AV. MUSTAFA ROLLAS AV. ZEYNEL KAYA AV. MAHMUT NEDİM ELDEM
10-5271 sayılı CMK.nun 147/(1-a) ve 191/(3-a) maddeleri uyarınca kimliğine ilişkin soruları
doğru olarak cevaplamakla yükümlü olduğu şüpheliye söylendi.
ŞÜPHELİ GÜLÇİN İSBERT (T.C.No:32836654614)Mustafa ve Hacey Kızı, 01.01.1965 Elbistan doğumlu, Kahramanmaraş Merkez Namık Kemal Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup halen yıldız evler Mahallesi, Başat Sokak, No.26/6, Çankaya Ankara adresinde oturur. Bekar, okuryazar, sabıkasız olduğunu beyan eder, T.C. öğretmen, Aylık ortalama 1.700.-TL. geliri olduğunu, üzerine kayıtlı bir evinin olduğunu başkaca herhangi bir taşınmaz mal varlığı ve araç bulunmadığını, bakmakla yükümlü olduğu kişinin bulunmadığını beyan eder.
Şüpheli müdafii Av. Zuhal Çolak, Av. Mahmut Nedim Eldem, Av. Nemciye Başel
geldiler.Mahsus yerlerine alındılar.
Şüpheliden soruldu: Müdafiimdir dedi.
Şüpheliye 5271 sayılı CMK’ nun 147 ve devamı maddeleri ile 191.
maddesindeki yazılı yasal hakları ayrı ayrı okunup, 5271 sayılı CMK. nun 250. maddesinde yazılı suçlara bakmakla görevli İzmir C. Başsavcılığının 31/05/2009 tarih, 2009-3 soruşturma sayılı talep yazısı ve ekleri okundu. Şüpheliye isnat olunan suç anlatıldı. Şüpheliye müdafii seçme hakkının bulunduğu, isterse müdafii seçebilecek durumda değil ise baro tarafından kendisine müdafii görevlendirilebileceği CMK. nun 101/3 maddesi uyarınca müdafiinin sorgusunda hazır bulunabileceği, yüklenen suçla ilgili açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği, aleyhinde varolan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürme olanağının bulunduğu, buna imkan tanındığı, müdafii ile görüşme hak ve imkanın bulunduğu ayrı ayrı okunup söylenerek hatırlatıldı.
Şüpheli, haklarını anladığını, açıklamada bulunmaya hazır olduğunu, müdafii ile
birlikte savunmasını yapacağını söylemekle;
ŞÜPHELİ GÜLÇİN İSBERT SORGUSUNDA: Ben üzerime atılı suçlamayı kabul
etmiyorum. Ben 22 yıllık öğretmenim. 1998 yılından bu yana eğitim sen şube yönetim kurullarında ve genel merkezinde görev yapmaktayım. Bu çalışmalar nedeni ile Türkiyede her ili gezerim. Eylül Ayından bu yana da hemen hemen 50 kadar ili gezdim. Özellikle toplumsal cinsel eşitsizliği hususunda sendikanın yaptığı kurultaylar ile bu tür faaliyetleri yürütmekteyiz. Yaklaşık 4 gündür göz altındayım. Önümüzde sendikanın seçim kurulu vardır. İşlerim aksadı. Herhangi bir terör örgütü ile bağlantım yoktur. ülkede insani bir takım çalışmalar yapmaktayım. Sendikam çerçevesinde bunları yürütüyorum. Kadınlara yönelik olumsuz uygulamaların karşısında olmaya çalışıyorum. Ben mağdur oldum. Kaçma şüphem yoktur. sabit ikametgah sahibiyim dedi.
Şüphelinin emniyetteki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen tekrar
ederim dedi.
Şüphelinin C. savcılığındaki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen
tekrar ederim dedi.
ŞÜPHELİ GÜLÇİN İSBERT
Şüpheli müdafii Av. Zuhal Çolak’den soruldu: müvekkilimin beyanlarına aynen
katılırım. Yapılan tespitler saptanan deliller tamamen bir sendikacının bu çerçevede yaptığı çalışmalara ilişkindir. Her şeyden önce ortada olmayan mahkeme kararlarına yansımayan bir örgüt yaratılmaya çalışılmıştır. Yukarıda söylediğiniz ve kanıt olarak kabul edilemeyecek unsurlardan yola çıkılarak arada bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Her yönü ile hukuki dayanaklardan yoksundur. Soruşturmanın böyle bir durumu vardır. Bu çerçevede şüpheliye atf edilebilecek bir isnat söz konusu değildir. Savcılığın değerlendirmesi soyut, gelen ve şahsi anlatımdan oluşmuştur. Müvekkilimin örgüte nasıl katıldığını ne yaptığına dair delil yoktur. müvekkilim evinde ve işyerinde arama yapılmıştır. İşyeri okul olduğu için bu konuda mağdur olmuştur. İletişim tespit tutanaklarında örgüt üyesi olduğuna dair bir görüşmeye rastlayamadık. Savcılığın göndermiş olduğu talep yazısı hukuka aykırıdır. Savcılık makamı CMK. 109 maddesinin tedbirlerinin uygulanmasını talep etmemiştir. Niteleme bile doğru dürüst yapılmamıştır. Urfa’ya Diyarbakır’a neden gittin gibi amiyane bir takım sorular kollukta sorulmuştur. Bunlar seyahat özgürlüğü kapsamında kalan hareketlerdir. Hukuk devletinde asla suç oluşturmaz. Deliller son derece zayıftır. Bizce delil olarak bile kabul edilemez. Müvekkilimin kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Mahmut Nedim Eldem’den soruldu: Müvekkilim atılı suçu işlememiştir. Kendisi KESK’de çalışan bir kişidir. Yasal çerçevede yaptığı bir takım faaliyetler suçmuş gibi gösterilmek istenmiştir. Hukuk devleti ile bağdaşan bir soruşturma değildir. Terör örgütleri ile ilgisi yoktur. yapılan soruşturma ile barış süreci darbelenmek istenmektedir. Mahkemeniz bu tuzağa düşmemelidir. Hukuku işletmelidir. Müvekkilim öğretmenlik görevini yapmakta olup kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Necmiye Başel’den soruldu: Meslektaşımın beyanlarına
katılırım. Kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
5271 sayılı CMK. nun 147/(4) maddesi uyarınca beyanı okundu, imzası alındı.
AV. ZUHAL ÇOLAK AV. MAHMUT NEDİM ELDEM AV. NECMİYE BAŞEL
11-5271 sayılı CMK.nun 147/(1-a) ve 191/(3-a) maddeleri uyarınca kimliğine ilişkin soruları
doğru olarak cevaplamakla yükümlü olduğu şüpheliye söylendi.
ŞÜPHELİ SAKİNE ESEN YILMAZ (T.C.No:11317465536) Mahmut ve Hayriye kızı, 08.03.1977 Adıyaman doğumlu, Muş ili, Varto ilçesi Kayalıkale nüfusuna kayıtlı olup halen Yurdoğlu Mahallesi 3945 Sokak No:1/6 Karabağlar İzmir adresinde oturur. Evli, çocuksuz, okuryazar, sabıkasız olduğunu beyan eder, T.C. Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim okulunda öğretmen, Aylık ortalama 1.300.-TL. geliri olduğunu, üzerine kayıtlı bir evinin olduğunu başkaca herhangi bir taşınmaz mal varlığı ve araç bulunmadığını, bakmakla yükümlü olduğu kişinin bulunmadığını beyan eder.
Şüpheli müdafileri Av. Zuhal Çolak, Av. Mahmut Nedim Eldem, Av. Mehmet Sögüt
geldi.Mahsus yerlerine alındılar.
Şüpheliden soruldu: Müdafilerimdir dedi.
Şüpheliye 5271 sayılı CMK’ nun 147 ve devamı maddeleri ile 191.
maddesindeki yazılı yasal hakları ayrı ayrı okunup, 5271 sayılı CMK. nun 250. maddesinde yazılı suçlara bakmakla görevli İzmir C. Başsavcılığının 31/05/2009 tarih, 2009-3 soruşturma sayılı talep yazısı ve ekleri okundu. Şüpheliye isnat olunan suç anlatıldı. Şüpheliye müdafii seçme hakkının bulunduğu, isterse müdafii seçebilecek durumda değil ise baro tarafından kendisine müdafii görevlendirilebileceği CMK. nun 101/3 maddesi uyarınca müdafiinin sorgusunda hazır bulunabileceği, yüklenen suçla ilgili açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği, aleyhinde varolan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürme olanağının bulunduğu, buna imkan tanındığı, müdafii ile görüşme hak ve imkanın bulunduğu ayrı ayrı okunup söylenerek hatırlatıldı.
Şüpheli, haklarını anladığını, açıklamada bulunmaya hazır olduğunu,
müdafii ile birlikte savunmasını yapacağını söylemekle;
ŞÜPHELİ SAKİNE ESEN YILMAZ SORGUSUNDA: Üzerime atılı suçlamayı
kabul etmiyorum. Demokratik Eğitim Kurultayı ile ilgili zihinsel engellilere yönelik bir çalışma yapmıştım. Telefon görüşmelerinde saptanan konuşmalar tamamen sendikal faaliyetler çerçevesindeki görüşmelerdir. KESK bünyesinde değişik kademelerde görev yapmaktayım. Bu itibarla bu saptanan görüşmeleri yapmış olmam son derece doğaldır. Bana karakolda şu filmi seyir ettinmi neden seyir ettin şuraya neden gittin gibi hukuki anlamdan yoksun bir takım sorular soruldu. Bunların suç oluşturduğunu düşünmüyorum. Terör ile ilgim yoktur. sineği bile öldüremem. Yıllardır. Eğitimcilik yapan birisiyim. Serbest bırakılmamı istiyorum dedi.
Şüphelinin emniyetteki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen tekrar
ederim dedi.
Şüphelinin C. savcılığındaki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen
tekrar ederim dedi.
ŞÜPHELİ SAKİNE ESEN YILMAZ
Şüpheli Müdafii Av. Zuhal Çolak’dan soruldu: müvekkilimin beyanlarına aynen
katılırım. Yapılan tespitler saptanan deliller tamamen bir sendikacının bu çerçevede yaptığı çalışmalara ilişkindir. Her şeyden önce ortada olmayan mahkeme kararlarına yansımayan bir örgüt yaratılmaya çalışılmıştır. Yukarıda söylediğiniz ve kanıt olarak kabul edilemeyecek unsurlardan yola çıkılarak arada bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Her yönü ile hukuki dayanaklardan yoksundur. Soruşturmanın böyle bir durumu vardır. Bu çerçevede şüpheliye atıf edilebilecek bir isnat söz konusu değildir. Savcılığın değerlendirmesi soyut, gelen ve şahsi anlatımdan oluşmuştur. Müvekkilimin örgüte nasıl katıldığını ne yaptığına dair delil yoktur. müvekkilim evinde ve işyerinde arama yapılmıştır. İşyeri okul olduğu için bu konuda mağdur olmuştur. İletişim tespit tutanaklarında örgüt üyesi olduğuna dair bir görüşmeye rastlayamadık. Savcılığın göndermiş olduğu talep yazısı hukuka aykırıdır. Savcılık makamı CMK. 109 maddesinin tedbirlerinin uygulanmasını talep etmemiştir. Niteleme bile doğru dürüst yapılmamıştır. Urfa’ya Diyarbakır’a neden gittin gibi amiyane bir takım sorular kollukta sorulmuştur. Bunlar seyahat özgürlüğü kapsamında kalan hareketlerdir. Hukuk devletinde asla suç oluşturmaz. Deliller son derece zayıftır. Bizce delil olarak bile kabul edilemez. Müvekkilimin kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Mahmut Nedim Eldem’den soruldu: Müvekkilim atılı suçu işlememiştir. Kendisi KESK’de çalışan bir kişidir. Yasal çerçevede yaptığı bir takım faaliyetler suçmuş gibi gösterilmek istenmiştir. Hukuk devleti ile bağdaşan bir soruşturma değildir. Terör örgütleri ile ilgisi yoktur. yapılan soruşturma ile barış süreci darbelenmek istenmektedir. Mahkemeniz bu tuzağa düşmemelidir. Hukuku işletmelidir. Neden bir takım faaliyetlerde bulunduğu ve bu çerçevede telefon görüşmelerinde geçen yerlere gittiği hususu Eğitim Sen’den alınan belgeler ile doğrulanmıştır. Dolayısı ile görüşmeler suç unsuru teşkil etmemektedir. Müvekkilim öğretmenlik görevini yapmakta olup kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Mehmet SÖgüt’den (İstanbul Barosu avukatı) soruldu:
müvekkilimin beyanlarına aynen katılıyoruz. İsnat edilen suçlama çok ağırdır. Fakat toplanan delil de çok azdır. Soruşturmayı yapan kolluk dosyaları çok şişirmiştir. Müvekkilim hakkında telefon görüşmeleri vardır. Bu konuşmalarda da müvekkilimin işlediği suç ve DEK ile ilgili bir açıklaması yoktur. telefon görüşmelerde eşi ile yaptığı görüşmeler de mevcuttur. TCK’ya göre müvekkilimin eşi ile görüşmeleri de dosyada mevcuttur. Fakat yasal değildir. Müvekkilime hep aynı sorular farklı şekillerde sorulmuştur. Müvekkiller çoğu birbirini tanımıyorlar. Ya da sendikadan birbirlerini tanıyorlardır. Türkiye’de DEK isminde bir örgüt yoktur. bir çalışma yoktur. yasa dışı bir faaliyeti yoktur. müvekkilim öğretmendir. Halen görevine devam etmektedir. Öğrencilerine karne dağıtmak zorunda olduğu için hem kendisi hemde ailesinde önemli sorunlar oluşacaktır. Bu aşamada tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum dedi.
5271 sayılı CMK. nun 147/(4) maddesi uyarınca beyanı okundu, imzası alındı.
AV. ZUHAL ÇOLAK AV. MAHMUT NEDİM ELDEM AV. MEHMET SÖGÜT
12-5271 sayılı CMK.nun 147/(1-a) ve 191/(3-a) maddeleri uyarınca kimliğine
ilişkin soruları doğru olarak cevaplamakla yükümlü olduğu şüpheliye söylendi.
ŞÜPHELİ ELİF AKGÜL ATEŞ (T.C.No:41962848484) Mehmet ve Besra kızı, 25.11.1968 Varto doğumlu, Tunceli Pülümür Karagöz Köyü nüfusuna kayıtlı olup halen Osmangazi Mahallesi 567/3 Sokak Elif Apt. No:6 Bayraklı İzmir adresinde oturur. Evli, çocuksuz, okuryazar, sabıkasız olduğunu beyan eder, T.C. Hüsnü Bornovalı İlköğretim okulu Doğanlar İzmir adresinde öğretmenlik yapar, Aylık ortalama 1.200.-TL. geliri olduğunu, üzerine kayıtlı herhangi bir taşınmaz mal varlığı ve araç bulunmadığını, bakmakla yükümlü olduğu kişinin bulunmadığını beyan eder.
Şüpheli müdafii Av. Zuhal Çolak, Av. Mahmut Nedim Eldem, Av. Çetin Bingöl Balı geldi. Mahsus yerlerine alındılar.
Şüpheliden soruldu: Müdafiimdir dedi.
Şüpheliye 5271 sayılı CMK’ nun 147 ve devamı maddeleri ile 191.
maddesindeki yazılı yasal hakları ayrı ayrı okunup, 5271 sayılı CMK. nun 250. maddesinde yazılı suçlara bakmakla görevli İzmir C. Başsavcılığının 31/05/2009 tarih, 2009-3 soruşturma sayılı talep yazısı ve ekleri okundu. Şüpheliye isnat olunan suç anlatıldı. Şüpheliye müdafii seçme hakkının bulunduğu, isterse müdafii seçebilecek durumda değil ise baro tarafından kendisine müdafii görevlendirilebileceği CMK. nun 101/3 maddesi uyarınca müdafiinin sorgusunda hazır bulunabileceği, yüklenen suçla ilgili açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği, aleyhinde varolan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürme olanağının bulunduğu, buna imkan tanındığı, müdafii ile görüşme hak ve imkanın bulunduğu ayrı ayrı okunup söylenerek hatırlatıldı.
Şüpheli, haklarını anladığını, açıklamada bulunmaya hazır olduğunu,
müdafii ile birlikte savunmasını yapacağını söylemekle;
ŞÜPHELİ ELİF AKGÜL ATEŞ SORGUSUNDA: üzerime atılı suçlamayı kabul
etmiyorum. 16 yıllık öğretmenim. Öğretmen olduğumdan bu yana Eğitim Sen üyesiyim. İki yıl şube ve 8 yıl genel merkez yöneticiliği olmak üzere 10 Yıldır Eğitim Sen’de görev yapıyorum. Bu süre içinde sendika amaç ve ilkeleri doğrultusunda tüm faaliyetlere, kurultaylarında etkin yer aldım. Ayrıca kadın alanına ilişkin yoğun çalışmalarda bulundum. Bu alanda Türkiye’de ve Dünya çapında bir çok faaliyette bulundum. Diğer sendikalar ile ortak çalışmalar yürüttük. Tüm faaliyetlerde aktif olarak yer aldım. Terör örgütü ile bir ilgim yoktur. ele geçirilen bilgi notları konusunda nasıl hazırlandığı ve nasıl ele geçirildiği kimler tarafından konulmuş olduğuna yönelik bilgim yoktur. ama bunların kesinlikle benim ile bir ilgisi yoktur. sendika da bir takım faaliyetlerim vardır. Bunlar yasal çerçevede olan faaliyetlerdir. Telefon görüşmeleri bunlara yöneliktir. Herhangi bir suç unsuru içermez. Eğitimci birisi olarak terör ile bir ilgim olamaz. Okulların kapanmasına yakın olan bu dönemde öğrencilerimin son yazılılarını yapacaktım. Ve SBS Sınavına hazırlanacaklardır. Öğrencilerimin mağdur olmaması için serbest bırakılmamı istiyorum dedi.
Şüphelinin emniyetteki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen tekrar
ederim dedi.
Şüphelinin C. savcılığındaki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen
tekrar ederim dedi.
ŞÜPHELİ ELİF AKGÜL ATEŞ
Şüpheli müdafii Av. Zuhal Çolak’dan soruldu: müvekkilimin beyanlarına aynen
katılırım. Yapılan tespitler saptanan deliller tamamen bir sendikacının bu çerçevede yaptığı çalışmalara ilişkindir. Her şeyden önce ortada olmayan mahkeme kararlarına yansımayan bir örgüt yaratılmaya çalışılmıştır. Yukarıda söylediğiniz ve kanıt olarak kabul edilemeyecek unsurlardan yola çıkılarak arada bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Her yönü ile hukuki dayanaklardan yoksundur. Soruşturmanın böyle bir durumu vardır. Bu çerçevede şüpheliye atıf edilebilecek bir isnat söz konusu değildir. Savcılığın değerlendirmesi soyut, gelen ve şahsi anlatımdan oluşmuştur. Müvekkilimin örgüte nasıl katıldığını ne yaptığına dair delil yoktur. müvekkilim evinde ve işyerinde arama yapılmıştır. İşyeri okul olduğu için bu konuda mağdur olmuştur. İletişim tespit tutanaklarında örgüt üyesi olduğuna dair bir görüşmeye rastlayamadık. Savcılığın göndermiş olduğu talep yazısı hukuka aykırıdır. Savcılık makamı CMK. 109 maddesinin tedbirlerinin uygulanmasını talep etmemiştir. Niteleme bile doğru dürüst yapılmamıştır. Urfa’ya Diyarbakır’a neden gittin gibi amiyane bir takım sorular kollukta sorulmuştur. Bunlar seyahat özgürlüğü kapsamında kalan hareketlerdir. Hukuk devletinde asla suç oluşturmaz. Deliller son derece zayıftır. Bizce delil olarak bile kabul edilemez. Ayrıca yapılan aramada ele geçirilen ve iddialara dayanak yapılan belgelere karşı, yapılan aramalar usulüne uygun değildir. Ne şekilde ele geçirildiği bile belli değildir. Sadece telefon görüşmelerine dayalı bir soruşturmadır. Konuşmalar bile yasal ve meşru olağan bir takım görüşmelerdir. Son derece gelişi güzel yapılmış bir soruşturmadır. Müvekkilimin kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Mahmut Nedim Eldem’den soruldu: Müvekkilim atılı suçu işlememiştir. 5271 Sayılı Yasanın 121/1 maddesine göre arama tutanağının bir örneği şüpheliye verilmemiştir. Bu aramanın usulsüz bir arama olduğu kanaatindeyiz. Bu aramadan yasal bir delil oluşmaz. Savunma hakkı bu şekilde arama tutanağı verilmemek sureti ile ihlal edilmiştir. Bu nedenle buradan kaynaklı hiçbir delil kabul edilemez. Kendisi KESK’de çalışan bir kişidir. Yasal çerçevede yaptığı bir takım faaliyetler suçmuş gibi gösterilmek istenmiştir. Hukuk devleti ile bağdaşan bir soruşturma değildir. Terör örgütleri ile ilgisi yoktur. yapılan soruşturma ile barış süreci darbelenmek istenmektedir. Mahkemeniz bu tuzağa düşmemelidir. Hukuku işletmelidir. Neden bir takım faaliyetlerde bulunduğu ve bu çerçevede telefon görüşmelerinde geçen yerlere gittiği hususu Eğitim Sen’den alınan belgeler ile doğrulanmıştır. Dolayısı ile görüşmeler suç unsuru teşkil etmemektedir. Müvekkilim öğretmenlik görevini yapmakta olup kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Çetin Bingöl Balı’dan soruldu: müvekkilimin savunmalarına
katılırım. Legal olan bütün kuruluşlar telefon görüşmelerinde illegal olabiliyor. 200 sayfa ifade metni vardır. Soruşturma yönlendirilmiştir. Kollukta sorulan sorulardan bu durum bellidir. Ön yargı ile hareket edilmiştir. Dosyada ciddi anlamda bir delil yoktur. müvekkilim hastadır. Rahatsızlığına ilişkin belgeleri dosyaya sunuyorum. Kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Müvekkilimin rahatsızlığına ilişin 5 sayfadan ibaret belge sunmakla alındı. Okundu. Dosyasına kondu.
5271 sayılı CMK. nun 147/(4) maddesi uyarınca beyanları okundu, imzaları alındı.
AV. ZUHAL ÇOLAK AV. MAHMUT NEDİM ELDEM AV. ÇETİN BİNGÖL BALI
13-5271 sayılı CMK.nun 147/(1-a) ve 191/(3-a) maddeleri uyarınca kimliğine ilişkin
soruları doğru olarak cevaplamakla yükümlü olduğu şüpheliye söylendi.
ŞÜPHELİ NİHAT KENİ (T.C.No:32170136272)Hasan ve Elif oğlu, 12.10.1973
Karlıova doğumlu, Bingöl Karlıova Sarıkuşak Köyü nüfusuna kayıtlı olup halen Turabiye Mahallesi Beyler Caddesi No:21/6 Seferihisar İzmir adresinde oturur. Evli, 2 çocuklu, okuryazar, sabıkasız olduğunu beyan eder, T.C. İMKB teknik ve Endüstri meslek lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapar, Aylık ortalama 1.400.-TL. geliri olduğunu, üzerine kayıtlı bir evinin ve bir aracının olduğunu başkaca herhangi bir taşınmaz mal varlığı ve araç bulunmadığını, bakmakla yükümlü olduğu 5 kişinin bulunduğunu beyan eder.
Şüpheli müdafii Av. Zuhal Çolak, Av. Mizgin Irgat geldi. Mahsus yerlerine alındılar.
Şüpheliden soruldu: Müdafiimdir dedi.
Şüpheliye 5271 sayılı CMK’ nun 147 ve devamı maddeleri ile 191.
maddesindeki yazılı yasal hakları ayrı ayrı okunup, 5271 sayılı CMK. nun 250. maddesinde yazılı suçlara bakmakla görevli İzmir C. Başsavcılığının 31/05/2009 tarih, 2009-3 soruşturma sayılı talep yazısı ve ekleri okundu. Şüpheliye isnat olunan suç anlatıldı. Şüpheliye müdafii seçme hakkının bulunduğu, isterse müdafii seçebilecek durumda değil ise baro tarafından kendisine müdafii görevlendirilebileceği CMK. nun 101/3 maddesi uyarınca müdafiinin sorgusunda hazır bulunabileceği, yüklenen suçla ilgili açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulmak için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği, aleyhinde varolan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürme olanağının bulunduğu, buna imkan tanındığı, müdafii ile görüşme hak ve imkanın bulunduğu ayrı ayrı okunup söylenerek hatırlatıldı.
Şüpheli, haklarını anladığını, açıklamada bulunmaya hazır olduğunu,
müdafii ile birlikte savunmasını yapacağını söylemekle;
ŞÜPHELİ NİHAT KENİ SORGUSUNDA: Ben üzerime atılı suçlamayı kabul
etmiyorum. Üyesi olduğum Eğitim Sen Dışında başka bir yere üyeliğim yoktur. eğitim sen sendikasında 3 kez seçilerek yönetim organlarında görev yaptım. Şu anda İzmir eğitim sen 6 nolu şebu yönetim kurulu üyesiyim. Ayrıca eğitimdeki sorunları tartışmak çözüm bulmak ve hayata geç irmek amacı ile TÖBDER zamanından gelen yapılan gelenekselleşen kısa adı DEK olan kurultaylara katıldım. Psikolog olduğumdan özellikle bu çalışmalarda bulunmaktan zevk alıyorum. Dosyada bulunan telefon görüşmelerim sendikal faaliyetlerden kaynaklı telefon görüşmeleridir. Ayrıca telefonum sendikaya ait olduğu için telefonlarım diğer görevli kişilerce de kullanılmaktadır. Gülümse ey dersin isimli kitap bir roman kitabıdır. Dersin bölgesindeki yaşantıyı roman gibi anlatıyor. Tam olarak okuyamadım. Bir halkı savunmak kitabı da merak ettiğim için almıştım. Toplatılma kararı olduğunu bilmiyorum. Kütüphanemde 2.000 kitap vardır. Kolluk kuvvetleri sadece bu iki kitabı aldılar. DEK olarak adı geçen benim bildiğim demokratik eğitim kurultayıdır. Akademisyenlerin katıldığı bir platformdur. Ben Seferihisar’da 7 yıldır öğretmenim. Terör örgütü ile herhangi bi bağlantım yoktur. DEK benim bildiğime göre KESK bünyesinde demokratik eğitim kurultayıdır. Bunun dışında herhangi bir bu adla örgüt varsa da bundan benim bilgim yoktur. bağlantımda yoktur. olaydan dolayı üzüntülüyüm. Serbest bırakılmamı istiyorum dedi.
Şüphelinin emniyetteki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen tekrar
ederim dedi.
Şüphelinin C. savcılığındaki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur, aynen
tekrar ederim dedi.
ŞÜPHELİ NİHAT KENİ
Şüpheli müdafii Av. Zuhal Çolak’dan soruldu: Müvekkilimin beyanlarına aynen
katılırım. Soruşturma kapsamında göz altına alınanlar KESK’in veya ona bağlı birimlerin yöneticisi konumundaki insanlardır. Bu da soruşturmanın kime yönelik ve ön yargılı bir biçimde yapıldığını göstermektedir. Bu husus dikkatlerden kaçmamalıdır. Yapılan tespitler saptanan deliller tamamen bir sendikacının bu çerçevede yaptığı çalışmalara ilişkindir. Her şeyden önce ortada olmayan mahkeme kararlarına yansımayan bir örgüt yaratılmaya çalışılmıştır. Yukarıda söylediğiniz ve kanıt olarak kabul edilemeyecek unsurlardan yola çıkılarak arada bir bağ kurulmaya çalışılmıştır. Her yönü ile hukuki dayanaklardan yoksundur. Soruşturmanın böyle bir durumu vardır. Bu çerçevede şüpheliye atıf edilebilecek bir isnat söz konusu değildir. Savcılığın değerlendirmesi soyut, gelen ve şahsi anlatımdan oluşmuştur. Müvekkilimin örgüte nasıl katıldığını ne yaptığına dair delil yoktur. müvekkilim evinde ve işyerinde arama yapılmıştır. İşyeri okul olduğu için bu konuda mağdur olmuştur. İletişim tespit tutanaklarında örgüt üyesi olduğuna dair bir görüşmeye rastlayamadık. Savcılığın göndermiş olduğu talep yazısı hukuka aykırıdır. Savcılık makamı CMK. 109 maddesinin tedbirlerinin uygulanmasını talep etmemiştir. Niteleme bile doğru dürüst yapılmamıştır. Urfa’ya Diyarbakır’a neden gittin gibi amiyane bir takım sorular kollukta sorulmuştur. Bunlar seyahat özgürlüğü kapsamında kalan hareketlerdir. Hukuk devletinde asla suç oluşturmaz. Deliller son derece zayıftır. Bizce delil olarak bile kabul edilemez. Ayrıca yapılan aramada ele geçirilen ve iddialara dayanak yapılan belgelere karşı, yapılan aramalar usulüne uygun değildir. Ne şekilde ele geçirildiği bile belli değildir. Sadece telefon görüşmelerine dayalı bir soruşturmadır. Konuşmalar bile yasal ve meşru olağan bir takım görüşmelerdir. Son derece gelişi güzel yapılmış bir soruşturmadır. Baz istasyonları ile teknik olarak mümkün olmayacak şekilde toplantıların yapılan bu tespitlere göre adları konmuştur. Bu mümkün değildir. Ön yargı çok açıktır. Müvekkilimin kaçma şüphesi yoktur. sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
Şüpheli Müdafii Av. Mizgin Irgat’dan soruldu: müvekkilimin beyanlarına katılırız.
Dosyada müvekkilimin cezalandırılmasına yetecek delil bulunmamaktadır. Yapılan soruşturma ön yargılı bir soruşturmadır. Tutuklanmaları halinde benzer soruşturmalarda olduğu gibi belli bir süre sonra yüklenen suçlarla bir ilgileri olmadığı anlaşılarak belli bir süre sonra serbest bırakılacaklardır. Benzer soruşturmalarda bu durum görülmüştür. Bu nedenle şayet tutuklama olacak olursa aynı şekilde benzer mağdureyitler söz konusu olacaktır. Kamuda görev yapan bu insanların tutuklanması kamu hizmetini aksatmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır. Görüşmeler sendikal faaliyetler çerçevesindeki görüşmelerdir. Birkaç tane de eser ele geçirilmiştir. Bulunduğu yerlerde yapılan toplantılarda şayet yasal olmayan bir takım unsurlar var ise bunların dosyaya kanıt olarak getirilmesi gerekirdi oysa dosyada böyle bir çalışma söz konusu değildir. İlliyet bağı kurmak mümkün değildir. Baz istasyonları noktasında bulunduğu yerler sendikal faaliyetleri çerçevesinde yaptığı hareketlerdir. Suç unsuru içermez. bilgisayarların ve CD’lerin incelenmesinden suç unsuru olmadığı saptanmıştır. Kendisi öğretmen olması nedeni ile kendisi, ailesi ve öğrencileri mağdur olmuştur. Devlet memuru olması nedeni ile Kaçma şüphesi yoktur. Sabit ikametgah sahibidir. Müvekkilimin uygun görülecek şekilde serbest bırakılmasını istiyoruz dedi.
5271 sayılı CMK. nun 147/(4) maddesi uyarınca beyanı okundu, imzası alındı.
Dostları ilə paylaş: |