H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə69/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   127

Sözü edilen “bazı devrimci çevrelerin” kimler olduğunu, bu görüşmelerin usulen yapılmış olmak dışında bir ciddiyeti bulunup bulunmadığını hala da bilmiyoruz. Ama ortada henüz hiçbir ittifak görüşmesi yokken, ESP adına liberal solun tüm temsilcileri ile bir seçim bloku oluşturmak üzere görüşmelerin yapıldığını böylece öğrenmiş oluyoruz. Bu açıklamayı yapanlar bunda bir sorun görmek bir yana, böyle bir şeyin öncüsü olmayı övünç vesilesi haline bile getirebiliyorlar. Daha sonra DEHAP çatısı altında gerçekleşen reformist bloku ortaya çıkaran sürecin ilk adımlarının bizzat kendileri tarafından atıldığını döne döne vurguluyorlar ve böyle bir blokun dışında bırakılmalarının akıl dışılığına buradan giderek de vurgu yapıyorlar.

Aynı konuda, “Yeniden Atılım Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek”ten şunları öğreniyoruz: “... Aslına bakarsanız, doğrudan ve düpedüz böyle bir blokun oluşması çalışmasının ilk adımlarını ESP attı, bunu övünmek için söylemiyorum. Daha SDP kurulmamıştı henüz, EMEP ile HADEP arasında bu tür görüşmeler yoktu henüz. TKP ile ÖDP ile de aralarında görüşmeler yoktu henüz. ESP temsilcileri bütün bu partilere seçimlerde anlamlı bir ittifakın nasıl olabileceğini, hangi içerik ve işlev kapsamında olabileceğinin teklifini götürdü ama böyle bir eğilim ortada henüz yoktu. Sonradan oluşturulması çok güzel bir şey. Ama nasıl oluyor, içerisinde SHP'nin olmadığı bir ittifakta yer almaya hazır olduğunu açıklayan ESP bu blokta niye yer almadı? Neden hu bloku kuranlar ESP’nin bu blokta yer almasını sağlayamadılar, niye böyle bir kuvvet bölünmesi oldu? Bunun herhalde ciddi ve inandırıcı bir açıklamasının olması gerekir.” (Özgür Radyo’nun 11 Kasım 2002 tarihli haber metninden.)

Yeniden Atılım Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni”, reformist partiler eksenine dayalı böylesi bir blok için ilk düşünce ve girişimlerin ESP’den geldiğini, ESP temsilcilerinin “bütün bu par(234)tilere seçimlerde anlamlı bir ittifak” kurmak üzere ilk önerileri götürdüğünü, sonuçta böyle bir ittifakın gerçekleşmiş olmasının “çok güzel bir şey” olduğunu söylüyor ve tüm bu emeklerine rağmen fiilen blokun dışında bırakılmalarına sitemler yağdırıyor.

Düşünün ki tüm bunlar, kaba reformist kimliği daha en baştan belli ilkesiz DEHAP blokunun, seçim sürecinde sergilediği ölçüsüz parlamentarist yaygaralarıyla iyice rahatsız edici bir görünüm kazandığı bir evrenin ardından söylenebiliyor. Fakat bizi burada şimdilik bu değil, reformist partiler eksenine dayalı bir seçim ittifakı çizgisinin bizzat ESP tarafından gündeme getirilmiş olması ve “Yeniden Atılım Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni”nin seçim sonrasında bile bu çizgiyi ve onun gerçekleşmiş biçimi olarak DEHAP blokunu bu denli kesin sözlerle olumlaması/savunması ilgilendiriyor. Burada DEHAP blokuna politik içerik ve amaçlar yönünden bir itiraz yok. Blokun ilkesizliği, kaba reformist kimliği, gizlemek ihtiyacı duymadığı gibi sol üzerinden yeni bir tasfiyeci cereyana da dönüştürmeye çalıştığı parlamentarizmi, bütün bunlar ESP’yi, Atılım'ı ve onun genel yayın yönetmeni “gazeteci Çiçek”i rahatsız etmiyor. Onlar için tek sorun kendilerinin, üstelik onca istek ve emeklerine rağmen, bu blokun dışında bırakılmış olmalarıdır. Tek itiraz/eleştiri noktaları, ESP’nin fiilen bu blokun dışında kalması/bırakılmasına, bundan doğan “kuvvet bölünmesi”nedir.

ESP blok içinde yer almak istedi, fakat dışında bırakıldı!

Yeniden Atılım Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni”nin seçimlerden sonra dile getirdiği bu görüşler, daha seçimler öncesinde ESP ve Atılım tarafından kamuoyuna yapılan temel önemde açıklamalarda da aynı açıklıkla yer almaktadır. Atılım, ESP’nin İttifak ve Gerçekler başlıklı açıklamasını konu alan haberini, şu alt spotla sunuyordu: “ESP’nin Emek, Barış ve(235)Demokrasi Bloku’nda yer alamaması, söz konusu ittifakın bileşenlerinin politik ciddiyetten uzak olmaları nedeniyledir.” Blok dışında kalmasının ESP’nin iradesi ve tercihi dışında ortaya çıkan bir durum olduğu, özellikle öne çıkarılmış bu vurgu üzerinden daha ilk adımda dikkatlere sunuluyor. Bu önemli nokta, Atılım'ın aynı sayısının başyazısında ayrıca vurgulanıyor. “Politik Ciddiyet ve Sorumluluk” başlıklı başyazıdan okuyoruz:

Karayalçın ile anlaşılamayacağı kesinlik kazandıktan sonra, Emek, Barış ve Demokrasi Bloku ile ESP’nin ittifak yapması beklenen bir gelişmeydi. Tamamen olanaklı görünen bu ittifakın sağlanamamış olması, açıklama ve izah gerektiren, gerçekten düşündürücü bir durumdur. Ama öyle görünüyor ki, blok ya da bloku oluşturan partilerin her biri, sorumluluğunu taşıdıkları bu durumu açıklama gereği bile duymuyorlar. Oysa HADEP ve EMEP'in bu konuda kendi tabanlarına ve kamuoyuna açıklayacakları bir şeyleri olmalıdır. (Sayı: 27, 21 Eylül 2002)

Yorum gerektirmeyen bu sözlerden çıkan sonuç, politik içerik ve amaçlar yönünden “tamamen olanaklı görünen” bir ittifakın, tümüyle, öteki partilerin sorumsuzluğunu yansıtan pratik nedenlerden dolayı gerçekleşmemiş olmasıdır. ESP’nin sözü geçen açıklaması bu sonucu ayrıca ve tam da bu biçimiyle özetliyor: “Sonuç olarak ESP'nin ittifakın dışında kalması sorumluluğu, bloku oluşturan gruplara aittir. ESP bu durumun ortaya çıkmasından sorumlu değildir.”

Bütün bunlardan sonra sıra, kendi iradesine ve tercihine rağmen ESP’nin neden blok dışında bırakıldığına geliyor. Buna ilişkin bilgiyi de yine dolaysız tanıklarla görelim. “İttifak ve Gerçekler” başlıklı ESP açıklamasından okuyoruz:

SHP ve ÖDP’nin ittifakta yer almayacağı kesinlik kazanmasının ardından, bu kez ittifak adına EMEP devreye girdi. EMEP yöneticileri tarafından, 'Tamam, artık SHP tamamen çekildi. Ama biz de listeleri oluşturduk. Siz de sıra yer tartışması yapmadan gelin bu ittifakta yer alın' biçiminde bir görüş ESP’ye bildirildi. ESP bu(236)tür bir öneriyi ciddiyetten uzak bulduğunu belirterek, ‘Bağımsız adaylık başvurusu yapılan illerdeki adaylarımız listelerden gösterilsin. Bizi ittifaka dahil etme çabanız anlamlı bir biçimde teklifinize de yansısın' talebi görüşmecilere bildirildi. Fiili olarak eşit bir taraf olduğunun kabul edilmesini isteyen ESP, somut olarak da iki kişinin listelerin ilk sıralarında gösterilmesini önerdi. Makul ve mütevazi bu öneriye ittifakın yanıtı ‘Üç ilde en alt sıralarda yer açabiliyoruz’ biçiminde oldu. ESP ittifak yetkililerine, ‘Bizim kimseye yamanmak gibi bir niyetimiz yok. Karayalçınlar’ı kazanmak için gösterdiğiniz emeğin binde birini bile devrimci, ilerici güçleri birleştirmeye harcamadınız’ eleştirisini yönelterek, sunulan gayrı ciddi öneriyi kabul etmeyeceğini bildirdi.” (Atılım, sayı: 27, 21 Eylül 2002)


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin