*****
Elif görünmez bilinmez, tanınmazlık yani (lâ taayyün) yani “Ehadiyet”, “Âdemiyet”, “Ünsiyet”, “Ülfiyet” hepsi kendi makamında remiz hâlindeki ifadedir.
Âdemiyet makamında a’dem/yokluk - Âdem/varlık yani adama işarettir. Şu halde “lâmelif” ile yokluk Mülk 67/2 Sûresi’ndeki “haleka’l mevte” (önce) mevt/ölümü halk ettiğinin bir görünmesidir.
*****
“lâmelif” de, alt tarafta yani esfel noktasında, kullukta üç (3) makam gözükür.
(he) ( ) Cismânî ve manevî mertebelerce ölmeler (illa hu)
(vav) () Doğmalar ifnâ olan manevî mertebelerin kemâli üzere olur.
(mim) ( ) Murat irfân olunma muhabbeti, müşâhede ehli olmaktır.
*************
Böylece (ehadiyet)’in görünmezlik, bilinmezlik Âdemiyetteki a’demin yokluk hâliyle başlayan sistem Âdemdeki gizlenmiş adamı aynı şekilde “lâmelif” de esfeldeki hüviyetin “lâmelif” terkibindeki (elif – lâm - he) ile ilâh-ı yani hay/yaşamı, (esmâ-i, sıfat-i, fiil-i, zât-i) olarak görünür hale getirmiştir. Neticede, ilâh irfân olunma muhabbetinde bir tanım kazanırken sanki ayrı bir hüviyet arz etmektedir. O zaman ilâh görüntüsünde birçok hüviyet ortaya çıkması demektir. Bu ise; “yevme hüm barizune la yahfa ‘alellahi minhüm şeyün limeni’l mülkü’l yevme lillahi’l vâhidi’l kahhari” (Mü’min 40/16)
Dostları ilə paylaş: |