Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə523/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   519   520   521   522   523   524   525   526   ...   980
^RAMAZAN GELENEKLERİ

Ramazan ayı, eski İstanbul halkı arasında da her yerde olduğu gibi "gufran ayı" (bağış ayı), "oruç ayı" gibi adlar alırdı. "Ayların en kuvvetlisi" ve "On bir ayın sultanı" olarak nitelenen ramazana büyük bir ilgi ve saygı gösterilirdi.

Zengin, yoksul, orta halli bütün Müslüman İstanbul halkı ramazanı iyilik etme, sevap kazanma, günahlardan kurtulma inancı ile karşılardı.

Ramazan ayı, ramazan hilalinin görülmesi ile başlar, bu nedenle ramazan hilalinin görülmesi büyük önem taşırdı. Yüksek bir yere veya minarelere çıkılarak hilalin doğması beklenirdi. Hilali gören iki kişi aralarında bir alacak davası varmış gibi İstanbul kadısına gider, içlerinden biri ya-mndakinin kendisinden borç aldığını ve gelecek yıl ramazan hilali görüldüğünde bu borcu ödemeye söz verdiğini belirtirdi. Kadı, borçlu olduğu söylenene döner, bunların doğru olup olmadığını sorar, o da "doğrudur ama ramazan hilalinin görüldüğünü kanıtlasın" derdi. Bunun üzerine alacaklı durumundaki kişi ramazan hilalini görenleri tanık olarak çağırır, gördüklerim anlatmalarını isterdi. Tanıklar ramazan hilalim gördüklerini söyleyince ramazan ayının girdiği kanıtlanmış sayılırdı. Ramazanın geldiğini söyleyen ve kanıtlayanlara belirli bir ücret verilir, davullar çalınıp, kandiller yakılarak, ramazanın geldiği halka duyurulurdu. Daha sonraları bu tespiti Rasathane yapmaya başladı.

Ramazan ayından 10-15 gün önce İstanbul'daki cami ve mescitlere, hattâ bazı konaklara mahya kurulurdu (bak. mahyacılık). 16. yy'ın son çeyreğinde İstanbul' da minareler arasına mahya kurulduğunu gösteren bir resim varsa da mahya geleneğinin I. Ahmed zamanında (1603-1617) başladığı ve İstanbul'da ilk defa Sultan Ahmed Camii'nde kurulduğu, daha sonraları İstanbul'daki diğer camilerle Edirne ve Bursa'daki camilerde de kurulmaya başlandığı kabul edilir.

Ramazan Hazırlıkları: Ramazan ayına girilmeden önce İstanbul evlerinde yoğun bir hazırlık başlardı.

Ramazanı karşılamak üzere evlerde temizlik yapılır, mutfak araç gereçlerinin tümü tek tek ovulur, temizlenirdi. Bakır kaplar kalaycıya gönderilir, eksik kap kaçak varsa yenileri ısmarlanır, misafirlerin altlarına konulacak sofra şilteleri temizlenip yenilenirdi. Gündelik hayatta kullanılmayan yeni kaşıklar, tabaklar, kâseler, kahve fincanları, şurup bardakları; gümüş, fakfon, abanoz tepsiler, işlemeli sofra yaygıları, peşkirler, elbezleri, yüz, el ve abdest havluları meydana çıkarılırdı.

Camiler, gıda maddeleri ve tatlı satan dükkânlar, kahvehaneler, gazinolar da temizlenir ve süslenirdi.

İftar ve sahur için gerekli gıda maddelerinin topluca satın alınması ramazan hazırlıklarının en önemli bölümünü oluşturur, bu uygulamaya "ramazan masrafı görmek" denirdi. Hali vakti yerinde olan aileler yalnız kendileri için ramazan masrafı görmekle kalmaz; yakınları, mahalle sakinleri ve komşuları arasındaki yoksulların, bekârların, dulların da ramazan masraflarını karşılarlardı. Bu kişilere ramazandan bir hafta önce gönderilen "ramazan masra-fı"nın içinde 3 okka sadeyağ, 2 okka zeytinyağı, 10 okka pirinç, 5 okka şeker, 2 okka hoşaflık, 2 deste mum bulunurdu. İm-




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   519   520   521   522   523   524   525   526   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin