Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə881/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   877   878   879   880   881   882   883   884   ...   980
SELİMİYE TEKKESİ

516

517

SELİMİYE TEKKESİ

tafa Nuri Paşa, III. Selim dönemi kışlasının sonraki yapımın üçte biri kadar olduğunu söylemekte ise de aradaki farkın bu ölçüde olmadığı topografik oranlardan sezilmektedir. N. Arslan, ilk kışlaya ait şimdilik başka bir gravür bulunmadığını belirtmektedir. Bu durumda Melling'in gravürüne ve kitabelerinin yorumuna dayanarak II. Mahmud ve Abdülmecid yenilemelerinde yapıya bir veya iki kat eklendiği ve herhalde biraz genişletildiği düşünülebilir.

II. Mahmud ile Abdülmecid dönemi yapımı olan günümüzdeki Selimiye Kışlası geniş ve eğimli bir alan üzerinde oluşturulmuş bir platforma oturmaktadır. Arazinin eğimine bağlı olarak her cephesindeki istinat duvarlarının, bodrum ve subasman katlarının sayısı farklıdır. Marmara Deni-zi'ne bakan güney cephesi 267 m, öteki cephesi 200 m uzunlukta olan kışla, büyük dikdörtgen bir avlu çevresinde yer alan üç katlı (eğim nedeniyle doğu cephesi iki katlı) kagir kanatlardan oluşur. Dört köşesinde 7'şer katlı birer kule vardır. Ana çizgileri betimlenen bu şema ve kitle komposiz-yonu, 19. yy kışla yapıları için genelleş-miş bir modeldir.

Kışlada, avluyu çevreleyen koridorlar boyunca sıralanan oda, salon vb hacim dizileri vardır. Plan şemasının, oda, salon vb hacimlerin büyüklük ve bölümlemelerinin zaman içinde değişmiş oldukları düşünülebilir. Özellikle son restorasyonda önemli işlevsel değişiklikler geçirmiş olmalıdır. Nitekim N. Arslan'ın verdiği seyahatname alıntılarında kışla mekânlarına ilişkin ilginç saptamalar vardır, örneğin "Kapıdan üç tarafı açık galerilerle çevrili bir avluya geçilir. Birinci katta, hepsi son derece düzenli silah ve giysi atölyeleri, okullar yer alır" veya "En alt katında dikimhane ve teçhizat ambarı olarak kullanılan muazzam atölyeler bulunuyor, îç avlu kademeli teraslar halinde düzenlenmiş". Bu alıntılar bile, Selimiye Kışlası'nm gelişmiş bir işlevsel örgütlenmesi olan büyük bir askeri kompleks olarak düşünüldüğünü göstermektedir.

Kışlanın eğimli topografyasına egemen olan yerleşim düzeni, yüksek istinat duvarları ve subasman kadarıyla belirlenir ve boyutlarının büyüklüğüne eklenerek Selimiye Kışlası'nm anıtsal görüntüsü oluşturulur.

Kışlanın cepheleri taş örgülü ve eşit aralıklı pilastrlarla düşey olarak bölüm-lenmiştir. Bu pilastr düzeni, eşit dilimlere ayırarak cephelerin uzunluğunu dengeler. Pilastr aralarındaki her dilimde üçer pencereden oluşan pencere birimleri yer alır. Her katta yinelenen bu düzen ve neokla-sik çizgiler kışlaya işlevine uygun bir sadelik ve resmiyet görüntüsü verir.

Çıkmalar yaparak köşeleri tutan kuleler, beş kat boyunca kitlesel bir biçimde yükselirler. Beşinci katın bitimi geniş bir kornişle belirlenir. Kulenin dört kenarını çevreleyen bir terasla altıncı kata geçilir. Aynı düzenleme yedinci katta da yinelenir ve kule bir kubbe ile örtülerek bitirilir. Kuleler ilk beş kat boyunca cephelerdeki üçlü düzeni aynen sürdürürler. Ancak cepheler-dekilerden farklı olarak pencerelerin üs-

tünde yarım daire sağır kemerler vardır. Kışlanın yapıldığı yıllarda kulelerin kumandan paşalara ve yüksek rütbeli subaylara ayrılmış olduğu belirtilmektedir. Miss Par-doe, kulelerin üç katlı ve külahla örtülü olduğunu belirtmektedir. Bugünkü biçimini ne zaman aldığı henüz saptanmamıştır.

Selimiye Kışlası'nın nizamiye kapısı olarak kullanılan doğu girişinde, köşelerinde İyonik başlıklı birer çift kolonun bulunduğu bir portal yapılmıştır. Giriş kapısı geniş bir ampir kemerle açılır. Üst katta kom-pozit başlıklı pilastrlarla devam eden düzenleme, üçlü bir kemer grubunun yer aldığı bir çıkma oluşturur. Giriş, ortasına tuğ-ralı bir madalyonun yerleştirildiği bir üçgen alınla bitirilir.

Selimiye Kışlası, yapıldığı günden bu yana, İstanbul'a özellikle denizyoluyla gelenleri etkileyen ve kente özgün bir siluet ve görüntü katan anıtsal bir mimari yapıttır. Ama Selimiye Kışlası'm mimarlık tarihinde önemli kılan yalnız kendi yapısal özellikleri değildir. Kışla, bir büyük kentsel SİT ve kışlayı tamamlayan bir sosyal kompleks olarak tasarlanmıştı. Başta Selimiye Camii olmak üzere kitaplık, hamamlar, basımevi, değirmen, has fırın, ahırlar, talimgah, teçhizat ambarlan, erzak depoları, dükkânlar ve asıl önemlisi ızgara planlı bir yol sistemine oturan subay lojmanları yapılmıştı. Günümüzde semt, bu yol dokusunu korumaktadır. Subay lojmanları ve basımevi Alemdar Mustafa Paşa karşıtı yeniçeri isyanında tümüyle yakılarak tahrip edilmiş ve yağmalanmıştır. Has fırın ve iskelesi ise Harem İskelesi'nin yapımı sırasında yıkılmıştır.



Bibi. N. Arslan, Gravür ve Seyahatnamelerde İstanbul, îst., 1992, s. 202-207; S. Eyice, "1833'te Türkiye'ye Vapurla Gelen Bir Seyyah: Marchebeus-II", Türk Yurdu, S. 259 (1956), s. 100-101; B. Gürfırat, "Selimiye Kışlası", Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, S. 12 (1968), s. 79-80; Konyalı, Üsküdar Tarihi, II, 339-364; Mustafa Nuri Paşa, Netayicü'l-Vukuat/Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi, III, Ankara, 1979, s. 296; Pardoe, Bosphorus, 120-121; M. Şimşek, "Batılılaşma Sürecinde İstanbul'da II. Mahmud Dönemi İmar Faaliyetleri" (Mimar Sinan Üniversitesi, basılmamış doktora tezi), 1992, s. 289-296.

AFİFE BATUR

Selimiye

Tekkesi'nin

cümle kapısı,

cami-


tevhidhanenin

doğu cephesi

ve hünkâr

kasrı.


E. H. Ayverdi arşivi


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   877   878   879   880   881   882   883   884   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin