA’ları projede kullanılmıştır.
Her ırktan 24 insanın DNA’ları projede kullanılmıştır.
Örnekleri veren kişilerin ismi saklıdır; dolayısı ile hem örneklerin sahipleri, hem de bilim adamları bu projede kullanılan DNA’ların kimlere ait olduğunu bilmemektedirler.
İnsan genomu 3 milyardan fazla nükleotit (3,2 x 109) içerir, ama protein kodlayan diziler genomun sadece % 5’ini oluşturur.
İnsan genomu 3 milyardan fazla nükleotit (3,2 x 109) içerir, ama protein kodlayan diziler genomun sadece % 5’ini oluşturur.
İnsan genomu tahmin edilen 50.000 – 100.000 gen sayısından çok daha az olarak 24.000 civarı gen içermektedir.
24 insan kromozomu içinde; kromozom 19 en yüksek gen yoğunluğuna, kromozom 13 ve Y kromozomu ise en düşük gen yoğunluğuna sahiptir.
Bilinen en büyük insan geni, bir kas proteini olan distrofini kodlamaktadır. Bu gen 2.5 Mb uzunluğundadır.
Elde edilen veriler, DNA bilgisinin %99'undan fazlasının, tüm insanlar için ortak olduğunu ortaya koymuştur. İnsan genomundaki bireysel farklılıklar, % 1'den azdır.
Sigorta, hasta doğanları yük olarak algılayabilir ve yükün kabul edilebilirlik sınırları şimdiden öngörülemez.
Sigorta, hasta doğanları yük olarak algılayabilir ve yükün kabul edilebilirlik sınırları şimdiden öngörülemez.
Genetik yapı kimliğin yerine geçebilir.
İnsanlar iyi genli - kötü genli diye ayrımcılığa uğrayabilirler.
İnsanların gizlilik hakkı ve onuru zedelenebilir.
Bir ülkenin zengin ve yoksul bölgeleri arasında, genetik teknolojisinin kullanımı açısından farklılıklar yaşanabilir. Bu da, sağlık ve yaş ortalaması bakımından bölgeler arasında farkın büyümesine yol açacaktır.