Alpaslan Azapağası: Malgorzata hanıma Polonya’daki bu deneyimi sunduğu için teşekkür ediyoruz. Şimdi sözü Azerbaycan’da hukuk öğretiminde hukuk kliniklerinin rolü başlığı altında Turqay Huseynov tarafından sunulacaktır. Kendisi Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Klinikleri yöneticisidir, aynı zamanda. Azerbaycan’da son 10 yıllık hukuk klinikleri deneyimini paylaşacaktır. Buyurun Sayın Huseynov.
Turqay Huseynov: Dear symposium participants, first of all, I would like to express my gratitude to organizers for organizing such a great event and inviting us. We hope that such events will contribute to the spread and development of clinic education. My speech is dedicated to the role of law clinics in Azerbaijan legal system. I will try to inform guests about this topic in brief and involve Turk operation. The most in need regular forms after the gaining independence in 1991, leaving parts of soviet legal system, the existent legislation has not been confirmed to that time. After the adoption of the new constitution, this reform has been expanded. In a short time, the legislative system of Azerbaijan has been enriched which required norm of the legal acts. Newly, adaptive normative of legal acts where confirmed the provision of the international obligations. It was required that confirmation of the law, education to the time requirements. Conducted regulatory form, maintenance of the form of institutions of higher education on law. Unfortunately, unlike the legal reforms, the process in law education was slow. It had a negative impact on the implementation of the law clinics in law education tool. It should be mentioned that, as the time, as there was no clinic education, educational institution of law and at the end of each academic year, students pass the probation for a month in different state police, courts, prosecutors office and so on. But its short time experience was not so useful for the development of professional skills. Merely, at the end of 1990, law clinics and the law faculty of high education institution were imagined. It should be emphasized that is law clinic were operated on private project. Not as a regular operating structure section of the law faculty. Operating law clinic were financed by grants from international organization and the coworkers in the so time period. The purpose was to provide free legal services for families with low income. These clinics were mainly operated in private high education institution, such as, university of Azerbaijan, University of Nandofa, and so on. Now the law faculty exists in several states in high education institutions. The mind of the all of them is the law faculty of Baku state University. The future faith of law clinic of Baku state university is a model for others. I would mention that, law clinics have been operating more than the law faculties for the publicity university. The essential purpose of the clinics is to increase practical skills of the students of law, faculty, and legal awareness of people insuring the protection of the right of law in cooperation, eliminating of social tension. As there is a constant, students are required to have practical opportunities and professional skills. Free legal assistance to low-income operation, has contributed to the implementation of the social policy of our states. Formally, law clinics received financial support from Soros Foundation, 2001 -2006 and the American Bar Association 2011-12 years, for providing its activity. The main purpose of the clinic is on increasing students’ practical knowledge. According to the president of the republic of Azerbaijan, on a probable action plan, first the protection of human rights in the republic of Azerbaijan, in order to assist to exercises arise to legal assistance and the to acquire locational skills of the students of law faculty. It is intended to create law clinics and the law faculty of high education institution and assist in their activities. Creation of law clinics is directed to my purpose. Firstly, enabling right to legal assisting to population, secondly teaching skills to future experts in law sphere. In this regard, the operation of the legal clinic as the institution of the university has formatted the basic for next civil education institution and the more productive form. Taking all this into account, with the order of the legal clinic has established within the law school in general on this year. This legal clinic was started to run as a structural unit of the law faculty. The needs of these legal clinic personnel were approved by the chief of the clinic, law consultants and the administrator. In addition, the involvement of law faculty professors and other professionals to the activities of the clinic where intended. The legal clinic will be constantly operating directly to the university budget. Matenya Amelya Gomez of the clinic has enhanced above reasonable level. The function of the clinic as a structure unit of faculty of law has derived the agenda of change for the existing curriculum. Currently, making convenient change to the 2013-2014 curriculums are in process. Forever for fundamental of clinic education course is to roll to incorporate to the curriculum in the faculty. Additionally, in some discipline, for example civil law, labor or criminal law, several classes are considered as a part of the clinic. This step will contribute to a more effective function of the clinic. Furthermore, the scientific analysis of normative acts and the practice in law enforcement regarding some sphere of legislation has been interfered as a type. For instance, for this purpose of operation on condensation in balance of change of legislation and the distribution among students and the teaching staffs are made by the students who participate in the clinic. In addition to the conduction of scientific research, is about solving the problem arising in the law enforcement process. In order to expand, the circle of the people who are benefit from the activities of the clinic, we have planned to deliver ads and information about the activities of the legal clinics to low income operation through the mass media.
[Turqay Huseynov: Öncelikle, böyle bir etkinliği düzenledikleri ve bizi davet ettikleri için bu sempozyumun düzenleyicilerine gönülden teşekkür etmek istiyorum.
Bu tür etkinliklerin klinik eğitiminin yaygınlaşmasına ve gelişmesine katkıda bulunacağını umuyoruz.
Benim konuşmam Azerbaycan hukuk sisteminde hukuk kliniklerinin rolü ile ilgili. Katılımcılarımızı bu konu ile ilgili kısaca bilgilendirmeye ve işbirliği olanaklarını ele almaya çalışacağım. 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra yasal reformlara ihtiyaç duyuldu. Sovyet hukuk sisteminin bir parçası olan mevcut mevzuat o dönemin koşullarına uygun değildi. Anayasasın kabul edilmesinden sonra bu reformlar genişletilmeye başladı. Kısa bir süre içinde Azerbaycan’ın hukuk sistemi gerekli normatif düzenlemelerle zenginleştirildi. Yeni kabul edilen normatif yasalar uluslararası antlaşmaların hükümleriyle uyumlu olacak şekilde geliştirildi. Aynı zamanda hukuk eğitiminin de günün gerekliliklerine göre düzenlenmesi gerekiyordu. Yapılan yasal reformlar hukuk eğitimi veren yükseköğrenim kurumlarının da reforma tabi tutulmasını gerektiriyordu. Ne yazık ki, yasal reformlarının aksine, hukuk eğitimindeki bu reform süreci yavaş oldu. Hukuk eğitiminde hukuk kliniklerinin uygulanması üzerinde de olumsuz bir etki yarattı.
Şunu akılda tutmak lazım: O dönemde, hukuk eğitimi veren eğitim kurumlarında klinik eğitim mevcut değildi. Her akademik yılın sonunda öğrenciler bir ay boyunca değişik devlet kurumlarında staj yapmaktaydı (mahkeme, savcılık vb.). Ancak bu kısa süreli deneyim mesleki becerilerin gelişmesi için o kadar da faydalı değildi. Ancak 1990’ların sonuna gelindiğinde yükseköğretim kurumları bünyesindeki hukuk fakültelerinde hukuk klinikleri oluşmaya başladı. Şunu vurgulamakta fayda var, bu yeni hukuk klinikleri sadece özel projeler kapsamında çalışıyordu, hukuk fakültesi bünyesinden düzenli işleyen sürekli birimler değillerdi.
Çalışan hukuk klinikleri uluslararası kuruluşlardan alınan hibelerle finanse ediliyor ve belirli bir dönemi kapsıyordu. Amaç, düşük gelir düzeyine sahip ailelere ücretsiz yasal hizmet vermekti. Bu klinikler çoğunlukla, Azerbaycan Üniversitesi, Azerbaycan Odlar Yurdu Üniversitesi gibi özel kurumlar bünyesinde çalışıyordu.
Bugün başka devlet üniversitelerinde de hukuk fakülteleri mevcuttur. Bunların başlıcaları Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’dir. Bakü Devlet Üniversitesi’nin geleceği diğer üniversiteler için de bir model oluşturmaktadır.
Şunu söylemeliyim, Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ‘hukuk klinikleri’ on yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyor. Kliniğin temel amacı hukuk fakültesine giden öğrencilerin uygulamaya yönelik becerilerini artırmak, insanların hukukla ilgili farkındalığını geliştirmek, düşük gelir seviyesine sahip insanların haklarının korunmasını sağlamak ve sosyal gerilimi ortadan kaldırmak. Bunun sonucunda, öğrenciler uygulama fırsatları edinmişler ve mesleki becerilerini geliştirmişlerdir. Düşük gelirli nüfusa verilen ücretsiz hukuki yardım devletimizin sosyal politikasının uygulanmasına katkıda bulunmuştur.
Daha önceden, hukuk klinikleri Soros Vakfı’ndan (2001-2003) ve Amerikan Barolar Birliği’nden (2011-2012) maddi destek almıştır. Kliniğin temel odağı öğrencilerin uygulamaya yönelik bilgisini artırmaktır.
Azerbaycan Devlet Başkanı’nın 28 Aralık 2006’da çıkardığı ‘Azerbaycan Cumhuriyeti’nde İnsan Haklarının Korunması için Ulusal Eylem Planı Onayı’na göre, hukuki yardım hakkına destek olmak ve hukuk fakültesi öğrencilerinin mesleki beceri edinmesini sağlamak için yükseköğrenim kurumları bünyesindeki hukuk fakültelerinde hukuk kliniklerinin kurulması ve faaliyetlerine destek verilmesi niyeti ortaya konmuştur.
Hukuk kliniklerinin açılmasında iki temel amaç vardır. Birincisi, halka hukuki yardım hakkını sağlamak, ikincisi de hukuk alanında çalışacak geleceğin uzmanlarına beceri kazandırmak.
Bu bakımdan, ‘Hukuk Kliniği’nin’ üniversiteye bağlı bir kurum olarak çalışması, eğitim kurumuyla bağlantının temelini oluşturmuş ve daha verimli çalışılmasını sağlamıştır.
Bütün bunların ışığında ve Bakü Devlet Üniversitesi rektörünün talimatıyla bu yılın Ocak ayında ‘Hukuk Kliniği’ hukuk fakültesi bünyesinde kurulmuştur. Böylelikle, hukuk kliniği hukuk fakültesinin bir yapısal birimi olarak çalışmaya başlamıştır. Hukuk kliniği personel listesi onaylanmış: klinik şefi, hukukçu-danışman (2 kişi) ve bir idareci. Ayrıca, hukuk fakültesi öğretim görevlilerinin ve diğer meslek mensuplarının klinik çalışmalarına dahil olması planlanmıştır. Hukuk kliniği, üniversite bütçesine bağlı olarak sürekli çalıştırılacaktır. Kliniğin malzeme ve teknik altyapısı makul düzeyde geliştirilmiştir.
Kliniğin, hukuk fakültesine bağlı bir birim olarak çalışması mevcut müfredat değişikliği gündemini de yeniden canlandırmıştır. Şu anda 2013/2014 müfredatında uygun değişikliklerin yapıldığı bir aşamadayız. Üstelik fakülte müfredatına ‘Klinik Hukuk Eğitiminin Temelleri’ başlıklı bir ders getirilmesi planlanıyor. Ayrıca, bazı disiplinlerde (örneğin, medeni hukuk, iş hukuku, ceza hukuku vb.) verilecek seminer derslerinin de kliniğin bir parçası olması planlanıyor. Bu adımlar kliniğin daha etkin bir şekilde çalışmasına katkıda bulunacaktır.
Bunların ötesinde, normatif yasaların ve mevzuatın bazı yönlerine ilişkin kolluk uygulamalarının bilimsel analizi de hedef olarak belirlenmiştir. Örneğin, klinik çalışmalarına katılan öğrencilerin mevzuat değişiklikleri ile ilgili hazırlık yapmaları ve bu konuların öğrencilerle hocalar arasında dağıtılması planlanmaktadır. Ayrıca, bilimsel araştırma yürütülmesi sayesinde kolluk süreçlerinde doğan sorunların da çözülebileceği düşünülmektedir.
Klinik faaliyetlerinden yararlanan çevreleri genişletmek amacıyla; kitle iletişim araçları yoluyla düşük gelirli nüfusa hukuk kliniğini faaliyetleri konusunda bilgi aktarılması ve ilanlar verilmesi planlanmıştır.
Böylece, yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda hukuk kliniği faaliyetlerini üç boyutta geliştirebildik – bilimsel araştırma, eğitim ve öğrencilere uygulama imkanı verilmesi.
Hukuk kliniğinin işlevinin sadece öğrencilerin becerilerini geliştirmeye katkıda bulunmakla kalmadığını vurgulamak istiyorum. Aynı zamanda şu amaçlara da hizmet edilmektedir:
- Halkın hukuk bilincinin geliştirilmesi
- Düşük gelirli nüfusun haklarının korunması;
- Toplumsal gerilimin ortadan kaldırılması.
Düşük gelirli kesimlere ücretsiz hukuki yardım, devlete karşı oluşabilecek güvensizliğin nedenlerini ortadan kaldırmaktadır. Böylece, bu kesimlerin karşılaştıkları hukuki sorunlar çözülmekte, mevcut hukuk sistemine olan güven yeniden tesis edilmekte, devlet kurumları, özel ve tüzel kişiler tarafından hukukun üstünlüğüne saygı pekişmektedir.
Görüldüğü üzere, planlarımız kapsamlı ve bu hedeflere ulaşma konusunda ısrarlıdır.
Klinik hukuk eğitiminin daha doğru ve etkin bir şekilde işletilmesi konusunda geniş deneyim sahibi eğitim kurumlarıyla işbirliği yapmayı planlıyoruz. Halihazırda Tulane Üniversitesi’yle (ABD) işbirliği yapıyoruz. Bu bakımdan, burada Anadolu Üniversitesi’nde yapılan bu sempozyuma katılmanın çok faydalı olacağına ve en iyi şekilde yararlanacağımıza inanıyorum. Yeni ortaklıklar kurmayı arzu ediyoruz ve bu anlamda herkesi işbirliğine davet ediyoruz.
Bir kez daha bu sempozyumun düzenleyicilerine şükranlarımı sunarak sizlere bol şans diliyorum.]
Alpaslan Azapağası: Değerli konuklar bugünkü 1. oturumun sunumları burada bitmiştir. Şu anda tartışma bölümüne başlayabilirim. Her ne kadar size dağıtılan programda ara verilmesi yazılıyor ise de buna gerek duyulmadı, bu nedenle tartışma bölümüne geçiyoruz. Sayın konuklarımız eğer sorularınız olursa lütfen mikrofon aracılığı ile sorularımızı alırsak çevirmen açısından daha kolay olacak. Soru sormak isteyen varsa buyurun.
Katılımcı: Cengiz Toprak Çevikolu, Bursa Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Barosu mensubuyum. İzninizle oturarak konuşmama devam etmek istiyorum. “Acemi nalbant köy eşeğinde öğrenir” diye Türkçemizde bir sözümüz var. Şimdi sabahtan beri ben de oluşan intiba bu; tabi küçümsemek anlamında söylemiyorum bunu, benim geldiğim fakültede bu kliniğin programı yok. Türkiye’de zaten tabi çok yeni. Bugün öğrendim üç fakültemizde bu tür çalışmalar olduğunu. Bilgi Üniversitesi’nden hasbelkader haberdarım İstanbul’da bulunduğumdan dolayı. Bu arada Anadolu Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’nde de bu çalışmaların yapıldığını öğrenmiş oldum. Dediğim gibi bunu küçümsemek anlamında söylemiyorum ama ifade edilen iki boyut, gerek hukuk eğitimi bakımından öğrencilerin uygulama becerileri kazanması itibariyle, bu işe yeni başlayan kişiler olması bakımından bir handikap teşkil edecek bir boyutu var. Tabi bu tarz (…) yerler itibariyle bunu ben dengeleyebilecek şekilde en fazla hukuk danışmanlığı ve hukuk yardımına ihtiyaç duyacak kesimler, dezavantajlı kesimler, dolayısıyla tabii ki adli yardımla bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Bizde şimdi adli yardım bilindiği üzere mahkeme safhası sonrasında mahkemelerin kararıyla devreye giriyor, mahkeme üyesi de baroların bu konudaki adli yardım birimleri kanalıyla sağlanıyor. Şimdi bu tabi ki yabancı konuklarımıza ne ifade eder bilmiyorum. Şunu ifade etmek istiyorum; bizde bunun olabilirliği bakımından aklıma takılan bazı soruları konuklarımızın ülkelerindeki sistemlerde onlarda acaba bahsedeceğim olanaklar nasıl çözümleniyor onu da öğrenmek açısından sorular var kafamda, bunları paylaşmak istedim. Şimdi bir defa meslek hukuku boyutu itibariyle avukat faaliyet tekeli bakımından bu alanda üniversiteler açısından profesyonel anlamda bu şekilde bir hukuk kliniği faaliyetinin yasal zemini açısından kuşkularım var, bilmiyorum şu anda ülkenizde faaliyet gösteren hukuk kliniklerinde bu konuda ne tür çalışmaları var? Bunlardan da mutlaka katkıda bulunan arkadaşlarımız olacaktır fakat acaba yabancı konuklarımız arasında, şimdi onların geldiği ülkeler itibariyle tabi Anglo-amerikan hukukunda bu konuda problem yok diye biliyorum yani faaliyet tekeli açısından daha esnek bir rejim var gerek hukuk danışmanlığı itibariyle, daha çok öyle galiba, fakat Polonyalı konuğumuzdan onların sistemini bilmiyorum ama kıta Avrupası olduğu için bize bu konuda daha faydalı olabilir bazı sonuçlar çıkarmamız açısından. Bu hususu rica ediyorum, Bir de ikinci boyutu acaba mesleki sorumluluk yine bahsetti kendileri, teşekkür ederim bu arada konuklara verdikleri bilgiler için de, mesleki sorumlulukla ilgili problem yani burada verilen danışmanlıktan veya hukuki yardımdan bunun kötü ifa edilmiş olması nedeniyle doğabilecek sorumluluklar açısından acaba nasıl bir rejim benimseniyor? Bir mesleki sorumluluk sigortası olduğunu işittik tabi ama bu netice itibariyle işin tazmin boyutunda devreye giren bir model olmalı fakat hukuki sorun itibariyle onun sorumluluğunu çeken, taşıyan hangisi bu konularda bilgi verirlerse teşekkür ederim.
Katılımcı: Evet ama katkıları olacaksa diğer konuklarımız da…
Alpaslan Azapağası: Oldu teşekkürler
Malgorzata Wysoczynska: As I understood there are two issues to be discussed: first of all, how about loby for reform to figure out cooperations and second issue is profesional responsabilities, yes?// Anladığım kadarıyla tartışılacak iki husus var: ilk olarak, adli kurumların reformu için nasıl lobi yapılacak ve ikinci konu da mesleki sorumluluklar, değil mi?
Alpaslan Azapağası: No, he told about the monopoly of lawyers to practise (…) Hayır, avukatlık yapma konusunda avukatların tekelinden bahsetti.
Malgorzata Wysoczynska: It’s connected with lobby for reforms legal cooperations, which we did for less probably. To be honest, we have a good relation with the bar association and we have good relation and cooperation with council of legal advisors who demostrate important legal corporation in Poland. We have no common policies because the problem is we don’t compete with each other. There is any problem what you say that’s if I understood the legal corporations are against clinics because of problems connected to presenting the clients or so in the court but problems are connected with legal aid which could be given by the professionals. Is that their issue, is it their main purpose for the obstacles, good cooperation between clinical pointer and legal corporations? We have now obstacles connected with good cooperation with legal cooperations we are supported by them. We are a kind of network clinics and probable lawyers who are professionals and there is no obstacle to cooperate. I can not see any obstacle connected with that issue. Could you please extend it in a more detailed way probably?// Bu adli kurumların reformu için lobi yapmakla ilişkili ki biz bunu yaptık bir şekilde. Dürüst olmak gerekirse, nasıl düzgün bir şekilde ifade edebilirim, biraz düşüneyim. Bizim baroyla iyi ilişkilerimiz var. Hukuk Danışmanları Konseyi ile iyi ilişkilerimiz ve işbirliğimiz var. Ve bunlar Polonya’daki en önemli adli kurumlar. Ortak noktalarımız yok çünkü durum şu ki, biz birbirimizle rekabet etmiyoruz. Eğer dediğinizi doğru anladıysam, adli kurumlar müvekkilleri mahkemede temsil etmeyle ilişkili ya da profesyoneller tarafından verilebilecek adli yardımla ilişkili sorunlar yüzünden kliniklere karşı. Klinikler ve adli kurumlar arasındaki iyi ilişkinin önündeki engellerin asıl amacının bu olduğuna emin misiniz? Şimdi adli kurumlarla iyi bir işbirliği ile ilgili hiçbir engelimiz yok çünkü biz onlar tarafından destekleniyoruz. Biz bir tür klinik ve ücret almayan profesyonel avukatlar ağıyız ve işbirliği yapmamızın önünde hiçbir engel yok. Bu konuyla ilgili herhangi bir engel göremiyorum. Rica etsem bunu daha detaylı bir şekilde açabilir misiniz acaba?
Katılımcı: Kısaca şöyle ifade edebilirim herhalde, bizim hukuk sistemimizde gerek danışmanlık gerekse davaya vekalet faaliyeti avukatlara atfedilmiştir. Dolayısıyla üniversite öğretim üyeleri dahil eğer avukat olarak baroya kayıtlı degilse hem onlar mahkemede davaya vekalet üstlenemezler hem de bir başka avukatın kayıtlı bir avukatın talebi yoksa kendilerinden hukuki danışmanlık yani mütalaa şeklinde bir faaliyette bulunamazlar. Acaba sizin sisteminizde bu bahsettiğim yasak tabiki doğal olarak hukuk kliniklerinde üniversiteliler ile yasal olarak bir imkan tanımış, istisna tanımış olması lazım hukuk kliniklerinde veya barolarda bilemiyorum bir protokol ile mi çözülüyor, bunu kastediyordum.
Alpaslan Azapağası: Malgorzata Hanım cevap verdikten sonra sayın Mohamed Mattar da cevap vermek istiyor, önce Polonyalı konuğumuz isterseniz cevap versin, sonra size söz verelim.
Malgorzata Wysoczynska: We got to know now. Probably we got to know now because we have a different legal system. In Poland, after finishing the faculty of law, one can consult clients. We do not need to be a member of a professional corporation. You can represent the client in the court. You can write your opinion you can have a legal court, legal bureau for legal aid, and it is not restricted to those who are after special training. Only difference is that after finishing the faculty of law, you are not titled legal adviser, you are not titled solicitor. You are just the lawyer and lawyers can consult, can write opinion, they can represent clients. They are called consulters. And there is no association of consulters. Each (…) finishing the faculty of law, can be a consulter if you want to, and if you want to be titled solicitor, advisor, legal advisor, advocate, you have to have a free year to practice, at a special in solicitors, legal advisors, who are round by legal corporations, and after finishing this pool, one has to pass the exam, one can be titled legal advisor, advocate and that’s the only difference. I can imagine that you can not understand our legal system. We can understand our legal system too because what is the point you have in legal corporations, everyone can consult. We people asking our politicians too. And therefore as a foundation, we try to lobby for the change but unfortunately the direction in which we are going to now is not regulate the legal corporation but to de-regulate which means everybody and everyone have legal titles. That my future as a lawyer. I am examing lawyer, which means that I’m a legal advisor which could be translated as an advocate. But my title that it means that I think because my colleagues, my students who will be finishing faculty of law in year or two can represent clients, they can consult clients, they can write opinions, they have offices of advisers, as we call them in Poland, the difference is one but of a huge importance. I can have insurance. They do not because they do not have to have insurance. The client knows the legal advisors, being sure that, in any case we have insurance, civil insurance we must. Our colleagues in association in legal corporation they consult they are on the risk on their clients we have liable a very important of jurisdiction of supreme court but I would say legal advisors we have the titles have a fee about in poise is 1 million which means about 200.000 Euros and that’s the difference between us.// Bizim farklı bir hukuk sistemimiz var. Polonya’da hukuk fakültesini bitiren bir kişi müvekkillere danışmanlık yapabilir. Mesleki bir kurumun üyesi olmanız gerekmiyor. Müvekkili mahkemede temsil edebilirsiniz. Görüşünüzü yazabilirsiniz. Adli yardım için büronuz olabilir ve bu sadece özel eğitim alanlarla sınırlı değil. Tek fark hukuk fakültesini bitirdikten sonra hukuk danışmanı veya hukuk müşaviri ünvanını almıyorsunuz. Sadece avukat oluyorsunuz ve avukatlar danışmanlık yapabiliyorlar, görüşlerini yazabiliyorlar, müvekkilleri temsil edebiliyorlar. Bu kişilere danışman deniyor ve bunların bir derneği yok. Hukuk fakültesini bitiren herkes bir danışmandır veya bir danışman olabilir ama eğer ünvanlı bir hukuk müşaviri, dava vekili, hukuk danışmanı, avukat olmak isterseniz, adli kurumlar tarafından yürütülen, dava vekilleri, hukuk müşavirleri, hukuk danışmanları için özel bir okulda üç yıllık bir çalışma yapmanız ve okulu bitirdikten sonra sınavı geçmeniz gerekir. Ondan sonra hukuk danışmanı, avukat ünvanını alabilirsiniz, işte tek fark bu.
Bizim hukuk sistemimizi anlayamadığınızı tahmin edebiliyorum. Hukuk sistemimizi biz de anlamıyoruz çünkü eğer herkes danışmanlık yapabiliyorsa adli kurumların olmasının ne anlamı var? Biz de ülkemizdeki politikacılara sorup duruyoruz ve bir vakıf olarak değişim için lobi faaliyeti yürütmeye çalışıyoruz. Ama ne yazık ki şu an gittiğimiz yön hukuk mesleğini düzenlemek değil, devlet denetimini kaldırmak yönünde ki bu ünvansız herkes bu işi yapabilir anlamına geliyor. Bu benim avukat olarak geleceğim. Ben sınavlı bir avukatım, yani bir hukuk danışmanıyım ki bu da avukat olarak tercüme edilebilir. Ama benim ünvanım bir şey ifade etmeyecek çünkü meslektaşlarım, hukuk fakültesini bir iki yıl içinde bitirecek olan öğrencilerim müvekkilleri temsil edebilir, onlara danışmanlık yapabilir, görüşlerini yazabilir, Polonya’da dediğimiz gibi danışman ofisleri açabilir. Aradaki fark oldukça önemli. Ben sigortalı olabilirim. Onlar olamaz çünkü sigorta yaptırmak zorunda değiller. Müvekkiller hukuk danışmanlarına giderken her koşulda hukuki sorumluluk sigortamızın olduğunu varsayarlar. Dolayısıyla adli kurumlara bağlı olmayan meslektaşlarımızın baktığı müvekkiller risk altında. Ama ünvanlı hukuk danışmanlarının, müvekkillere danışmanlık yapan birinin bir ücret ödemesi gerekiyor. Bu ücret Polonya zlotisi olarak 1 milyon civarında ki bu da yaklaşık 200.000 Euro eder. Bizim aramızdaki fark bu.