DOĞDULAR: Şeriat (sözler), Ef’âl âlemi (beşerîyet âlemi).
YAŞADILAR: Târîkat (fiiller), Esmâ âlemi; varlıklardaki “izafî kimlikler” düşer ve onların yerini Allah’ın güzel isimleri (Esmâ’ül Hüsnâ) alır.
ÖLDÜRDÜLER: Marifet (tavırlar), Sıfat âlemi; kendi nefislerini, benliklerini öldürmüşler.
ÖLDÜLER: Hakîkat (sırlar), Zât âlemi; benlikleri kalmadığı için ölmüşler (hikâyede Padişah ölmeden evvel ölüyor).
Yolladığınız hikâyeyi okuduktan sonraki gece “40” sayısını duydum. Hikâye ile bağlantı kurduğumda şöyle bir anlam çıktı:
Görevliler 3 kere yazmış, 3. kere çok özetlenmiş dört kelime yazmış ve Padişaha takdim etmişler. Duyduğum “40” sayısının anlamına baktığımda, şu anlamı yükledim: Aslında gerçek ders sayısı 40’tır, 3 kere seyr edilir (12x3): birinci seyr genel ilim verir, ef’âl-madde âleminde; ikinci seyr esmâ-nûr âleminde gerçekleşir; üçüncü seyr, sıfat-rûh âleminde ve 4 hâlde tecellî mertebeleri vardır (4), 36+4=40) (İrfan Mektebi, sayfa 133).
İşte seyirler ve 4 hâlde tecellî mertebeleri bu dört kelime ile anlatılmış (DOĞDULAR, YAŞADILAR, ÖLDÜRDÜLER, ÖLDÜLER)
Dostları ilə paylaş: |