Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə21/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   980
MÜHENDİSHANE-İ BERRİ-İ HÜMAYUN

Osmanlı döneminde kurulmuş askeri-tek-nik eğitim kurumu. "Kara Mühendishane-si" de denmiştir.

1734'te Humbarahane'nin(->) açılmasıyla başlayan 1773'te Mühendishane-i Bahri-i Hümayun'un(->) kurulmasıyla güçlenen askeri-teknik eğitim alanındaki yenileşme girişimlerinin sonuncu halkası olarak 1795'te kuruldu. Bundan önce 1792' de Mühendishane-i Sultani kurulmuş, bu okulda iki yıl zarfında Enderun mezunlarından seçilenler mühendislik eğifimi için eğitilmişler, bu hazırlık süresi sonunda Mühendishane-i Sultanı lağvedilmiş, bunun mezunlarıyla da yeni Mühendishane-i Fünun-ı Berri-i Hümayun veya kısa adıyla Mühendishane-i Berri-i Hümayun kurulmuştur. Bu yeni okulun kuruluşuyla birlikte III. Selim, iki mühendishanenin görevleri ve yönetimi ile ilgili bir de ferman yayımlamıştır. Bu ferman 1210 (1795) Kanunnamesi olarak bilinir. Bu fermanla birlikte III. Selim Mühendishane'ye saray kütüphanesinden pek çok değerli kitap ve aralarında 6l3/12l6'da Işbiliye'de (bugün Ispanya'daki Seville) Mehmed bin Fütuh tarafından yapılmış olan çok değerli bir usturlap ile gözlem ve ölçüm aletlerini hediye etmiştir. III. Selim'in fermamyla yeni imkânlara kavuşan Mühendishane için 1797'de bir de matbaa kurulmuştur (bak. Mühendishane Matbaası).

III. Selim'in yarattığı Mühendishane, zamanında tam teşekküllü bir mühendislik yüksekokulu şeklindeydi. Küçük Hüseyin Paşa, sultana sunduğu 27 Recep 1211/26 O-cak 1797 tarihli layihasında her ne kadar deniz mühendisliğinin ayrı bir okul halinde tanzimini tavsiye etmiş ve padişah da bu teklifi "pek güzeldir, takrir mucibince nizam olsun" diye benimsemişse de gelişen olaylar bu teşebbüsü akim bırakmıştır. 1803'te başhocalık makamının üzerinde her iki okuldan da sorumlu bir mühen-dishane nezareti kurulmuş, bu şekilde hem Mühendishane'nin bütünlüğü sağlamlaştırılmış, hem de prestiji artırılmıştır. 1803-1808 arasında Abdullah Ramiz Paşa ilk mühendishane nazırı olarak görev yapmıştır. Başhocalık makamı Seyyid Ali Paşa'mn ikinci başhocalığı döneminde (1835-1845) mühendishane nazırlığı ile birleştirilerek kaldırılmıştır.

Abdullah Ramiz Paşa'mn nezareti döneminde okulun ders malzemeleri geliştirilmiş, atölyeler kurularak burada bazı ders malzemelerinin bizzat öğrenciler tarafından yapılması teşvik edilmiştir. Bu dönem-

de başhoca olan Kırımlı Hüseyin Rıfkı Efendi, Osmanlı Batılılaşma hareketinde dönüm noktası oluşturan önemli kişiliklerden biridir. Pek çok telif ve tercüme eser veren bu aydın hoca, geometri, mekanik, deniz mühendisliği ve matematik, coğrafya alanlarında eserler çevirmiş, bunların yanında gene Batı kaynaklarından istifade ederek telif kitaplar yazmıştır.

1807'de yaşanan Kabakçı Mustafa Ayaklanması(-t) sonunda III. Selim'in tahttan indirilmesi, ardından yaşanan kargaşa ortamı, nihayet 1808'de II. Mahmud'un tahta çıkması gibi olayların Mühendisha-ne'yi etkilememesi mümkün değildi. Bazı yerli ve Batılı kaynaklarda Mühendishane hocalarından ve öğrencilerinden bazılarının da gericiler tarafından katledildikleri yazmaktadır. Ancak K. Beydilli, Mühendishane'nin önce öğrencisi sonra da hocası olan Küçük Seyyid Mustafa tarafından 1803'te Fransızca olarak kaleme alman istanbul'da Askerlik Sanatı, Yeteneklerin ve Bilimlerin Durumu Üzerine Risale adlı esere yazdığı açıklamada Kabakçı isyanında katledildiği iddia edilen Seyyid Mustafa'nın aslında bu isyanda öldürülmediğini belgelemiş, hattâ Mühendishane'nin gericiler tarafından genellikle sanıldığının tersine pek de taciz edilmemiş olduğunu iddia etmiştir.

Hakikaten, 1210 (1795) Kanunname-«'nin eldeki nüshası bizzat IV. Mustafa'nın Mühendishane ile ilgilenmiş olduğunu, III. Selim'in kanunnamesini tasdik ederek uygulanmasını irade ettiğim göstermektedir. Ancak kanunnameye bazı asilzadelerin çocuklarını kollayan ve III. Selim'in kanunnamesinin ruhuyla tezat teşkil eden bazı olumsuz maddelerin ilave edilmiş olduğu görülmektedir. Bu tür ilavelerin IV. Mustafa döneminde yapılmış olması büyük bir ihtimaldir. Bununla birlikte içinde III. Selim'in yenilik hareketleri ve bu arada Mühendishane'nin de anlatıldığı 1798'de Tableau deş Nouveaux Reglemens de l'Em-pire Ottoman (Osmanlı İmparatorluğunda-ki Yeni Düzenlemelerin Genel Görünümü) adıyla Mühendishane Matbaası tarafından basılan eserin yazarı Mahmud Ra-if Efendi'nin, Kabakçı Mustafa Ayaklanması esnasında yeniçerilerce katledildiği kesindir. Aynı şekilde Mühendishane nazırı olan Abdullah Ramiz Paşa da daha sonra Kasım 1808 tarihli Alemdar Olayı'nda(->) gericilerin karşısında yer aldığı için 1812'de Sadrazam Hurşit Paşa'mn delilbaşısı Mahmud tarafından Trakya'da Yerköy'de tuzağa düşürülerek öldürüldü. Ayrıca ingiliz asıllı olup sonradan Müslürnanlığı seçen ve Hüseyin Rıfkı Efendi'nir/fiMc/Kfe tercümesine yardım ettiği sanılan Selim adlı bir hocanın da aynı isyanda gericilerce şehit edildiği rivayet edilir./

II. Mahmud'un tahta çıkmasıyla beraber Küçük Hüseyin Paşa'mn 1797 tarihli layihasında edilen tavsiyeye uyularak 1808'de Mühendishane-i Bahri-i Hümayun ile Mühendishane-i Berri-i Hümayun birbirlerinden önce mekânsal olarak ayrılmışlar, 2 Şubat 1825 tarihli bir fermanla da bu ayrılık resmileştirilmiştir. Mühendishane-i Berri-i Hümayun gene eskisi gibi hem askeri hem de sivil eğitime devam etmiştir. Bu dönemde Ishak Efendi(->) başhocalığa tayin edilmiştir. Ishak Efendi ilk iş olarak ehliyetsiz hocaların işlerine son vermiş, daha sonra da eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapmıştır.

Ishak Efendi 1834'te halefi Seyyid Ali E-fendi'nin entrikaları sonucu Arabistan'a gönderilmiş, yerine vekâleten Abdülhalim Efendi atanmıştır. Ishak Efendi'nin Şubat 1836'da Medine'den dönerken yolda vefatı üzerine, yerine 1830'da ehliyetsizliği nedeniyle azledilen Seyyid Ali Efendi, kendisini azleden II. Mahmud tarafından, bu sefer paşa rütbesiyle, tekrar atanmıştır. Bu gelişme Osmanlı Devleti'nin bu çok sorunlu döneminde, Mühendishane'ye gereken özenin gösterilemediğim, okulun II. Mahmud gibi büyük bir reformcu tarafından bile zaman zaman ihmal edildiğini belgelemektedir.

Tanzimat'ın ilam Osmanlı Devleti'nde yeni bir dönem başlattı ve bu arada Mühendishane'nin gelecekteki yaşamında çok önemli bir yeri olacak Nafıa Nezare-ti'nin (Bayındırlık Bakanlığı) kurulmasını da sağladı. Aynı zamanda bu dönemde, eğitimde etkileri Mühendishane'ye kadar uzanan önemli bazı reform hareketleri yapıldı.

1847'de Mühendishane Nazırı Ferik (Tuğgeneral) Bekir Paşa bir layiha ile okulun binasının tamir olunup teşkilatının yeniden düzenlenerek idadi ve yüksekokul kesimlerinin birbirlerinden ayrılmasını ve yüksekokulun da harbiye ve mimari olarak iki kısma bölünmesini teklif etmiştir. Bu değişimden hemen sonra, Avrupa'da okuyan gençlerden görülen fayda göz önüne alınarak Avusturya, Fransa ve Belçika'ya tahsil için pek çok öğrenci gönderilmiştir.

1864'te Mühendishane'nin idadi sınıfları, diğer askeri okulların (Harbiye, Bahriye, Tıbbiye) idadi kısımları ile Galatasaray'da Mekâtib-i İdadi-i Umumi isimli genel bir askeri lise içinde birleştirildi. Ancak bu sefer Mühendishane bünyesinde ortaokul ayarı olan ihtiyat sınıfları yaratıldı. Bu

sınıfların amacı Mekâtib-i Idadi-i Umu-mi'ye öğrenci sağlamaktı ve bu yüzden de bunlara Mahrec-i Mekâtib-i Askeriye adı verildi. Ancak Mekâtib-i İdadi-i Umumi'nin ömrü fazla olmadı. Mühendishane sınıfları haricindeki kesimi 1867'de Kuleli'ye nakledildi, Mühendishane'nin sınıfları da eski yerlerine döndüler.

1871-1878 arasında, Mühendishane'de-ki yüksek eğitimin Harbiye'ye nakledilmesi üzerine okul topçu ve istihkâm subayı yetiştirecek bir hazırlık okulu haline geldi. Özellikle 1877-1878 Osmanh-Rus Savaşı Mühendishane'ye büyük zarar vermiş, bu arada binası hastane olarak kullanılmış, öğrenciler savaş süresince Harbiye'ye nakledilmişlerdir.

1871-1878 arası Mühendishane'nin tarihinde bir kararsızlık dönemi olarak betimlenebilir. Devlet, eğitim düzeyleri giderek yükselen klasik harp okullarının ve askeri tıbbiyenin dışında ayrıca bir de mühendis yüksekokuluna gerek duyulup duyulmadığı konusunda bir türlü karar verememiş, Mühendishane'yi bir meslek lisesi düzeyine indirmekle harp okullarına ve tıbbiyeye denk bir yüksekokul olarak korumak arasında tereddüt etmiştir.

Ancak hızla değişen dünyada giderek egemen bir rol oynamaya başlayan bilim ve teknolojinin yadsınamaz önemi, l Eylül 1870'te Sedan'da III. Napoleon'un, Molt-ke'ye yenilmesinde önemli rol oynayan tren destekli Alman taşımacılığı ve art arda ateş edebilen yeni Alman tüfekleri, Paris ' kuşatmasında kullanılan balonlar, kuşkusuz Osmanlı paşalarının gözünden kaçmamıştı. Bu arada Mühendishane'nin haritacıları 1875'te Paris'te yapılan 2. Uluslararası Coğrafya Kongresi münasebetiyle düzenlenen sergiye götürdükleri eserlerle Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan gibi önemli devletleri arkada bırakarak genel klasmanda dünya onuncusu olup, Mühendishane'nin başansını ve gerekliliğini haritacılık gibi hayati bir konuda da kanıtlamış oldular.

Rus savaşı biter bitmez, II. Abdülhamid Mühendishane'ye yüksekokul karakterinin

kazandırılması gerektiğini düşündü. 1878' de bu maksatla III. Selim'in yaptırdığı bina esaslı bir şekilde tamir edildi, Mühendishane nezaretine Osmanlı döneminde yetişmiş en büyük bilim adamı olan matematikçi Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa atandı ve mühendisler, Mekteb-i Harbiye'den ayrılarak büyük bir törenle eski okullarına döndüler. Bu arada, daha önce sadece Mekteb-i Harbiye mezunlan arasından kurmay seçilirken, bu tarihten itibaren Mühendishane mezunlarından da kurmaylar seçilmeye başlandı.

1878 reformu önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten itibaren mühendislik eğitiminin bir yüksek tahsil olması gerektiği artık bir daha sorgulanmamış, Vidinli Hüseyin Tevfik Paşa'mn saygın kişiliğinde Mühendishane nazırlığının bilimsel bir makam olduğu tescil edilmiş, okul eğitimin yanında, başta çok mütevazı olsa bile giderek artan oranlarda araştırma yapmaya da başlayarak üniversiteleşme yolunda ilk adımları atmıştır.

Nihayet 1883'te okul Hendese-i Mülkiye Mektebi'ne(->) dönüşmüştür. Bibi. Ergin, Maarif Tarihi, II; Esad, Mühendishane, 1986; K. Çeçen, istanbul Teknik Üniversitesi Tarihine Kısa Bir Bakış, ist., 1983; ay, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Kısa Tarihçesi, ist., 1990; Seyyid Mustafa, istanbul'da Askerlik Sanatı., Yeteneklerin ve Bilimlerin Durumu ÜzerineRisale, İst., (1986). A. M. CELAL ŞENGÖK KÂZIM ÇEÇEN


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin