Demokratik Muhalefet Meclisleriyle farklı sınıf ve tabakaları(400)birleştirmek amacına gelince, bunun boş ve umutsuz bir çaba olduğunu söylemek zorundayız. Devrimci siyasal yaşamda farklı kesimlerden yığınları öncüler tarafından tasarlanmış ideal örgütsel biçimler değil, fakat bizzat mücadelenin kendisi (yeni ve ileri düzeyi) birleştirir. Mücadelenin dinamizmi ve yaratıcılığı bu arada kendi yeni düzeyine uygun örgütsel biçimler de üretir. Yığınların mücadelesi birbirinden kopuksa, elbetteki bunu gidermek için yoğun bir siyasal çaba ve bunu kolaylaştıracak devrimci taktik açılımlar gereklidir. Fakat masa başında üretilmiş en ideal örgütsel biçim bile, sözde “taktik bir açılım” olarak bu birliği sağlamada herhangi bir ciddi rol oynayamaz. Kitle mücadelesinde yeni örgütsel biçimler genellikle yeni mücadele biçimlerini (ve düzeylerini) arkadan izlerler. Bir başka deyişle, örgütsel biçim mücadele biçiminden daha ileri bir noktada olamaz. Zira yığın mücadelesi sözkonusu olduğunda, örgütsel biçimleri belirleyen her zaman mücadele biçimleridir. Bu tıpkı henüz ayaklanmanın eşiğine gelmemiş bir kitle hareketinin, ayaklanmaya uygun bir örgütsel biçim olan sovyet’i (şura’yı, meclis’i, konsey’i) üretememesi gibidir.