REVANI ÇELEBİ MESCİDİ
320
321
REVUE DE CONSTANTINOPLE
ferin hatırası olarak yaptırılmıştır. Mimarı hakkında şimdilik kesin bir bilgi olmamakla beraber, 17. yy Osmanlı tarihinde pek çok olayda adı geçen Kasım Ağa, bu dönemde hassa başmimarı olduğuna göre, onun tarafından inşa edilmiş olabileceği bir ihtimal olarak düşünülebilir.
Abdurrahman Şeref Bey'in bildirdiğine göre buraya evvelce "Sarık Odası" da deniliyordu. Revan Köşkü, kendisinden bir-kaçyıl sonra yapılan Bağdat Köşkü'nün(-0 plan bakımından, daha ufak ölçüde bir benzeridir. Doğu tarafında, öteden beri lale bahçesi denilmekle beraber, doğru adının Lala Bahçesi olması gerektiği ileri sürülen sofa-ı hümayun bulunmaktadır. Üzerinde bulunduğu mermer döşeli terasın Batı tarafında ise, Hırka-i Saadet Dairesi önündeki havuz yer almıştır.
Revan Köşkü, eski Türk ev mimarisi ge-leneğindeki kubbeli bir orta mekâna açılan eyvanlar şemasına göre yapılmıştır. Bağdat Köşkü'nde dört eyvan bulunmasına kar-
Revan Köşkü'nden bir görünüm. Ertan Uca, 1994/TETJVArşivi
Revan Köşkü
Eı~tan Uca,
1994/TETTV
Arşivi
şılık burada üç eyvan vardır. Yalnız doğu tarafında, iki eyvan arası da konsollara oturan kapalı bir mekân halindedir. Orta sofayı, dört pencere açılmış olan basık bir kubbe örter. Dördüncü eyvanın bulunması gerektiği tarafta altın yaldızlı (tombak) bronz yaşmaklı güzel bir ocak vardır. Eyvanların aralarında duvarlardaki dolaplarda evvelce elyazması kitaplar bulunuyordu. Ancak bu dolaplardan ikisinin kütüphane haline getirilmelerinin, kanatları üzerindeki Arapça beyitlerden 1146/1733-34'te I. Malı-mud (hd 1730-1754) tarafından gerçekleştirildiği anlaşılır. İçlerinde çok değerli eserler olan bu kitaplar, Topkapı Sarayı Mü-zesi'nde bir merkez kütüphanesi kurulduğunda burada toplanmıştır.
Revan Köşkü'nün duvarları içeride ve dışarıda üst hizada çinilerle kaplıdır. Üsttekiler revzenli (renkli cam) olmak üzere iki sıra pencere ile mekân aydınlanmıştır. Dolap ve pencere kapakları ise sedef kakmalıdır. Gerek ortadaki kubbe, gerekse eyvanların tonozları çok zengin yaldızlı ve zevkli nakışları ile bezenmiştir. Ancak uzun bakımsızlık yıllarında, üstten sızan akıntılarla bu nakışların yer yer bozuldukları da yüzyıl önce görülmüştü. Hattâ, nakışların üzerlerine işlendiği muşambalar çürüyerek sarkmış bulunuyordu. Bu yüzden de 1930'lu yıllarda Revan Köşkü, ziyaretçilere kapalı tutuluyordu. Sonraları bu tahribat giderilmiş ve Revan Köşkü aslındaki ihtişama kavuşturulmuştur.
Bibi. Abdurrahman Şeref, "Topkapı Saray-ı Hümayunu", TOEM, II (1327/1911), s. 417-418; Topkapı Sarayı Müzesi Rehberi, İst., 1933, s. 128; N. M. Penzer, The Harem, Londra, 1936, s. 253; R. E. Koçu, Topkapu Sarayı, İst., 1960, s. 107-108; Eldem-Akozan, Topkapı Sarayı, 30, 78; S. Eyice, "Mimar Kasım Hakkında", Belleten, XLIII/172 (1979), s. 767-808; Eldem, Köşkler ve Kasırlar, I, 287-198; F. Davis, The Pa-lace of Topkapı in istanbul, New York, 1970, s. 165-170; A. Ertuğ, Topkapı, The Pala.ce ofFe-licity, ty, resim: 38-45.
SEMAVİ EYİCE
Dostları ilə paylaş: |