SANAYİ MEKTEBİ BİNALARI 444
Sofya'da Islahhane adı altında teknik eleman yetiştiren bir dizi okul kuruldu ve bu okullar için bir nizamname hazırlandı. Aynı yıllarda İstanbul'da da bir sanayi mektebi kurulması için girişimler başladı ve bu konuda bir komisyon kuruldu.
Komisyon uzun bir çalışma sonunda çeşitli meslek gruplarının nitelikli eleman gereksinimini karşılayabilmek amacıyla Is-lah-ı Sanayi Mektebi adıyla bir okulun açılmasını hükümete tavsiyeyi kararlaştırdı. 6 Ocak 1863 tarihli komisyon raporu Osmanlı sanayi tarihi açısından büyük önem taşımaktadır. Raporun girişinde ülke kalkınmasında sanayinin önemi vurgulanarak, bir süreden beri Osmanlı sanayiinin gerilemeye yüz tuttuğu, halkın gereksiniminin ithal yolu ile ve imparatorlukta faaliyet gösteren yabancı kuruluşlar tarafından karşılandığı, sanayinin içinde bulunduğu bu durumdan kurtulabilmesi için çeşitli sanatların öğretilip uygulanacağı bir okula gereksinim olduğu belirtilmektedir. Okulda öğretilecek sanatlar sayılırken terzilik, kunduracılık ve demircilik gibi sanatlara öncelik verileceği, zira Batılılaşmayla birlikte kıyafette meydana gelen değişikliğe uygun üretim yapılamadığı, bu yüzden halkın yabancı ürünleri tercih ettiği, bu durumun öteki meslekler için de geçerli olduğu, nitekim yerli çilingirlerin yaptıkları kilitlerin adi ve kaba olduğu, aynı şekilde yerli sabancıların imal ettikleri sabanların da yabancı malların bir hayli gerisinde kaldığı ifade edilmektedir.
Rapora gelince yerli sanayinin Avrupa'ya oranla geri kalışı açık bir biçimde görüldüğünden ve teknik eleman sıkıntısı had safhaya ulaştığından en kısa zamanda çeşitli atölyeleri havi bir Islah-ı Sanayi Mektebi'nin kurulması tavsiye ediliyordu. Islah-ı Sanayi Mektebi'nde demircilik ve madeni eşya ile ilgili dokuz, ahşap imalatla ilgili dört ve çeşitli altı meslek dalının öğretim ve uygulaması yapılacak, her sanat dalıyla ilgili atölyeler kurulacaktı. Tezgâhlan işletmek üzere mektebe 15-20 beygirgücünde bir de buhar makinesi yerleştirilecekti.
Bu mesleklerin yanında kiremit ve tuğlacılık, boyacılık ve debbagat gibi işkol-ları da ıslaha muhruçtı. Ancak bunların eğitimi özel koşullar gerektiriyordu. Nitekim kiremit ve tuğla üretimi geniş fırınların kurulmasını icap ettireceği gibi, büyük masraflara da yol açacak, ayrıca bacalardan çıkan is ve dumanlar çevre kirliliğine neden olacaktı. Bu bakımdan Karaağaç dolayında bulunan kiremit ve tuğla fabrikalarından, boyacılık ve dericilik sanatları için Beykoz'daki tabakhanelerden ve dokumacılık eğitimi için de Veliefendi'deki bez fabrikasından yararlanılacaktı.
Sanayi Mektebi Kasım 1868'de Sultanahmet'teki eski Kılıçhane(->) ile etrafındaki arsalara inşa edilen binalarda öğretime başladı. Okul binası dershane ve atölyelerin yanında bir de fabrika içermekteydi. Öğretim 13 yaşından küçük, fakir ve kimsesizlerden oluşan 50 öğrenci ile başladı. Bu okul Sultanahmet Sanat Enstitü-sü'nün temelini oluşturmuştur.
Dostları ilə paylaş: |