Esma/isimler kendi hak/hakikatları üzere zikir halinde idiler.
Her isim icadiyet gereği, kendi vücudlarının ikmali peşindedirler.
***
Allah Allah diye feryad eden o güzelleri koparmak elimden gelmedi. Onun için yüksek huzuruna şu kupkuru papatya ile geldim! Kusurum af ola!
Merkez Efendi “Tekbir kupkuru papatya” remzi ile, yukarıda bahsettiğimiz gibi, Mürşidin talep ettiği “top çiçek” cem edilmiş olarak arzediyor. Mürşidine kendi halini yani hayy zikrinin kesildiğini arzetmesidir.
Diyor ki, “halim, kuru papatya, radiye makamının fanisiyim, “Kusurum af ola” tevbesini “tekabbel minniy” (lütfen kabul buyur), himmet ya Şeyhim”
Museviyetteki, Musa’nın ağacın gölgesinde, (bana değin inzal/indireceğin hayr/hayırdan fakıyr/muhtacım,) (Kasas 28/24) duası neyse bu da kendi mertebesinde illâ o’dur.
“Kusurum af ola” geldiği mertebe gereği Abd/kul li ademe/adem için secde tatbikatına ve zikre ihtiyacı var. Bulunduğu mertebenin kul Ademiyet neşesi gereği, Rabbından aldığı kelimelerle terakki mümkündür. Mürşidinin huzurunda himmet talep ediyor. “Kupkuru papatya olarak makamın hali gereği, “liademe/adem için” secde tatbikatı üzre aslımdan haberdar olup, irfan olunmaya Mürşidime tevbe ile geldim,” demektir, diyebiliriz.
Halini ortaya koydu Mürşidinden seyrullah gereği himmet talep etti. “Nereye kıble edeceğimi bilmez hale geldim.” Dedi.
(Bakara 2/115) (“nereye dönersen dön hakkın vechi ordadır!”) hakikati içine geldim dedi.
“Her yerde onu müşahade ediyorum, nereye kıble edeceğim himmet et bana Ya Şeyhim,” dedi. “Mürşidinin himmeti, irşadıdır.” Himmet için de Rabbından aldığı kelimelerle TEVBE gerekir.
Dostları ilə paylaş: |